e Bir teşebbüs ve bir tesadüf / Avusturya veliahtı, sulh için uğraşıyordu i Fakat bu yolda el altından bir başmakale yazdıran ve neşrettiren Arşidükün Saraybosnada öldürülmesi büyük harbe başlangıç oldu ! “Noyes Viner Jurnal,, isminde ki Avusturya gazetesi, büyük harp ilân edilmeden Saray Bosna- da karısile birlikte öldürülen A- vusturya Veliahtı Fransova Fer- dinandın harbin önüne geçmek i- çin yaptığı bir teşebbüse dair bir yazı neşretmiştir. Bu yazınm muharriri Emil Ze - Tiger, öldürülen Veliahtın pek ya - kmdan tanıştığı eski ve tanınmış bir gazetecidir. Valiahtın, bütün dünyayı saran ve sarsan büyük harbin önüne geçmek için arzu ve gayret gös - terdiğini kaydederek, otwun ken - disine yaptığı bir teklifi, bu tek - İifin tarafından kabul edilip ye - rine getirilmesini anlatan bu zat, aradan seneler geçtiği halde, ge -| çen haftaya kadar bunu gizli tut - muştur. Gizli tutmasının * sebebi de, Veliahtm, kendisi tarafın - dan böyle bir teklifte bulunuldu - gunun kimseye söylenilmemesini istemesidir. Fakat nihayet, a- radan bir çok sene geçtiğini dü - şünen gazeteci, tarihi bir hakika - tin meçhul kalmamasını tercih et - miştir. Emil Zeliger, bu hatrrasmı söy - le anlatıyor: Hususi davet “1913 senesi Kânunuevvelinin başındaydı. Arşidük ve karısı, bir kaç hafta süren İngiltere se - yahatinden Viyanaya yeni dön - müşlerdi. Ada devletinin mat - buatı, hangi fırkaya mensup o - lursa olsun bütün gazeteler, A « vusturya imparatorluğunun Veli - abtına karşı sonsuz simpati gös - termişlerdi. İngiltere seyahatinden dönüşü müteakip, bir gün telefon çal- dr ve Veliabtın beni akşama doğru Belveder sarayında hususi surette görmek istediği bildirildi. Gittim, bir uşak, beni cigara salonuna götürdü. Tam salona a - dım atmıştım, ki yan kapıların bi - risinden de Veliaht içeri (o girdi. Kendisini hiç o günkü kadar ne - şeli görmemiştim. Şen bir halde, candan gülerek, benimle konuş - mıya başladı, kalın bir (Havana cigarasını her halde içmekliğim i - çin âdetâ israr etti. Britanya sa - rayı muhitinde gösterilen misafir perverlikten, obilhassa (zevcesi Hohenberge karşı alınan samimi vaziyetten pek memnun kaldığı a- çıkça anlaşılıyordu. Gizli teklif Biraz sonra, bana hararetle şu sözleri söylemiye başladı: belki de kaleminizle bir iş başarabilirsiniz. Bu başlangıç üzerine, cigaramı ağzımdan alarak, tam mânasile dikkat kesildim. Veliaht, devam etti: fevkalâde — İngilizler, dünyanm en mü -| kemmel insanlarıdır. Fakat, ben İngilterede şu kanaati edindim, ki eğer, denizde silâhlanma va - ziyeti böyle devam edecek olursa, gürültü kopması muhakkaktır. © Hemde en yakın zamanda! Dikkat ediniz, Almanyayla İngiltere arasmda günden O güne şiddetlenen gerginliği gevşetmek için, her şeyi tecrübe etmek, bi - zim en mühim © vazifelerimizden biridir. Tabii resmen yapılacak bir şey yoktur. Biz, karada ve denizde Berlinin hareketine uy - gunluk göstermek mecburiyetin » deyiz. Fakat, dikkat ediniz, eğer gazetelerde mümkün olduğu ka - dar kuvvetle, yüksek sesle, İn - giltere ve Avusturya arasında hiç bir zıddiyet mevcut (o olmadığını, bu itibarla, İngilizlerin Okyanus hâkimiyetile Alman rekabetini bir anlaşmıya bağlıyarak (güzellikle halletmek yolunda çalışmak, bi - zim en mukades vazifemiz oldu - ğunu ileri sürerek, ihtimal bu son | dereceye varan gerginlik gevşer ve iş işten geçmeden, Kayzer Vil - helmle Kral Jorj arasında bir an - | laşma köprüsü kurmak imkânı bulunur, Aksi takdirde Ben, bu bahis üzerinde Londra sefirimiz Mensdorfla (konuştum. O, düşünceli bir adamdır. Ken - disi de, olsa olsa ara yerde bizim bir anlaşma vaziyeti ortaya koya - bileceğimiz fikrine iştirak etti. Aksi takdirde, harp, her şeyden daha ziyade en kat'i olan şeydir. Tasavvur ediniz hele, eğer bir anlaşmıya yol açabilecek olursak, bu, Avusturyanm mevkiini ne derecede yükseltecektir!. Tabii Berlini incilmiyccek mahiyette bir kaç güzel başmakaleyle, mese'e -! nin anlaşma suretile halline pek âlâ yol açılabilir. Emil Zeliger büyük harbin ö - nüne geçmek için Veliahtın yap - tığı teklif ve teşebbüsten bir saat sonra bazı dostlarile (o buluşmuş, Veliahttan mülhem olduğunu hiç sezdirmeden onun teklifini orta- ya almış ve bütün dostları bu hu- susta bir başmakale (yazmasını çok doğru bulmuşlardır. Yazdı - ğı obaşmakale, Tagblat,, gazetesinin 7 Kânunu - evvel 1913 pazar tarihli sayısmda “Bir İngiliz — Avusturya — Ma - caristan filoları mukavelesi için,, | serlevhası altında çıkmıştır. Başmakale çıkınca Bu başmakalenin neşrolunması üzerine Almanlar kıyameti ko - parmış, resmi mahfeller altüst ol «| muş, ertesi sabah muharir, mü -| dürü tarafmdan şu sözlerle kar « şılanmıştır: — Ne yaptın, Allah aşkına, Ze » liger! Nereden aklına esti de böy - e ie d a, yy le bir makale yazdın! Makalenin etrafta nasıl bir tesir uyandırdı - ğını biliyor musun? Daha sabah « leyin erkenden beni Alman sefa « retanesinden aradılar, Bunun ne demek olduğunu sordular. Ataşe | navalı Baron Frayberg, beni ziyaretle, (omafevk (makamdan vaki istizah dolayısile, bu husus - ta izahat istedi. o Almanyayla| “Anca beraber, kanca beraber, Karada ve denizde müttefik bu - lunduğumuzu, Berlinin böyle âbes bir şeyi pek tabii olarak hiç te hoş görmiyeceğini söyledi. Fakat, Veliahtın mütemet dos - İlerde İsterlin, Mark, Frank uni- “Noyer Viner ! I madı ve dostluğu bir kat daha art- | İ nüne geçmek için bu kadar arzu gama KISA HABERLER Ayyy yy Hava depoları İstanbuldaki soğuk hava depo. | larının fiyatları çok yüksektir. Ticaret Odası da yaptığı tahki- | katta bu fiyatları çok pahalı bul - muş ucuzlatmak için teşebbüsata girişmiştir. Bir küçük köprü Gülhane parkından Saray bur- nuna geçilecek kısımdaki Oköprü en asri vasıtalardan istifade edile- rek tamir edilmiştir. Kırtasiyeciliğe karşı Hükümet kırtasiyeciliğin önü - ne geçebilmek için bazı meselele- rin telefonla balledilmesini düşün- mektedir. Seyyar terbiye sergisi Maarif Vekâletinin tertip ettiği Seyyar terbiye sergisi Kırıkkale- den Keskine hareket etmiştir. Sergi Kırıkkalede iken mual- limlere bir kaç konferans verilmiş ve terbiye filmi Kırrkkale sine- masında gösterilmiştir. Hususi hastaneler Hususi hastanelere ait Jâyiha Sıhhiye vekâleti tarafından hazır- lanarak Millet Meclisine verilmiş- tir, Emlâk tahrir işi İstanbulun muhtelif tarafların- daki emlâk tahrir işi kismen bit- miştir. Öğrendiğimiz göre tah- rir komisyonlarının koydukları kıymetlere itiraz eden emlâk sa hiplerinin müracaatları da tetkik edilerek kat'i karar verilmiştir. Bu yeni şekildeki kıymetlere göre 1934 o senesinden itibaren İ vergi alınacaktır. Kambiyo borsasında Kambiyo borsasında son gün- |” fiye üzerine hararetli (O müamele ler olmamaktadır. — m — m — tu, açık göz ve hüsnü niyet sahibi gazeteci ketüm davranmış, derece derece biribirinden yüksek muhtelif Avusturya makamları - nında sıkı sıkı araştırmalarına rağmen, boşboğazlık etmemiştir. Kendisi, “Hiç kimse bu makale - nin Veliahttan mülhem olduğunu zerre kadar sezemedi!,, diyor. Ta- bii Veliaht, onun isgüzarlığı| İ kadar ketümiyetinden de mem- İ nun kalmış, kendisine karşı iti -| mıştır. Tesadütün oyunu Burada şunu da kaydedelim, | ki — buna tesadüfün feci oyunu demek lâzım — büyük harbin ö - ve gayret gösteren Veliaht Arşi - dük Fransova Ferdinand, çok geçmeden Saraybosnada Prinçip ismindeki Sırplının kurşunlarile, karısile birlikte otomobil sinde vuruldu ve ölümü, içeri - büyük harbin başlamasına vesile sayıldı. Alranyayla İngilterenin arasını bulabileceğini, dünya ( sulhünün devamını temin edeceğini tahay « yül ettiği Avusturya, bilâkis bu suikast hâdisesi üzerine Sırbista - na harp ilân etmekle, harbi ilk i - lân eden oldu. Almanya, İngil - tere.... Aşağı yukarı hepsi malüm, muhtelif devletler bu başlangıç - tan sonra kan ve ateş, içerisinde biribirlerine girdiler. o Dolayısile büyük harbin ilk kurbanı da, onu istemiyen Avusturya Veliahtıdır. leri tetkike geldik “ Biz iki milleti birbirine bağli” bağları bu kadar derin anlıyo ATİNA,23 (A. A.) — Türkiye | iktisat vekili Mahmut Celâl Beyle hariciye müsteşarı Numan Rifat Bey, Türkiyenin Atina elçisi Enis bey de hazır olduğu halde Türk sefarethanesinde gazetecileri ka - bul etmişlerdir. Numan Rifat Bey, şu beyanatta bulunmuştur: “Büyük dost memleketin misa - fir sever toprakalrında bulunmak- la bahtiyarız. Bu suretle vakit va- kit yapılan temaslar, Yunanistan ile Türkiye arasında mevcut olan kardeşçesine münasebetleri daha ziyade kuvvetlendirecek mahiyet tedir. Türk - Yunan dostluğu bi - zim için tamamile milli bir siya - settir. Zira harici (siyasetimizin esaslı unsurlarından biridir ve da - ima öyle olacaktır. “Atinaya Yunan hükümetile en yüksek bir hüsnü niyetle ve tama- men müspet bir zihniyetle ticari mübadeleler meselesini tetkik et- miye geldik. Ben şahsen bütün te- maslarımıza hakim olan samimi dostluk havası içinde ticari müna- sebetler meselesini matlup sükü - net içinde ve azami randımanı el- de etmek suretile tetkik edeceği - mize kaniim. “Yunan toprağına ayak basar - ken, dost ve necip milletten kar - deşçesine (o selâmlarımızı hakiki bir heyecan içinde gönderiyoruz.,, Gazeteciler, Türkiyedeki Yu - nanlı san'at erbabı meselesinin A- TAKVİM | Cumartesi Pazar 29 Nisan 30 Nisan 4 Mubarrem 5 Muharrem Gün doğuşu sm 500 Gün Istışi 10,02 19,04 Sabah samaz 4,15 Ats Öğle namazı 112 ırı İkindi namâr 16,02 (60 Aktım simazi o (907 004 Yatsı namazı 4047 İinsak 305 Yılı geçen günleri e talanı s6 De HAVA — Yeşliköy askeri rasat merke sinden verilen malümata güre; bözün hava | kısmen bulutla ve sakin olacaktır. Dünkü sıcaklık en fazla 14, en az 7 de-| reoe, hava tazyiki 765 mllinetre idi, Tıp Talebe Cemiyeti konferansı Tip talebe cemiyetinden: Ce miyetimizin tertip ettiği konfe- rans serisinden altıncısı yarm | Halkevinde 18 de müderris mua | vini doktor Fahrettin Kerim Bey! tarafından verilecektir. tiştirilmesinde rubi esaslardır. KADIKÖY HAVAGAZI ŞİRKETİ 1 Mayıs Pazartesi günü saat 15 te Kadıköyünde Süreyya Pa- şa Sineması salonunda verilecek olan ameli yemek ve pasta pi- şirme dörsine bütün banımefen- dileri davet eder. Teşrif edecek banımefendilere yeni neşrolunan yemek ve pasta risale tevzi edi- lecektir. (2592) | Atinaya ticari mü übad > tina müzakeratı esnasmd? gi lüp görüşülmiyeceğini! üzerine Numan Rifat cak müzakerelerin kğ arasmdaki iktısadi ve t ş sebetlerin hepsine şamil © vabını vermiştir. Dün akşam Yunan hükü rafından Türk misafirle” verilen ziyafetin so ler kaldırıldığı sırada Y! vekili M. Çaldaris tilbe demiştir: “— Çetin bir takım * lerle dolu olan mazinin serinin Yunan milletinin desini ve istikbalde Tari en samimi dostluk müt idame ve ameli faaliyet teşriki mesai etmek sureti” mak hususundaki şiddetli nu aksettirmekte oldu! diğim zaman bütün Yı tine terceman olduğuma edebilirim. Türk iktısat vekili cev#f” rek şöyle demiştir: Yunanistanın çok mi vekili Türk - Yunan de kadar kuvvetle, o kadar ! yüksekliği ve o derece hissi ile ifade etti ki, ben onde” ancak şunu diyebilirim* milleti bugün biribirine ' ve çözülmesi kabil o! ları bu kadar derin ve bu mimi bir surette anlıyorü” RADYO/ İSTANBUL: 13 den 18,45 kadar Saz ANKARA (055$ 12,40 — 1339 0 pe 18,45 ten 19,39 kadar Orkestri 20 kadar Fransızca ders (e sus). 20 den Süme kadar Oyal 20,80 dan 21,80 kadar Hafes a” 21,80 dan 23,30 kadar Orkestrie sa haberleri ve saat ayarı, Lu ri Ankarı 1840 Riynseticimihur filarmoni” pi Beethoven Symphanie Erol 19,40 Alaturka maz, 19,49 — ve” yi İ sikisi. 20,10 — Ajans haberleri porü. VİYANA öi8r m) 12.30 Konser — 14,45 ÇAK kı — 1740 Koro heyeti — İS | 20,20 Piyano — 24,15 Dans LELPZ10 (896) 7.15 Jimnastik — 7,85 Kons / ser — 17 Musiki — 17,50 5 kostru, BÜKREŞ (9410) 12 Pik — 1515 Plak — İİ gı 18,16 Orkestra — 20 piyanr KOMA (4132 m. ) 1 Spor — 11 Pik — Sİ 3145 Operet, BUDAPEŞTE di 10,15 Pik — 13,5 Musiki Mevzu inkılâp çocuğunun YE-| sar gartıtarı — vos vak — | 23550 Çigan orkestrnsı — 281 “4 Z vP k ) VARŞOVA (412? gi 13,10 viâk — 37 Pk — ay ge Komser — 21 Mun; — 2509 Dans, i MOSKOVA as el 16 dan — 2405 e bade” Taycılık Ortaköyde oturan H nım dün zabılaya mü miş; kendisine tavcil! bir yüzüğü altın yü m iy Sayit hakkında size | muştur. Sayit yakelar iğ E