Sayıfa: 8 Marikulâde Aşk ve Macera Romanı Ml No. 42 Kadınlara Hâkim Şoför, bir eliyle otomobilin ke - narına asılmış, öteki elinde ta - banca, nankör Suadı tehdit edi - yordu: — Olur şey değil. Size bu ka- dar yardım edeyim, şerefinize iki de polis tamamlamış olayım, te - şekkür edeceğiniz yerde beni at - latmağa kalk ha.. Aşkolsun be!... Bana bak delikanlı.. Durda bine- yim, yoksa, vallahi günahı boy - nuna seni de polislerin yanına gönderirim. Suadın yüzü hiddetinden kıp kırmızı olmuştu.. Fakat yapılacak bir şey yoktu.. Üstelik, herif hak- liydı da.. Sert bir hareketle fren - leri sıktı, otomobili durdurdu, ka- pıyı açarak, şoförü yanına aldı . Soför hâlâ homurdanıyordu .. Suat cevap vermeden, tekrar ha- reket etmiş, gözleri, yaktığı fe - nerlerin aydınlattığı (o yolda Şişli caddesine çıkmış, bu saatte ten - ha olan bu yollardan büyük bir sür'atle gidiyordu. Şoför, sesini çıkarmadan otu - ruyordu.. Fakat otomobil Galata- sarayın köşesine gelip te, hızını kesmeden müthiş bir viraj yapın- ca: — Vay canına be!. Demekten kendini - alamadı. Sonra, dili çözülmüş gibi derdini anlattı: — Benim sizden istediğim, sa- dece buradan uzaklaşmamı temin etmenizdir., Eğer beni, Yunanis - tana falan kaçırtabilirseniz.. Ha- ni ya param da yok değil.. Ayak - kabımın içinde, astarm arasında tamam 80 papel var.. (Vakıa bi-| raz ıslanmışlardır o amma, adam akıllı bir ütü geçince, mis gibi o - lur... Yani demek istediğim mese- le para meselesi değil, pasaport | meselesi. Şoför, her seye rağmen ihti - yatlı bulunmak üzere elinden ta - bancasımı bırakmamıştı, Bu aralık otomobilin arka ta - rafmdan boğuk bir inilti duyul - du. Şoför geri dönerek: — Küçük hanım, dedi, dine geliyor galiba.. Filhakika bu, Luizdi. (Şimdi kendine gelmişti.. Güçlükle doğ - rulmuştu.. Kapalı otomobilin a - cik kalmış penceresinden içeri gi- ren hava, ayılmasına yardım et - mişti... Saçları darma dağnık ol - muştu.. Suat, nihayet konuşmağa razı olmuş bir adam haliyle sordu: — Yaralı mı acaba?. Şoför Luize sordu: — Yaralı değilsiniz ya mat - mazel., Bir yerinizde ağrı falan var mı?. Genç kız yorgun bir sesle ce - vap verdi: — Hayır, hayır.. Sade korktum. Çok korktum... Bir nefes aldı ve sordu: — Kurtulduk değil mi?. Şoförün eski neş'esi yerine gel- mişti, kahramanane: — Elbet, dedi, hemde ne kur- tulduk ?. Vallahi efendiye dua e- din.. Sizi kollarına aldı ve böyle ce koştu.. Amma da bilekli adam, Fakirane ben de iki memur indir- dim.. Ne yaparsın, heriflere dert anlatmak kabil değil ki.. Çekilin dedim, aldırış etmediler... Eh. Ben de yol açtım... Yoksa hep bir den delikteydik.. j ken » Nakleden - fa, Matmazel Luiz teşekkür etti: — Hayatımı kurtardınız, dedi, teşekkür ederim. . Şoförün göğsü kabardı: — Bir şey değil abla.. Ben bu- radayken korkma... Vallah, billâh kim gelirse yakarım. Sonra, daha alçak bir sesle ilâ- ve etti: — Yalnız... Siz de bana bir iyi- lik yapmız, buradan kaçmama yardım ediniz, yoksa bir ele ge - çersem, köprü başında yükseltir - er. Genç kız titredi: — Susunuz, dedi, böyle seyleri aklınıza getirmeyiniz. . Fakat nereye gidiyorlardı?. Ye- dikuleye gelmişlerdi. Otomobil şimdi, Bakırköyüne doğru yol a - İıyordu.. Sonra bir yan yola sap « tılar, Yeşilköy, Çekmeceye geldi- ler.. Şoför, burada, Suadm, şim- diye kadar görmediği ve bilmedi- ği yola saptığını (o görerek hayret etti, Biraz sonra otomobilin fe - nerleri, bir viraj esnasında ileri » deki denizi aydmlattı.. Burası her halde Çekmece gölü olacaktı.. İleride bir top ağaçlık arasm - da da, bir evin karaltısı görülüyor- du. Otomobil, bu evin etrafında bir daire çizdi, ve sahile doğru bir yere gelip te bir daire daha çi- zerken, fenerler suların üzerinde bir cismi daha aydınlattı, şoför : — One, dedi, motör mü, tayya- re mi?, Kolunu uzatarak işaret te edi - yordu.. Fakat fenerler hemen sön- müş, otomobil durmuştu. Suat: — Dalga geçiyorsun galiba?. . Diye kapıyı açmış, fakat otomo- bilden inmeden evvel, otomobil aletlerinin olduğu çantadan bir şeyler aramağa başlamıştı. Şoför, bıyık altından gülerek: — Ne o ağa bey, dedi, tabanca nı mı arıyorsun ?. Suat ona hayretle baktı.. — Evet, dedi... Nereden bili - yorsun?, — Şey... Boşuna arama. Ben aldım.. Çünkü benim tabancada | bem bir tek kurşun bile kalmamış- tı, bem de “aleti katl, yanımda olmasın diye, otomobile binince bostana atmıştım.. Sonra düşün - düm, bir daha önümüze çıkan bu- lunur diye seninkini aldrm.. Hem sen otomobili idare ettiğin için #i- lâh atamazdın.. (Devamı var) Rusyanın bize açtığı kredi için Bir trust tesisi MOSKOVA, 26 (A.A.) — Tür- kiye Cümhuriyetine 1932 senesin- de Sovyet hükümetince açılan krediyi tahakkuk ettirmek maksa- diyle Türkstroi isminde bir trust tesis olunmuştur. Bu trustun mü- dürlüğüne ağır senayi komüslerliği kolleji azasma da Zolotarf tayin olunmuş ve umumi faaliyetin mürakabesine de ağır senayi komiser muavini Kaganoviç me- mur edilmiştir. Türkstroi, Türk he- yeli murahhasiyle birlikte Türk heyeti omurahhasasiyle (birlikte Türkiyede mensucat fabrikaları- nın kurulması ve bu fabrikalar için lâzım olan levazımım Sovyet Rus- yaya sipariş meselelerini tetkik et- mektedir. A4 Memleket Haberleri I İnönü 300 kişi şehitler abidesine çelenk koydu Talebeler üç yüz kişilik bir grup başlarmda hocaları bulun- duğu halde 23 nisanda İnönü şe- hitler âbidesine gitmişler ve âbi - deye bir çelenk koymuşlardır. Abide mahallinde parlak ve saygı" lr bir ihtifal yapılmış, nutuklar söylenmiş, İnönü harbi hakkımda talebeye izahat verilmiştir. Edirnede su işleri Edirne şehrine getirilecek suyun projesini hazırlıyan Fransız şirke- tinin mühendisleri Edirneye gide. rek tetkikatta bulunmuş ve şehri- mize dönmüşlerdir. Edirne belediye reisi Ekrem B. pek yakında işe başlanacağını söy- lemiştir. Türk-Yunan hudut pazarı İki senedir Türk - Yunan hudu - du üzerinde Çörekköy civarında kurulmakta olan pazar bu sene de gelecek pazar gününden itibaren kurulacaktır. Alpullu spor sahası Alpullu'da yeniden bir spor sahası yapılmaktadır. Bu saha tamamile fenni şeraiti cami olacaktır. Al - pullu sahası Trakyadaki spor sa - halarmın hemen en mükemmeli olacaktır. Bir odacıya. ikramiye verildi Muğla'da Köyceğiz hükümet konağının ağustos 932 tarihinde - ki yangınında maliye odacısı Os - mün Eföfdinin"gösterdiği feda - ; kârlik merkez ve mülhakat mal - | memurları tarafından takdir edil - miş vemumaileyhin para ile taltifi letine yazılmıştı. teklifini kabul eden maliye vekâ- leti Osman Efendiyi (250) lira ile mükâfatlandırmıştır. | Bozuk peynirden zehir- | lenenler Balıkesir (VAKİT) — Sehri - mizde bir zehirlenme hâdisesi ol- muştur. Diş tabibi Niyazi Bey ve ailesi ile peynirci Hafız Halit Efendi ailesi yedikleri peynirden zehirlenerek ölüm tehlikesi geçir- mişlerdir. Çayırhisar köyünden tenekeci i Hüseyin tarafından satılan bu peynire fazla maya katıldığı an - laşılmaktadır. Kırda bir tecavüz Balıkesirde Yenice (o mahalle- sinden arabacı Recep Diyarıbe- kirli Şeyh Muhsin ile üç arkada - şına “size karı bulacağım,, diye - rek her üçünü arabasma bindir- miş ve Kasaplar mahallesinde o- turan Giresunlu Ayşe isminde bir i kadmı da arabasma alarak Zira- at bahçesi taraflarına götürmüş- tür. Fakat oraya varmazdan ön- ce Dinkçiler mahallesinden Gani ve isimleri henüz ( anlaşılmıyan üç arkadaşile birlikte kadmlı er - kekli kafilenin önüne çıkarak fa- hişe kadmı ellerinden aldıkları gibi Şeyh Muhsinin kırk lirasını da almış ve sol eli parmakların- dan yaralanmıştır. Zabıtaca bu mesele hakkında tabkikat yapılmaktadır. Manisada bir hırsızlık Manisada Karaköyde (baytar deftardar tarafından maliye vekâ- |" Defterdarlığın ! Silâhları bırakma konferansının bir kadın ÖZ meram saaranaaammaa saa van eeranan sar ema sara eeeseNANrEReAK A4 Bese MmmAA MANN KAYAN Nem eee kadının Geçen sene cemiyete 9 milyon imi de Sulh istiyen 45 milyo” temsili 10) taşıyan sulh lehinde istidalar geldi Kadınlar birliği âzası arasında “Ortada, Mis Foks Cenevredeki beynelmilel kadın- lar cemiyeti azasmdan olan ve milletler cemiyeti silâhları bırak- ma komisyonunda Amerikayı tem- sil eden Mis Foks şehrimize gelmiş ve dün Kadılar birliğini ziyaret ederek birlik azalarile hasbihalde | bulunmuştur. Mis şerefine bir de| çay ziyafeti verilmiştir. Mis Foks. hasbihaline, Türk kadmlarile yakından tanıştığına memnun olduğunu © söylemekle başlamış ve sözlerine şöyle devam etmiştir: “Kadınlar 1920 seensinde bey- nelmilel bir teşkilât yaparak çalış- maya başladılar. O zaman küçük bir:komita halinde olan teşkilât İ bugün bir cemiyet halınde genişle- İmiş, bir çok işlerle meşgul olma- i ya başlamıştır. Ayni zamanda aza- Recep beyin evi soyulmuştur. Hır; i sızlar eve girip kürklü : o manto, şapka, palto ve daha bazı eşyayi galmışlardır. Polis tahkikat ve ta- | harriyata başladı. Kırkağaç kavunları Bütün dünyada ( şöhreti olan Kırkağaç kavunlarının Anadolu- nun her yerinde yetiştirilmesine teşebbüs edilmiştir. e Bunun için Kırkağaçtan Oo Anadoluya kavun çekirdeği gönderilmektedir. Çorumda bir avukat tevkif edildi Çorumda müekkillerini müdafaa ! ederken heyeti hâk'meye kavlen| | tecavüzde bulunan avukat Servet | Bey tevkif olunmuştur. Alevilerinmuhakemesinde! Bergamada gizli âyin yaparlar- ken yakalanan alevilerin muhake- i mesine Müddei umumi alevilerin | İ Türkiye kanunlarma aykırı hare | i ket ettiklerinden bahsile bunların i mahümiyetlerini istemiştir. Maz- İ munların:o müdafaa (o vekilleri müekkillerinin . omaarifsizlik ve cehalet (Oyüzünden bir kişi- İ nin arkasına takılarak nereye i gittiklerini bilmeden yürüdükle- İ rini, toplantının bir âyin değil, bir nişan merasimi olduğunu, alevi di ye mahkeme edilen maznunların aile rabrtalarma çok bağlı Türk men gençleri olduklarını, hiç biri- nin içki kullanmadığını, âyin yaprr yorlar şeklindeki ihbaratın yalan olduğunu, iftira olduğunu beyan ederek berat kararı istemişlerdir. Muhakeme karar tefhimi için baş- ka bir güne bakılmıştır. i kadınları bu hareketi | raşmaktadır. Bir senede” smdan bulunduğum but merkezi Cenevededir ve j Akvam ile sık, sık temasta 8” maktadır. Kadınlar, hayatı metini çok iyi bildikleri içi” sulh lehinde çalışmak ii e h dirler, Bunu her gittiğim Y' rendim. Cenevedeki cemi k lar, dünya yüzündeki (4)) “& kadını temsil etmektedirle" , azaların hepsi de sulh tarsf” 5 Bu şekilde ve bu sahadaki 9” kadmmların şimdiye kadar rı yegâne büyük bir teşebbüf vaffakıyetlir. 45 milyon * sulh lehindeki arzuları cemil, rafmdan terki teslihat ko na bildirilmiş ve kadınlar” Zusu konferansta çok büyük sir yapmıştır. Geçen sene # cemiyete dokuz milyonu viz imzayı taşıyan sulh Je tidalar geldi ve bunların i | miyeti akvama verildi. sulh lehinde muhtelif mefi de propagandalar yapımı” teşebbüsatta bulunurken bif dan da sulhu tehlikeye düf lâh ticaretinin ortadan kal” sını istemektedir. Bunda” Almanyada yahudilerin his” dilmesi istenecektir. Aiyon ücareti : Afyon ticaretile de yakındi İl) lâkadar olduk. Bu mü Türkiyenin dünyaca takdirle gil şılanan ik büyük iş yaptığ mek isterim, bunlar da k£' iş olmasına rağmen afyon” gh larını kapamak ve afyon Wi tn: azaltmak işidir. Bütü” M1) büy Bur * sile d a ta letkikat yapan cemiyei. heyeti bu hususta bir rep0. lamaktadır. Bu rapor Tedi) gönderilecektir. Cemi dın ticaretinin önüne her memlekette bir e bu işle uğraşmasını 15 Bundan başka müsaadeli y kaldırılmasını da iniyor Mis Foks bugün Y gidecek ve sonra Baz memleketleri de ae ii Vilâyet idare h©? “ Vilâyet idare heyeti İd narak birikmiş evrak eşi 1 saat kadar meşgul © e gelmediği için Galatasr deki tahkikat evrakına ? mıştır. dirle karşılamışlardır. ka cemiyet kadın ticari Nİ