Yarı, dörtte bir münevverler hem sarıklı, hem fraklı Şu münevverler bahsini biraz daha kurcalıyacağım; darılmayı - NIZ, Milli mücadelenin ortasında İ- di. İneboludan Ankaraya giderken Kastamonuda iki gün kaldık. Bi - ze her yeri gezdirdiler. Bu sırada (Darülhilâfe) medresesini de 2i - yaret ettik, Şöyle böyle bir mües- sese. Müderrisler odasında masa - nın üzerinde bir küre duruyor, E- fendi, küreyi dikkatlice temaşa et- tiğimi görünce: — Efendim, dedi, biz arzın kü- reviyetini tasdik ederiz. Bu sözü söylerken hoca efen- dinin gurur getirdiğini hissettim. Ne zekâ, ne dirayet, ne yenilik... Sisamlı Aristorkiz bundan üç bin sene evvel buna kani imiş. Beş asır evvelki âlimler ise bu hakikati he- sapla, iki iki daha dört eder gibi ispat etmişler”Zavallı hoca efen - di! Pek yaya kalmışsın. Bunu Ka- nuni Sultan Süleyman zamânında söylemiş olsaydın belki bübürlen - meğe hakkın olurdu! *» . Benim çocukluğumda Avrupa irfanma &z çök sahip olan Müslü- man vâtandaşlarımız pek o kadar ciddi telâkki olunmazlardı. Mese- lâ bir Kazasker efendi öyle bir in- sanda biraz hafif meşveplik gö - rürlü. Frenk ilmi bir nevi hokka - brall. ir. Bu, ilim değildir; olsa olsa ora büner denebilir, Elçabuk- | luğu kabilinden bazı mümareseler, vesselâm! Bir doktora, bir kimyagere, bir müheccime, bir mühendise âlim denemezdi. Onların bildikleri ilim değil, hüner, olta olsa marifet, Garp usulüne göre tenevvür e - denlerimiz ise adedi, itiraf edelim, azdı. Bunlar memleketi öyle bir il- min vücudü hakkıda gergi gibi tenvir edememişlerdi. DEV Muhüârriri: Celâl Nuri * İktibas, nakri, tetcilme Hakları mahfuzdur, LET - Sahteharbiyemek- ES tebi müdürü ve arkadaşı yakalandı Avram ve Mahmut Saim ismin- de iki kişi, dolandırıcılığa teşeb- | Genemahut “Yunanla takas miş. Lâkin muasırları belki'hiç ta- nımıyor! Şöyle bir tasvir: Başmda bir silindir şapka. Sirtmda mü- büs ettiklerinden yakalanmışlar - dır. Dolandırılmak istenilen, Şişlide Sadık sokağında avukat Behçet kemrael bir frak. Göğsünde açık Beyin zevcesi Râna Hanımdır. bir gömlek. Aradan en büyük ec - Öğle vakti, telefon çalmış, Râna nebi nişanının kordonu görülüyor. | Hanım, telefona koşmuş, karşısına Lâkin ayağında bir şalvar. Belinde İ çıkan adam, şunları söylemiştir: bir Trablus kuşağı. Ayaklarında şidik pabuç İşte bahsettiğim münevverin sadık bir fotoğrafisi! Bu gibi zatlar bile Abdülâziz ahdinde nadir imiş. Onun için ec- zacı Hristakiden, banka memuru Artin Efendiden, Katolik papası | Kiyastlo İvles Efendinin biraz akşam dersi alan, mutlaka yüksek makamlara nail olurdu. Çünkü bu gibilerin miktarları parmakla sa- yılacak mertebe azdı. Bundan o - tuz sene evvel, bir sadrazam ma- zulünün ağzıdan şu sözü işittiğimi I namusum üzerine söz vererek nak- ledeceğim. — Ben hayli Fransızca bilirim. ) de iken Fransız grame - rinin (adjectif) faslına çıkmıştım. Ya, oğul! Senne sandm?..... evin Şimdi, çok şükür, bir Avrupa irfan mahfelinde söze ka- rışabilecek daniş sahiplerimiz yok değil, Lâkin 14 milyon nüfusa nis- betle bunuarın miktarı nedir? Bu kendime tahmini hesaplara girişi- yorum. Diojen, güpegündüz, eline fener almış, Atinanm cadde ve imeydânlarında #dsim arıyormuş. Ben de ona benzedim. Aradım ve aradım; gene aradım ve aradım. Sultan Aziz devrine nisbetle te - rakki büyük ise de, maatteessüf (kemiyet) ve (keyfiyet) istediğim derecede değil. Vücutlarile iftihar ettiğimiz irfan sahipleri müstesna; hevver) diyebilir miyim? Şu tetkikatı yaptım: Mükemmel bir hukukşinas, ha - ciheti benden sormaymız. Kendi! lâkin diğerlerine acaba (yarı mü-| i —Bendeniz mektebi harbiye i müdürü Mahmut... Ayni zamanda | (tarihi askeri) nam eserin müellif i ve sahibiyim.. Şimdi bir adam yol- İlıyacağım.. o Bir çok aileler gibi, siz de lâtfen bir tane alırsınız ta- bii. Bedeli 225 kuruştur. Rana Hanım, zevcinin bir saat sonra geleceğini, gönderilecek a- damın 0 zaman gönderilmesi ce- vabını vermiş, bir saat sonra Av- ram isminde birisi, elinde bir mak- buzla gelmiş, parayı istemiş kita- bın iki gün sonra gönderileceğin- den bahsetmiştir. Avukat Behçet Bey, işin iç yü- zünü anlamış, polise haber vermiş. Avramı ve kendisine (Harbiye mektebi müdürü süsü vererek, €- ve telefon eden Mahmut Saimi ya- kalattırmıştır. Mahraca hazretlerinin filleri ve as- lanları, Brahma mezhebinin olan- ca allahları, Nirvana'nın korkunç boşlukları Hind münevverinin ka- i fasının içinde yüzülürler.... Bir Hint efsanesile bir cebir muade lesi, bir masal ile bir felekiyat he- sabı o koca sarıklınm dimağının İÇİNE Bİr biter olamaştır. Bu kadarma gidemiyeceğim. Fakat emin olunuz ki geçen devre gelinciye değin bizim münevverle- rimizin içinde de şark ile ( garbı haltedenlerin nisbeti çokça idi. Bü- İ tün bütün garp mantığınm kaide- İlerile düşünemiyorlardı. Devlet İ heyeti de ayni zihniyette değil -i idi? Belki bu iddiamı derhal k bul etmiyecek, bazı mertebe tered- Müzakeremiz Atinada dün başladı Atina, 24 (Hususi muhabirimiz- den) — Yunan hariciye nazırı M. Rallis Yunanistanla takas esası ü- zerine müstenit bir ticaret muka - velesi aktetmek için buraya gelen ihracat ofisi müdürü Cemal Beyle İstanbul Ticaret odası umumi kâ- tibi Vehbi Beyi kabul etmiştir . Bu mülâkatta Türkiye sefiri Enis Bey de hazır bulunmuştur. Bu mü- lâkatta iki memleketin iktisadi sa- bada teşriki mesai etmek ve iki ta- rafa da faydalı bir mukavele akt: eylemek hususundaki arzu ve ni- yetleri tekrar ve teyit edilmiştir Yunan borçları üçte bir verilebilecek Atina, 24 (Hususi) — Yunas hükümeti iktisadi kudretsizliği ile- ri sürerek ecnebi dayinlere ancak borç taksitlerinin üçte birini tedi- ye etmeğe karar vermiş ve bu ka- rarmı ecnebi alacaklılara bildir - miştir, İngiliz sefiri, Yunan hari- mİ ciye nazırını ziyaret ederek İngiliz dayinlerinin bunu kabul etmiye - ceklerini söylemiş ve taksitlerin tamamen tediyesinde ısrar etmiş - tir. Amerika hükümeti de Yunanis- tandan olan alacağının harp bor- cu olmadığını ve taksitlerin öden- mesi lâzım geldiğinde ısrar et - mektedir. Yunan hariciye nazım Yunanistanm taksitleri tamamen Bdemiyeceğini ve sâ'i maliyesinin nazarı dikkate alınması lâzım gel- diğini tekrar etmiştir. Atina, 24 (Hususi) — Yunan borsacıları, hükümetin kambiyo a- lum satımını inhisar altma alması ve bu inhisar ihrac bankasma ve- rilmesini protesto maksadile grev ilân öylermşet. Akdenizde ingiliz manevrâsi Atina, 24 (Hususi) — Akdeniz İngiliz filosuna mensup büyük ve küçük 35 harp sefinesi Kânunusa- ni iptidasnda Yunan denizinde harp manavreleri yapacaktır. İngiliz filosu, Yunan sahillerin- de yirmi gün kadar kalacak, sonra Yugoslavya sahillerine giderek o- — 25 Kânunuevve! 1912 Ss ğenli Bu kadır güzel .. Bu derece see bu derece şen bir şev olama& Kadın Asker | Olunca! | Mümesiileri : İ Gustav Frohlicb | DOLLY HAAS mcak Aşk Resmigeçidi e m #ayese edilebilecek şen öperei vk şan MELER t sinemasında Bu akşamdan itibaren sanı 930 da Majik sinemasında Gerex aşkı, gerekse ölümü ayni © bessümle karşılayan fedakârlarm yarattığı şaheser Son Tayyareciler Filmde size heycesnh dak" alar yö şatmax için hayadanm istibkar ede bu kahramanlar görünüz Gidiniz . . Göcünüz . Hayrete W lacaksınız . Dehşetten titreye ek, İn #an kudret ve dehasının nelere kadi” olduğunu siz de tasdik edeceksiniz iHâveten: RADYO düny? havadisleri ASRi Sinemada Haltanm en büyü. muvs'fakiyeti Stan Laurelve Oliver Hardy Fransızca sözlü ilk bü- yük filmleri KAFESÇiLER Bugün 1912 ve 18 1İ2 matinele rinde ve her akşam zengin Varyete programı Istanbul Belediyesi: Darülbedayi Şehir Tiyatrosu Temsilleri : Bu uça TAMA BELİNİ Miş rin er 3perde27tablo Yazan: N : düde düşeceksiniz. Lâkin dediği - İsim “e etmemek üzere o| kiki bir doktor ile görüşüyorsu -| mi teyit için size kat'i bir misal e BO R Ss A Zamanın a'aİranga münevverle - | nuz. Lâkin avukatın umumi malü-| söyliyeyim: Son devirde devlet, rinden meşhur bir zatı tarif edece-| matı yok. Bilgisi ihtisası olan şu - | Avrupa ahengine giriyordu. Hattâ T ilde b LA sl Kânunuevvel 1932 ğim. Bu zat, bir nümunedir, beye münhasir. Doktor da tıpkı 0 | Kırım muharebe ve muzafferiye - 25 & İd Nukut Satış) Türkçe, Arabi, Farisi biliyor, | nun gibi. Halbuki hukuk ta, taba- | inden sonra aktedilen 1856 Paris 26 Şaban © 27 Şaban Ti Kur Şer'iyatın, Arabiyatın asla yaban. | bet te ilmin bir kısmıdır. İlmin u-| muahedesinin zannederim 7 inci Gan değişi m , ynam ZN ri değil, Bununla beraber, genç- mumiyeti hakkında © insanım bir| maddesile Osmanlı devleti Avrupa İğ Gön bus 16,46 İt Mak o , liğinde, Fransızcaya çok merak et- | fikri olmalı. İşte, zannederim, biz- | devletleri manzumesine © giriyor; Sabah saman. e $ Zökal miş. Rum Daskalostan, Katolik| de ikinci tahsilin eskidenberi tam Avrupa devletler hukukundan is - li ömre KE 90 & Belçika 117— | gö tey 3 ye veniden, sonra ele geçirdiği ha-| olmamasıdır ki bu neticeyi do -| tifade edeceğiz. Akçam namazı a va eva bir Fransız muallimden | Surmuştur. alir 5 device mi yali? erin 20 Leva 1m © vaz güzel, U, yl dersler. gelişi , Münevverlerimizin yarı, çeyrek! o Bir taraftan: Avrupa kanunları | Yihn çeçen günleri 459 Ki e deri alaz Mz 5 , sel, ittirat, metod yok. | münevver olmalarının bir sebebi | okundu. Ceza ve Ücaret hukukla « « — kalan 7 — Sek fi di e azrii r il yerine zati kabiliyet ka - | de dil hususüsndaki eksikleridir. | rınm alafrangaları © araştırıldı.İ ava — Yeşiköy snkeri rasat merközin. GN ma Fe GA. Onun için o merhumun | Yabancı bir dile dayanmadan biz- Meydana Fransız ve Felemenk ka- | den varilen malümata göre burün hava az ve > ik 2 esit Seri eee miktar alaylı idi, | de münevver olmanm bugün için | nunlarından hemen hemen kopya İN mebel. irette İN ron O emi) Made sasi best söyler, lâkin yanlış söyler. imkân ve ihtimali yoktur. Bir ta -| olmak üzere ceza, berri ticaret, | Dün sıcaklık en çok 11, «a 82 4 derece ve |) Milân© DRE Ez l Yazmaz, dikte eder; şu kadar ki | kım daniş erbabımız pek sonradan | bahri ticaret kanunları kondu. hava tazyiki de 772 milimetre idi. | sa e leke aleme çok tashihe mühtaç. | Fransızcaya merak etmişler; onun! Diğer taraftan: Bir Cevdet Pa - Radyoda : Cenevre BASLİ Bükreş 706, mağı bir hazine. İçinde her şey| için kültürleri noksan kalmış. Ba-| sa geldi. Cevdet Paşa kazaskerden Sotya 65662) Belgra (o a503 mevcut, Bol bol edebiyat. Lâkin | zı büyük üstatları tetkik ediniz: | vezir olmuş, sarığı fesle trampa et- e ei e ANN EE YA asli sıra ile okunmamış. Eline te- | Abdulhamit Ziya Paşa, Namık Ke- | miştir. Bu muhterem zat ise eski | müsükiye heyeti 21,50 dan 22 kadar G yil E .ham sadüfen hangi kitap geçmiş ise o-| mal ve saire... Bunlar Avrupa | kara kitapları karıştırmış. Fetva. | ver£ Koro beyeti 58 den 2230 kadar Gea - İğ Tema © to | Terken 53 yi gözden geçirmiş, Orta, hattâ | ilminin metodunu olduğu gibi ka- | ları elemiş, taramış. Şafil kavline KE elle rağ ar VEM Dilek A küçük melliflerden bir kaçma zi-| bul veya ihata edememişlerdi. O | bile gidememiş, yalnız Hanefi i -| | Matbaamıza gelen eserler | | er usa: e Eke ie ve şi a pe nun için ortaya koydukları eser - | mamlarının kaviilerini kanun mad ga | Tüm 0 haya ” büyük ediplerin eserlerine büsbü » | lerin içinde bazı fikirler pek siri- | desi şekline sokarak bize (mecel- Havacılık ve Spor U. Sigorta Mİ Gark m. ceza tün yabaner. Bir hususta hayrete | tryor, Bir camiin içine konmuş mo- le) vi hediye ebmişiir. ON ee most 2003 İ Teleton şayan malümatı var; diğer husus-| dern bir tablo gibi, Yukarıdaki teşbihimi yal karıştıran herkesin yüzüne gülen, enfes bir istikraz'ar Tahviller / larda hiç bir şey Dilimiz cez saz Gustave Lebon'un bir eserinde atmayınız: Yarı belden yukarısı e LO Tet, dahil 05, | Elektrik > kızdıracak derecede behresiz. © | okumuştum. Harfiyen nakledemi - | silindir şapka, frak; aşağısı şal Bir talebe sergisi sare ze 515 | Tsmvay İlim, bir metottan ibarettir. | yeceğim. Vaktinin Hindistan mü-| var, çidik pabuç. “ Halkevi Güzel Sanatlar Resim Şubesinden: İğ DMurahhide *9— | Tünet e O, ua bu meta imiyor Oran erlerden bahri |“ Mem ii tam şalı | am Ez | cn EA için dimağı aşure gibi: İçinde her|liz ediplerinin mubhalledeleri, Edi» | şeklinde, çok değil, şimdilik üç bin | de getirdikleri eserler 30-19-102 den 10-1-903 İl Bapdar 40 İ Anadola W şey var. İstif yok. Geçmişlere lü- | sonun icatları, Büyük Britanyanm | münevver isterim. tarihine kadar Gülhane bahçesi methalinde- İN Aşkeriye deli delik ki Alay köşkü salonunda teşhir edilecektir. Duhulye serbesttir. surmumdan fazla ehemmiyet ver «| donanması, Daryrin'in mesleği ile Celâl Nuri