4 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

4 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RR A ço a SANAR YARRAKLA EN İk ik AT — Ademin kafa tası iy aşağı Afrika şimdiki ” j ne en garip memle - * Avrupa seyyahları hep Teli çe ketlerde dolaşarak yeni NN *r ortaya çıkarmaktadır» İs ll del VR iinde orta Afrikada Ye “ a'man seyyahı şimdi-| * gr iç tanınmamış bir ka - Aik, N aş. Bu kabile ahalisi Derma, encilerine çok benzemi - B : Seka iye seyyahım o nazarı i Gelbetmis. Kabile reisile . | Hindistanın gün görmez dağla- rında arkadaşımla kaplan avcılığı na çıkmıştım. Sabahtan öğleye i öğleden akşama kadar dolaştık. i Aksi şeytan önümüze hiç bir av İ çıkarmadı. O gece ister istemez il İ büsbütün . şaşırtmış. Muş, Taki takada aylarca kal- alay ilerletmiş ve bir| la Almanyaya dön il, it ©N ey; ,* Peisine göre dünyanın ve ilk insanı ola - Sdilen Adem babamız iş, Eş ilenin ilk babası Kadarı KA €min mezarı da çaki “a fası da reisin çadır a : © imiş. Medeniyet Müşr, İn kafasını seyyaha ver- Mü K ii değit mi7. emile Bir ,,. , ST nasıl Mar kadar büyü gm nüzdü, Sunu elbet de dü - vi de asen gemilerin ü Ea suda yüzme- ik li en meseledir ya.. U- << Parçası tı“ Saça gen dibe batar m v ağırlığındaki gemi su Yün Anlat, Şi i er, Andi : semiler nasıl Yapılır. hu başka za | dağda kalmıya karar verdik. Bü -, yük bir ateş yaktık. Iki seyyah ar- kadaş ateşin karşısında iyice ısın- dıktan sonra bir orehavet bastı. Gevşeklik geldi. Güzelce uyuduk. Yanımızda bir de yerli olduğu i- çin hiç kaygusuz sabahı ettik. Mavzerlerimizi yağladık, fişek- lerimizi değiştirdik.. — Uğurdur inşallah. Diyerek yola çıktık. Çıkmları - mızda yemek, omuzlarda tüfenk, İ belde fişenk az gittik, uz gittik dere tepe düz gittik, dağları aş - tık. Derelerden geçtik, Aradığımız bir avı bulamadık. o Çıldıracağız. Ne yapalım.. Düşündük, tasarla - dık. Hep boş üzerine konuştuş. Haydi. biraz daha gezelim de - dik. Korkunç dağların arasına dal dık.. Birdenbire derin bir uluma işitince sevinçten ağzımız kulakla rımıza vardı. İki arkadaş gülüşe - rek: — Oh... dedik. İşte kaplan ge - liyor. Dünyanın en yüksek yeri? Muallim coğrafya dersinde çok ciddi idi. Umumi bir müzakerede yapıyordu. Vereceği numara $sını- fn geçilmesi::e de yardım edece - ği için bütün talebe can kulağı ile muallimin .orduğu sualleri dinli « yorlar ve cevap hazırlıyorlardı. Sı- rada Aliydi. Ali kürsünün yanında terler dö- küyordu. Fakat muallim de müte- madiyen soruyordu: — Oğlum... dünyanm en yük - sek noktası neresi?. — Yangın kulesi efendim. Muallim bu cevaba kızdı ama, b taz yi eN uf, uzağım üzerinde nm Gemi ir Sandal gibi ku - İçin ova Ni Sudu. meydana iha, maml n Mühim lanır, kısımları lı de) Semici yapılır. büy çe lamla Meray Sözüne göre (tek- ami. | e elan. tezgâhlarda gemi kızgınlığını belli etmeden ikinci suali sordu. — Dünyanın en büyük nehri kangisi?.. — Kâğıthane deresi.. — Allah allah, bunu da kimden öğrendin?.. e Kendimden.. Başka nehir Yazısız hikâye 3 nınca k, alya gi ızaktan büyük iğ ie Gennii suya indirili Mid Sözüla, yene ile işliyen © evAş yavaş ge - U inme mera - memleketin en vi bulunur, »* geminin hiç $1 için dua eder 4) Ormanlarda koştuk. Sesin gel- diği tarafa gittik. Biz gittikçe o kaçtı. Ama ben bir taraftan da bu işe seviniyordum. Çünkü o güne kadar kaplanı İ mektep kitaplarında görmüştüm. i Neyse.. Öğleye kadar koştuk yo - rulduk. Karnımız da acıktığı için çıkınlarımızı açtık. Yemeğe baş - ladım. Güzel suları içtik. Ganjm ayağı olan bu su da o kadar atalı i ya Kaptan: Ne yapıyorsun be adam.. Denize kusma.. Denizi kirleteceksin .. Annesi küçük Fatmaya dersi - ni öğretti. Hesap vazifelerini yap- tırttı; — Şimdi söyle bakayım kızım.. Dedi. Bir hafta kaç gün.. — Bir buçuk anneciğim. Cuma bir, yarım da perşembe.. görmedim ki efendim.. Büyük de- sem yalan olur kücük desem de.. m NS balye nereye daldı. Nereden çıktı? e di ki... İçtikçe içtik. Nihayet ka <I rınlarımız öyle şişti ki.. Bulundu- | kaklarına getirirken herkes: ğumuz yer de güneşlikti. Güneş, su, yorgunluk bir araya gelince | uyku efendi teşrif etti. İ tür demek resmin mübalâğalı şe - Hafta kaç gün ? Uyumuşuz... Bilmem nasıl oldu?. Birdenbi - Td k vü eki Ge se re bir gürültü patladı. Gözümü a-| çınca ne göreyim.. Koskoca kap - lan bir ayağıyla karnıma basma - mış mı?. Cıyak cıyak bağırmıya başladım. Can hevlile de hayva - nın gırtlağına sarıldım. Öyle kuv- vetle sıkmışım ki... hayvan altıma düştü. Arkadaş uyandı. Hemen a- yağını bağladı. Canlı canlı kapla” 7 — VAKIT 4 Mayıs1933 e 1 Ne için kızarız ? İstemediğimiz, beğenmediği - miz bir şey olunca hemen kızarız. Bu nedir. Biliyor musunuz?. Bu bir sinir işidir. İstemediği - miz iş olunca birdenbire kan bey - nimize hücum eder. Bizi iyi dü - şünmekten meneder, Biz de düşün cesiz bir şekilde fena şeyler yapa- rız. Halbuki kızmamak bizim eli « mizdedir. İstemediğimiz şeyleri görünce (adam sen de dersek hid detimiz çabuk geçer. Biz de bü « yük ziyanlardan kurtuluruz. Esasen meşhur ata sözüdür. “Öfkeyle kalkan ziyanla oturur,,. Yazın neden beyaz giyeriz? Yazın beyaz giyilir. Kışın ko * yu renkte elbise giyilir. Neden?, Bunun sebebi bir süs merakı değil bilâkis fizik meselesidir. Yazm gü neş en kuvvetli şekilde hararetini üzerimize verir. Fakat güneşin şıkları beyazdan geçmez. Daha doğrusu beyaz üzerinden kayar ge çer. İşte insanlar yıllarca zaman » nı bağladık. Araba içinde kaplanı Delhi s0- — Yaşasın büyük avcılar.. diye bağrıyorlardı. Masalcı | Karikatür nedir ? Birçok karikatürler (o görürüz. Okuruz. Güleriz. Yahut bir ada - mın biraz burnu büyük olsa kari - katürist o adamı yalnız burun © - larak gösterir. Değil mi?. Karika - danberi yaptıkları tecrübelerden sonra bunu anlamışlar ve oyazın beyaz giymiye başlamışlardır. Yok sa yazın beyaz giymek süs için de- ğildir. Bilâkis srhhidri. İmtihanlar yaklaşıyor ? kilde gösterilmesi demektir. Bun- | da herkes muvaffak olamaz. Mem | leketimizde de son senelerde kuv- vetli karikatüristler çıktı.. Fakat ecnebi memleketlerde daha fazla karikatürist vardır. Hele bir Fran- sız bir Alman karikatüristi vardır. Bu adamlar; bir adamıbir kere görünce hemen o adamı koskoca İ bir domuza, horoza, tilkiye, şey - tana, tavşana benzetirler. Fakat daha ziyade büyük a - damların karikatürleri yapıldığı i- çin kimseyi darıltmamıya dikkat ederler. Göz açıp kapamadan bu sene de geçti. Ay sonunda numara kâ- ğıtları verilecek. Tenbel olanların yürekleri hop- luyor. Fakat çalışkanlar da daha yüksek sınıflara geçeceği için me ğ (150 okuyucumuza hediye Bu haftaki bilmecemiz heceler» İ den cümle teşkilidir. Kür — şü — çok — ilk — ba — ra — ha —dik — bil — şa — vu — ka, Bu cümleden bir cümle teşkil edenler arasında 150 okuyucumu» za oyuncak, şeker, bisküi, mendil, kitap hediye vereceğiz. Bilmeceyi hallettikten (sonra doğrudan doğruya “VAKIT çocuk İ sayıfası muharrirliğine,, gönderi « nız. $ İsminiz ve adresiniz okunak - hi olsun. $ Kupon istemez. Gazetenizi be şu boşuna kesmeyiniz. dört $ Kazananların isimleri hafta sonra ilân edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: