“ Kartal Harbi dünüide meşliür kas tayyarecis | Rihthöfed'ii Mökteden : ta, Bir zabit, yanıma koştu ve, ne- fes mefese sördü: — Yafalı değilsiniz ya.. Bilse - niz ne heyecan geçirdim. Harbi a #ağıdân deyfediyotdur.. Hiçbir şeyim olmadığını kendi sine göstermek içiri tâyydredân a şağı atladım. Bu bareketimin ima“ Hâğini pek iyi kavrıydmiamaklı beraber, beni otomobiline bindir di karargâhma götürdü. Bu za- bit bir istihkâm zabitiydi. Ötomebilde, zabit, heyecanla bağırmıştı: - Pilotunuz nere? Hayfetle keridisine bâktım. Bu zabit, tayyaremi iki kişilik bir tay- | yârâ; böni de rasıt zannâdiyötdu. Kendisiris, tayyaretiin hâm pilotu, Memi rastdı beri oldüğumü söyle - din. Zabit, yolda bihâ daa bir| sütü süallor dorda. Nihâyet karâr- gâha gelince; beni, zorla bit karia- peye uzanmıyd mecbur etti. — Sinirlerifiz yöorulmustur! Bişördü. Kendiside, bu gibi şöylerin ilk defa bâştima gelme - diğini söyledim. Fak sâbit bir türlü iahamiiyördu. Her İslde, beti muharebe edecek Sit âdâma Bönzetemiiydidü. Bitda görü söt - dü: — İüs'iir töyyare filân düşür - dünüz mü? — Evet, arasıra düşürdüğüm ol du. — Belki ili tane? — Hayır, iki değil. Yirrei diki tarie düşürdüm. Zabit güldü. Sönra; sudlini tek rar etti, Ayni cevsbi terdimi. İnnf- | madi, Alay ediyorum bilki | beni rahat bıraktı; te yemieğt da - | vet etti: Kabul öttim ve şeğitkten sönrd uyudum. Sonra, O tayyaröci mahtdmu gıkardım. o Ühiförmain yoktu âma, göğsümde (meziyât) madalyam vardı. Zabit üniforma: siz oldüğumdan dolayı özür dile - medim. Fakat zabit niş&timiı gö :| rünce ağzı açık kaldı, ve ismimi| bir türlü hatırlıyamadığını itiraf etti, Kendisihe ismimi söyledim. Arkadaşım otöirlobille | gelip beni aland kadar, bütüdü bir hağ- Hi ikram ettiler. LİK öitte müvafta- kiyetim 1917 senesinis 2 hisar terihiti - dö; fildtillâm ile oldukça tübü | bir harbe gitmiştim. Yatakta yatarkön, ömirbaf ne -| ferim koşa koşa geldi ve: — ingilizler üzerimizde! Diye haber verdi. Yarı uyanık bir halde pöncereder bakınca; İri- Hâtıraarı Teftika Nümarası : 9 Birkaç saniye içinde, hasmımı oldukğa #edeliyerek yere döğru iti niy& meöcbür eitim, Cepheden iki “ülomâtre içirdeydik. Neredeyse dre İrlecekti; Fâkat, yere birka; netre kaldığı zaman, doğruldu, kaçmak istedi: Artık bu işi bitir m lâzımdı. Yaklaşıp ateş ettim. ingiliz san dâkikasina kadar mü - | kavemet etti. O kadar alçaktan u- piyörduk ki, az kalsın evlere çar-| pacaktim. Nihayet, bu kaza İngi! İizin başına geldi ve tâyyaresi par- ça virça oldü. Arkadaşlarim, yere kâyeyi anlatınca şaşırdılar. Beni, uçmâiş Zannsdiyorlardı. Bunün la otuz ikinci tayyaremi düşürmüş n olüyörüüm. Yemekten sonra, oarkadâşım Vossla konuşuyorduk. Vass yirmi üçüticü tayyaresini düşürmüştü. Bünim en ciddi takibim 6 idi. Kendisi beni ziyarete gelmişti. Kalkıp gidecekti. Onu toğyi et - mek istedim ve tayyar&me bin - diri, Hava gök fena idi. Bulutlar üzetiride uçüyördült. Üstümüz de kâpalıydı. Voss bu havaliyi tahi- mBiadığı için endişe &diyordü. Ma- amafih ona yöl (o gösteriyördum. Artas üserine gelince, kaddeşi tasgeldik. Yolunu (kâytetmi Tajyatömi tanmyandâ, yanımıza geldi. Birdenbire cephenin 51 tata- fından bir düşman filotillasi gör- Mx. Derhal “Haydi otuz üçüncü - ye Hütumi,, diye düşündüm. İngi- lizler dokuz tayyareydilâr | ve kehdi hatlari üzerinde utüyör - lardı. Bunumla beraber döğüş - mekten çekinmislerdi: Her halde tayyarerbin rengihi tânimışlardı. Fökat makinelerimizin sürati #&- yesinde kehdilerine yetişti; Düşmeriâ ei yakım böndim. Büktım, tayşdtölsrdei birisi dö - düğü kabul etti. Gayöt o iömfiün oldütü. Hele arkadâşlarrditi Olu yalnız biraktığımı görünce dâha sevindi; Karti Kâfsiğa gelindö, bu İn - izin de sabahki İnsiliz gibi| çetik bir sey oldüğühü atildiniliia geckinedim. İngiliz beşinâ de geleceğini obilişötdâü. Bükümla bardher, iyi ateş edişötdü. Rüz - | gâr lehime esiyor, bizi, hatlari » mıza süüklüyordü. OHökmmmm, ieseletiiti fârkina vatdı v& Bâş | İ aşağ inerek bir bülüutun arkâsii - di kaşböldü. Peşini birskmadim, bent de bu - lütüri içine girdim ve öteden çı - kımex büyük bir tesadüf eseri o - larak tam ârkasına düştüm. İn- giliz dostlarımm!!,. üzerimde dâi reler çizdiğini görmüştüm. Derhal giyindim. Kızıl kuşum (hazırdı. Her şey yetli yerindeydi. Önöe tâyyare elbizemin, #orira da tayya- yemin içine girerek havalandım. Arkadaşlar, beden övvel kalk- #işlardı. Befi en âöfa kâalrirştım. Munareböye tütüsanlar bile vardı Onum için, düşman kaçacak di- ye ödüm patliördü. Fâkât bii - ———u11uuımumni Tütkiye âleyhike mühimi bir fürk Yardan bisi, sıkılmadan Üzerime doğru hücuma başlamasın mı? Karşı karşıya gelince, ikimiz - dön büşka tayyarenin ölmadiğihı gördüm. Düşman tayyarâsi iki ki gilik bir avcı tayyaresi idi. De - mek yalntzdik. O hâlde, hângimiz #öğük kâhli dâvrünit ve iyi nişan | fert ve devletçilik mevzuu altında İ takip etmekte Gdağie söylemiş alıp ateş öderse, zâfer onundu. giliz kendisini kurtulmuş zanne - diyordu. Böni atkaiirida görün - ce şaşırdı . Fakat gene ateşetti.. Ben de öttim ve, tayyarenin bön - zin deposuna isabet öttirdiğimi anladım : Zira; Hernen peğitiden beyaz bit döğnün çıkmasa başla - dı. Bu vaziyette derhal inmesi lâzrmdi. yere (Devami bar) Ağa oğlunüü konferansı Pazar günü iktisatçılar birliği! Ticaret odasında bir içtima yapa - | caktır. Içtimada Ağa oğlü Ahmet Bey bir konferans verecektir. indikderi| İ zardan, yemekte kendilerine bu hi- Geri kalan çocuk-! lar,mücrim genç'er iğin Akil Kiizassrohâsı cemi: yetinii bükümetteni isteagikleri Akıl hıfzıssıhhasi cemiyeti ya - kında gene umumi bir toplahiti ya» tin Kerim Bey düh bit arkadaşı mıza ştinlari söylemiştir “Akil hifzıssıhhası » cemiyeti memlekette zihnen geri kalmış o- lân tabii çocuklarla birlikte tahsil İetini takip edemiyen ve sınıfta kalarak izzeti nefisleri yaralanan socuklâr için yardımcı mektepler veya yardımcı sınıflar vücude ge * tirilmesini ve ayrıca Maarif sıkhı- ye teşkilâtı içine de tababeti ruhi- *8 mütehassislarinmi ilâvesini Ma-| arif ve sihbat vekâletlerinden rica | | etmişti. Sıhhat velâleti, bötçenin| müsaade ettiği ilk firiatta bu teş - ilâlı yapacağını cevaben bildir - di. Ayricâ mücrim çocuklar ve göüçler için de mahkemeler kurul- masmi Adliye vekâletinden iste - miştik. Psikopat çöcuklar için de bit islahhâne açılması teşebbüsle < rimiz meyânındadır. Bütün bu te- şebbüslerimizin memleketin ikti - #âdi zarüretleri müsaade eder et- mez vücut bulacağına eminiz. Ru- hiyat İâböratuvarlarındaki ve se * firiyatlarındaki müşahedelerimiz bu teşekküllerin Tüzum ve ehem - Miyelini pek canlı bir surelte gös < i törmekiödir. Cemiyetin geçenlerde yaptığı İ kötiğrede Röisiümhur Hazretleri ile Bâşvekil Ismet Paşaya tazimat telgtafları çekilmişti. Reisicümhur Hazretlöri verdikleri cevapta, ce - #âiyet târafından haklarında gös - törilen güzel duygulara teşekkür etmekte ve muvaffakiyetler temen | mi ötmektedir. Başvekil Paşa ise; “Czmiyelin saygı değer azağıni | #suhabbötle selâmlar; Türk canli İ âsinin sağlığı yölunda değerli hiz- metlöfini #6 âlâkalatiiı tekdir ve teşeklitilrle karşılatıti,, demekte - dir. Yakında #uhtelif mâhfeller - de nesli bozan zehirler : üzürinde kofiferansint Yerseğ Japonya 6 aramizda tâkaö Önbeş gün kadar evvel Cenevte den gelen Japonya büyük elçisi | baron İsabow Joshida dün Anka- radan .şehrimize gelmiş ve âk - şamki Avrupa ekspresile Cenev - reye hareket etmiştir. Japonyanm milletler ocemiyeti nezdindeki mutahbas heyetinde | i faal bir mevkii olan ve Lytton ko: | Milsyofü ağasındân bulunan baröh Joskidâ yılböşi tafilleriiden tti -| fadö &dötök, beş alti aydeniböri bü- | lündüğü Cöhâvreden Ayrılmış, Ve| Aüikâtâya gelmişti. Ankürâda kal- diği ori gün zarfmda Jüpotiya ile mehileketimiz arasında tükss özâ.| sitis müstöhtit bir ticaret rmiliave - ! lesi akti iğiri alâkadar vekâletlerle terliâs ötmiğ, bu hususta müzâke - telötö büşlünülmiştir. Bu müzaka - | relöre Japönyü elçiliği maslahat - güğart M. Müraksini tufandan | dövâti edilecektir. Jüpotiya ile giemleketimiz ârâ. iemdeki Göstet (o müvdsetöjinde mievcüt öldüğu için bu vaziyetin | sslahiinii temiih ödecek ölan bu #ü- | selkötetere büyük bir öhörniiyet verilmektedir; İM. Murâkasti dün bir #iüharii - rimize Apkatadâ başliyati miüza - kereleriti iyi ve müsait bir cereyan tir, İf Köresedei 1943 © Evlenmek istiyen Erkekler © -11 - Ya zân: Matmazel Kler klavnat Deniz altındaki setvetleri çıkaracak makineyi b Bu mektubun yazılışında has - sasiyet, doğruluk ve ( samimiyât vardı. Sahibinin #icdârili bif kii se olduğu muhakkak gö: : du. İlk defa olarak hakkım düşü nülüyor. Ve bana karşi hamet değil, hürmet gösteriliyor dü. Başka birisinin yaptığı fena hığin telâfisi fileri ileri sürülüyor du. Benim düştüğüm şiriteden istifade edilmek (isterimiyorda. Diğet cihetten mektubun esas ve üslübu karşımdaki adamın z& - ki, ayhi zartdhda vâziyeti içti - maiyesi yüksek bir kimse öldü - Bu Karâatini veriyördü. (O Böjle bit adömdati Korkmiik #dmasız - di. Orm bissişatım tetkik ise en mühim Hiv şeydi. İndanlığın bü fadir görülür etmuzdemi gidip bülmük ve ötlünla yapâcağım #iü- lâkâtii #dWkini Kaydetinek için adresi âraştitdim, Heyhât! #iök - İ tübü eviriş gevitdiğim halde ad - röse dels'at &det bir kelime gör - edişi, Möğet vicdarılı Adam âd- testini yâzmadiri ünutmuş! lm Para peşinde koşanlar Bü #efet yörü bit ilân Vetiiş tim. Bümda diyördümü ki: “Genç bir eyalet kızı (İS00ĞĞ) tanik trahomadi #ardır. Bu patayi nemâlaridıribilecek (yakışıklı bir mösyö ile evlenmek istiyor. Zama“ nın icabatmdan mıdır nedir? Bu i“ lânım o kadar tâzip olduğu halde asla tağböt görmedi bir kaç günde âncak öü öf iki mektüp alabildini Anlaşilan trâhomali krz düşkünleri bu dünyâdâ özülmuşlar. Yahut tra- homami işletmek teklifim şu buh - İ ran zamanımda hetltese o Kadar ga rip vö imkânsız görünüş ki, kim- se namzet ölmeya cesaret göstere- memiş. Aldığım on iki kâdar mek- tuptan ilk geleni bir mucitten ve- yahut mucit olduğunu iddia eden bir adâmdandi. Bana bir kahvede ran- deyu vermişti. Az buçuk serseri ve | kaçık bir adana benziyordu, Başı güyri tabi sürette yukarı doğru uzamış, âdeta bir töpatari kayu - nutu andıriyordu. Yüzü gayât dardt. Gözleri, burnu, elmacık ke - mikleri bu dar sahada ne kadar sikiğişorlârdı. Halbuki ağzı koca - #ân — tabir mağur görülürse — firin gibi bir şeydi. Büyük bir ne- zaketle kendini takdim etti, Sabik Avusturya zabitlerinden olduğunu söyledi. Muhatabım kendisi hâk - kinda lüzumu miktarı malâmat sahibi olmaklığımı münasip gör- düğü sözlerile mükâlemeye baş “ fadı ve Terini, büviyetini söyledik- ten sonra dedi ki: Bir gün, Viyana umumi kütüp - hanesinde oturuyordum: Bir çok servetle yüklü bir kötsan gemi! nin Pak adası sahilinde karaya ©- turduğunu anlatan bir eser gözü - me ilişti. Bü gemi bundan iki şüz sene evvel batmış, fakat d zaman- danberi hiç kimse bu muhâyyeri - Vikül serveti elde etmek için otaya gitmek zahmetini göstermemiş. Çünkü bu gibi işlerd. yegâne müracaat edebildikleri şeş Sxafaridar giyip denize inen dal - gıçlardır. Halbuki bir dalgıç dal « gıç ceketi altında olsa bile sw taz yikinm tahammül edilebileğöği bit dereceden aşağı inemez.Bu Benim rağıcıların | uan bir zat şünmiye başladım. Bu servetleri elde etmek benim için bir o deri semi de önülmez bir dert olmuş- u. Birçok araştırdıktan #onra bu azinelere erişebilecek omakineji 'cat ettim. İcat ettiğim makine &n lerin deniz tabikslarma (kadir *nebilir. Yörüyecek ayakları, yaka- liyacak kolları, görecek gözleri vardır. Vel'iasl hazinenin nerede bulunduğunu işaret etmek için we lâğim öldüğünü hösapladim. Bu Böyle bir makineyle Pak adasr sa- halindeki serveti zahmettizce çı - karabileseğime kat'i#yen eminim. Makinem tamamdıt. Hiçbit eksi - ği yoktur. Yalniz onu Pak adâsitia kadâr götürecek vapuru teçhiz &t- mek lâzimdir. Bu sefet için dört | beş milyon ftanik kadar bir pafa 'lâzı molduğumu hesapladım. Bu miktari fazla görmeyiniz kaza vü- küa geldiği zamandanberi odeniz altında kimbilir fasıl döğişiklik - ler olinuştur.. Binashâleyk ayrıca birçok çalışmak ve mastaf ihtiyar etmek lâzımdır. Tabit böyle bir işe girişldiği Zamatı hepsini kâr ede - cek değiliz ya!! Pak adasınmi sa- bibi Şili hükümetidit. O dü mut - laka defineder hissesini istiyezeki - tır. Beji de körsati getirisitideki andı eltebatın #lifatti öldüğünü ld « dia öden € servöre iştirik Etmek istiyen bir tâkim adamlatd tösa - düf ederiz. Kaşfimizin üstte hepsi karga gibi kontak istiys - cek fakat her halde oülâtâ çök bir İder kapfırmatnak içiN Ne #irlün se yapactğiz. Böyle şeylötdö birz j azim “e pörvasızlık İâzim. Bü 488- lete karşı: ç -- Ayİ,. dedi; Bu eihet irkd- mt düşündürecek gibidir. Ya önler. İs büşa gikâmiyacak ölürdik.. - Sözühüz çök doğru. Bürâtı dü #ithitötneldir. Mâüimafiki 5 dö- fineği Büldüktan sörra öbün gibi ön define, Yirmi define, elli defi - ne bülürüz. Detizin dibine batiiş ölati gömületin hödâbı ii o var? Bütilürti hepsi Bizim ölâcak, Ben siâkiris Adamı denize indirdim ii de târdâ hepdini bizs habâr vere- tek ve biz bütlin öörvetlöte köna - câğiz Hümi de ne sörvet bilseniz, Düşününüz bir defâ, o âsirlardan Beri bâtani gemilerin içinde gar « kolmüş defineler. — Peki.. Sözlerinizi kabul ede- jim. Fakat bu muazzam teşebbüs t& benim (150.000) franklık tra - hömürıdan ne mehfaat görülebil - diğini anlıyamıyorum. — Müsaade buyurunuz mâtma- zel, bu Noktayı da size izahede - yim... Namzedim behti göz Ycuyla süz- dü. Şimdiye kadar evvelâ heyeca- nımı üyandırinıya, sonrâ dâ onü #öndürmiye uğraştı. İlânda ken- dini bildiren ahmak eyâlet kızı böyle skafandar hikâyösine nasil kanmasın! Artik şimdi odâtbeji vurmak gıfasıydı. Sabık Avüştur - yalı zabit, bu noktay& geletek de- di ki; (Devamı var) Helâlatiner balösü Hilâlahmer Sişli Nahiyösi idare Heyeti rişâsetinden: 1933 kongresinin Kânunmsini - nin (11) inci Çarğambâ gürlü dağt (20) de Osman Böyde Cabi cad- desinde nahiyö merkesirde töpld- İnazası dikkatimi celbetmişti. Dü - | nacağı ilân olunur.