13 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

13 Nisan 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

asla! IŞARETLER Inkılâp terbiyesi lokılâp keskinleşiyor. Inkılâp derinleşiyor. Birkaç sene evvel inkılâp sözünü müphem, vuzu'- suz her kalıba uyan bir şey sw- nanlar pek çoktu. Fakat bugün artık inkılâpçıyı etiketile değil fikirlerile, görüşlerile, duygularile ayırabiliyoruz. Bu, inkılâp davz- sında bir kazançtır. safımızın şuuru kuvvetleniyor, * Bu knvvetlenen, şahlanan şu- urdan inkılâbı vuzubsuz, her ka- lıba uyar bir şey sananlar kork- sunlar, inkılâp çocukluktan çıkı- yor delikanlı oluyor. Sert, kes- kin bir delikanlı. ».” Şuutunu yeni, yeni peydahla- * © omıya başlıyan bir inkılâp gözü- DÜ orta zaman ufuklarına açan nesillerden bir şey bekliyemez, Bu nesillerin, ku çağların se- i - pelerin elinde katılaşmış, o'gun- İaşmış ve bir daha değiştirilmesi mümkün olmıyan bir ruhu var- dır. Bu ruhun yeni ile arkadaş- lığı yeniye baş eğmesidir. Onu derinden, gönülden kavraması » 4 4 lokılâbın şuurunu, inkr'âbın © derinliğini besleyecek yeni ne- —sillerdir. Mektep çağlarıdır. Mektep çağları gençler üs- e: A) — Şuurlu, telkinlerle B) — Şuursuz, harketlerle, eş- © ya ile tesir yapar. lakılâp şuurunun ta kendisi olan Maarif Vekâleti, ortada in- » Kılâp gençliğini temsil eden Re- o şit Galip inkılâp terbiyesini ken- > dine birinci iş yaptı. Darülfünun meselesi, kitap işi, ç ümmilikle mücadele nihayet ilk- ten yükseğe kadar inkılâp ha- — Vasını vermek için radikal çare- İere baş vurmak bunun misal ir. © Şimdiye kadar alman tedbir- ler içinde şuurlu, şuursuz tesir- lerile en büyük tesiri yapan in- — kılâp havasının mektebe aşılan- masdar. © İnkılâp havasınımektebe so'x- mak onu, canlı disiplinli bir hal- de yürütmek bir taraftan şahıs, © bir taraftan teşkilât, bir taraf- m da madde işidir. Mektepte Müsbet, inkılâpçı i lâyik, cümburiyetçi, çı bir havanın esmesi için relâ buna inanan bunu inanç aline koyan bir teşkilâlın işle- € hakim olması zaruridir. Bu teşkilât birer parçası İ hocalar büyük inkilâp yesi makinesinin işlemesine a bu zaman muvaffak ola- leceklerdir. Şüphesiz bu çark nde, büyük makineye uyamı- yanlar, aykırı düşünerler, yor- gunlar, kötü görenler varsa ken- inden sapır, sapır dökü- ruvvetli şey bu devirde fikirdir. İnkılâp davasının bir fikir olarak dafaası, fikre dayanan bir ka- mat balini alması bir zarurettir. n için bütün telkin vasıtala. dan istifade edilmekle bera- inkilâp felsefesini bir fikir mi halinde mektebe yaymak rica bir ders mevzuu teşkil idir. İnkılâp terbiyesinin kadar canlı bir yardımcısı da mektepleki inkılâp köşesi ve mektepteki inkılâp teşkilâtı- : yapılması görüşülecektir. | | i Bir memur İşinde sui istimal- den suçlu Iki şahidin iddiayı teyit yollu ifadeleri Istanbul Ağırceza mahkeme- s'nde, dün öğleden sonra evvel- ce Cerrahpaşa hastanesi deppoy memurluğunda bulunan Şevket beyin: muhakemesi görülmüştür. İddiaya göre, Şevket bey, ölen bazı hastaları taburcu ok muş gihi göstererek, bunların paralarım ve eşyalarını kendi hesabına alakoymuştur, Vazifeyi sui istimal, zimmete para ve eş- ya geçirmek davası... Kendisi, bu iddiayı kabul et- | miyor. Dün, miştir. Bunlardan hastane baş dok- toru Rüştü bey, hadiseyi teyit yollu izahat vermiş, yeni deppoy memuru Nuri bey de, ayni Şşs- kilde şahitlik etmiştir. Neticede muhallefat dosya- larının getrtilmesine ve tahki- kalın derinleştirilmesine karar verilmiştir. Muhiddin Arabi türbesin- deki kıymetli eşya Konyadaki Muhittini arabi tür- besinin milyonlarca lira değerin- de olan bazı kiymetli tarihi eş- yasının çalınmâsı Üzerine maarif vekâleti tahkikata başlamış ve alâkadar makamların nazarı dik- katını celbetmişti. Bu vaziyet üzerine polis mü- dürlüğü ile evkaf idaresi tabki- kata devam etmiş fakat bir nelice elde edilememiştir. Son günlerde Kahireye gelen bir haberde bu eşyanın Mısıra götürülerek (| satıldığı bildiril- mektedir şahitler odinlenil- mein Bir tıp kongresine iştirakimiz Doktpr İbsan Şükrü bey Vurtsbergde toplanacak o olan Alman emrazı akliye kongresine iştirak etmek üzere dön şehri- mizden hareket etmiştir. Kendi- sile görüşen bir mubartirimize köngre hakkında şu izahatı ver- miştir: — Her sene başka bir şe- birde toplanan bu kongre geçen sene Bonn şehrinde inikat et- mişti, Orayada “Yerli tavşan ansekalitleri,, hakkında bir rapor. la iştirak etmiştim. Eu sene bil- bassa tababeti akliyenin içtimai rolleri mevzubahs olacaktır. kağ Halı tacirlerinin toplantısı Cumartesi günü halı tacirleri Istanbul Ticaret odasında fev- kalâde bir toplantı yapacaklar- dır. Pu toplantıda rıhtım şirke- tinin antrepo ücretlerini indirme: si üzerine yeniden bir antrepo a i bir inkilâp müzesi ve herinkilâp | teşkilâtı da gençler arasında in- İ kılâp fikirlerinin yayılmasını te- min edecek bir çekirdek de mektir. Günden güne şuurlanan, gün- den güne keskinleşen bir inkı- lâp hamlesinin böy'e bir teşki lâta şüphesiz ki ihtiyacı vardır. Sadri Etem ra, Ep , İ Romen izcileri âbideye çelenk koydular izciler âbide önünde İ Evvelki gün şehrimize gelen Romen izcileri dün sabah saat onda Taksime giderek Cümhu- riyet Abidesine bir çelenk koy- muşlardır. Romen izcileri pazar İ gününe kadar şehrimizde kala- caklardır. i Küçük san'atlar ve ecnebi tebeası Mayıstan itibaren tatbik edi- lecek vlan küçük san'atların Türk tebaasına hasrı hakkında- ki kanun üzerine İstanbuldaki ecnebi esnaf birer birer şebri- mizden uzaklaşmaktadır. Öğrendiğimize göre yalnız Yunan tebaası olarak şehrimizde 10 bin Yunanlı bu'unmaktadır. Bunların içinden 6 bini memle- ketlerine gitmek için Yunan se- farethanesine müracaat etmiş- lerdir. ———— Milletler cemiyetinden gelen bir büro şefi Miiletler ocemiyeti (o çalışma bürosu (şefi Şarl Viver memleketimize gelmiş, Ankaraya gitmişti. M. Viver dün şehrimize dönmüştür. Bir kaç gün de bu- rada kalarak bazı tetkiklerde bulunacaktır. inal asiiles zi Üsküdarda bir yangın Dün saat onbir buçukta Üs küdarda uncularda bakkal Tah- sin efendinin dükkândan yan- gun çıkmış, dükkân, kismen yandıktan sonra yetişilesek sön- dürülmüştür. m m Bir Italyan meb'usu geldi Italyan o meb'uslarından M. Franko Ciyarlantini şehtimize gelmiştir. Italaan meb'usu dün Tepebaşındaki Italyan kulübün- de Faşizm hakkında bir konfe- rans vermiştir. VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete Istanbul Ankara Caddesi, VAKTE yürdü Telefon Numaraları Yazı İşleri telefonu: Idare teiefonu 124370 Tolgraf adre; İstanbul — YAKTI Posta kutusu Na 46 Abone bedelleri : Turkiye 400 Ke, 20 “iy *—. 10 Seneli": 8 aylık 3 aylık 3 aylık | ilâm::ücretleri » Kesmi iünların bir satın Ficart ilânların bir satırı Meri Ulnların bir santimi Küçük ilâ Bir defnsi 30 1k! defüsi d0 üç detusı Kö dört defası 75 ve on defası 100 kuruştur. Uç aylık ân verenlerin kir defa moccu- mendir. Dört satırı geçen İlânların fazla sabırları beş kuruştan hesap edilir e LE arap mı? » Bir çocuğun elinde bulunan şişede Şira olduğu anlaşıldı ve beraat kararı verildi Adliyedeki dokuzuncu ibtisas mahkemes', dün Olesiya Yanko | efendi isminde birisinin muhake- mesini bitirmiştir. Bir ayağı sakat olduğundan, İ mahkemeye koltuk değne”lerine dayanarak gelen Odesiya Yanko efendinin, Beyoğ undaki evinde i kaçak şarap bulundurduğu ve saltığı iddia ediliyordu. Dün, inhisar idaresi Beyoğ'u mıntaka amiri Remzi Bey, şahit olarak dinlenilmiş, şuwları anlat- mıştır: — Bize ihbar vaki oldu. Evi tarassut altına aldık, bir aralık içerden on beş yaşında bir ço cuk çıktı. Elinde bir şişe vardı kendisini odurdurduk, o şişenin içindekine baktık şaraptı kapıyı çaldık, eve girdik her tarafı aradık, br fıçı içinde 12 kilo şarap bulduk. Alat ve edevat, kazan filan şoklu. Bu adamın karısı, evde hasta yatıyordu ona sorduk, “Çocuğa şarap satmadık bir ahbaba he- diye olarak gönderdiğimiz şey, zaten şarap değil, şıradır,, dedi. Fâkim Refik Bey, bunun üzeri- ne şöyle demiştir: — Inhisar idaresinin tahlil ra- porunda da “tahammürünü ikmal etmemiş şiradır,, deniliyor. Son- ra, şişedeki mayile fıçıdaki mayi aynı ayrı derecelerde imiş. Bu fark neden? Eğer şişe aym fı: çıdan doldurulmuş o'sa, derece- lerde aynı olmak lâzım gelmez- mi? — Biz, şarap diye aldık tabii tahlil neticesne karşı bir şey diyemem. — Alırken tatdınız mı? — Hayır, yanlız baktık! — Sonra, içeriden elinde ş'ş» ile çıkan çocuğun on beş yaşın- da olduğunu söylüyorsunuz hak | buki, sekiz yaşında imiş buraya geldi, dinledik bir Macar çocuğu. — Yaş tahmininde yanılmış ola biliriz! Müddeiumumi Muzaffer Bey usulü dairesinde suç sabit olma- dığı kaydile beraat kararı istedi hâkim Refik Bey, tahlil raporu- i na göre şarap denilen şeyin tamamlamamış | tahammürünü şıra olduğu (anlaşıldığından, beraat kararı verdiğini bildirdi. Dava edilen, teşekkür ett, koltuk değneklerine dayanâtak mahleme sa'onundan çıktı. | Türk edebiyatı muallimi bir Fransız şehrimizde Pariste şark dilleri akadem'si Türk edebiyatı muallimi M. Jan | Danni şehrimize gelmiştir. Ma- ruf müsteşriklerdet olan M, Den- ni şehrimizde tetkiklerde büulu- nacak, Türk mes'eklaşlarile gö- rüşecektir. e Ispanyol cümhuriyeti Cuma günü İspanyada Cüm- buriyet ilânının yıldönümüdür. Pu münasebetle (o şebrim'zdeki Ispanya korsoloslutunda o bir * kabul resmi yapılacaktır. ME ee ğa get İN, ei | SOHBETLER | Museviler, Rum Ermeniler “Ben, bir seneden beri dayım. Bir memleketi tar! lisanmı bilmek lâzım ç takdir ettiğimden lisanmız! dim. Makalelerinizi müşkül&” ramaksızın okuyor ve ani” Ne çare, ki münasebette but Iğum Türk meslektaşlarım hevesimi hoş görecek ve ba dım edecek yerde, bilâkis ce mi kırıyorlar. Kendilerine ” man Türkçe hitap edersem * sızca, veya Almanca cevap rum. Bir mağazaya gidip, söylediğim zaman, mutlaka bir lisanla söze devama me diliyorum... Niçin Türk me tinde herkes Türkçe bir Türkçe mukabele etmeyi tab” mesin.,, / ».. Bu mektubu, buğün aldik netmeyiniz. Hayır, bir ec fından yazılan bu mektup, bi” 16 sene evvel, “Vakit,, baş 15 ririne yazılmış. Bu mektub Teşrinievvel 1917 tarihli “ gazetesinden aynen iktibas Bir kere daha anlaşılıyor ki, © daş dediğimiz yurttaşlarımıZ: altı senedenberi, atılan ileri lara lâkayt kalmışlar, Türk 19 bına gözlerini yummuşlar, * harsma kulaklarını tıkamışlaf Türkçeden gayri herhangi bi konuşmakta taannüt etmişler» On altı sene, bize on yedi ' kadar uzaktır. O fena devil bugün artık izi kalmamıştır. F hâlâ, bütün değişikliklere, ye” lere, rahat günlere, inkalâba men, o günlerin izini, bilhass3' sevi, Rum sonra Ermeni yurtü İrımızın dilinde görüyoruz. On altı sene evvel, her hani mesele hakkında yazılar bir tup, bugün elimize geçse / okuruz. Bize, o günler, puslu i cam ardından görünür. Bugüf ita tahsil çağındaki (16 sens evvelki dahili veya P i meselelerden bahseden bir Y İ okuyacak olsalar “evvel İ tarihinden bir yaprak okud na hükmederler. Fakat, i Rum ve Ermeni vatandaşları i bahsi, hâlâ yenidir. » # 4 ğ Hazirandan itibaren, küçüf at erbabı, yalnız Türk tebaas* i cak, Ecnebiler, memleketimi! i göremiyecekler, Bu musip v€ ide verilen karara, bir madd€ i vesini teklif ediyoruz: Türkiye hudutları dahilind€ .lışacak küçük esnafın Türkçe" i meleri de şarttır. ye | Yalnız ecnebi olan değil, içe bilmiyenler de bu meml€ ! çalışamamalıdırlar. O İstan” doğmâ büyüme nice Türk * ; vardır ki, Türkçe tek kelim€ İ renmemişlerdir. Bu gibilere vermemek gerektir. l Kömür depoları al A'ı Vafi Bey ailesi dan Kuruçeşmedeki Rus b depo'arı aleyhine bir dav# mış ve bu davada dep” avukatı Adato efendi dö“ ancak Rus mahkemesinde $ le bileceğini sözlemiştir. Ali Vafı efendi ailesi memleketin Türkiye olduğ hatırlatmışiardır. ği İstanbul barosu Adat0 .. dinin söz eri üzerine tah” başlamıştır. | İ A

Bu sayıdan diğer sayfalar: