28 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

28 Nisan 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A, . EE EE EN YL EİN » e ir &, İranazlar ya — - neşri ii İçin ne €şriyatı tanzim Yapıyorlar? Zaj anlarda Fransada rad- TSriyatından gikiyet edilmi. unun üzerine Pi için 79 neşriyatının tan. Hük eşebbüslere girişilmiş- i İlya u hususta bir Yihy Pa ası hazırlamıştır. Lâ- VE verile ili meb'uslar meclisi» Sülecekşi ir, yakında müzakere baş lâyihaya göre F, d by te “bağlı bir yüksek Bı Meçliyi “teşkil edilecektir. Fa sin altmış azası olacak- Hin gz hükümet teşkilâtı, ve müesseseleri ve kat Yü mecliste temsil edi- ksek radyo meclisi, aid Zr Anın heyeti umu- ia ek ve tenevvü te- “lak, taşi tekerrürlere mani €sile mükelleftir. enli in teşkili için çıka Mr kanun, Fransız rad- Baia İenni cihetlerle radyo Pi Yani Büyür nü, Gi CL İk konseri onseri muvaffa- y İğini ge bafta Gn ağumaz e Gi etmeyi ,, Semal Reşit Bey da başk, yi kabul etmiştir. Bun- Hayda, Sa konserde Mozart, Parçalar, bubert'in çalınacak tiz iymetli ve yatana i eyin “Ens Ni e i altında to ladi lr çalmacak.. Bu b <Çılar “ K dilenci,, 4 aye mari, lm ve “Eyüp 45 kişilik bir Si an verilecektir. Mç tosu Arnold Zirkin eman, 4 vio'a, 4 yi Kontrbas V.S. bu- Yplacak olan umu- Mtanbu'un iki â'eminde tuk batı ÖN im mümessille. b © memlekette, Mü lm e bi ği B, Mış olacaktır... ay z Bn, Zünkü konser (Ang beclisi umumi çeigi i ve iram)ın himayesi n eden (160) ki. ki Yükagia tiyg "Saat şoüYük Koro heyeti ceki ind 16 arülbedayi tir, Ki ile konserini Kapi Mere V Dsetini vere- ma ali B., Cevdet yla erkânı davet Gepgil OnSer münasebe- yağı arta (lstepan ve e n Vatan ilecekti,, yafından te. rı S 7 g arlydekin da VAKIT © irün beynelmilelleşmesi - ANATLA Sayıfa: 7 al SA Büyük Bir Italyan Muharriri Gazi Ve Türk İnkılâbı Hakkında Bir Eser Hazırlıyan Antonio Aniante'nin sözleri Lisan farkları, kültü- ne kâfi yükseklikte bir set teşkil etmeseydi, hü - dutlar, halkların milliyet. leri ne olursa olsun, kuv - vetli şahsiyetleri tanıma larına bir mâni teşkil et- miyecekti. Artık tasdik o- lunuyor ki zekâ, mevzii değildir ve olamaz. Bu- nun için zamanımız, san“ at becayişlerinin, entel - lektüel birleşmelerini, ha sılı beşeri zekânın dünya yüzünde umumi cereya * nını temin edecek nüma- yişlerin ehemmiyetini a - damakıllı idrak etmiştir. Artık fikir, hudutlar içi- ne çerçevelenip kalmıyor. | Bize yabancı, fakat - bizi seven kuvvetli bir şahsiyeti Türk karilerine bugün takdim (o etmek istiyorum. Antono Aniante bizim için iki kere dikkate şayandır. O, bir kuv- vetli muharrir ve bir sanat nazari- yecisidir. O, büyük bir Türk dos - tudur, yeni Türkiyenin bir hayra» nrdır. Aniante, muasır İtalyanın en kuvvetli muharrirlerindendir. En mühim eserleri “Bellini'nin haya - tı,, ve “Tarmina'nın son geceleri,, dir. Bu son iki kitap fransızcaya tercüme edilmiş ve Aniante'nin şimdi Fransadaki şöhretinin ilk basamaklarını teşkil etmiştir. Faşizm cereyanına bütün mev- cudiyetile iştirak eden Aniante, on senedenberi Pariste oturuyor; Bu müddet zarfında bazı İtalyan ga- zetelerinin ve hususile La Stampa- nın Paris muhabirliğini yapmıştır. Bu şehirden yolladığı siyasi mek- tuplar, hikâyeler, gazetelerin en meraklı sütunlarını teşkil etmekte idi. Entellektüel beynelmilelliği ga rip bir efsun taşıyan Montparnas- se, Aniante'yi cezbetti ve muharrir bundan dört sene evvel orada “Jeu ne Europe, galerisini açtı. O tarih ten beri bu galeri, Aniante'nin pek isabetli bir görüşle ( keşfetmesini bildiği genç san'atkârların bir oca” ğı olarak kalmıştır. Artık galeri müdürü olan muharrir, ilk defa olarak, meşhur ressamların eserle- rinin yanma, silik, fakat parlaya- cak olan gençlerin eserlerini as - mıya cesaret ediyordu. Bizim Hale Asafı Antonio Ani- ante gördü ve keşfetti. Bizde meş- hur olan bu Türk kızı, bundan iki sene evvel Parise gittiği zaman tabii tanılmıyordu. Bu san'alkâr kızımızın taze ve zarif şahsiyetini ilk gören ve onu tanıtmak istiyen o oldu. Galeri müdürü olmak sı - fatile Aniante bir kuvvetti, ve Ha- le Asafı Montparnasse'da o tanıt- tı. Montparnasse diyor, Paris de - miyorum, çünkü Montparnasse, ha vası, manası, (sakinleri itibarile sanki ayrı bir diyardır. Monpar - nasse, Parisin özü ve gözüdür. O- Bun için, Hale Asaf yakmda koca Pariste de tanılacaktır. Sırası gel Antonio Aniante mişken, Aniante'nin bütün Türk ressamlarına karşı gösterdiği alâ - kayı işaret edeyim, Filhakika Ha- le Asaftan ve benden başka, “Jeune Europe,, galerisinde meş - hur karikatüristimiz Sedat Nuri Bey, ve son zamanlarda, Bedri Rahmi namında bir Yenç öser teş- hir etmişlerdir. Fakat bu yazıda, birkaç gün zarfında Antonio Aniante'yi “Av - rupa muharriri,, derecesine yük » selten edebi hadiseden bahsedece- ğim. Hiç şüphesiz memleketimiz- de de büyük bir alâka uyandıran “Mussolini,, namındaki eser, bir « kaç ay evvel Pariste Grasset tara- fından neşredildi. Kitap; (derhal büyük ve beynelmilel bir alâka u- yandırdı. Bu alâka tabii evvelâ si- yasi ve entellektüel muhitlerde be- lirdi. Fakat eserin selis, herkesçe anlaşılabilecek üslübu, onu halk a- rasma da dağıttı. Mussolini, dünya politikasının mihverlerinden biridir, ve (böyle kalacaktır. Bu itibarla bir çok ta- raftarları, bir çok da düşmanları vardır. Yazdığı eserde Aniante, Museolini'yi ne ifrat ne tefrit gözi- le görmüş, fakat tam bir bitaraf- Irkla, İtalyan başvekilinin hakiki karakterini çizmeğe muvaffak ol - raujtur. Bu itibarla eseri, ne kuru bir biografi, ne de bir tarihtir, fa- kat faşizmin ve Mussolini'nin bir felsefesidir. Aniante, İtalyan dik - tatörünün meziyetlerini söylerken, beşeri kusurlarını da işaret etmiş- tir. Faşizm hareketinin kuvvetini ve | İtalya için isabetini takdir etmek- | le beraber Aniante bu hareketin! müfrit harpçi tarafını zikrediyor, ve faşist İtalyanın Avrupa sulhü - nü tehdit eder mahiyetteki hare - ketlerini şiddetle tenkit ediyor. Bu kitabın İtalyada yaptığı te- sir çok büyük oldu. Bidayette söy- | lediğim gibi, Aniante faşisttir ve faşizme bilfiil hizmet etmiştir. Ki- tapta bariz bir surette görünen, ve muharririn Muşsolini'ye olan! derin hörmet ve hayranlığına rağ- men, Aniante “faşist,, unvanından il iskat edildi. Eser, rejimin kuvvetli İİİ bir tenkidi olarak kabul edildi. Beklemediği bu akibet, Aniante'yi hayretler içinde bıraktı. Bütün vic- danile, faşizmin bir felsefesini yapmak istemişti. Fakat vatandaş- ları bunu böyle kabul etmediler. 'İ Tehditler, hududu aşarak Parise kadar geldi. Aniante faşizm düş- manı unvanını giymişti. » v 5 Montparnasse'ın aynası Selekt- in taraçasındayız. Haricin soğu- ğundan muhafaza eden tenteleri, “İ rüzgâr şakırdatıyor. Dışarda bul- var, hafif karı eritirken, barlarm, kahvelerin, panayır yerlerinin ma- vi, kırmızı, yeşil ışıklarına ayna oluyor. Hale Asaf, Aniante ve ben; “Cafe - creme,, lerin etrafın- dayız. Aniante'nin dizleri, irili u- faklı bir sürü kitapla örtülü. Onla- rı bana gösteriyor. Mütehevvir ve coşgun İtalyan simasının ortasın - da, sevinçli iki göz parlıyor. — Bakın, dedi Aniante, büyük Gazinizin hayatmı tetkik ediyo- rum. Bu kitaplar ondan bahsedi- yorlar. Ben de bu büyük adamın misilsiz hikâyesini yazacağım, yaz- maktayım bile. Bugün, Sakarya muharebesini yazdım. Ne asil, ne kahramanlıkla dolu bir tarih yap- rağı 01... — Mustafa Kemali seviyor mu- sunuz, dedim. — Sevmek kelimesi hafif kalı- yor, dedi muharrir. Onu, bu asrın en büyük adamı telâkki ediyorum. O, tarihin kaydettiği nadir asker- lerden, kanun ve mantık adamla rından biridir. Mustafa Kemal is- mi bana gayriihtiyari en büyük isimleri hatırlatıyor: Büyük Pet - ro'yu, İskender'i, Napoleonu düşü- nüyorum. Bu, hayranlığımın en kuvvetli ispatı değil midir?. — Siz büyük bir muharrir ol - duğumuz için bu hayranlık Türkle ri memnun edecek dedim. Ve e minim ki kitabmız kuvvetli olacak, — Kitabım canlı olacak, çün - kü Mustafa Kemal'in ruhunu, şim- diye kadar onun hakkında yazı yazmış olanların hepsinden fazla anladığıma kailim. “Kurulmuş bir mekanizmayı bozup yeniden ya- pan,, şahsiyetleri pek nadir taşı- dıkları iki hassa Mustafa Kemal - de mevcuttur, Askeri ve siyasi de- ha. O, yalnız düşman ordusunu bir az sonra hezimete uğratacak ku- mandayı vermez, ayni zamanda, memleketin içtimai hayatına yeni bir hayat katacak olan kanunu da emretmeyi bilir. Biribirine ne ka - dar zıt iki şey! Mustafa Kemal harp meydanında'da, meclis kür - süsünde de büyüktür ve dahidir. Bilir misiniz ki, milletleri çalka- lıyan ve değiştiren büyük hareket- lerin, içtimai, ahlâki, psikolojik manaları vardır. İşte, şu veya bu vak'adan, filân veya filân hadise- den ziyade, bu manaları aramak tarihçinin vazifesidir. Mustafa Ke. malin Türkiyeyi U değiştiren hare- ketlerin sadık tarihçesi çok kere yapıldı, ve yapılmış bir şeyi tekrar etmem abesti. Ben kitabımda Türk Darülbedayi san'atkârları ' | Clyazısı Roçilt Fransız milli kütüpanesi- ne kıymetli bir koleksi- yon hediye etti Baron Hanri dö Roçilt, Fransız mili kütöpanes'ne çok kiymetli bir kolleksiyon bediye etmiş- tir. Bu kolleksiyonun intifa hak- kı gene Baron (“api dö Röçilte âit olacak, Fransız ınilli kütüpa- nesi koleksiyonu teşhir edecek- tir. Meşhur zenginin bu teberrüü geçenlerde Fransız maarif ve Terbiye nazırı Mösyö dö Monzi- nin yanında Baron Hanri dö Ro- şilt ile milli kütüpane müdürü arasında imzalanmıştır, Bu kolleksiyon çok kıymetli bir elyazısı kolleksiyonudur, on dördüncü asırdan itibaren za- manımıza kadar yetişmiş meşbür kimselere ait beş binden fazla vesikayı ibtiva etmektedir. Bu kolleksiyonun tetkiki Fran- sız tarih ve edebiyalına ait altı asırlık kıymetli yeni malümat el- de edilmesine sebep olacaktır. Kolleksiyondaki elyazılan ara- sında Şarlken'in, birinci Fransva- pip, Margrit d'Angulem'in, Luiz dö Savva'nın mektupları büyük bir kısım teşkil (etmektedir. Rable'nin elyazıları da başlı ba- şına bu meşhur muharririn ba- yatına ait birçok noktalari ay- dınlatacak mabiyelte vesikalar- dır. Kolleksiyona ehemmiyet kâ- zandıran başka bir nokta da içinde bir şahsa ait birçok ve- sikaların, bulunması, bu yüzden bir şahsın muhtelif zamanlarda” ki hayat ve ibt'sasının tetkikini mümkün kılmasıdır. Baron Hanri dö Roçiltin Fran- sız milif kütüpanesine “hediye ettiği kolleksiyon, mutahassıslar tarafından kısımlara ayrılmakta, tasnif ve tanzim o'usmaktadır. Hazirandan itibaren teşhir edi- lecektir, Tarih ve edebiyat meraklıları bu kolleksiyonun tetkikinden is- tifade edeceklerdir. Baron Hanri dö Roçilt, sene- lerdenberi bu elyazılarını topla- mak için büyük emek ve para sarfetmiştir, Tiyatro , Anado u turnesine çıkmış olan Darülbedayi san'atkârları dün Konyaya varmışlardır. Orada birkaç temsil verdikten sonra İzmire gideceklerdir. Varna tiyatrosu Varna son seneler içinde bü- yük ve güzel bir tiyatro binesi kazandı. İçinde Varna belediye tiyalrosunun temsiller verdiği ku binayı Varna belediyesi, beledi- yenin mutat bülçssine hiç yük olmadan yaptırmıştır. Belediye mec si körarile bazı eşya fiat- lerine bir ve iki Ivalık pul ya- Pıştırılarak toplanan para, tiyat- 10 binssınin yapılmasına sarfes ie s0 0 04001 0090404 A AMAN inkılâbının “ruh,, unu anlatmağa çalışacağım. La m Dev gibi gürleyen son otobüsler geçiyordu. Birer birer sönen Bul - varın gaz lâmbaları yaş kaldırım larda sarı akisler yapıyordu. An - tonio Aniante'nin yüzüne baktım; Memnun, coşgundu! Paris: Nurullah Cemal vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: