m e İ Nisan 1933 Büyüklere Masal : 5 Çöpçatan Peri Buraya da bu işi görmek için gelmişti, Fakat nasıl girecekti? Ağzını açtı, bir söz söylemek istedi, Tenay haykırdı: — Sus şırfımtı!.. Âşık hırsızı!... Büyücü mendebur!... Gündöner başımı Âdemin omu- zuna dayadı. Tenayım öfkesine, fena sözleri- Z pek aldırış etmediği görülüyor» lu. Esmer bir gencin bağrına yas- lanmak hoşuna gidiyordu. Bu, hiç- te fena bir şey değildi. Peri oldu olalı, içinde, şimdi duyduğu güzel hissi, hiç bir zaman duymamıştı. Perilik vaz'felerine gelince, Gündöner ( bu vazifeleri tamamile unutmuştu. Dedi ki: — Âdemim haydi gidelim, beni buradan al götür, seninle uzakla ra, çok uzaklara gidelim. Bu sözleri duyan Tenay bütün bütün çileden çiktr. Bütün bütün aklını oynattı, Mendilini dişlerile pâralıyarak haykırdı: — Âdemim ha!.. Ben şimdi sa: na Âdemini gösteririm, i Hemen küçük tabancasını çek- ti, periye nişan aldı. İlik iki kurşun, otomobillerin fe- nerlerine isabet etti. Üçüncü kur- $un perinin değneğini kırdı. Peri: > —Ah'.dedi. ..... “Değneği Kırılmea peri, ten çıktı, sadece kadın oldu. Gün- döner buna da müteessif değildi. Bir kadınım caddede yana- ğını sıkiığından yakalandı sarkıntılık — Âdemim, dedi, çok memnu - num. Değneğim varsm kırılsın. Ben zaten perilikten çıkmıştım; çıkmıştım, çünki... Ama bunu na- sıl söyliyeyim, bunu söylemek güç. Bir kurşun sözünü yarıda bırak: tı. Dizleri kıvrıldı. Yanaklarının rengi soldu. Beyaz entarisini bir izi leke etti. — Âdemim üşüyorum! Âdem, Gündöneri kollarının a » Tâsına aldı, çimenlerin üzerine ya urdı. * » » » e Gündöner, Gündöner, beni dinle Gündöner.. Ademin konuşu" « Yor... Bu güne kadar onu sevdiği gibi, hiç bir kadını sevmediğini söy- lüyortlu, Gündöner de ayni şeyleri söy - Smek üzere olduğunu itiraf etti: “P, > Bugün çok mesudum Âdem. eriler de çok aptal şeyler. Üşü Yorum Âdem, beni kollarının ara sına al, I . — Gündöner, biraz ısın, üşü - Meh Geçsin, kalkıp gideriz. Nere- Ye İstersen oraya gideriz. i ğin yere götürürüm. a Anlatan : Şelâmi Izzet zumdan başını kaldırma artık... |. Bana iyi yaslan, ki sarsılmıyasın. Otomobil hız aldı. Biraz sonra bir düdük öttü, bir jses duyuldu: — Hani fenerler?.. Fenerleriniz neye yanmıyor? rıldandı: Adem otomobili durdurdu. Bir belediye memuru yaklaştı: — Vesikanızı verin. — Veremem. — Vermiye mecbursunuz, — Vermiyeceğim. — Sebebi? — Çünki karımla balayı gez - mesine gidiyoruz... Karım, başmı omuzuma dayayıp uyudu. Onu u yandırmaktan çekinirim. Belediye memuru bir an düşün- dü, sonra başını salladi: — Mademki balayı gezmesine çıktınız, iş değişir... Arkasını döndü, uzaklaştı. Otomobil gene yol aldı. Yol kenarındaki ağaçların dal- larından süzülmüş ay ışığı altında, belediye memurunun yakası ve kollarmdaki beyâz sırmalar pırıl- dadı. Belediye memuru, belediye merkez memuru olmuştu... Bu me- mur, ilk sudan çıktığı gün Gündö- nerin billâr arabasını çeviren, son ra yol veren memurdu. Gündöner sözünde durmuştu. — BİTTİ — şerik | Galata çapkını Galatada dün bir Yeni 12 kelimenin lıkları ve kullanışları 1 —ZAİT: Artık, yersiz | * işareti arttırmey, sartıklığı gös- terir. Söylediğiniz sözlerin bu işle hiç ili siği yok onun için düşüncelerinizi yer: siz buluyorum. 2 — ZAMAN: Ödeyicilik, vakıt Bütün borçlarının ödeyiciliğini ben üstüme oldum, Eğer kendisi borcunu vermezse vay halime, Vakıt bugün de geçti. 3--ZAT: (Li) Asıl, içyüzü, aslında, benlik Kocalı bir kadın. Asıl meseleyi anlıyalım! İşin iç yüzü nedir bakalım? Bakaltın aslında böyle mi idi? Hanımefendi yüksek | Denliğinizi çok sayarım. 4 — ZEBUN: Kurada (Erme- nakta), bitkin Şu kurada beygir bir heybe daha yük taşıyamaz inanın. Büyük savaş Almanları bitkin bir hale koydu. 5 — ZEBUNKÜŞ: Fırsat düş- künü, leş karkası Diplomaside fırsat düşkünlüğü bir ayıp sayılmaz. Tefecilerin ne leş kargası olduğunu bilmez misiniz? tiklâl sesinden Mümtaz Zeki — Mustafa Niyazi Bey- ! lerin buldukları karşılıklar Tül) — Sonra gelen: Bunjşr sonra gelen kıymetsiz şeyler. *Tâbi — Uyan, uyucu: Bana uyanlar a». kamdan geleinler! Tabut — İ Tarih — Ötgünç: Ötgünç Türklerin akıp- | ları He doludur « Tecil — Alıkoymak Tedip — Uslandırmak: Ağrıda büyük bi udandırmak yapılmıştı Tecmmli — Oluruna düşünmek Tesnni — Diişünmek: Du işte düşünerek yürümek isterim. Teenslir — Acı, tasa: Uğurun içine Turs- | nm göz yaşlarından sonra hir ac: düştü Tecssüf — Gücenme, darma Teoasis — Kurma, temelleme: İpekişin | kuruluş gününün yarm yıldönümüdür | Tehir — Geri İarakma, geçe kalma: Ap- kara treni 10 dakika geçti, Teki — Üstelemek: Vokâlete çektiğimiz tel yazısını Üsteledik. Telif — Yazmak: Bu Reşat Nuri Beyin yazdığı en son kitabıdır. ! Temin — Sağlımlama: Oradaki yerini : sağlamladıktan sonra bana yaz emi? “Tesir — Dokunma: Orhanm “artık ayrı yoruz. diye bakışı Güle cok dokundu. Tren kalkarken ağlıyordu. aşa ope; urğmuav samjag — ovun düğüm giti kaldı Ulvi — Yüce, Umde — Ana, kök: Buda dininin kökü (4) dür. Tinam «— Topo, Cusur — Asd, Unvan — Ün, san: — Bunun ndrne? — Mehmet. —Ünlinüz ? — Kaşıkçı oğulları. Ör — Örti, Uruv — Parça: Kulak kıy» mastli bir parçadır. Cert — Emek haçı, gündelik, Ültet — Alışkanlık; Osmanla benim bir alışganlığım 6 — ZEKÂ: Çabuk anlayışlı, | yek. zeyrek, çingöz, kurnaz Çabuk anlayışlı bir adamdır. Zeyrek bir insan Cingöz mâl, cingözdür. Şeytana po bucunu ters giydirir. Lp demeden leb. lebiyi anlar, Ne kurnazdır 0..- | 7 — ZERRE: Zırnık ! Karun kadar malın olsa sen bana İ zırnık vermezsin. 8 — ZEVAL: Tükenme, geçme, le oldu, bir delikanlı bir kadınm ya- — ö geçiyor, ömrümüz tükeniyor. nağını sikli, Galatada komisyoncu (Hakkı Bey isminde biri vardır. Hakkı B. şehrin sayılı çapkınlarından biri- dir. Onun kadınlara karşı derin bir meyli olduğu ötedenberi görül mektedir. z Gene Galatada Tiring mağa * İ zasında çalışan madam Mari diye biri bulunmaktadır. Bir müddet tenberi Hakkı bey madam Mari - ye göz koymuştur. Onun her hali, hareketi tavrı hoşuna gitmekte - dir. Bir iki defe madam Mariye Hakkı Bey aşkından uzaktan uza” ğa bahsetmek istemiş, el kol işa * retleri yapmışsa da madam Mari buna mukabele etmemiştir. Bu - nun üzerine madam Mariyi fevka lâde seven Hakkı Bey dün mağa- sı tatbik edilecektir. zadan çıkıncaya kadar köşede bek lemiş ve madam Mari mağazadan çrkınce peşine takılmıştır. Bu su - Seni retle madam Mari birkaç adım at- tiktan sonra Hakkı Bey arkadan 7> Hemen şimdi gidelim, A “| yetişmiş ve: *m-. Otomobili çak sevdim. döğer onu kaldırırken, Gün mesut bir tebessümle mır'l | | “.— Sen beni ne diye sevmiyor- sun ah yavrum! diyerek yanağını Madam Mari zabıtaya şikâyet te bulunduğundan Hakkı Bey ya- an lm m dan R sıkmışlır. ya tidin, Briden, Bridon! & lg öte tarafında, üç Mar kalanmıştır. z akları ka Gtel e ve ta uz DAVET © Otomobile binerlerken Gündö -| Kadıköy Havagazı Şirketi ner dedi ki, ii Adem, çok lahana yeme... nefesin kesiliyor, koşamı Onu, kollarımın ld sam si- ayırmıyordu. — Gündöner, gidiyoruz. Omu -| leri davet eder. 3 Nsan Pazartesi günü saat 15 le Süreyya Paşa sinemasında verilecek olan AMELİ YEMEK VE PASTA PİŞİRME dersine muhterem Hanımefendi- Öğle üstü bana geliniz. 9 — ZINDAN: Hapisane (ıstı- lah), dam (Anadolu), İmam evi (kadın hapishanesi), Bekir ağa bölüğü (askeri hapishane) Damdan sağ çıkabilsem. Müşerref Harum ceza yiseydi imam evine girecekti. Ben bir kere Bekirağa bölüğüne 11 — ZİYARET: Görüşmeğe gitmek, kutlulaşmak için bir yere gitmek Üstat — Usta, Üret — Yalnızlık, Özür — 12 inci ilk mektep hocala- rının buldukları karşılıklar Sabah — Gündüz başı, &nb r — Katlanma, dayanma, Sahık — Geçen, Sadaka v Sade — Büssüz, yavan, Sudet — Öz wöz, Baf — Katıksır, Arık, Sahil — Kıyı, yol, Sahip — Yas, Sahne — Ortalık yer, istanbul ilk tedrisat mü- fettişlerinden Tevfik Beyin bulduğu karşılıklar Sabah — Günbaşı, Sabık — Eski, evelki, Babır — Katlanma, Sade — Dür, Sadet — Öziş, Sat — Temiz, Safi — Katıksız, Sahil — Kıyı, Sahife — Yaprak, yüz, Sahne — Mey- dan. 53 üncü Ilk mektep hoca- larının buldukları karşılıklar geçmiş, Sabır — Beklemek, Sadaka —... Sade — ..., Sadet — Mutluluk, Saf — Te Bahip — » Ortalık, 18inci ilk mektep hocalarının! |, buldukları karşılıklar Arkadaşımla görüşmeğe gittim. (On birinci ilk mektep hoca Tekkeler açıkken geri düşüneeliler larının buldukları karşılıklar kullulaşmak için türbe türbe dolaşır. i dine göre ayrılırlardı. Şimdi iş müne ve dile göre ayrılmaktadır. mmm Zonguldakta dil anketi Onbeşinci ilk mektep hoca- larının buldukları karşılıklar Adap — Yel, saygı, türe, Aferin — Yaşa, Ahenk — Cümbüş, düzen, Alayiş — Göste - ZONGULDAK, 31 (A.A.) —-| iü hire — Avadan, Amir — Buyruk Söz anketine bütün halkın kend Asayiş — Daraluk, dirlik, Aswde — Kayge mahik, Ati — İleri, gelecek, aşağı, Ayin — bilgilerini yazmalarını fırka ve) Tapmış, Ayan — Gözgü, Azade — Bağmız. Halkevi teşkilâtımız bütün varlı - ğıyla çalışarak temin etmektedir. Bu cümleden olarak fırka ve Hal- kevi kapıları önüne birer büyük! gen, 16ıncı ilk mektep hocalarının) buldukları karşılıklar Şahıs — Kimse, kişi, Şahit — Gören, işi: Şahsiyet — Benlik, Şalbe — Leke, kir. levha ve altlarına herkesin buldu -| iz, $sir — ölçüm sz söyliyen, Şlir — Ölçü | ğu karşılıkları vermeleri için ko - laylık olmak üzere birer kutu ko « nulmuştur. RM Antakya velskenderunlu gençler Antakya ve fakenderonlu genç | sy — sir ier dün Halkevinde toplanarak aj pan kurmuşlar M söz, Şetnret — Şenlenmeki, Şevk — Gönül Şart — Sörbağı, ant, Şayin — Söz ya İ yenı, Şer — KötMk, Şeref — Ulaluk, Şeri- | st — Tanrı töresi ve tanrı yasası, 1Mdüncü ilk mektep hocala- rının buldukları karşılıklar “ve, gele — öp iett, gl kimsenin varlığı, Şalbe — Kir, bulaşık, Şalr — Güzel söz yazan, Şiir — .öz, göçen, Babır — Bekleme, katları — Düşüne yardım, Sade — K hn rüzsür, kolay, Sagdet — Varlık, sİŞİRL, Saf — Dizi, dürgü, Sâr — Te riyasız, aptal, Safi — Temiz olan, miz, temizli, Sahil — Kayı, iy i Tutumlu, neaneli, yoldaş, eee rak, Sahne — Gösteriş yeri, “(88 inci ilk mektep hoc ki, Sabır — Dayanıklı, Sadaka Temir, Safi — Karışıksiz, Sahi — Sai yorl, Sahip m... (23 üncü ilk mektep ? Düzenlik, İ muz, Ati — İleri, Ayin — | Gözel, Anda — " Suyıfa: buldukları karşılı! “odak — Günbayı, isk, Sahil — nın buldukiarı Sabah — Gün başlangıcı, Sahe $ede — Yavan, Sadet — Söz sırası, ri, Sayıfn — Yaprak yüzü, Sahne hoc nın buldukları karşılık Sabah <— Gitmütiziiy tang Esil, Sabır — Acıya katlamak, Dinee yapılan yardımı, Sade — Saf Sadet — Belli olan, Saf — de uyu Sahip — Edinmek, Gabile. dm yüzü, Suhne — Henzetilem mes teriş yeri, yi 2 Eyüp 36ıncı ilk mekt t hocalarının bulduklaj karşılıklar Sabah — Tün, gün başı, b Geğin, dacaki, Sabır — Çedamn, Vertati, Korum, Sade — 5 İste, ör, Sat — Arık, aa yen — Kıyı, Denle buyu, Sahip — Zam, ia Tuş Mame İaşe e TİE Istanbul 48inci hazalarının buld karşılıklar Adap — Türe, Aferin — Yaşa, Al Yakıcı, Agâh — Uyanık, Ahenk <> Alayiş — Gösteriş, Alet — Avadahlı de — Buyruk bekliyen, Amlı g3 Asayiş — Dünenlik, Asude — Gasin — Beri, Ayin — Tapınma, Azmde — Boğaz. 3 3 iz -i 41inci ilk mektep ho z nın buldukları. Andap — Yollu, Aferin — Dokuzuncu ilk mektep salarının buldukiarı karşılıklar © Adap — Yol, Aferin — Eline sağ — Tasa, Açhh — Uyanık, i Alayiş — Gösteriş, Alet va 4 — Bayrak bekliyen, Aman — İri Amir — Baş, buyun Istanbul 4üncü ilk mek hocalarının buldukl, an, Güzel, Arl — Benan, “eri Aliyiş — Kurum, Alet a. 5 de — Mazir, Aman — Fırsat, Ni ii ede — 37 inci ilk mektep hoc rının buldukları Z Sabah — Günöni, Sabık — Bek rının buldukları Tabi — Uyar, Tül — inci, dig Alnkoymak, Tedip — V 4 rma mi — Döşünme, Tersi — — Gücenme, Teeselir — mak, Tesir — Dokunmak, Dil anketi için son gü çok cevaplar aldık. Bonları basmak mümkün olamadı. hovacağız. Ankete “cevap p okuyuculara dil savaşında göster uyanıklıktan dolayı teşekkür et ii aynca borç bildik, e vi