“Sağ ağ | Bai marine Nafi ile arkadaşları (o adliyeye verildikten sonra gene Nafiin na - mına gelen bir sürü esrar yakalan- mış, bu da davaya yeni bir ma - hiyet vermişti. Hâdise son derece meraklı idi. Bir gün, uyuşturucu maddeler tacirlerinden bir Yunanlı, Nafiin yazıhanesine gitmiş, orada onun yazıhane bekiçsi ile konuşmak is- si tamamile zabıtanın elinde ve tarassudu altında idi. Yunanlı tacirin üzerinde bir sürü evrak bulunuyordu. Bunlar tetkik olunmuş, ve sipariş olunan esrarın Pelsene gemisine mensup bir tayfa vasıtasile geldiği anla - şılmıştı. K Bu gemiciyi bulup esrarı elin - den almak için bir kart göstermek icap ediyordu. Bu kart aranmış, fakat buluna- mamıştı. z Bunun üzerine Mısır zabıtası, Nafiin yazdığı mektuplara benzi- yen bir mektup yazmış, ve bu © mektubu Nafiin İstanbulda mua - © mele ettiği adama göndermiş, bu © mektupta mahut kartın kayboldu- © ğunu, onun için gemicinin ismini © bildirmesini istemiş, İstanbulda - i Siyotanafis namında bir a- çi para mukabilinde malları — teslim edeceğini anlatmıştı. Bunun üzerine esrarı ele geçir- mek kolaylaşmıştı. v < Nafiin bütün muamelâtında - son derece ihtiyatlı olduğunu gös teren bir nokta, onun kaçakçılık © işlerine ait mektuplarının birini de kendi eliyle yazmaması, bunları — ya akrabalarından birine, yahut © kumarhanelerine devam edenler - © den birine yazdırması idi. o Onun yazdırdığı mektupların » birinde de kaçakçılığa dair her © hangi bir kelime yoktur. Bilâkis © bütün bu mektuplar, görünüşü iti- - barile, son derece masumdur. Bu mektupları okuyanların biri de on- — Jardan bir şey anlıyamaz. Meselâ —— bu mektupların birinde elli sandık portakal gönderilmesi istenmekte- dir. Bu elli sandıktan maksat, elli — kile esrardır. Diğer e mektuplarm © hepsi de bu şekilde yazılmıştır. Nafi, posta kutularını sahte i- lerle kullanmakta ve bütün hi eler 1. — 6 — VAKIT 1 Mayıs 1933 temişti. Halbuki Nafiin yazıhane- "maun Bizde ve dünyada RR | Keyif Verici Zehirler Kaçakçılığı ———-4 İSİ Nafi bütün işlerinde senelerce ihtiyatlı davranıyordu ma verir, o da o talimatı icra e * derdi. Mehmet Ebufaddalın baş - lıca adamı da “Safi Mahmut,, na- mında idi. Bu adam da Mehmet - ten talimat alır ve onları yapardı. Hanefi Mahmudun faaliyet saha- sı Suriyeydi. Kendisi ömrünü Su- riyeyle Mısır arasında mekik do - kumakla geçirmektedir. Nafiin tevkif olunduğu sırada bu adam, Suriyede bulunuyor ve İ siparişler veriyordu. Mısır hükümeti, Suriye hükü - metile müzakere ederek bu ada - mın teslimini istemiş, Suriyede o « nu teslim etmişti. Şebekenin mühim bir şahsiye- ti daha, bedevi bir adam olan Av: | dadır. Bu adam bilhassa çöl tari « kile iş görür, çöl tarikile yapılan | her türlü kaçakçılığı idare ederdi. | Otuz senedneberi kaçakçılıkla! meşguldü. Bunların da bir sürü adamları bulunuyor ve herbiri kendi dere - cesine göre mafevkinden emirler alıyordu. Russel paşa, (Nafi) den bahse- derken şu sözleri söylüyor: “Nafi, senelerce, büyük bir şe- bekeyi, fevkalâde hüner ve meha- retle idare etmiş tehlikeli bir ka - çakçıydı. Onun idaresinde türlü türlü insanlar (o çalışmaktaydılar. Kendisi münevver gençlerdön, iş adamlarından, bedevilerden, de- nizcilerden, kayıkçılardan, ve ni - hayet maalesef hükümet memur - larından müteşekkil büyük bir şe- bekeyi son derece muvaffakıyetle idare etmekte idi. Bunların hepsi tahkik hâkimi tarafından isticvap olunmuş, fakat biri Nafiin sırları- nı faşetmek istememişti. Çünkü, hepsi de onun nüfuzu altında idiler, ve hepsi de onu ele vermek istemiyorlardı. Fakat bun» ların hepsi de delâil karşısında baş iğmiye ve hakikati ilirafa mecbur olmuşlardı. Nafi ile arkadaşları muhakeme olunduktan sonra mahküm edil - mişlerdir. Nafiin kendisi beş sene ağır hapisle bin mısır lirası nakti cezaya çarpmış, onun başlıca dört şeriki olan Mehmet (o Ebufaddal, Avda, Hüsnü Ali Embabi, Ahmet Ömer Gümi, Mahmut Hanefi ce - zaya uğramış ve bu suretle Mısır müthiş bir şebekenin faaliyetin - den kurtulmuştur. (Devamı var) | Geçen yıl Istanbu- i la ne kadar sey- yah geldi? | Baş tarafı 1 inci sayıfada| ya bildirildikten sonra Ekrem Be- sim Bey, klübün geçen bir yıl i- çindeki faaliyetini izah eden rapo- runu okumağa başlamıştır. Rapordan anlaşıldığına göre, Tu- | ring klübün 932 yılı bilânçasu va- ridat miktarı itibarile 1931 sene- sine nazaran çok azalmıştır. Bu noksanın bir sebebi de hükümetçe yapılan yardımın, tasarruf mak- sadile, kesilmesidir. Diğer varidat masus derecede çoğalmış, masra- fı asgari hadde indirmek suretile klübün mevcudiyetini devam et- tirmek kabil olmuştur. 932 senesinde aza aidatı geçen seneye nisbetle 2 lira fazla, trip- tik varidatı da geçen senenin 593 lirasına mukabil 880 liradır. Klübün bu müşkül vaziyeti ik- tısat vekâletinin iki bin liralık yar dımı ve İstanbul belediyesinin klü bün neşriyat masraflarını üzerine alınması sayesinde kısmen düzel « miştir. Ne kadar seyyah geldi? Klübün aldığı malümata göre; 1932 senesinde kruvazierlerle Av- rupa ve Amerikadan toplu olarak İstanbula 7810 seyyah gelmiştir. Bu yekün geçen senekinden 310 fazladır. Yataklı vagonlarla, Su- riye ve Rumeli şimendiferlerile gelen seyyahlar 8576 dır ve ge- çen seneden 2560 azdır. 932 de Türkiyeye kara ve deniz yolile gelen yolcular 23633 tür. Bu yekün geçen seneye nisbetle 390 fazladır. Kafilelere iştirak e- derek veya ayrıca gelen seyyah- Tatın yekünü 40 bine yakındır. Bu i miktar evvelki” seneden 2 bin ka-! dar eksiktir. Klüp; geçen sene içinde İstan-| bula dair İtalyanca bir duvar ilâ-| nı, Fransızça ve İngilizce olarak bir İstanbul rehberi, Reşit Saffet Bey tarafından yazılan Fransızça ve İtalyanca Edirne rehberi, ma“ deni paralarımızı gösteren kart- postallar bastırmış (ve dağıtmış- tır. Ayrıca Rumca bir İstanbul reh beri Atinada, İtalyanca İstanbul aasasansms sas ssasse sensen Sİ ” Kırıkkaleye giderken: Ankaradan m mi e döşediği 1921 le bugünün farkı Ankara kalesi, telsiz direkleri, | yapılmış bir lokomotif, . ve bir tünel.. Yarım (dakika ka: hörgücünü yükile kald ranlık. Ankara geride (kaldı. Bu (rada develeri hatırlats” # yol bütün bozkırı geçer, Karade - lar da bunların arasında nize kadar ulaşır. yolunu tutuyor. İsmet Paşa senelerdir fikir dök-| o Fakat hernedense o tü, ray döşedi. Şimdi ben, bu ray | rada işliyen dekovilde üstünden fikir taşıyan kültür har- | geşmiyen hayvanın inadı binin zırhlı trenine yetişmek için zer bir inat (o vardı. Zama? kilometrelerin sekişini (o sayıyo- man tutarağı tutardı. B3* rum. Tren yolunda... Seyyar ter- | tıpış, tıpış giderken birdef biye sergisi Kırıkkale istasyonun- | nir, zınk, yerinde sayar. da, duyulur: “— Lokomotifin suyu di. Allahını seven (o s8 Kovalarla, ibriklerle, testi sürü balk su aramağa" bulunmıyan bir yerde ise mataralarındaki, (| testil ye” teneke ve yahut toprak ibr” deki suları lokomotife lar. Mübarek yürümeğe i Ama yürüyüşü de ne yürüyüli 'Trerin üstünde pinekliY€ tiyarlar bazan şöyle ç dı: “— Tren giderken indi” dest bozdum, elimi yuvdum | bindim. Seyyar Terbiye sergisinde Tren yolunda dediğim zaman dudaklarmiızda acayip bir kıvır tr seziyor gibiyim. Sezmeğe hacet yok hakikaten: “ — Tren yolunda acanım diyebilirsiniz. Eğer siz bir zamanlar Yahşı ha na kadar şöyle böyle gidip gelen eski tren müsvedderini hatırlarsa- nız hiç te böyle (o düşünmezsiniz. Hele benim gibi (o Yahşi Han yolunda tuhaflıklara şahit olmuş - sanız.,, Size, istasyonlarm bâzan bodu- rumsu, bazan kavaklar gibi i v biribirlerinin sırtından ia ie ğe tazeledi uzun dallı ağaçlarından, o çeşme-| eyle Le / lerinden, bayrak © direklerinden! | Bazan yokuş bir yere makaslarından, telgraf direkleri- mi? Bir ses yükselirdi: ne tünemiş © güvercinlerden, yol “— Allahını seven kenarında dolgun dolgun treni sey ardından itsin! # reden öküzlerden, hür ve neşeli Yüzlerce adam, trendef sıpalardan bahsedeceğime bizim trenin durduğunu gören Orta Anadoluya kültür, ve , yeni» de gelir. Helesa yelesa vale “üylalka “ Sayiğiir İda Gereti ge. | si Elma mali ml Sall mad linceye kadar bugünkü (© güzel | kenip civardan çalı çırpı ** trenin seyrindeki o eski (| tren ve | ğımızı ben bilirim. 2 ray müsveddesinden bahsedeyim, Bunları söylerken her halde canımız sıkılmaz, hatırayı anlatıyorum, dün Sene 1921, İnönü ile Sakarya | sünü tüfengine çabutla harbinin araları Ankaradan Kay» | düşmana saldıran bir 4 seriye doğru bir akın var. Kağni, | günü böyle geçerdi. kağni, kağni.. Yollardan, dağlar -! & Şimdi İsmet Paşanın “ sy dan, taşlardan gıcırtıdan geçilmi- | raylar üstünde fikir oo 81” 5 yor. muntazam ve rahat trenle Mumyalanmış bir leye yaklaşıyoruz. l da lâf mı â v yi! di gf) (eşek) e tenekeden rehberi de Romada bastırılmak- tadır. Kış sporları İçin M. Hofinger'in reisliğinde bu işle uğraşacak bir komite © yapıl- mıştır. Bu raporun bizde yapılma- | da klübün tememnileri'de vardır. sına müzaheretleri, Büyük Erkânı Klübün dileklerinden Harbiye Reisliğinden ve Dahiliye vekâletinden rica edilmiştir. direktörü M. Hofinger'in reisliğin de bu işle uğraşacak bir komite teşkil etmiştir. Bu sporun bizde benziyen cılız, sanki Sadri ; “ ........... leri 50 lirayı geçmemek şartile serbestçe ithal edilebilecektir. Dilekler Raporda muhtelif işler hakkın- ...... Ali Bey söz alarak klübü” Reşit Saffet Beyin rahatsi” layısile kongreye iştirak ©“ gi ğini söylemiş, klübün rinden ikisinin tahakkuk girdiğini bildirmiştir. ij Klübe varidat o # Bunlardan biri turing zi varidat menbar olmak başlıcala- rı şunlardır- 1 — Klübün Ankara merkez komitesini teşkil eden Büyük Mil let Meclisi azalarımdan, bütün Av- las . i Bü rupa memleketlerinde olduğu gir | aş ee iinde bi Başvakilin riyasoki imde”biz Dahiliye vekâletinden rica edil-| “Turizm yüksek meclisi, teşkil e- idi. mektupları uydurma isimler taşı « | see malar yan bu posta kutularına gelmekte Bulgaristanda miştir, Otomobillerini kendileri kullananlar dilmesi ve bunun Yüksek iktısat meclisi gibi doğrudan doğruya Başvekâlete bağlanması; © — Yazıhanesinde bütün muamele- © İerinedair (bir sürü defterler bu- İunduğu halde bunların birinde © gayrimeşru her hangi bir ticarete “ait hiçbir kelime yoktur. k * Nafiin kurduğu şebeke son de- - yece muntazam çalışıyordu. Onun — başlıca adamı, Mehmet ebu Fad- © daldı. İkisi birçok senelerdenberi — birlikte çalışmaktaydılar. Mehme- “din Portsaitte bir çök deniz mo - törleri vardı. Kendisi bunları işle- “#iyor ve kiralıyordu. o Kaçakçılık işlerinden bunlardan istifade edi - yordu. © — Portsait limanında bu adam de - recesinde hünerli bir kaçakçı yok- © du. Nafi bütün talimatını bu ada- İki Türk muharriri ne oldu? Sofya, 29 (Hususi) — Aleyhle- rinde yapılan nümayişten korka - rak kaçtıkları Razgrattan O haber verilmiş olan Karadeniz sahibi A- rif Necip ve Deli orman sahibi Necmettin Beylerin nerede bulun- dukları hakkında hiç bir malümat alınamamaktadır. Bu iki muharri- rin saklandıkları o zannedilmekle beraber kendilerinin gayri mes'ul teşkilâtın eline geçerek hayatları- na kastedildiği de kaviyyen riva - yet ediliyor. Müslüman cemaati bu mesele ile son derece alâkadar olmakla beraber o müracaatlarına cevap alamıyor. Kiübüm azoündes öbönöWüldi |“ 2 İktisat vekâleti Ticaret u- ni kendileri idare edenlerle turist- | Dum müdürlüğü ünvanının “Tica: Mi Imak üzere İstanbu. | Tet Ve turizm umum müdürlüğü, lun muhtleif yerlerinde parking | "© şevrilmesi e müdürlüğün ve yerleri tesbit edilmiştir. Otomobil. | Zifesinin ona göre genişletilmesi; lerin kısa bir zaman bırakılmasma! 3 — Yugoslavyada olduğu gibi mahsus olan bu yerler yakında Türkiyede de Devlet demiryolları ilân edilecektir. ve Seyrisefain gibi devlet müesse- Seyyahlara kolaylık selerinin biletlerini satmak hak- Reklam: “Dürlüyeye gelen; söz” kını haiz bir “seyahat ofisi,, açıla- ahların pasaportları lisce el. | rak kazancının münhasıran propa- lerinden alınmakta ve 24 saat son. | ganda masraflarma karşılık ol ra iade edilmekte idi. Klübün te-| mak üzere turing klübe verilme- şebbüsü üzerine bu usul terkedil | 8i.. miştir. Gelen seyyahların yanla-| Rapor okunarak aza tarafın rında bulunan eşyalar kontenja-! dan ittifakla kabul edildikten son- na tabi dahi olsa, gümrük resim-'ra idare heyeti azasmdan Şükrü ul ihdas edilmesidir. BU si giden yolcularm ille rinci ve ikinci sınıf otel 79 italyada olduğu gibi, larak Oo yapıştırılacaktır. başka;limanlarımıza gele” yatlarına birer polis konun” lünün ilgasıdır. Bu yatlar? harp gemilerine olduğu konulmıyacaktır. Idare heyeti Bu husustaki resmi okunduktan sonra idare P*” gi tihabına geçilmiş, neti fi Saffet, Yusuf Razi, Cevfi', rü, Ekrem Rüştü, Ekrem di Kenan Beylerle M. müteşekkil olan eski id 4 azası ve mürakıp Öme' e Stepan Beyler vazifeler” kılmışlardır. Kongreden sonra bil gilmiştir. EFE: # SEFŞİŞİ pa m > 5 # >