hg dakika sonra susmuştuk. vüğ söyliyecek bir şey bulamı - e zaman görüşmeden sonra birgün tesadüfle insanlar © birbirlerine vin ecek bir çok şeyleri vardır tur, Baş Fakat hakikatte yok Onların, ra, eğer olsaydı, bu ihtiyaç, Min ed, dü görüşmelerini te - tür rin, hoş bir kızdı. Beni gö- N bir sürü sitemler yağ- » sonra da: e? anlat bakalım ! anlata nl bırakmıştı, Ne Bye öylece kaldık... M Bâzeteni verir misin? hdi Uzattım, Okumuya baş - öç Bak., Bir kadınm kuca - N Şocuğunu kapıp kaçmış - — — Kim? i. Bir başka kadın Miyordu. Mesele beni hiç alâkadar et- mi Kimbilir, dedim, belki de ço- Yaz ıyan bir kadındırda... Bi- kaçırmış ölenler... Cak le olsa darülâcezede ço - Ai. yok!.. Gider bir tanesini m vel ik edinirdi.. esele, behi hiç alâkadar Sniyordu < iz dedi z Mek ; Di im ya... Kısa kes tiyo e dedim, ille o çocuğu| ln Nesrinin üzerinde <mediğim bir tesir yaptı. dep ek, diye mırıldandı, belki di” ir.. Bana bir su söyler mi- — Hanım. edi, kendine gel, o, daha geçenlerde ölen Şevket Be * yin kızıdır. Siyah çarşaflı Sildim gözlerin de bir sevinç ışığı belirdi. — Ne kadar da benziyor. Al * danmamışım.. Diye kendi kendine söylenmiye başladı. Emine kadin onun bu dal- gınlığından istifade ederek beni çekiverdi, kurtardı ve hızlı hızlı yürümiye başladık. Aradan dört gün geçmişti. Bir akşam, paydostan evvel, mektebe ayni kadın gelmiş ve: rum, demişti, evde hastası hemen götüreceğim... Mektep müdiresi, annemin hâs- ta olduğunu biliyordu. Ağırlaş - mış olduğunu zannederek telâşa düşmüş, hemen beni çağırtmıştı. Ben, odasına girip te yabancı ka- dını görünce korktum ve ağlamı - ya başladım. O zaman müdirenin var, aklı başıma geldi ve ona sordu: — Siz kimsiniz Hanımefendi, niçin çocuğu almıya Emine kadın gelmedi? Kadın, müdirenin şüphe ettiği- ni görünce i#tar etmeden, bana derin, bir türlü unutamıyacağım kadar derin bakışlarla baktıktan sonra çıkıp gitti. Fakat müdire, bu hâdiseyi anneme haber vermiş - ti. Zavallı anneciğim, hasta yata - ğında bu haberi duyunca, hemen dirildi. Kendisinin daha ziyade üzüleceğini zannederken, bu hâ - dise ona bütün cesaretini ve kuv- vetini iade etmişti. Üç gün içinde kalktı ve artık beni yanından a - m içtikten sonra, gözleri u - yırmadı. Taşma bir sesle anlattı: ükken benim de başım - bir şey geçmişti. O za - vie merkezinde otu - Babam yeni ölmüştü. dank — ki va Bak Bea kizla in kederinden deli gibi olmuş, ini San cılmamıya karar ver- | | mekt, iz sabahle - ebe götürür, akşam üzeri Ai RM vey Hizmetçi, beni sağlam çe <n, oldukça yaşlı, fakat ağ bir dul kadındı. Annem sdamadığı için bana a- m karl dönerken, biraz iye, oldukça uzun di, > olan, kır yolundan getirir- dd Bi, Mya öz mize. Bn gerber ge a um, Birdenbire, çen- w mi Siden, siyah çarşafı - iminden İstanbullu olduğu vi bir kadının ayaklarma Kadın döndü. Ben mah - rm am, Bir parmağım ağ » “a e baka kalmıştım. Fakat ka- göm al görür görmez, iğildi, ku- va zerinde aldı, öpüp sevmiye başla” €rinde garip bir ışık ya - nin dudaklarımdan bi ma N linde “yavrum... Teli| ie ge kadar da benziyor. De- Yeş, ,, #itiYordum.. Kadın, beni tektiç sonra bana bir Sa göm Beni, eve göküe üne fa ir çok bebekler ol - Mak iy al an söyliyerek e . in Bu aralık Emine iza gelmişti. Kadının erini duyunca, beni he - Emine kadın: e Annem, baba -| Nesrin hikâyesini ( bitirmişti. Sustu. Öylece bir müddet sustu. Sonra: — Fakat, dedi, eminim ki bu İ yabancı kadının bir kız çocuğu ol- gayda tıpkı bana benziyecekti. Konya sanayi sergisi KONYA, 21 (A.A.) — Konya ikinci Milli sanayi sergisi İ tem- muzda açılacaktır. Vitrin müse- bakasmı kazananlara madalya ve beğentileri dağıtılmıştır. nat Ankara ofisi müdürlüğü | İş Bankası müfettişlerinden Sa- I mi Bey yakında Ankarada teş- İ kil edilecek ofis müdürlüğüne ta- yin edilecektir, mi Elektrik tarifesi Sanayi birliği; İstanbul Elek- trik şirketinin sanayide kullanı- sama sorsamnrnaz. için çalışacaktır. Büyükada elektriği Büyükada elektrik cereyanının yakın zamanda iç taraflara kadar ! verilmesi için tertibat alınmıştır. izlel Abidelerin temizliği İstanbulun muhtelif tarafların- için belediye alâkadarlara şiddetli emir vermiştir. Tramvay altında Topkapıda Madam Eleninin e- vinde oturan 1 Zyaşında Teofilos dün Sirkeciden tramvaya atlarken yere düşmüş; ayağınm parmak « ları kesilmiştir. İ lan elektrik tarifesini indirmek| daki âbidelerin temiz tutulması | Büyük Balarlır ene bni vaz geçilecek» mi ? ? ermesssa sansa sasmn snap ö0am SUAN SUNAN Havacılık muhiti, kasırga tehlikesine karşı şimdiki halde eli, kolu bağlı ! “R38, ve “R101,, den sonra “Akron,,un da mahvolması, eski itirazları tekrar şiddetlendirdi. “ Bütün emekler boşa gidiyor yazıktır ,, diyorlar Son zamanda yapılan balonlar arasında, dünyanın en büyük ha- va gemisi sayılan Amerikalıların (Akron) o ismindeki balonunun kazaya uğraması, balon parçalan- dığı gibi içinde (o bulunanlardan çoğunun da ölmesi, dünyanın her — Şevket Beyin kızım iile - i tarafında derin bir teessür uyan- dırdı. Ayni zamanda, büyük ba * lonların maruz kaldığı tehlikeler etrafında mülâhazalar ortaya a tıldı, balonların bilhassa ne gibi vaziyetlerde sakatlandığı, müm « kün olduğu kadar tehlikeden ma- sun kalmaları için nasıl tedbirler almabileceği (o hususunda dünya matbuatında yazılar çıktı. Bu arada şimdiye kadar hangi büyük balonların ne şekilde ka - zaya uğradıkları gözden geçiril » di. Bu mevzu otrafında uzun uza * dıya yazılan şeyleri şöylece hülâ- sa edebiliriz: Son kaza, büyük hava nakil va- sıtalarının hiç değilse (o muayyen bazı tehlikelere karşı muakave * met gösteremediği neticesini çi * karmağa müsaittir. & Bu hususta, şimdiye kadar olan kazalar göz önünden geçirilerek, zaten öte » denberi ihtirazi bazı kayitler ileri sürülüyordu.. Şimdi bu tereddüt - ler, daha ziyade kuvvetlenmiştir, denilebilir. “R38,, kazası Bir kasırgaya kurban giden ilk büyük hava gemisi, meşhur “R. 3B,, dir. Bu, uzun müddet, yalnız Amerikanm değil, bütün dünya - nın varlığiyle övündüğü bir hava gemisi vaziyetini muhafaza etmiş- tir. “R, 38,, nin altı motörü vardı. Altısı beraber, 2100 beygir kuv * vetini bir araya toplardı. Ameri- kanın siparişi üzerine, İngilterede yapılmıştı.. 23 Ağustos o 1921 de “R. 38,, Hull şehri üzerinde do - laşryordu. Derken müthiş bir ka » sırga koptu.. Kasırga, balonun &- luminyumdan iskeletini, bir kaç dakika içinde kırdı, parça parça etti, Kasırganm balonu parçala - ması, 45 kişinin hayatma malol - du.. İçinde bulunanlardan pek a- zı, hemen hemen mucize sayılabi- lecek bir şekilde, kurtuldular. Bundan bahsederken, “R. 38,, ka- zasımdan kurtulanlardan birinin, sonra “R. 101,, balonu kazasın - dan da ayni şekilde kurtulduğunu kaydedelim. Bu cesur adam, mürettebattan- dı ve “R. 38,, kazası, dehşetine rağmen kendisini o ürkütmemiş, sonradan da “R. 101,, de vazife almıştı. Şenandova ve Los Anjeles “R. 38,, kazası, bütün dünyada akisler bırakmış, bu felâketin deh- şeti tesiriyle, İngiltere, bir müd- det için büyük hava gemisi vücu- da getirmeği göze aldıramamıştı. Bununla beraber, nihayet başka bir büyük hava gemisi daha vü - cuda getirildi. Meşhur (Şenan - doa,, nın, “R. 38,, den daha üstün ve daha sağlam, daha mükemmel olması yolunda itina gösterildi. Bu ikincisinin motörleri, birincinin - kinden fazla beygir kuvvetindey- di. Buda, 1925 senesi Eylâlünde bir kaç saniye içinde mahvoldu. (Şe- nandova) balonu, havada, bir tür- lü tesbit olunamıyan bir sebeple tutuştu ve alevler, balonu çabu - cak yoketti. Bunu takip eden, zamanlarda, bir çok hava gemisi yapıldı. Bun- lardan Amerika hesabına yapılan (LosAnjeles) Atlas Okyanosunu geçen ilk hava gemilerinden biri- dir. Amerika hava filosuna çok hizmeti O dokunmuştur. Fakat mütehassislar, Amerikalıların bundan (daha üstünbir (o ba- lonları olabileceğini | #öyliyerek, (Los Anjeles) in mühimsemiyor - lardı, “R101,in yapılışı Tam bu sırada, İngilterede da- ha büyük bir zeplin yapılması ka- rarlaştırılmıştı. Karar, tatbik o - lundu. 1930 senesi Kânunusani - sinde “R. 101,, meydana çıkarıl - dı. Bu hava gemisi, akla gelebile- cek tekmil emniyet vasıtalariyle mücehhezdi. Daha “R. 101,, balonunun inşa- sına başlanmadan, evvelce kaza - ya uğrıyan balonlardan bahsedi - lerek, bir çok kişi tarafından bu- nun yapılmasına itirazlar yükselti Yiyör bu kadar büyük hava gemile rinden istifade o edilemiyeceği kaydile, boşuna masraf etmekten, tehlikeli bir işe girişmekten vaz geçilmesi temenni o olunuyordu. Buna karşı, “R, 101,, balonunun, daha evvelkilere kıyas edilemiye- ceği, akla gelebilecek tekmil em- niyet vasıtalarile mücehhez bu * lunduğu söylenildi, büyük balon - larım işe yaramıyacağına dair bir çok kişinin edindiği kanaati gi - dermek ümidiyle yapılan “R. 101,, havalandı.. Bu balon yapılırken, “R. 38, balonunun uğradığı kaza göz ö - nünde tutulmuş, hafifliğin tercih sebepleri doğru görülmekle bera - ber, aluminyumdan bir iskeletin, kasırga tarafından pek çabuk parçalandığı düşünülmüş, iskele - İ tin çelikten yapılmasında karar kılınmıştı, “R. 38,, balonunun fe - lâkete uğramasına sebep olan ka- sırga, 30 kilometrelik bir hızla hükmünü icra etmişti. Bu itibarla “R. 101,, in 75 ki - lometre hizlı bir kasırgaya daya - nabilecek derecede kuvvetli ol - Yalnız, kasırganın iskelet pars çalamaktan ibaret tehlikesinden başka, bir de hava gemisini yere doğru tazyik etmek ve bu suretle mahvetmek tehlikesi (de bulun - duğu unutulmuştu. İşte, “R. 101,, i de kasırga yere doğru tazyikle mahvederek, kur » bunları arasına katmıştır. Felâketten sonra, (o hakikaten “R. 101,, in iskeletinin kasırga ta rafından parçalanamadığı, sağlam kaldığı görülmüş, fakat iskeletin sağlam kalmasiyle kazanın önüne geçilemediği öğrenilmiştir, ü Nihayet “Akron,, a Kısa bir müddet evvel ayni fe - lâkete uğrıyan (Akron) da, birden bire çıkan bir kasırganm şiddet Kk garpışile denize Okadar itil- miş, o da kasırganın (o kurbanları silsilesine karışmıştır. vi Havacılık muhiti, şimdiki baliğ .r i de, bugibi tehlikelere eli kolü bağlı kalıyor. e Kasırgadan nasıl kaçmabileceği, henüz meçhuldür Şimdiye kadar kasırgaya n tekmil zeplinlerin bu felâketten kurtulamadıklarıma göre, acaba bunun hiç bir çaresi yok mudur? Şimdiki halde yok, fakat yazili Öbür gün?. Bu müthiş tehlike * den kaçınmak şöyle dursun, hattâ saldırışına, karşı konulabileceği ümit edilirse, “hayır, imkânsız « dır!,, denilebilir mi?.,, o İmkânsiz olan, fennin her gün yeni bir ha - | rıka gösterdiği bir asırda, bu ih » timale mutlaka menfi cevap ver « mektir!, ğ Gerçi, büyük balonların başka türlü sebeplerle kazaya uğrama - ları da kabilse de, anlattığımız. hâdiseler gösteriyor, ki başlıca tehlike, kasırgadır. Yeni bazı ted- | birlerle, yeni bazı tertibatla, ba- lonların bu tehlikeyi de geçiştire * bilecek hale getirilmesi.... Kimbis lir... Bel ki de zannedildiğinden daha yakın bir zamanda mümkün olur., Esas mesele, hakiki tehlike- nin tayininden sonra, onunla mü - cadele çarelerini yılmadan ara * maktadır. Ancak, gene bir mesele var: A- caba, böyle büyük balonlar ya * pılmasından vaz geçilir mi, dersi niz?, Çünkü, “R. 101,, yapılırken yükseltilen itirazlar, son ka dan sonra, daha kuvvetli o c yükseltilmeğe başlandı.. Bu sefet ve de, bir tesiri olmaz mı?. Belli di i ği, “R. 101, kazasını ib —siddetli U itirazlara rağmen (Akron) un yapıldığını unutu lım!,, VAKIT mesriyatı Fevkalâde heyecanlı bir roman Suana'lı münkir Astımızın en meşbur ediplerinden OGerhart Hauptmann'ın eseridir. Bir papazın fevkalâde heyecanlı, meraklı, coşkun aşkım, san'atkârane bir şekilde anlatır. id Tevzi Yeri: Ankara Caddes'nde Iskılâp Kütüphanesi Fiatı 25 kuruş.