j Sayıfa: 8 vw © VAKIT Harikulâde Aşk ve Macera Romam No.28 Kadınlara Hâkim Makleden - fa Ne oldu?. İhtiyar, sanki bu söz: | gi memleketteyim söyler misiniz?, | dilmiş olan ecnebi mümessillerile | lerle kızmış gibi doğruldu. Fil — Yalnız bunu efendim söyli - dişi gibi beyaz olan yüzüne kan| yebilir!.. hücum etti. Kıp kırmızı oldu.. Gözleri parlamağa boğuk bir sesle: — Siz de mi?. Dedi, siz de mi | hep ötekiler gibi onun yaşadığma inanmıyorsunuz?. Mantık... E- vet... Mantık... İnsan dehasının, “gayri kabil,, kelimesini kaldırdı. ğmı düşünmiyen ve gözlerini kendi arzulariyle kapanan man -| trk taraftarları... Ha... ha... ha... Mantık Fakat ben size diyorum ki, şu dakikada, denizlerin dibin- de, antenli ve elektrikli bir çok balıklar yaşıyor ve bu balıklar, mânasını anlamadan, Safiye Ha - nunın söylediği şarkıların radyoy- Ta neşredilen ahenklerini duyu - yorlar ve mestoluyorlar.. Man - trk... evet... mantık... Zavallı kör- ler!.. İhtiyarm sesi gittikçe yükseli - yordu.. Bir öksürük onu iki bük - lüm katlanmağa mecbur etti. Ök- sürük kesilince doğruldu ve de - vam etti: — Söyleyiniz bakalım ?. Acaba, | bir adamın ölmemek sırrımı bul - | madığmı, bu sırrı sadece kendisi için saklamadığını iddia edebilir misiniz? Ve bu adam niçin.. İhtiyar, sanki gizli bir almış gibi birdenbire sustu. emir Bi - başladı, ve | İ ran içinde heyecan ve asabiyeti| kayboldu, dudaklarnda (o bir gülümseme belirdi, sesi tatlılaşlı, | yan cebinden küçük bir kutu çı -| ,kararak: Hi 5 7— Hanımefendi, diye uzattı, efendim, burada geçirdiğiniz za - mandandolayı kendisini affetir «| mek ve ayni zamanda bir hatıra olmak üzere size şunu vermekliği- mi emretti. i Selma, kendisine uzatılan kü- çük kutuyu merakla açmıştı.. Ha - rrkulâde bir elmas binbir ziyayla | parlıyordu.. İhtiyar, daima bürmetkâr bir şekilde, ilâve etti: — Bu, efendimin en kıymetli | ve en sevdiği elmastır.. Kendisi - ne, bu elması, 1635 senesinde, İs- panya kraliçesi vermişti.. Ne mü - nasebetle?. Burasmı bilmiyorum, bu hususta efendim fazla bir şey söylemedi ve efendim, ancak iste- diği şeyleri söyler... Selma, asabi bir hareketle ku- p tuyu kapamıştı.. Sonra gözlerini de kapadı.. Bu elmasın alımından mı kurtulmak istiyordu?. Belki. © Fakat her halde ihtiyarın sözleri onu, sarhoş eder gibi olmuştu. Gözleri kapalı olduğu halde, Selma, sordu: — Rica ederim, lâtifeyi bıra - © kalım. Sözlerinize inanabilmek i- çin, bir çocuk olmam lâzım... Be- © nitemin eder misiniz. . Buradan © gidecek miyim?. — Tabii... Serbestsiniz.. Şimdi- den serbestsiniz.. Bütün kapılar © açık ve size yol göstermek için geldim.. — İstanbuldan uzaktayım ?. — Çok uzakta.. — Beni buraya ne kadar za - © manda gelirdiniz?. — Bir gece... — O halde o kadar uzakta de- — Buradan İstanbula gidebil - © mek için dört gün deniz yolculu - ar z Zu etmeniz lâzrm.. — Anlamıyorum., Anlamıyo - rum... Neredeyim öyleyse... Han- | İhtiyar iğilmişti. İlâve etti: — Bilhassa, vapurda, efendi - min size verdiği elması çalmama- larma dikkat ediniz... Zira, mil - yonlarca kıymeti vardır. Selma gözlerini açtı, ve ayni | dan evvel bazı devletlerle ticaret | gic'liği ve renginin matlığıda bunu | Amerikada top- lantı hazırlıkları VAŞINGTON, 12 (A. A.) — M. Ruzveltin Vaşingtona davet e- yapacağı mükâlemelerin başlıca gayesi, vasi mikyasta ve iktısat sa- mı vücuda getirmek için müzake- relerde bulunmaktadır. Bunu söy- Gandiye Tutgun 1S. Ne 3 KADIN Yakın zamana kadar kimsenin bilmediği bir noktanın ortaya çık- j hasmda silâhları bırakma progra- | masile, Madlenin huyundaki bu tersliğin sebebi de anlaşıldı. Me - ğer Madlenin valde tarafından ka , edemedi ve dediğimiz gibi bi toplatıldı ve yakıldı. Madlenin bu eserde tasvir © nan başlıca kahramanlardafi | olduğu ve, gene bir muharrift ' liyen M. Hull, Amerikanın cihan | nina, Macar çingenelerinin & kanı | lan Mister Patricia Kendall # zamanda, kutunun da kapağını | muahedeleri akti için müzakerata | gösteriyor. açtı.. Ziya ahengi tekrar başla - | girişmesinin mümkün olduğunu, Madlen 1907 den 1920 ye öm - | iktrsat konferansının toplanmasın- | da karışmış! Zaten Madlenin exo- | tıyor. Bu da Mis Madlenin ned | layı ailesinden uzaklaştığını. © ilenen kız kardeşile neden uğ! mıştı.. Bu dakikada genç kadının | fakat kongrenin bu sibi muahede- rünü büyük babasının malikânele- | malığını izaha kifayet eder. kalbinde müthiş bir mücadele baş- lerin akti için mezuniyet vermesi | rinde geçirdi. Bu arada hemşiresi lamıştı.. Bu elması kabul etmeli miydi?, Niçin etmesin?. Kendisini evinden kaldırmışlar, Darülbeda- yideki kazanacağı şereften mah- rum etmişler, onun çevrilecek o - lan büyük filmlerde baş rolü al - masına mâni omuslardı, Bütün bu zararların ödenmesi lâzımdı. Bununla beraber, merakı bu mücadeleye, galebe çaldı ve tek - rar sordu: — Sizden tekrar rica ederim, efendinizin kim olduğunu bana söyleyiniz. — Madem ki, biliyorsunuz!.... — Rica ederim... Kendisinin Don Juan olduğuna nasıl inana « bilirim?.. — Maamafih... Odur! — Kabil değil. — Niçin?... — Öleli asırlar oluyor... İhtiyar gene kızacak mıydı? Yü - zünün adaleleri sertleşiyor. Fa - kat kendine hâkim olarak sadece acı bir sesle soruyor: — Mezarının nerede olduğunu söyliyebilir misiniz? Selma inat ediyor: — Canrm... Zaten yaşadığm » dan da emin değilim ya... Bir çok kimseler, onun sadece şairlerin muhayyelelerinde Oyaşıyan bir mahlâk olduğunu iddia ediyor - lar, İhtiyar omuz silkiyor: — Ben de, diyor, onun sahiden yaşadığını söylüyorum size... Sa - hiden yaşadığını ve elân da ya »| şadığını... — Olamaz! — İster misiniz sizi yanma gö - türeyim? — Onun Don Juan olduğunu nereden tanıyabilirim? lâzım geldiğini ilâve eylemiştir. LONDRA, 12 (A. A.) —M. Makdonaldım yakmda Vaşingto - na yapacağı seyahat dolayısile İn- giltere hükümetinin ingiliz borcu meselesini yakında toplanacak ik- tısat konferansı için hazırlık ma - kamında yapılacak mükülemele « rin mevzuunu teşkil edecek bye - nelmilel meseleler arasma sokmak tasavvurunda olmadığmı söyle « mektedir. İngiltere Rus mallarına Ambargo koyuyor LONDRA, 12 (A. A.) —Lort- lar kamarası, hükümetin Rus mal- ları ithalâtma ambargo koymak salâhiyetini veren kanun lâyiha - sının ikinci okunması üzerine hiç bir müzakere yapmamıştır. Kama- ra, bundan sonra bu kanunun maddelerini de müzakere etmek - sizin kabul etmiş ve nihayet üçün- cü okunmasını müteaikp kanunu kabul eylemiştir. Yugoslavyada seyyahlar BELGRAT, 12(A. A.) — Yu- goslavya Rivierasında paskalya tatillerini geçirmek (o üzere gelen seyyahların miktarı günden güne artmaktadır, Evvelki gün Korçula yakmın - da kâin Ürebiçte Viyana darülfü- nunu yurdunun küşat resmi yapıl- mış ve dün talebeden mürekkep ilk grup, Öberiçe ( gelmiştir. 100 kadar ingiliz talebeden mürekkep olan iki grup, beraberlerinde bir - çok profesörler olduğu halde Sp - lite gelmiştir. Bu grup, müteaki - ben Dalmaçyanm diğer yerlerine gidecektir. İhtiyar derhal vukurlaşıyor, Romanya-Fransa tezahürü Selmanın ta gözlerinin içine karak ağır ağır, kelimeleri tarta - rak şunları söylüyor: — Onu görür görmez #izi ya» kacak olan aşk ihtirazından tanı » yabilirsiniz. (Devamı var) Bir konferansa davet Fransa enstitüsü ulumu ablâ- | kıye ve siyasiye akedemisi da- imi kâtibi ve Paris darülfünunu hukuk fakültesi reisi ve, beynel- milel sulh için Lâhide müesses hukuku düvel akademisi krati- yoryomu riyasetinde bulunan Mösyö Siyon tarafından akade- mi namına, Darülfünun bukuk profesörlerinden Ahmet Reşit Bey ağuslos ayı içinde akade- mide “Türkiye Cümhuriyetinde ecnebilerin Obukuki vaziyetleri hakkında bir konferans yermeğe davet edilmiştir. Ahmet Reşit Bey darülfünü numuz için şerefli olan bu da- veti memnuniyetle kabul ettiğini akademiye bildirmiştir. Ahmet Reşit Bey haziranın 25inden sonra Lâhiye gidecektir. LİLLE, 12 (A. A.) — Beynel: milel panayır münasebetile bir Fransız - Romen tezahürü yapıl - mıştır. Bu tezahüre Paristeki Ro- manya sefareti atşesi M. Romanes ko ile Paris jeneral konsolosu M. Yanulesko riyaset etmiştir. Evve - lâ Lille ticaret odasında bir kabul resmi yapılmış ve sonra bir ziyafet verilmiştir. Ziyafetie sefir ve ce » neral konsolos birer nutuk söyli- yerek iki memleket (dostluğunu tes'it etmişler ve aralarındaki mü- nasebetlerin (o kuvvetlenmesi te * mennisinde bulunmuşlardır. Rusyaa harbe hazırla- nıyormuş | HARBİN, 12 (A. A.) — Röyter ajansından: Japonlarm The Harbine Times gazetesi, Sovyet Rusyayı harbe ha zırlanmakla açıkça itham etmek « tedir. Bu gazete, bu itham için se- bep ve delil olarak Mançuriye ait mühim miktarda demiryolları mal zemesinin Rus topraklarma nak - ledilmiş olmasını göstermektedir. evlenmiş ve kocasının evine git « mişti, Gene dikkat gözüne çarpan bir şey, bu iki hemşirenin uzlaşa- mamaları, geçinememeleriydi. | - / kisini bir arada görmek imkânsiz- dr. Her halde bu iki kız kardeşi biribirinden ayıran, uzaklaştıran bir sebep vardr. Fakat kimse far- kında değildi. Madlen 1920 de büyük babasi- nın ölümünden sonra İngiltereden uzaklaştı ve vaktinin çoğunu İs - viçrede geçirmeğe (başladı. 1925 İte Hindistana gittikten sonra İn - giltereye bir daha dönmedi. Ana- sı da, babası da öldüklerinden o- nu ana babasının ölüm yatağına anasının son hastalığına uğradığı sırada kendisi, birçokdefalar çağ- rıldığı, anasının onu dünya gö - züyle bir kere daha görmek iste - diği söylendiği halde bu davetler- de boşa gitti, Onun bütün bu halleYÜ herkesi meraklandırıyordu. (“at ailesin - den yaran, onun e: 89S$i sevgi - lerini öldüren neydi? © Bu pek meraklı suale c evap vermek istiyenler bir sürü yazılar yazdılar. Birçokları, onun Londra» da yaşadığı zamanki sefahetlerin- den, ihtiraslarından, uzun uzadı - ya bahsettiler. Çoğu, belki de hep- İsi esassız olan bu sözler, bu dedi - di. Fakat onun Londarya yaşadı - ğı sırada kadın muharrir Radelif- fe ile sıkıfıkı dost olduğunu bi - | lenler, Madleni ailesinden soğutan | Gari zi uzaklaştıran; ana - sma, babasına lâkayt bırakan se « beplere biraz akıl: erdirebiliyor - lar. | Muharrire, Radcliffe; The Wel İlof Lorliness “Yalnızlık gayyası,, adlı eserile şöhret kazanmıştır. O- nun bu eseri, bütün İngilterede de- İrin akisler yapmıs; bütün milli vie danı sarsacak derecede müsteh - cen görülmüş ve bunun için orta dan kaldırılarak yakılmıştı. Bu eserdeki tiplerden birinin söylendiğinden işin iç yüzüne a « kıl erdirmek mümkün olabiliyor. Muharrire Radeliffein “Yalnız: İik gayyasr,, nt yazmaktan hedefi, | kadınlar arasındaki cinsi dalâlet- İleri cemiyete tanıtmak, kadınların i bu cinsi dalâletlerini açıkça tat - | min etmelerini temin etmekti. İngilterede umumi vicdanın bu &sere karşı isyan etmesinin sebebi | de buydu. Bir kadının, gene ken « İdi gibi bir kadınla cinsi ihtirasla - irımı tatmin etmiye meşru bir şekil i vermeyi istemesi, vücutlarını er «| | keklere satan kadınlar gibi, kendi gibi kadınlara vücudunu satacak bir sınıf daha vücuda getirilmesi yolunda yazılar yazması, erkek kadın herkesi © utandırmıştı. Bir kimsede, bir kadm ağzmdan böy- le herzeler çıkmasma tahammül çağırdıkları halde aldırmadı. Hele | kodular, asıl meseleyi halledeme- | Madlen Slade olduğu müusırrane | İsviçrede yaşadığı sırada İenin merak ettiği bir sürü $€5 İ arasında sihirbazlık ile dü | birinci sınıftaydı. Gizlikapakli ” i şey, Mdalenin merakını | diyor, onu heyecanlandırıyo: | Tam bu sırada Madlen, s0 Iİ manlarda sosyalistlikten köf nistliğe geçen Fransız muh Roman Rolland'ın ' İ kaldı. Gandiyi görmiyen, Hind” itana girmiyen, fakat Gandinin © | zariyelerine gönül veren, bu riyeleri harp aleyhinde bir p ihir sayan fransız mubarriri, mediği kahraman hakkında, büyük rağbet kazanan bir yazdı. Mis Madlene de bu eserin © besine kapılmıştı. O kadar ki # men Gandiye bir mektup yazdi! z mürit olarak kabul olunmasını ledi. Gandi verdiği cevapta ken sini birdenbire zaviyesine kabul” demiyeceğini, onun evvelâ bir #5 neyi inziva ve tefekkür içinde çirmesi lâzım geldiğini bildirdi Mis Madlen şartı kabul ede İsviçrede inzivaya çekildi, ye görünmez, kimseyle konu! oldu, ve bu müddet zarfında basit yiyecek içecekle iktifa Madlen bu bir sene içinde “çil yi doldurduktan sonra (1925 Hindistana hareket etti, İzaviyesinde buldu. Onun eline 8) ! ğma kapandı ve zaviyesine ks? edilmesini rica etti. Fakat bu tesiri alt viyeye girmek, çileyi doldurduk tan sonra da kolay değildi. Za yeye kabul olunmak için dürüts bir hayat geçirmeğe, İ ründe evlenmemeye ve cinsi mü #ebetlerin her türlüsünden v. miye, dünyada hiçbir mala olmamıya ant içmek lâzımdı. Mis Madlen bunu da kabul ti. Sade bir takım merasim içi yemini ifa etti ve Gandinin 78' yesine girdi. N Zaviyey& girmeden evvel s6” farını traş eden Mis Madlen, de Ü İ a “İrupai elbiselerini, atarak el örme” si bir peştemal örtündü ve hü . sine götürüldü. Burası eski dergâhların bar sine hiç de benzemez. Burası İk bir Hint fakirine lâyık bir mah. tir. Çünkü iki metre (eninde, metre boyunda basık tavanlı, vi İtan zeminli, küçücük pencereli ” İ odadır. Ve bu basık, karanlık © | çıplak odanın bütün eşyası bir ” ti bakır sahan, pamuk yıkamak işi” birkaç kap, ve bir çıkrıktan ib” niam içinde, rel” 1 çinde yetişen kızının yatağı kuru ottandır. (Dera rna Eer SEREN ABE ENAM 00 vaya i Halkevinde konferan | Istanbul Halkev reistisindefii| Bugün saat (171 de Evimi | Cağa'oğlundaki merkezinde KİR rü'ü zade Fuat Bey tarafı8€ Ahmet Vefik Paşa hakkı” bir konferans verilecektir. © kes gelebilir. dei A