Şehir Meclisinde © mühim kararlar Kurbağalıdere temizlenecek,Kadıkö- yünde kanalizasyon yapılacak “ Vali Muhiddin Beyin beş yıllık yo! proğramı bakkındaki izahatı alkevleri Cuma günü Başve- kilimizin bir nut- id . kunu din iyeceğiz İzmir güzeli Neriman Hanı - Cümhuriyet Halk Fırkası umu «| min bir İzmir refikimizde beya N mi kâtibi Recep Beyefendi dün| hatını gördük. Epeyce eğlenceli sabahki trenle şehrimize gelmiştir. | olan bu beyanatı, karilerimiz xn Recep Bey yarm Ankaraya döne «| de hem ibret hem eğlence teşkil İstanbul Şehir meclisi, dün i - reis vekili Necip Beyin reis- liği altında toplanmıştır. Geçen Selseye ait zabıt okunup azadan Sadettin Ferit, Etem İzzet, Mu - | &mmer ve Âsım Beylerin mezu - Biyetleri kabul edildikten sonra vali ve belediye reisi Muhiddin İn söz almış, şunları söylemiş - ir: Valinin beyanatı — Bazı muhterem arkadaşlar Verdikleri bir takrirle geçen sene edimiş olan beş senelik yol Ptogramırın tatbikatına ait fili es»r görülemediği için izahat Yermemi istemişler. Evvelâ mec - âlinizin kararlarına kerşı ar « lar tarafından © gösterilen Yakmlık ve (dikkatten O dolayı Memnuniyet ve teşekkürlerimi be- Yan ederim. Geçen sene kabul edilmiş olan Yol programının tatbik mevkiine ilmesi bütçedeki tahsisa - tn kabulüne bağlı idi, Bütçenin Vekâletçe tasdik o muamelesinin Yapılması ve elimize gelmesi ey - Milün on beşini buldu. O zaman - “an sonra heyeti fenniyeyi bu iş çin seferber ettik. Tetkikat ya - dı, fenni şartname hazırlan - dı, Ankaraya . gönderilip nafia etinin tasdikıma arzedildi ve olundu. Fakat bu sırada Yol inşaatında daha mütekâmil bir sistem mevcut olduğu anla - Bld, Beton asfalt dedikleri tarzı İNüatm Ankarada tatbilardan da Li .. . mer pe ge “ in böyle daha iyi bir şekilde ya - imamı düşündük. Bu sefer ye - den şarlname yapmak ve o for- aliteyi tekrar etmek lâzım gel- di. Bu yeni şartname de nafia ve- kâletimden tasdik edilip dün ak - Yam elimize geldi, Şimdi tekrar Fia cetvelleri yapılıp (o vekâlete ürzedilecek. Umuyorum ki Nisan İbtidalarında münakasayı ilân e- debileceği iz. Esasen şimdi inşaat Mevsimi değildir. O zamana ka - M mevsim de gelmiş olacaktır. b meclisi âlinizin karar - a * Gimameni n dikkat ve hassasiyetle takip o şnekte olduğumuza emin olabi- 1 | Kadıköyde kanalizasyon Mehiddin Beyin izahatı kâfi ” ruznamedeki maddele- - JİN mrüzakeresine geçildi. Üskü - dir ve Kadıköy semtlerinin ka - ” onu hakkında mafia ve encümenlerince hazırlan - birer mazbata vardı, onler Bu mazbatalarda Kadı - Mısırlıoğlu, Osmanağa, cihetlerinden gelen pis Kurbağalıdereye akan lâ - o semtin sıhhatini tehdit ği bildiriliyor, sıhhati umumi - “ihlâl eden bü vaziyetin de - W muvafık olamıyacağından kırk bin lira kadar bir Naş la bir an evvel tathirini istiyordu. Her iki encümen, bu işin inşası ayrı bir kırk bin liraya ihtiyaç gösteren Üsküdar ve Kadıköyü umumi kanalizasyonu avan pro - jesinin yapılmasına talik edilme | mesini de öne sürüyorlardı. Mazbatalar okunduktan son - ra fen işleri müdürü Ziya Bey söz almış, Avan projeler yapılmadan ! bu inşaat yapılırsa bu iş için sar - fedilecek kırk bin liranın bilâha - re umumi kanalizasyon yapılınca heder olacağını söylemiş, önce a- van projenin yapılmasını istemiş- tir, Doktor Tevfik Salim Paşa, fen işleri müdürüne cevap vererek o civardaki bütün lâğımların Kur - | bağalıderesine döküldüğünü, te -| levviis etmiş olan derenin açık - tan aktığını, mubiticin tehlike teşkil ettiğini söylemiş, “Kadıkö - yün umumi kanalizasyonunu yap- mak uzun zamana mütevekkiftır; onun için inşaat avan projeye ta- lik edilirse senelerce kalır, halbu ki tehlike âcildir;, demiştir. Kadıköy kazası (oazasından Rana Sani Yaver Hanım da söz almış, şunları söylemiştir: — Kadıköy bu işten çok muz- tariptir; nasıl yapılacaksa yapıl - sm,bir an evvel yapılsın. Bu nok- taya-meclişi âlinin bir kere daha- üsküdaârla alâkası ne? Üsküdar azası avukat İsmail iyi a ee İ Şevket Bey, mazbatalarda Üskü - neticeler alınmıştir, Yollarımı- dar ve Kadıköy ( kanelizasyonu lâfı geçtiği halde meselenin Üs - küdarla hiç bir alâkası olmadığı - nı, halbuki Üsküdarda asırlardan beri iptidai lâğımlar bulunduğu - nu ve asri inşaata orada da kat'i lüzum olduğunu söylemiştir. Meselen'n halli çaresi Cevdet Kerim Bey, geçen sene kanalizasyon şirketile yapılan iti- lâf üzerine Beyoğlunda açıktan akan lâğımların örtülmesi temin olunduğunu hatırlatmış ve Kadı - köy için de yeniden para verme- Gen gene kanalizasyon şirketile anlaşılarak böyle bir vaziyet te - min edilebilip edilemiyeceği nok: tasında dikkati celbetmiştir. Fen işleri müdürü Ziya Bey, bu hususta kanalizasyon şirketile yeni bir müzakereye girişmeden bir şey söylenilemiyeciği cevabı- nı vermiş, avan proje yapılmadan yapılacak inşaatın hedrolacağın- da israr etmiş, derenin kışın sel azmanında temiz olduğunu, an » cak kuraklık zamanımda televvüs ettiğini ve avan projenin işi ancak bir kaç ay geciktirebileceğini söylemiştir. Tevfik Salim Paşa, derenin yağmurlu zamanda da, yağmur suz zamanda da pis ve tehlikeli cek ve cuma günü yeni Halkevleri | €deceğini umarak alıyoruz: nin açılması münasebetile Ankara “Dün bir mubarririmiz Ege Halkevinde bir konferans vere «| güzellik kraliçesini evinde ziyaret cektir. etmiş ve kendisile görüşmüştür. Bu münasebetle Başvekilimiz Kraliçemiz, muharririmizin su - Ismet Paşa Hazretlerinin de mü: | 8llerine şu cevabı vermiştir: him bir nutuk söyliyeceklerini ve — Söyliyecek söz kaldı mı bil- bu nutkun memleketin her tarafın-| mem. İstanbula gittik. Muhterem da dinlenmesi için radyoda terti - bat alındığını öğreniyoruz. Eski iran saray , nazırı hapiste TAHRAN, 20 (A.A.) — Şim-| diye kadar evinde göz hapsinde tutulmakta olan sabık saray nazı- rı Timurtaşhan hapse atılmıştır. Timurtaş han, cinayet mahkeme - sine sevkedilecektir. A derenin temizlenmesinin faydalı olacağını söylemiştir. Sıhhiye encümeni o mazbatâ muharriri doktor Hulâsi Ertuğrul Beyde söz alarak Oencümenin mazbatasını müdafaa etmiştir. Karar Reis vekili Necip Bey mesele- yi bir kaç kısma ayırarak her kısmını ayrı ayrı reye koymuş, şu üç teklif te kabul edilmiştir: 1 — Kurbağalı derenin temiz- lettirilmesi. meden muvakkat kanal yaptırıl - ması, 3 — Bir taraftanda Oumumi Lavan projenin yapılmasına imkân aranınası, ihtiyar heyetlerine ikramiye Hayli hararetli münakaşaları mucip olan lâğım meselesi böyle- ce bitirildikten sonra ruznâme - deki öteki maddelerin müzakere- sine geçilmiştir. Yol vergisi tahkikatına ait cetvellerin esaslı bir surette tan » zimi için ihtiyar heyetlerine mu - ayyen bir ikramiye verilmek üze re bütçeye tahsisat konulmasına dair hesap işleri müdürlüğünün müzekkeresi bütçe encümenine havale edilmiştri. ilk tedrisat muall'm ve me- murları ve hasta bakıcılar Bütçenin vilâyet işleri babın - dan maaş alan muallim ve me - murlar için bütçeye konulmuş o- lan maaş tertiplerinin yüzde iki- si nisbetinde tahsisatın bütçeye ilâvesine dair hesap işleri müdür. lüğünün müzekkeresi bütçe en - cümenine gönderilmiştir. R Cerrahpaşa ve Haseki haşta - haneleri kadrosuna birer ve Be - yoğlu hastahanesine iki olmak ü- zere ücretle müstahdem dört haş- ta bakıcı taksisatının 933 bütçe » | sine konulmasına dair daimi en - cümen mazbatası sıhhiye encü - (Cumhuriyet) ailesi bizi çok iyi karşıladı. Tokatliyanda komşum ve rakibim olan Bursa güzeli Le- man Hanımla iyi günler geçirdik. Çok samimi arkadaşlık ettik. Müsabaka günü İstanbul gü - zelinin seçilmesini biz, Leman Hanımla beraber başka bir salon- da bekledik. Çıka çıka karşımıza Nazire Hanım çıktı. O birinci ol- du, ben ikinci, Bursa güzeli de ü- çüncü, — Bunu biliyoruz. Siz bu ikin- ciliğe razı mısınız? — Ne münasebet. Ben sureti kat'iyyede birinci geleceğime e- mindim. Hattâ şurasını da söyle- yebilirim ki ne vakit isterlerse ye- niden Nazire Hanrmm karşısına çıkmağa razıyım. Zaten benim al- dığım reylerle, alamadığım reyler etrafında Hüseyin Rifat Bey size icap &den malümatı vermiş. Ne yapalım. O, şimdi Türkiye krali- gesi addediliyor. Aramızda iki rey farkı var. “Fakat mevcut otuz altı hakem arasında bana rey veren şahsiyet- lerle kraliçeye rey verenler ara - smda bir mukayese yaparsınız, benim de, İzmirin de lehine bir netice almış olursunuz. Sairiâzam Abdülhak Hâmit, refikası Lüsyen Hâmit, Sami Paşa zade Sezai, Cenap Şehabettin, O İzezt Melih, refikası, 1931 Türkiye kraliçesi | Naşide Saffet, Vâlâ Nurettin, hey- keltraş Nejat, heykeltraş Kenan, ve refikası Hanım ve Beyefendi - ler gibi Türkiyenin en yüksek şah- siyetleri reylerini bana (verdiler. Nazire Hanım müdafilerinin, di- ğer gazetelere cevap verirken ile- ri sürdükleri bu zevat beni, Na - zire Hanımdan çok güzel buldu - lar. Bursa güzeli Leman Hanrmın benden güzel olduğunu iddia et- mesine gelince, buna cevap ver - Ege Güzelinin iddiaları mek bile lüzumsuzdur. Otuz altı | kişilik hakem heyetinden yalnız iki Bursa hakemi ona rey verdi - ler. Tabii vazifeleri bunu âmirdi. İki rey alan bu sevimli kızın böy- le bir iddiada bulunacağını zan - netmezdim. Ben şaka yaptığını tahmin ediyorum, — Siz Nazire ve Feriha Hanım- lardan hangisini tercih edersiniz? Hangisi daha güzel? — Gelelim bu meseleye, Feri- ha Hanımda alımlı bir güzellik var. İnsan onu görünce derhal: “Güzel kız!,, diyor. Fakat veç - hen çok güzel olmasına rağmen olduğu mukabelesinde bulunmuş- tur. b m herhangi bir suretle ay - , tahsisi mümkün görüldüğü N şimdilik bu vaziyeti ön- Dereyi temizleyin ! l üzere yapılması lâzım ge- Sıhhiye encümeni reisi Safiye ,, Süvakat kanalın bir an evel | Hüseyin Hanım, encümenin maz: i İsteniliyordu. Sıhhiye en - | batasında ayni azamanda dere - ayni zamanda televvüs | nin tathiri de istenildiğini ileriye — Miş olan Kurbağalıderesinin de | sürmüştür. Cevdet Kerim Bey de i menine havale olunmuştur. İkinci | Feriha Hanımın vücudü hiç te celsede 931 senesi hesap keşi . | mütenasip değil. Nazire Hanıma mi hakkındaki tetkiki hesap en » | gelince, yüzü hiç güzel değil, sa - cümeni mazbatasının müzakere - | niyen çok esmer, Fakat onun ken- sine devam olunmuştur. dine göre jestleri var. O bir Türk Meclis önümüzdeki Perşembe | güzelinden ziyade bir İspanyol günü saat on dörtte toplanacak » | tipini andırmaktadır. tır, Bence Nazire Hanıma güzel e ayı! enem ssesamena : “Nazire, Feriha ve Leman H j larla boy ölçüşmeğe hazırım.,, denemez. Fakat vücudü çok mü - i tenasip. .. ği — Feriha Hanım İstanbul gü- zeli olsaydı ona,galebe edebilir 5 miydiniz? — Daha evel de söyledim. Ben gerek Feriha Hanımla, gerek Na- iğ zire Hanımla tekrar boy ölcüşme- ğe razıyım. Hattâ Nazire Hanım, Feriha Hanım ve ben Avrupaya gitsek, oradaki hakem heyetinin hzuruna çıksak eminim ki birin * ciliği ben alırım. Buna benim ka- dar İstanbulda hattâ Nazire Ha - nrma rey verenlerden bazılarıda kanidir, i Geçen seneki dünya güzellik kraliçesi Keriman Halis Hanım da Maksimdeki ilk seçmeden som ra meydana çıkan Nazire ve Fe- riha Hanımlar dedikodusundan sonra bana: — Sen ikisinden de Türkiye kraliçeliğine ( lâyıksın.| dedi. Size daha ne söyliyeyim. Bu geldi geçti. İnşallah 1934 müsa « bakasında benden güzel bir kız kraliçeliği alır ve İ: etirir, Burhan ümit Beyin mektu : Burhan Ümit Bey son güzellik ğ müsabakası hakkımda yazdığımız sözlerini izah için dün bize bir mektup göndermiştir. Hatırlat - mak isteriz ki biz kendisinin in tihap şekli hakkında manidar bir süküt muhafaza ettiğini yazmış * tık ve bu sükütun manasına “dair. bir şey ilâve etmeği; ü. a 4 bulmuştuk. İkinci defa intihaba taraftar olmadığını söyliyen Bur- han Ümit Bey bu hususta hiç bir şey bildirmiyerek mektubunda yalnız “intihabın icrasmda yol - suzluk var mı? Sualimize cevap vermediğini ve cevap vermemek le ne demek istediğinin izah e « dildiği,, kaydımıza itiraz etmek » tedir, Diğer sözlerini kabul eden arkadaşımızın bu izahı bize raci olamaz; çünkü intihap şekli hak » kındaki sükütunu mana verzmeği biz esasen karilerimize bırakmış - tuk ve gene de bunun üzerine bir şey ilâve edecek değiliz. Kıskançlık Bir hanende kadırın öldü. rülmesine sebep oldu Ankarada Taflan gazinosunda banendelik etmekte olan zenci Müyesser Hanım bir müddetten- beri Şo'örler ce- miyetinin kâtibi Sa âhattin EF. ile yaşamaktay mış. Son günlerde Salâhatlinile ara: larında kıskanç- hık yözünden ba- |i zn kavgalar ol muş. Katil Salâhattün EL Ecvelki gece Salâhattin Ef. bazı arkadaşlarını evine davet etmiş, gece saat yarıma kadar içmişler, eğlenmişler, misafirler giltikten sonra tekrar Müyesser ile kavgaya lutuşmuş ve sonun- da kadını tabanca ile vurmuş ve öldürmüştür. Sa'âhattin Efendi, tabancayı kadının elinden almak isterken patladığını iddia etmektedir. Za- bıta maznunu adliyeye teslim et- güzelse