Aaamçaek heniğiik kalesinde İsen bardayi kirdin. — Ki e mi? na Vadi, eğer bardak tucari olmasaydım ben sa- pmeaterirdim, dedi, 0001000 ba Rb peoamkbünadeeyesip dap işeteşeasedehoesapinamdnüoüdüsen00e Vakıt ister / Sadık Bey evvelki gün oğlu ile tatilden istifade ederek Erenköyü ra haber serisi bu e bir adami karisr İstan- kocamda? ve Adanada bulunan ER Muzün zamandanberi | ne kadar uzanmıştı. Küçük Ad- Bir gün üşük- | Ban koşmak oynamak istiyordu. birinin çika geldiğin gö- ! Babasının önünde koşarken bir a bahçenin önünde durdu. Bir yere 1 Mekin, diye sormuş, Ada * O bimde erden ne haber? özi a yoh efendim., Emme buzağı sizlere ömür... amal 7, benim buzağım öldü mü, Mekani Yvan!? Neden öldü be bakıyor ve o babasmı bekliyordu. Sadık Bey önün bir gfik ağacına eriklere bakarak: — Eriklerin vakti geldi, Dedi, Fakat küçük, ağacın ar - kasından uzanarak: — Daha beş on dakika baba.. Dedi. — Neden? “Evsahibi karşıda duruyor. Oyun bilmez darı Ne Baş ırlar nasil Mi Nere - İ Kız evlâdı olan bir zata müs - | takbel damadından bahsediyor - — pk zamk bir kıvıl - | lardı, Onu methederek göklere çı- ırları yahtı efendim. | karan üç kişiden biri dedi ki: a end akta e” yandı? Yalnız damadınızın bir kaba- a e old hati vardır, O da hiç bir oyun bil- andı? “ S Konak neden | memesidir. — Bu bir kabahat mi ya!.. i — Tabit.. Hiç bir oyun bilmez İ ama kumardan da baş alamaz. | Bir benzeyiş Hizmetçi kız, Beyefendinin ça- lışma odasına girerek: — Bir hanım gelmiş, konuşmak istiyor. ai yanarken hayvan in ister — ral ma yandı, ya“ hay - e hepsi yandı. A Si, bir yeğ efendi yuvarlanırken Mağ, Seg düşmüş, ateş ko- | — Te e neden düştü? Pa piti N parasını yatırdığı sar- Rd ya > Att attığını işitince yüreğine Tena, Di iZ ver İN kiyamet gibi kalabalık | o Masasınm başında meşgul olan | Üç yo turacak yer. kalmamıştı. | bey sordu: ea, hanım ayakta kalmıştı. | — Nasıl bir kadın bu? A eğ, artıda “e bir yeri iş| — Bizim hanımefendiye ben * Ma VR Skam ak MERİ ep lipa am, — se “bey evde yok,, de. Mi Oaruun| ta hanı- ey: din © Tü ka be İstemiye istemiye a Hanrma yerini ver - a öhü, çen can sıkıntısını gö - 5 Ka bir efendi: ük, gel, dedi. Dizime o - — Şu turşudan on luk verir misin ? gözlerini diktiğini görünce olgun ! sizinle | 17 “Nİ ya Hayırlısı budur Bir genç kadın bir iki (saatlik gaybubetten sonra evine dönmüş. Kocası giderken karısın saçları uzun olduğu halde dönüşte kısal - mış görünce dikkatle bakmış, bak- mış. Kadın: — Neden öyle dik dik bakıyor- sun? — Bana değişmişsin gibi geli - yor da... Senin saçların uzundu, kestirdin mi? — Tabit kestirdim: — Bana sormadan niçin kesti « riyorsun? Bunu sana... Adamcağız o kızmıştı, sesini yükseltiyordu, Fakat kadın daha ziyade kızarak; — Ben saçlarımı kestireli iki ay oluyor. Sen daha şimdi farkm- dasm. Benimle ne derece meşgul olduğun anlaşılıyor ya. Adamın içine biraz şüphe gir - mişti, Acaba?,.. Bununla beraber mesele çıkarmamak için lâkırdıyı kısa kesti, Nazik bir kadın Karı, koca akşam yemeğinden sonra konuşuyorlardı, Kadın ko « ilâvesi VAKIT, Gazetesinin 27 Nisan 7933 Perşembe Tarihli Sayısına ilâvedir. Para ile verilmez RE A — Ahmet bana tablo gibi bir kızsın sen, dedi. — Acaba dudaklarının boyası çıkıyor da ondan mı? Cıgara — Azizim, şu cigarayı bırak - casınm yüzüne mutattan fazla gü- | mazsan sana kızımı veremem. Pek lerek: fazla içiyorsun. Bense cigarayı hiç — Kocacığım, dedi, işallah ge- | sevmem. lecek bayram sana bir hediye ala» cağım, , — Nereden doğdu bu böyle? si alaca; ya.. açtı ve bir aziri ile cigarayı bırak- hediye | tı. Evlendi. Damat, gelin, kaynana, kayın - — Hem de altın bir kol düğme- peder adaya taşıdılar. Pek iyi cağım. geçiniyorlardı. Kerim keympede - — Benim öyle kol düğmem var | rine pek hürmet ediyordu. Bir.gün kızı ve annesi İstanbu- — Dün ben onlardan kendime | |, inmişlerdi. Genç gelin çarşıdan yüzük yaptırdım. Kömürcüler Meşhedi ile bir İstanbul kül - hanbeyi bermutat çene . yarışına | çıkmışlardı, Fakat bu kömürcü ya- rışı idi. İstanbullu: — Bizim kömürcülerin * iyiliği şundan anlaşılır ki, kömürcülerin yüzleri bir habeşten farksızdır. Kömürler o derece kuvvetlidir. Diye Meşhediyi kızdırıyordu: — Hele Eyranın çömmürleri - ne cel dadaşım. Çömürcülerin çeh relerinde yalnız cözleri görülüptü. Cözlerin gappayanda çendileri bi- le gayboluptur. Tehlike yok Bir genç kadın kocası ölür öl- | mez avukatına koşmuş. Evlenmek | şağa üzere olduğunu haber vermiş. A - vukat hayret içinde: — Peki amma kocanızın Yasi » yeti var, Eğer ölümünden sonra beş seneden evvel evlenecek olur- sanız kocanızm bütün serveti o - nun kardeşine kalacak. — İyi ya, bende zaten onun kardeşile evleniyorum. Aman kuzum ne yapı- rsun bir kaşıkla alsana.. dönüşte Karaköyden. iki “büyük paket cigara alırken annesi sor - du: — Kime-alıyorsun o cigarala » r?.. — Kerime alıyorum. — Ay, o cigaraya gene mi baş- ladı? — Doğrusu onu ben mecbur ettim, canlı bir adam oluyor. ra çantasından para çıkararak: ver kızım! Dedi, Belli olmaz Bir bey, ahbabının kapısında u- — Demek ki beyefindi sokağa çıktı. Peki ne zaman döner aca- ba? Diye sormuş. Uşak şu cevabı vermiş: — Beyefendi bir kere gelenlere | sokağa çıktığımı söyle diye tenbih etti mi ne vakit döneceği belli ol - — Elimdeki aiikekere ri şunun suyu iyi geliyor da... tekrar içmiye | — Baban için de iki paket alı -| muş. Büyük şair Bir gün şair Abdülhak Hamit Bursaya gitmek üzere Bandırma » dan bir arabâya binmiş. Arabacı müşterisile pazarlık ederken onun şair olduğunu etraftan işittiği için yolda sormuş: ğ — Beyefendi, siz de Tatanbul Şairi misiniz ?. vx İN Mp ee SN şairini Busraya taşımıştım da... — Kim bu İstanbulun en büyük şairi?.. — Ferit Bey mi, Halit Bey miy- di ne?... — En büyük şair olduğunu ne reden anladın?. — Hayvanlardan.. Mübarek a- dam yüzelli kilo muydu ne!.. Mi vanlar güç çektiler. Gazeteci Bir gazeteci ölmüş. Cebrail . ve Çünkü içince daha tatlı ve daha | Azrail elinden geçtikten sonra İ Cennetin kapısında bekliyen mele- Annesi bir müddet durdu, son- | ğe baş vurmuş. Melek: — Mesleğin nedir? Diye ese — Gazeteci!., başvurmuş. Cehennemin kapısın - da da onun gazeteci olduğu öğre - nilince: : — Sana burada yer yok Cevabını almış. Bunun üzerine gazeteci metruk yıldızlardan birine çekilerek (bir gazete tesis etmiş: Bir ay sonra kendisine hem Cen net hem Cehennem için serbest dühuliye kartı verilmiş. Benzeyiş Çehresi karşısmdaki erkeklerde başlarını çevirtmekten başka hiç bir his bırakmıyan bir hanım res sam Çallı İbrahim Beye baş vur - Tr . LA — İbrahim bey, resmimi yapı” 27