© Sayıfa 10 Cemil Şükrünün son romanı o kadar büyük bir muvaffakıyet ka- zanmıştı ki, “İpek film,, kendisine müracaatla bu eserden bir senar - yo yapmasını rica etmiş, Darülbe- dayi de bir piyes istemişti. Arkadaşları, Cemil Şükrünün bu muvaffakıyeti üzerine kendi - sinden bir ziyafet istemişlerdi. Bunun için, Cemil Şükrü ile ar- kadaşları, “Tokatlı,, nın arka ta - rafında toplanmışlar, eğleniyor - lardı. Bir aralık, kapıdan, edebi an - ketlerile tanınmış gazeteti Orhan Methi gözüktü. Sağa sola selâm - lar vererek, Cemil Şükrüye yak - Taştı ve: — Üstat, dedi, sizinle bir mü - lâkata geldim. Fakat bana yazı hayatmıza ait eski hatıralarınız - dan birisini anlatmanızı rica ede- ceğim. Hani ya şu okuyucularla muharrir arasındaki mesafeyi kal- dıran hatıralardan birini.. Cemil Şükrü, güldü ve, elile Or- han Methiye yer göstererek: — Peki, dedi, biraz sonra, ar « kadaşlara bir hatıra anlatacaktım, size söyliyeyim. Hem onlar da din- erler. Bundan on sene kadar evvel, Ratip Galatasaray lisesine gidiyor du. Mekteplerde öğretilen dersle - rin birçoğunun (o İüzumsuzluğuna kani olmakla beraber, Ratibin ne dereceye kadar derslerini (o takip ettiğini gözönünde tutmak istiyor, ve akşamları eve dönünce onunla müzakere ediyordum. Ratip, ne - hart olduğu için, bu müzakereler- den pek sıkılıyordu. Akşam üstü, ıkmca sinemalara gitmeyi tercih “diyordu. Doğrusunu söylemek lizmge - iirse, bu müzakerelerden ben de sıkılıyordum. Zira, hesap, hende - se, fizik hakkında o kadar cahil - dim ki, oğlum bile bunun farkına varıyor, ben ona bir şeyler öğrete- ceğime, çok zamanlar o bana öğ- retiyordu. Fakat çarşmaba günleri olun - ca, Ratibe tefevvükumu ispat ede- Wiliyordum. Zira, o günleri, ede - biyat derslerini müzakere eder, © tahrir vazifelerine bakardım. Ra- tip, hocanın verdiği mevzuları ya- zar, ben de tashih eder, bu suretle tahrirden 3, 3,5 numara almasına yardım ederdim. Bir gün Ratip: — Bey baba, dedi, bir arkada” şım var, onun vazifelerini hep bey babası yapıyor ve daima yüksek numara Hemi ii bir defasın - Selânik Sermayesi : İdare merkezi kaya | Tahrir vazifesi Ter ————— Komün:slere karşı Tesis tarihi: 1888 30. Türkiyedeki Şubeleri: Istanbul ( Galata ve Istanbul ) Izmir Samsun . Mersin . Adana Yunanistandaki Şubeleri : Selânik. Kavula. Atina. Pire Ja beş numara bile aldı. Ratip, zımnen, benim de ken - di tahrir vazifesini yapmalı isti- yordu. Lâkin her defasında “ge - lecek haftaya!,, diye atlatıyor - dum. Nihayet, bir gün, hocanm verdiği “tayyarecilik ve zevkleri,, mevzuunu ben söyledim, o yazdı, ve götürdü. Hocası buna dört nu- mara vermiş, bu suretle, her za - man tahrirden birinci gelen arka- daşıyla ayni numarayı kazanmış. Ertesi hafta, tahrir vazifesini gene ben yaptım. Ratip bu sefer gene dört numara alınca, artık, vazife- leri benim yaptığım meydana çık- mış, ve Ratibin arkadaşmın baba sı ile, aramızda bir rekabet yüz göstermişti. Şimdi, her çarşamba © gününü Ratiple ben, arkadaşı ile babası gibi heyecanla beklemiye başla - mıştık. Kâh benim tahrir vazifesi daha iyi oluyor, kâh, Ratibin ar - kadaşınm babasınınki iyi oluyor du. Şunu da söyliyebilirim ki, ek seriyetle benim vazifelerim yük- | sek numara kazanıyordu. Cemil Şükrü, bir an sustu. Ö - vündeki kadehi kaldırarak devam etti: — Asıl mesele ve hikâyem bu değil, Kendisile tahrir vazifeleri yaparak müsabakaya girdiğim a damın kim olduğunu © öğrenince hayrete düştüm. Ratibin arkadaşı" nm babası kimdi biliyor musunuz? Orhan Methi başta, bütün da- vetliler merakla soruyorlardı: — Söyleyiniz, rica ederiz.. Söy- leyiniz. Cemil Şükrü arkadaşlarımı ve | gazeteciyi biraz daha üzdükten sonra: — Kim olacak, dedi, Ali Ham- di bey! — Hangi Ali Hamdi Bey! — “Son Avrupalı,, “Mart ahen- gi,, “Beyaz yaseminler,, romanla rının meşhur muhargiri|, Hitlercilerin kini BERLİN, 10 (A.A.) — Naziler komünistlerin bir içtima salonuna | bazı mefhumlar tanzim edip gön- Dünkü sayımızdan devam) Bilhassa köylülere sık sık söz söyliyecek hatiplerin kendi sınıf - larından, kıyafet ve halce ve hattâ | söylemek tarzı itibarile mümkün mertebe kendilerine benzer olma» sı faydalıdır. Fakat bunlar aşağı - da teşkilât bahsinde yazılı şekilde yetiştirilirken her balde ana fikir- ier iyice ezberletilmelidir. Köylü - ler ve basit görüşlü, vatandaşlara s5z o söyliyecek oarkdaşlarımızı nispeten basit ve muhtasar konuş- mallar. Bunlar tarafından, iyi ve güzel fikirlerin, muhatapları yormıyacak bir surette fakat de- vamlı, sebatlı bir tarzda ve her ve silede tekrarlanması halka kuvvet li inanış ve uyanış tesiri yapar. Merkezce hatiplere esas olacak dereceğimiz gibi fırka proğramı - mızm şerh ve izahı için de broşür- ler yapıp bunlarıda gönderece « giz. Bütün bunlarla beraber fırka rüesasmm ve merkezden vazife verilecek konferanaçıların muhte - lif vesilelerle yapacakları nutuk « lar ve verecekleri konferanslarda hatiplerimize verilerek © onlarm, mahhallerindeki söz zeminleri ge- nişletilip, zenginleştirilmelidir . . . Zaten hatiplere fırka idare heyet- lerince icabı hale göre vazife ve - rilmesi tabiidir. Fırkaca hatipliğe memur edilecek arkadaşların bu vazifesi daimi bir hüviyet unva - ni gibi bir mevki ve hüviyet yok - tur. Bu, sadece fırkaca, fırka arka- daşlarımıza ve kendi O aramızda verilmiş bir vazife demektir. Fırka hatipleri sözlerine (Ben fırka hatibiyim veya Cümhuriyet Halk Fırkası namma söylüyorum) tarzında ima ile dahi olsa bir söz ve fikir ilâve etmezler. Vazifeleri» ni sadece o günün icabı olarak ve kendi teşebbüslerile yapıyor gö - girmişlerdir. Bunun üzerine iki taraf arasında bir mücadele baş - lamış ve bütün mobilyeler silâh Naziler tarafından sıkılan göz yaşı dökücü gazlar, kargaşalığı büsbü- tün artırmıştır. Süratle vaka ma - halline gelen polisler beş Nazi ile bir komünisti tevkif etmiştir. 20 yaralı leme ni 000. 000 Frank : ISTANBUL Bilâmum Banka muameleleri. Kredi mektup'arı. Cari hesap lar e Esham ve is : Kasalar icar. > METAL zl YENi TARİH Her sınıf tarih kitâbının hulâsası Tarih imtihanını vermek isteyenlere iüzum'u bir rehberdir 100 kuruş fiatla Istanbulda Kanaat Kütüphanes.nde satılır. rünürler fırka © prensiplerine ve talimatname ahkâmma muhalif söz söyliyen veya efkârı umumi - yede fena tesirler yapan ve yahut fırkaca verilen hatiplik vazifesini menfaat hissine alet eden hatipler idare heyetlerince mütalea edildik ten sonra hitabette devam ettirile- mezler. KISIM VI Fırkanın halk hatipleri teşkilâtı : Bu kısmı yazmadan çök mühim bir noktayı esas olarak tespit et - mek lüzumludur. Cümhuriyet Halk Fırkasma men | sup olan ve devletin, milletin kur- tuluşunu ve saadetini fırkamızın muvaffakıyetinde gören her fır - kac rarkadaş fırkanın daimi hati - bidir. Her fırkaca nerede ve her hangi vaziyette olursa olsun, fır - ka prensiplerine ve esaslarına uy- mıyan bir sohbete şahit olur, böy- le bir fikir ve bir söz işitirse der - hal zeminin ve vaziyetin icabına göre ve gene vaziyetin gösterdiği bir eda ile, yani icabmda sert ve lüzumunda yumuşak olarak haki- katları izah, hataları tashih ye sa- milerde yanlış kanaat O husulünü menstmeğe mecburdur. Devamlı muhalif propaganda- lar veya tesiri umumi olan siyasi hallerde hatiplerin sözünde esas fikri teşkil edecek noktalar hak- | — amm — kında merkezden işin mahiyeti - ne göre telgraf veya posta ile teb- ligat da yapılır. Tesiri mahalli o - lan mühim meselelerde mahalli idare heyetleri söylenecek söz ze- mininin esasını kararlaştırıp lü - zumuna göre vilâyet, kaza ilâh.. halk hatiplerine tebliğ eder. Me - selâ: herhangi maksatla yapılmış bir içtimada veya (başkalarının verdikleri konferanslarda fırka- mızın hüviyetine, şerefine ve prensipine uymıyan bir ifade ve cereyan gören fırkacı, kim olur - sa olsun derhal söz alarak bildi - ği, gördüğü kadar mevcut halkı tenvir etmeli ve gene meselâ bir tren yolculuğunda, bir kahve soh betinde, bir otel, han arkadaşlı - ğında konuşanlar yanlış ve zarar- | hı şeyler söylerlerse dinliyenlerin hüsnü telâkki edeceği bir tarzda söze katılarak (o yanlışları tashih etmelidir. Her halde her fırkanın büyük fırka ideallerine zarar ge- tirecek vaziyetlerde, mevcut şe - rait ne olursa olsun cesaretle fikir mücadeleleri yapmaları ve bu - nun için teşebbüs almaları lâzım- dır. Hatta böyle bir ihtiyaç ha - linde söz söylemek için ifade düzgünlüğüne bile ihtiyaç yok - tur. Bu noktalar fırka mensupla- rımıza hem bir vatan borcu, hem de bir şeref vazifesidir. Bunun gibi buna benzer yer - lerde, vaziyetlerde, seyahatlerde, toplanma ve konuşmalarda, soh - betlerde de aleyhte ve aksi tel - kinlerde bulunanlar olmasa bile her fırkacı kendiliğinden sözü a- çarak ve maksatlara intikal etti - rerek fırkamızın o zemin ve az - mana uyan bir prensipini, bir ka- idesini, icraalını — ortaya sürmeli ve herkesi memnuniyetle inandı - racak tarzda hakikatleri muhab - bet mevzuu olarak tenvir ve ifa - de eylemelidir. Bu vazifeler fırkamız nizam- namesinin (3) üncü hükmü olarak dahi hepimize te - rettüp eden bir borçtur. Hassa - tan fırka idare heyetleri reisi ve azalarımız her gün bu vaziyeti i - fa etmek ve arkadaşlara da ettir- mekle mükelleftirler.) Fırkanın halk hatipleri teşkilâtı şöyle yapılacaktır: 1) Fırka merkezi meb'us veya fırkaya mensup diğer arkadaşlar- dan bir esas halk hatipleri züm - resi vücuda getirecektir. Bu ze - vata bu talimatın ikinci kısmın « da zikredilen vazifeler gösterile - cektir, Bunlar fırkanın halk ha - tipliğine esaslı bir iş (olarak ve kaideli bir surette tanzim oluna - cak nutuklarla hazırlanacaklar - dır. 2) Her vilâyet idare heyeti - miz kendi muhit ve mmtakasın - da bu talimatın üçüncü kısmında yazılı evsafta hatipler seçecek - lerdir. İstanbul, O İzmir, Adana, Ankara, Samsun ve saire gibi ka- labalık ve hinterlandı geniş bir çok cereyanlara sahne olan yer - lerde her vilâyet idare heyetimiz - ce 5 — 15 hatip hazırlanmalıdır. Fırka idare heyeti reisi ve aza- larmdan hitabet evsafı olanlar da bu meyanda bulunabilirler. 3) Her kaza idare heyetimiz maddesi | | Gı EH. F. Halk hatipleri talimatı Semt,köy ve mahalle ocaklarımızında bir iki hatibi olmak iâzımdır. Fırka hatipleri için dersler açılacakt yerin ehemiyeline göre 2 — 5 he” tip hazırlamalıdır. 4) Nahiye idare keyetimizif 1 - 3 hatibi bulunmalıdır. 5) Semt, köy ve mahalle © * caklarımızın da bir iki hatibi of mak lâzımdır. Merkez hatipler (o teşkilâtının tedrisi ve nezareti altında mer * kezde fırka hatipleri için ders w* kurslar açılacaktır. Bu kurslar evvelâ mübimle * rinden başlanarak birkaç vilâyet ten ve sonraları tedricen diğer vi lâyetlerimizden kendileri > tara * fından seçilen veyahut merkeze? uzaktan tanılıp tesbit edilen isti * datlı zatlardan ve bu vazifeyi fi len yaparken mahallerince İiya * katlerile temayüz eden arkadaş * lar celbolunarak umumi bir su * rette yetiştirileceklerdir. Bazı vilâyetlere nutuk ve kon” ferans hakkında vilâyet ve kaz? hatiplerini yetiştirmek üzere li * yakatli arkadaşlar da gönderile“ cektir. Vilâyetlerin de kendi hatiple rini yetiştirmek ve kaza ve nahi" ye hatiplerini tedricen kuvvet * lendirmek için her fırsat ve vesi * leden istifade olunur, Kurs ve derslerle yetiştirmek işi bittabi yavaş yavaş ve eli ce mesai sarfını müstelzemdir. Son söz Bu talimat bütün teşkilâtım! * za tamim ve tebliğ edilerek fırka arkadaşlarımızın umumi toplan - malarında okunacaktır. Bu suret- le malümat hâsıl olduktan sonra vilâyet, kaza, nahiye, semt, ma * halle ve köy halk hatipleri ayrr /“lacaktır. Vilâiyet ve < kazalarda bu vazifelerin “kimlere veril » diği vilâyet idare (heyetlerince bize de bildirilecek, diğerlerinin isimleri vilâyetlerde toplanacak” tır. — — —————— — Arabaların fazla yükü Arabalara olduğu gibi kamyon * lara da fazla yük konulduğu ve kamyonların yokuşları çıkamadık" ları, bazı yerlerde de kırılarak seyrüseferi haleldar ettikleri gö“ rülmüştür. Bu balin önüne geç " mek için kamyonlara fazla yük. konulmaması ve bu işin kontrol e- dilmesi şubelere emredilmiştir. a — Zırblı otomobille kaçakcılar DUSSELDORF, 10 (A.A.) — Bir zırhlı kaçakçı otomobili, Bel - çika hududunu geçmeğe teşebbüs etmiştir. Alman gümrük memur * ları ateş açarak otomobili tevkife muvaffak olmuşlardır. Otomobil - de mühim miktarda tütün bulun - muştur. ——— Bir çarpışma BÜKREŞ, 10 (A.A.) — Niza - ma uygun süratle hareket eden bir sürat katarı ile bir ominibüs treni bu sabah Bükreşin şimal istasyanu | civarında çarpışmışlardır. Ominibüs treninin vagonları yol- dan çıkmıştır. Bunlardan 5 tanesi harap olmustur. Tren hmcahmç dolu olduğundan ölenlerle yarala- nanların çok olmasından korkul - maktadır.