11 Ocak 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

11 Kânanusani 1933 İŞARETLER Cahil âlimler âlim köylüler , Bir gün İstanbulda lügat al - elerinin çekiştiği bir mecliste bulundum, Efendim ne merak, me gürültü, ne böbürlenme! Ko- nuşmalar; bi > Hayır efendim, hayır şa - itleriniz, delilleriniz kâfi değil - dir, “— Efendim bu kelimeyi müte- T şuara eserlerinde kullanmış - , “— Hayır efendim edipler, â - Vimler bunu böyle yazmışlardır. il Başlarını lüğat kitaplarınm üs - tünden ayırmıyan üstatlara ceha- imin verdiği hicapla sordum: — Üstatlar bu mühim kelime nedir acaba? İki üstadım ikisi de şöyle bir bı- Yik altndan güldüler. Hani bu #ülümsemelerin anlatmak istedi - Ği şeyi sizler de anlarsınız. Pa - nldıyan gözler: “— Bre cahil böyle mühim, e- m işlere ne diye karışmak cesa- retini kendinde buluyorsun! di - Yen bir istihfaf parıltısı idi. Al - lah zeval vermesin, biz de kendi- hi âlim sanan herkeste biraz bu illet vardır. e Maamafih bana da cevap vermediler değil: — Çitak kelimesinin wechi is - timalini arıyoruz. Ulemanın beni asesar gibi konuşmalarından sonra şu çıtak kelimesine birde ben bakayım dedim. Şöyle böyle kitapları karıştır - dım: Şemsettin Sami Bey bakınız çı- tak için ne diyor? Çıtak — Lisanı çetrefii olan Rumeli Türklerine vazilen isimi. Vefik paşa diyor ki: “Çıtak — Lisanı çetrefi olan Rumeli Teli cel Türkisi, Hüseyin Kâzım Bey diyor ki: Çıtak — Tebitak, Garp, İsim, Rumeli Türklerine verilen unvan, Çirgsne N Hüseyin Kâzım Bey bu hükmü- nü verirken Keresteciyan'ın eti : moloji lâgatından istifade edi - yor. Şitaş—Krakçı — asilarmdan tutturarak Bihayet çıtak'ta karar kılıyor. (Şitag) 1 haydut, (krakçı) yı hirsiz mü kahili olarak alıyor. Nihayet Rumeli shali- #İ ve Çingenede karar kılıyor. ; » # Ankaradayım, henüz istasyon- dan geliyorum. Büyük âbidenin biraz ilerisinde heybelerini eşek- lerinin sırtma yükletmiş dört köy- lü geçiyor. Eşekler asfalt cadde üstünde a- lışmadıkları bir yerden geçer gibi hayrette, kulakları biraz kısık, es- kiden tanıdığı yaya kaldırımına doğru ilerlemek istiyor. Eşekler - den birisi her nasılsa asfaltm bir kenarına pisleyiverdi. Eşeği kabahat işliyen delikan- lı köylü derhal eşeğinin sırtmdan bir şey aldı ve asfaltı kazırcasına temizledi. Ben, köylünün temiz bir caddede nasıl temizliği koru * mak için içten gelen bir aşk duy- duğunu seyrediyordum. Kaldırımın bir köşesinden zan- nederim belediye çöpçülerinden biri seslendi: “ — Eferim be çıtak! İyi temiz- le! “.- Ne sandın, çıtağı! Bu ayna gibi yolu kötü komam yat... Bu ses bana üstatları hatırlat - &, lügat kitapları birer birer gö - zümün önünden geçti, sahifeler yandan çarklı bir vapur pervane- si gibi döndü durdu. Köylü yürümeğe başlarken ya- nma yaklaştım, sordum: ali Bu adam sana çıtak dedi, Limandaki (Nakliye | vasıtalarının tarifesi KE mmm ' Komisyonda kö- 'mür fiatının tet-. kikine başlanıyor Liman tarife komisyonu bu - gün deniz ticareti müdürü Zeki Beyin riyasetinde toplanarak, Seyrisefainden başka, İstanbul li- danında işliyen bütün nakliye vasıtalarının tarifelerini tetkik etmeğe başlıyacaktır. Tarife komisyonu altı ay ka - dar evvel de toplanmış, gene ta » | rifeleri tetkik etmişti. Bu seferki | içtimalarda, aradan geçen zaman içinde (nakliye müesseselerinin | masraflarında ve umumi muame- lelerinde tarifelerde tenzilâtı icap ettirecek bir değişiklik olup olma- dığı araştırılacaktır. İçtimalarda evvelâ Şirketi Hayriye ve Haliç şirketinin tarifeleri tetkik edile - cektir. Son zamanlarda kömür fiatla- rı bir kaç ay evveline nazaran in- miştir. Tarife komisyonu tetkika- tında bu ciheti de göz önünde bulunduracaktır. Deniz ticareti müdürlüğüne yapılan bazı müra - caatlarda kömür fiatları indiği halde bilet ücretlerinde değişiklik olmamasından şikâyet edilmekte- dir. Komisyon tarifeleri tetkik e * derken bu şikâyetleri nazarı iti - bara alacağı gibi, amele ücretleri ve yolcu adedini de araştıracak « tır. Türk talebe birliği Milli Türk Talebe Birliği kon - gresinin sekizinci celsesi dün Hu- lüsi Beyin riyasetinde toplanmış - Kar ve güneş ve sakin olacak deniyor İstanbulda bu mevsim havalar senelerdenberi görülmiyen bir gü- zellikte gitti. Kış ortasmda bu - lunduğumuz halde ortalıkta âde- ta sonbahar havaları hüküm sü - rüyordu. Üç, dört gün evvel gece yarısı hafif sulu bir karın serpiş- | tirmesi hepimize kış mevsiminde bulunduğumuzu hatırlattı, Fakat kar devam etmediği ve havalar tekrar açtığı için dün sabah ya - taklarından kalkanlar maruf ta - birle “lâpa, lâpa,, kar yağdığını görünce âdeta şaşırdılar. Maama- fih kar saat on bire kadar devam etmekle beraber sulu ve hava mü- lâyim olduğu için yerlerde tutma- dı. Öğleden sonra da hava aça - rak güneş çıktı. Geçen senenin ilk karı şehri - mize kânunu evvelin birinde, ya- ni bu seneye nazaran 40 gün da- ha evvel yağmıştı, Dün en faz- İ la sıcaklık 5, en az 2 derece idi. Halbuki geçen sene bugünlerde sıcaklığın sıfırdan aşağıya düş - tüğü zamanlar olmuştu. Bu sene şimdiye kadar asgari suhunet de recesi 2 den aşağıya düşmemiştir. Maamafih Yeşilköy askeri rasat merkezinin tahminine göre soğu - ğun buğun daha çoğalması ve sa- bahleyin don yapması ihtimali vardır, Gene ayni yerden verilen malümata göre bugün kar devam etmiyecek, hava açık ve sâkin 0- lacaktır. : Katil hangisi ? Yenibahçede bir düğün esnasın» komisyon seçilmiştir. Güzellik Kraliçesi cıgarası tır, Nizamnamenin mütebaki mad- deleri münakaşa edilerek kabul olunmuş ve yeni federasyon esası» na müstenit nizamnamenin ahkâ « mına göre fakülte ve yüksek mek- teplerdeki birlik asli azaları ara - smdan beşer kişilik murahhasları intihap ettirmek için beş kişilik bir İnhisar idaresi Mis Univers is“ mi altında yeni bir cigara çıkar , mıştır. Bu cigaralardan beş bin ta nesi Keriman Halis Hanıma hedi - ye edilmiştir. Keriman Hanım ec - nebi memleketlerde seyahat yap * tığı takdirde bu cigaralardan da - ğıtacaktır. İl kam ma | e demektir? xl i e Efendi biz Yabanâbat köy- lerindeniz, bizlere çıtak denir. Bizim köyler dağlıktır. Damanlı * ül öylü Osmanlı ülemasının imi kafa patlatarak nihayet Osmanlı kafasma uygun bir is - tihfaf manasını verdikleri keli - meyi yol üstü anlatıverdi. Osmanlı müesseseleri gibi, Os- | manlı ilminin de bir köylünün | ! heybesi kadar faydalı olduğuna inanmıyorum. . Löğatta doğruyu bulmak için okumak yazmak bilmiyen halk | denizine dalmak lâzrm. Bu görüş bu kanaatimi bir kere daha kuv - vetlendirdi. Sadri Etem da kavga neticesinde arnavut Ra- mazanı öldürmekten maznun ar - ten maznun Karanfilin ve bildikle rini saklamaktan maznun bulunan ları muhakemesine dün İstanbul ağır ceza mahkemesinde devam edilmiş, şahitler dinlenilmiştir. Bunlar, kimin cinayeti işlediği - ni iyice farkedemediklerini söy - lemişlerdit. Sonra, Hudai'nin veki- li, kefaletle serbest bırakma iste ğinde bulunmuş, müddei umumi, bu isteğin reddini istemiş, mahke- ime de reddetmiştir. Muhakeme, başka şahitlerin ça- ğırılması için kalmıştır. VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete İstanbul Ankara Caddesi, VAKIT yurdu Telefon Numaraları Yast izleri telefonu: 24879 İdare telefonu — Telgraf adresi: İstanbul Posta kutusu Na 48 — Abone bedelleri ; © Türkiye Senelik 8 aylık 3 aylık 1 aştık ilân ücretleri: Resmi iânların bir satırı Ticari ilnların bir satırı Ticari dânlarız bir santimi Küçük ilânlar: Bir defnsi 80 idi defası 50 Uç defası b5 dört derim T5 ve on defaa: 100 kuruştur Öç aylık ilân verenlerin bir defin mecen- rendir. Dört str: geçen ilânların fazla satırları beş İrurüştarı bonap edilir. navut Hudai ile kavgaya iştirak - | Yunanlılardan sonra Bulgarliarla aramızda , Bugün hava açık Ticaret mukavelesi müzakerelerine i başlanmak üzere Türk — Yunan ticaret mukave » lesi müzakeratına Atinada iki ta- raf murahhasları arasında çok sa - mimi bir şekilde devam ediimek- dir. Murahhaslarımızdan alâkadar - İlara gelen malümata göre muka - velenin esasları ve tali meseleler / kâmilen halledilmiştir. Yalnız tali derecede addedilen | bazı meselelerin halli ve protokol- ların hazırlanması için müzakera - tın 1S gün daha devam edeceği tah min olunmaktadır. Pek yakında Bulgaristan hükü - meti ile de hükümetimiz arasmda bir ticaret mukavelesi müzakere - sine başlanacağı haber alımmış - tır. Bu müzakerede Türk hüküme- tini temsil etmek üzere Atinada bulunan İstanbul ticaret odası u «| mumi kâtibi Vehbi ve ihracat ofi- si müdürü Cemal Beyler memur edilmişlerdir. Atinadaki müzakereler biter bit- mez Vehbi ve Cemal Beyler Sof - yaya giderek Türk — Bulgar tica - ret mukavelesi omüzakerelerins başlıyacaklardır. inhisar reklâmı | İnhisar mamulâtmın reklâmı i- çin yaptırılan film tamamlanmış - tır. Film dün alâkadarlara hususi bir seansta * gösterilmiştir; “Bazı şarkılı kısımların da ilâve edildiği filmde inhisar cigara ve tütünleri» le müskirat inhisarı mamulâtı gös- terilmektedir. Limon Kralının muhakemesi Adliyedeki ihtisas mahkemesi, dün limon kralı Diyamandı Efen - dinin kaçakçılıktan muhakemesi - ne devam edecekti. Gümrükten sorulan bazı şeylere cevap gelme - diğinden, muhakeme, başka bir güne kalmıştır. bakimini Peironun evinde neler var? İnhisar memurları ihbar üzerine Taksimde Petronun evini aramış- lar, 85 kilo kaçak şarap, bir mik « tar rakı ve bir kazan bulmuşlar - dır. Petro yakalanmıştır. - öaniminlini Eski çırağın yeni marifeti | o Arapcamide Kalafat yerinde i tornacı Nobarın yanında çalışmış 'olan İzzet, bir fırsatını bularak | dükkâna girmiş, 30lira çalarak! kaçmıştır. İzzet yakalanmıştır. kisa Maarif müfettişleri dönüyor Iki ay evvel Anadoluda teftişe | çıkan Maarif umumi müfettişleri | İ birer ikişer dönmeye başlamışlar - dır. Ali Canip ve Reşat Şemsettin i Beyler dün dönmüştür. Kayaya | Tepebaşı bahçesinde hırsız Durmuş isminde bir sabıkalı Te- pebaşı bahçesine girmiş, öteberi çalarken bahçe sahibi Leman ta «| İ rafından yakalanmıştır, ” avi SOHBETLER Kuzgunlar Kuzguna yavrusu anka görü * Dürmüş. Güzellik eseliğine namzet olan- ların resimlerine bakarken, hatırı» ma bu söz geldi. Sonra düşündüm: Kuzguna yavrusu anka görünür - müş; acaba kendisi gözüne ne gö- | rünür?,. Haydi diyelim, ki bu nam- İ zetler, ana ve babalarma anka gö rünüyor, fakat kendi gözleri mu?.. Hiç aynaya bakmazlar mı? Bu güzeller, sürüp sürüştürüp, takıp takıştırıp resim çıkarttık! na nazaran, aynaya baktıkları rru- hakkak. Bakıyorlar, bakıyor! amma, dev aynasına bakıyorla” .. La ” Kadınm hem zevki selimi, heri de aklı selimi, erkekten kuvvetli » dir. Zevki seliminin kuvvetli oldu « ğuna bilmem itiraz edilebilir mi? Ancak aklı selim bahsinde, pro “ testo için el kaldıran kaldırana « dır. e Ben feministim. Kadımlarm aklı selim sahibi olduklarına kai « lim, Fakat bir insan, feminist ol « makla, hakikate de göz yumama “ Za... Nasıl, kumarbaz kumar masa 4 sında, ayyaş rakı sofrasında akk selimini kaybediyorsa, kadın d4 ayna karşısında bu hassasını kayt bediyor, ! : .— * * Güzellik yaradılış vergisidir Zorla güzellik olmaz sözü bu ba - histe tam yerindedir. Ece namzöt- lerinin bir çoğuna hatmlatalım: Çirkinlik ayıp değildir, fakıl zoraki güzellik ayıp oluyor.. »"# Bu yazıya, ece namzetlerinin kı- z. caklarını zannedenler aldanır » lar. Hiç biri kızmıyacaktır, çünkü sözlerimi, hiç biri üzerine (alın - mıyacak, en çirkin, kendini güzel sandığı için, meselâ en güzelinin resmine bakıp bana hakverecek; “Doğru, diyecek, insan böyle çir « kinken kendini nasıl güzel zanns der?!...., . Onların da hakkı yok değil. Gi» zel çirkin aramayız, gönül kimi ses verse güzel odur! diyen kalender ler çok... * Selâmi Izzet 15 Yıl evvelki VAKIT | 11 Kânunusani 1917 — İstanbul şehrinin umumi ve muntazam bir plânını vücuda gelir » mek için çalışan Alman sendika sadrazam paşa hazretlerinin emirle ş rile tekrar işe başlamıştır. / Elyevm Osmanlı ve Alman azadan mürekkep olan bir heyeti fenniye ters simatı lözimeyi ifa etmektedir. Plânt vücuda getirmek için hemen hemen işin yarımı bitirilmiştir. Plân ilmam edilince Türkçe ve Fransızda olarek neşredilecektir. Sendika bu işin iki veya üç seneye kadar biteceğini temin etmektedir. — Adliye nezareti emval ve eytam ve beytülmal idaresince; muameldis hesabiyede vukuf ve mümaresel kâ » milesi olanlardan yevmi yirmi ku - ruşlan kırk kuruşa kadar ücretli me- mur almak için bugün bir müsobaka açılacaktır, — Gerek bahren ve gerek berren memaliki Osmaniyeye ithal > edilecek gaz ve şekerin menleket dahilinde nakil ve satışı İaşe müdiriyetince ser best bırakılmıştır. i