Bir hafta evel hapisaneder ş çıkan bir sabıkalı yeniden: adam öldürdü! 4 üncü sayı maz a —— —— - - 16 ncı Yıl » Sayı: 5410 Tahrir Telefonu: 24314 —— Avrupa sulhu tehlikede ! Bugünlerde Cenevrede silâhları birakma o konferansı toplanıyor. Fakat bu toplanış (konferansın maksadını * zorlaştıran bir takım yeni ahval ve şerait içinde oluyor. Çünkü bir taraftan harp silâhları- ni azaltmak için beynelmilel bir konferans toplanırken diğer taraf- tan Avrupa matbuatını sulh mua- heceleri ahkâmına rağmen Maca» ristanın gizli gizli silâhlanmakta olduğu gürültüleri dolduruyor. Bu şikâyetlerin esası malüm - dur: Kânunusaninin ilk günlerin - de İtalyanın (Verone) silâh depo- larmdan kırk elli vagon silâh ve mitralyöz yüklenmiş. Sahte beyan- Dame ile hudut gümrüklerinden A- Yusturyaya, oradan da Macarista- na götün ilmüş. İtalya ile Macaris- tan arasında bilhassa Yugoslavya aleyhine teveccüh eden siyaset bir liği göz önüne getirilerek zaman Zaman tekörrür eden bu gizli silâh nakliyatı Avrupa sulhuna karşı bir suikast alâmeti gibi gösteriliyor. Çekoslovakya, Yugoslavya, Ro - manya hükümetleri arasmda he - Yecanlı müzakereler oluyor. Yu - goslavya kralı Belgrattan Bükre - se gidiyor. Meseleyi Cemiyeti Ak- vam meclisine bildirerek beynel - Milel bir tahkikat açılması isteni - İvor. Ayni zamanda Fransa ile İn /giltere hükümetleri de Roma, Bu- dapeşte ve Viynna sefirleri vasıta- sile siyasi teşebbüslerde bulunu - İ Yor. İ Macarlarö, Ttütyamtan aye) turyalılara gelince, tabii onlar kü çük itilâf devletleri ile Fransa ve | İngilterenin teşebbüslerine endileri müdafaa ediyorlar. Orta- da sulh muahedelerine muhalif ir | âhlanma vaziyeti olmadığını i- leriye sürüyorlar, ' Acaba bu iki türlü iddia ve mü- dzfaadan hangisi doğrudur?. Bu - bu ancak ciddi ve beynelmilel bir tahkikat neticesi gösterebilir. Eğer hakikaten küçük itilâf memleketlerinin iddia ettiği gibi Macarlar İtalya tarafından gizli gizli silâhlandırılıyorlarsa elbette j bunun bir mânası vardır. Bu hâdi- | R ile ortaAyrupa sulhunun ciddi İ bir tehlikeye maruz olduğuna hük- metmek lâzımdır. İ karşı l Mehmet Asım 2 inci sayıfamızdadır ) | CAR tardrı Harp niçin beş sene sürdü Neden hâlâ sulhu tehdit eden silâblanmakta ısrar ediliyor? Umumi harpte Fransız demir sanayii erbabı Alman ordula- rma nasıl yardım etti? Fransız meb'aslarının mühim ifşaatı Cuma günü VAKIT de | kadm budur. | Vazifem onun plânkarıni suya düşürmek, o |. Ba v A okuyacaksınız. l famızda HİTLER Başvekil oldu LI, 3i - Kânunusani Giscan - 1933 Tıbbiyenin İstanbul tarafına taşınması Damar Beyin adı Damar Bey oldu ADANA, 29 — Gesi Hazretleri, meb'usumuz Zamir Beyin adında aile dile bir kaynaşma mina » sebeti görmediklerin » örn (Damar) tersini buyurmuşlardır. Malhm olduğu &- zere Zamir Bey, Arık oğtu nilesine mensüp- tur. Ve CArık oğlu Zamir) diye çağırılır. Arık; saf ve temiz manasına geldiğin — den burada. Zamirin behemehal — (Damir) olması Gazi Hazret - leri tarafından tensip buyurulmuştur. Büyük Gazimizin bu yüksek buluşları dolayısile adının özüne kavuşan kıymeti arkadaşımınn yeni adımı kutlularız. Bu hususta icap eden resmi müsmele - nin Ierasma Gazi Hineretleri ayrıca emir | buyurmuşlardır. Güzeller BERLİN, 30 (A.A.) — Sabık başvekil M. Fon Papen, kabine - nin teşkili imkânlarma ait yaptığı tetkikat neticesini bu sabah reisi- cümhura bildirmiştir. Reisicümhur, M. Hitleri baş - | vekil ve M. Fon Papeni başvekil | muavini ve Almanyanm Prusya komiseri tayin etmiştir. Kabinede hariciye nazırı Fon Neurat'tır. Yeni kabine, ilk içtimamı ak - tetmiştir. Bir ra casus Kadına Fransız- lar nişan verdiler! Madam Crompton a hükümeti bir çok r ve unvanlar tevcih etti a Madam Crompton sam. | dan biri ia. O ri namila tapılte xi yeüvatlaki - yüzünden rütbe ve unvan kazanan ik Bu casus kadın bir gazeteciye demiştir ki: “ia serefe mail olan Hk kadın olmakla baktiyarım. O zaman geçirdiğim hayat, gok heyecanlı ve çok tehlikeli idi, Bir taraftan İspanyada, Fransa için çalıştığım — halde, diğer taraftan Alnkanların casusu imiş gibi hareket odiyordum, Almanların İspanyadaki | bahriye şefi, Baron Von Krukn'un en samimi dostu İdim. yem Suhteibahir hazbini akamete uğratmak» asifeyi müvaffakiyetle yaptım... Madam Crompton'un dört se- ” devam eden casusluk hayatın- a bir aralık Almanlar da, Fran- sızlarda şüphe etmişler ve evvelâ Fransızlar, sonra Almanlar onu tevkif etmişler; sonra Fransızlar e Fransaya hizmet ettiğini ve arikulâde hizmetler ifa edebile- ceğini anlamışlardı. X Madam Crompton, çok güzel bir kadın olduğu için güzelliği: kullanarak alâkadarlardan malö- mat alıyor, buna mukabil Alman- lara sahte malümat vererek onla- rı aldatıyordu. ne Nazire H. Feriha 11 Türk güzelini seomek için yapılan mü- #abakaya iştirak edenler içinde evvelki gün halk tarafından seçilenler... ..... Bir canavar balta ile ana- Bey | Adana mebusu Zamir Fransada buhranın' devamı Yeni kabineyi teşkil etmesi kendisine havale edilen M. Dalâdiye her tarafa baş vuruyor .. Düyunu umumiye binası Maarife devredilecek ie Muallim mektebi Tıbbiye binasına taşınacakmış Düyünu ümümiye binasi malım. İstan- bulun sayılı, mükellef binalarından biri olan bu koca konak senelerdenberi boz duruyor. Kim alacak? Boş duramaz ya... Şimdiki Tıbbiye binası maarife devredileceği tahakkuk etmiş gibi- dir. Maarif bu koca binaya tıbbiyeyi taşıya- caktır. Esasen Derülfünen için getirilen Prolesir Malş ta winhat esaslarını bildiren rapsrunda tıbbiyenin İstanbala nakli icap ettiğini kaydetmişti. Gelecek sene tabbiyo düyünu umumiye binasma o naklolunacak, tedrisat, lâboratuvarları bu binada yatak - hanesi ise Erkek Dtallim mektebinde ola- caktır. Madrit İdaresi, Erkek Dusllim wek- #ehini de Tıbbiye binasına, yani Haydarpa- soya taşıyacaktır. Tıbbiye hustahanesine ge- | tinee bunun belediyeye devri muhtemeldir. sının başını parçaladı! Sebep: ihtiras, para! Bartında tüyler ürpertici bir cinayet olmuştur. Hâdise hakkın- da şu malümat gelmiştir; Kırtepede Halatçr oğlu Meh - met, karısı Safiye, oğlu Hamidi ve 12 - 18 yaşlarında iki kızından mürekkep orta halli bir aile var - dır. Bu aile, Halatçı yamasındaki evlerini satarak bu semte yeni ta- şınmışlardır. İşte facia bu evde olmuş, Hamdi ismindeki esrarkeş oğul, anası Safiyeyi balta ile feci bir şekilde öldürmüştür, Cinayetin vukubulduğu per - şembe akşamı, aile reisi Mehmet ağa teravih için çarşıya çıkmış, iki kız da düğüne gitmişler, ana oğul evde yalnız kalmışlardır. Gece saat on birde düğünden | eve dönen kızlar, sokak kapısını ardma Okadar dayalı bularak korkmuşlar, içeriye girip yerde kanlı bir de balta görünce deli gibi yukarıya çıkmışlardır. Fa - kat oda kapısı kilitlidir. Kızlar bağırdıkları halde s€s alamayın - ca, tekme ile kapıyı kırıp içeriye girmişlerdir. Gördükleri manzara çok fecidir: Anneleri, çenesi da - ğılmış kafası yarılmış bir halde pıhtılaşmış bir kan gölcüğü için - de sobanın yanında yatmaktadır. İki kız, bu feci manzara kar - şısında feryat etmişler; civar kom- şular bu haykırışma üzerine ko - şuşmuşlardır. Derhal hâdise hü - kümete haber verilmiştir. Müd - deiumumi, beraberinde hükümet tabibini, jandarma karakol ku - mandanını da alarak cinayet ma- halline gelmiş, ve tahkikata el - koyarak, katilin oğlu Hamdi ol - duğunu ve öz annesini öldürdü - günü tesbit etmiştir. Tahkikat neticesinde tesbit e- dildiğine göre vak'a şu suretle olmuştur: Ana oğul evde yalnız kalmca, Hamdi, çoktanberi para için sı - istemiş; kadıncağız vermemiş ola- (Alt tarafı 2 inci sayıfamızda) Sayıfadır az Yarınki sayımızda Mili Mü- cadelenin am'anesi Muharrri : Yakup KADRi İdare Telefonu: 24370 Bir hayli mıtimakaşadan sonra binanm kıştırdığı annesinden gene para | Sayısı 5 Kuruş Düyunu umumiye binası Tıbbiyenin İstanbul tarıfıns naklaği » mesinden büyük istifadeler bekleniyer, bir kere hastahanelerin O yakınlığı talebenin istifadesini arttıracak, dektorlerm - kabine leri yakın olduğu İçin ilmi içtimalara,. kon- feranslara müsait olacaktır, Fahat bbbiyenin İstanbul tarafma mak» tediimesi Üzerine hastahanelerie daha sıkı tomas edilmesi sayesinde hastahane idare- leri vw doktorları üzerinde hiç bir değişildik yapmaması, bilâkis hastahanderda çalışan doktorlardan yeni istifade sahaları bulun » ması da düşünülmektedir. 30 senelik vatman Mustafa Ef. Altı kişilik bir aileyi besliyor.. — Sucu Mustafa Efendi siz mi- siniz? — Evet beyim benim. Sucu diye anılmasma bakarak Mustafa Efendiyi hakikaten su - cu zannetmeyiniz. O, vatmandır. 90 senelik varman Musrfa Efendi » Hem de vatmanların en kıdemli- si, yahut en kıdemlilerinden biri- si. Atlı tramvaylar zamanından- beri vatman, Sekiz senelik bir e- (At tarafı 9 uncu sayıfamızda) asta — Yaka ölüyorum, son arzumu yerine getirin, bana bir şişe salı... Dostor — Bir şişe takı mı ? Son arzun bu ma? — Hayır, dolapta bir şişe de konyak vardır,