16 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
2 4 MERE ELLER — NR e e | a, va Vee amme 16 Kânunuevvel 1932 Gerç bir orkestra şefi- miz: Ekr Arasıra teşek- P” — di eden senfo- ş konserlerin | gide bilhassa seneler zar- ida bir iki tirk gencinin Ye değneğini ele Aldiği görmüş» lk, Çaldırdıkla- i Parçayı şüp- Sü ki sonuna ar vardırabi- len bu genç ar tatlerin istikbas ait yollarının olmasını, bir gün gelip: ele ları bu mesuliyetli işte mu- "afak olmalarını temenni * et Miştil, Halbuki evvelki cuma günü "Ankarada ilk defa olarak Riya- kti Cümhur filarmonik orkestra- am başında halk karşısına çı- Ekrem Zekinin bıraktığı te- tir, yaşının henüz 23 olmasına tâğmen, hiç de bu tarzda basit bir intiba olmadı. Konserde ha- de bulunan sefirler ve diğer ec- tebiler, garp musikisine yerinde enenler genç şefi hararetle tebrik / ettiler. Programda Şu- Bann, Beethoven ve Glazunov Ür en yüksek üstatların icrası Üisuliyeti mucip eserleri vardı. Şöhsen itiraf edeyim ki, müm- "İz bir keman virtüozu ve yeni Türk masikisine şahsiyet sabibi “erler kediye etmiş bir bestekâr "larak tanıdığımız Ekrem Zeki, daha şimdiden birinci kuvvette bir İlarecidir. Çaldırdığı esere ruh Ve hayat kattırmasım biliyor. iyetli ve o nisbette hisli o- han idare tarzında tam manasile tahsiyet sahibidir. Bu muvaffa- hiyeti, yaylı sazlardaki ve piya- todaki ehliyeti kadar musikiye *İt umumi kültürüne de pek *k borçludur. Muvaffa ıyetinde em Zeki Ekrem Zeki Bey çocukluğundanberi orkestra için de büyümüş olmasının da dahli büyüktür. idare ettiği eserlerin partisiyonlarını ezberlemişcesine bildiğini daba ilk hareketlerinde görmemek mümkün değildir. Riyaseti Cümhur orkestrası, Ekrem Zeki ile, müessis şef Zeki Beyin ber tarafça tanınan İiya- katına lâyık bir halef bulmuş oldu. Ekrem Zekiyi candan teb- rik ederim. M.R. ömer Refik beyin konseri İzmir Halkevi güzel san'atlar şubesi, san'at ve fikir toplantı- ları tertip etmeye bâşlamışlır. Bir kaç gün evvel yapılan ilk toplantida İzmir valisi Kâzım, İzmir müstahkem mevki kuman- danı Hüseyin Hüsnü Paşalar, İzmirin kadın erkek bir çok münevverleri bulunmuşlardır. Muallim Mustafa Rahmi tarafın- dan verilen felsefeye dair kon feranstan sonra ömer Refik Be- yin piyano konseri dinlenilmiştir. ömer Refik Bey List'in, Rah- maninof'ub, Şopen'in, Adinolfi” nin eserlerini çalmış, alkışlam mıştır, ömer Refik Bey, şehrimizde de tanınmış kıymetli bir san'at- kârdır. Konservatuvar için Profesör Marks neler tavsiye ediyor ? Konservatuvar mütehassısı M. Marice in belediyeye verdiği üç Üibor tercüme edimiştir. Rapor- ardan, biri şark musikisi, ikincisi Konservatuvar, üçuncüsu konser- Yuuvar muallimleri hakkındadır. ütehissıs konservatuvar mu- Münlerini beğenmiş, yalnız ders rini az görmüşlür. Müte- Ayri muallimilerin iki kısma masını, bunlardan bir kıs- her gün konservatuvarda © sem bir kısmının da en az 8 saat ders ver- Helerini lüzumlu görmektedir. Mütehassıs, talebelerin de mü- ise ile daha sıkı ve daha tai alâkadar olmalarının temi- , talebelere son sınıfta şark “e hakkında nazari dersler *ilmesini tavsiye etmektedir. Ma pi rks konservatuvar binası" “magi, t9 müesseseye münasip dar gı mümkün olduğu ka dayı üratle buradan çıkılmasını, San,at işlerinin bir- birinden ayrılmasını da istiyor. Raporlardaki tavsiyeler bele- diyece ehemmiyetle nazan dik- kate almarak tatbikine geçile- cektir. Fikret için Ayın 24ünde bir ih- tifal yapılacak 24 Kânunuevvel Tevfik Fik- retin doğum günüdür. Galatasa- ray gençliği Galatasaraydan ye- tişmiş, sonrada mektebin mü- dürlüğünde bulunmuş olan şair için geçen sene 24 Kânunuev- velde bir ihtifal yapmıştı. Gala- tasaray talebe akademisi, bu sene de ayni günde saat 16da mektebin merasim salonunda bir toplantı tertip etmektedir. Ede- biyat, san'at ve fikir âlemine mensup birçok kimselere bu iç- timaa g:lmeleri için davetname- ler gönderilmiştir. Ihtifalde Tev- fik Fikret hakkında söz söyleni- lecek, Fikretin şiirleri okunacak hatırası yadedilecektir. Edebiyat Samih Rifat'ın Son yazısı Geçenlerde o toprağa verdi- dGimiz büyük dlün Samih Ri. fat, ayni zamanda edebiyadı - muzın da pek ehemmiyetli bir siması (Hi. Bunu geçen hafta- ki san'at sayıfamızda yazdık, üstadın eserlerinden bazı - darımı da dercettik. Bugün de karilerimize Samih Rifat He yin son yazısını lakdim ediyo- ruz, Bu yazı, üstadın ölümün. den bir, bir buçuk ay evvel Ankaradan / İstanbula kızı - na yazdığı bir mekiuptur. Gazetemize rahmetlinin ar- kadaşı ve aile dostu Velet Çelebi Rey tarafından tevdi edilmiştir. Güzel kızıma Ankara: 'Teşrinlevei — 241, Pazar Sevgili Zeynebim; İki mektubunu aldım. Birinei- si bir şiirdi. Baştan başa bir şiir di. Mes'ut bir küçük kadının ar- tık uzak yaşadığı babasına dök- tüğü meserretli göz yaşları idi. Yalnız ve tenha odamda sesinin güzel aksini kendi boğuk sesim- de işitmek için sözlerini duvarla” ra ve kapılara, okudum. Kalbin. Samih Rifat Dil kurultayında Ç Be rek MAKIT e husus resseme Münif Fekem Bey yapmış, Semih Rifat Bey hamafından çok beğenilmiş. y kalbimin yanında çarpıyordu. Öy- le sandım ve öyle ağladım, ağla- dım da ruhum bir az serinledi. Ah bu göz yaşları, kızım, ne tat- hı şey! Tabiatin bize en büyük ih sanı bütün elemlerimizi, bütün teessürlerimizi yıkayan bu pma- rın sularıdır. Göz yaşları bazan derin musibetleri bile yıkıyor, kı- zım! Fakat ruhta siyah bir İe- ke kalıyor. Leke, yara, ikisi bir. Sen karanlık gecelerde günahkâr insanların mazideki en küçük ha- taları için töbe! diye ağladıkları dakikaları bilmezsin. Hem de hiç bilmiyeceksin, Zeynep. Senin te- Goethe madalyası alan muharriremiz Saniha Bedri Hanım, &linde Goethe madalyası Bu hafta san'at mühim bir hadise kaydedildi: Iki Türkün Goethe madalyasını alması. Büyük Alman edibinin yüzün- cü yıl dönümü münasebetile geçen sene dünyanın her tara- fında büyük merasim yapılırken Alman bökümeti de bu madal yayı ihdas etmişti. Goethe madalyası, Almanya haricinde kıskanılarak verilir ve bu madalyayı kazanmak san'at âleminde pek şerefli bir maz- hariyet sayılır. Goethe madalyası geçen sene Fransada bir muharrire verilmiş ve Fransız san'at gazeteleri bu- nu büyük, takdirkâr ve hara retli neşriyatla okarşılamışlardı, Şimdiye kadar ancak mühim bir kısmı Alman olmak üzere kırk iki kişiye verilen Goethe madalyasını Türk san'at âlemi mensuplarından da Seniha Bedri Hanım ve Ertuğrul Muhsin Bey kazanmış oluyorlar. Evvelki gün Darülbedayie gi- derek madalyayı Ertuğrul Muh- sin Beye tevdi etmiş olan Al manyanım İstanbul baş konsole- su dün de Seniha Bedri Hanımı Şişli'deki evinde ziyaret etmiş ve Goethe madalyasını kendi- sine merasimle vermiştir, Almavw başkonsolosu kısa nut- kunda Goethe mütercimi Türk hanımmın Stellâ'yı dilimize çe- 00 000800 DENEN A0 8404 06 BAM MEY PEN EENAN AE era BaMa 18080 EEAE VER KENAN miz çocuk kalbinden o, yumuk gözlerine akseden hislerin dudak- larında tebessüm olmak için dai- ma hicap ve iffetin pembe yap- raklarımdan süzüldü. Melek kızım! Sen benim ma- meviyatımdan' kopmuş en nezih bir sahifesin. Ben seni mukaddes bir ananın türbesinde, şehirlerin zehirli rüzgârlarından uzak, on- ların teneffüsünü duymamış ma sum bir kır çiçeği gibi yetiştirdim. En sevgili ve en hayırlı eserim sende tesis ettiğim şuuru ahlâki- dir. Çocuk ve kadın ruhudur. Ya- rın yavrularını öperken onlara de ki, Bu şefkatli temasta masum bir büyük ananın hatıratını bekliyen türbedara bıraktığı ve onun baza verdiği bir mirası namusu vardır. İ Onu sen onlara ve onların çocuk- larına inşaallah güzel dudakların- sayımızda | virmek suretiyle iki edebiyat arasındaki fikri yakınlığı temin yolunda yapmış olduğu hizmet- ten takdirle bahsetmiş ve ken- disine teşekkür etmiştir. Yokarıdaki resimde Sesiha Bedri Hanım, Alman başkonso- losu ve Seniha Hanımın zevi Bedri Nedim Bey görünmekte- dir. Hüseyin Rahmi : - : Beyin Piyesi Roman üstadı Hüseyin Rahmi Beyin “Kadmlar Erşekleşince ..” isimli bir piyes yazdığımı, karile- rimize haber vermiştik. Darül bedayi san'utkârları' tarafından bir zamandan beri prova edil- mekte olan bu eser önümüzde- ki Salı günü akşamı temsil edi- lecektir. Elliden fazla roman yazmış olan Hüseyin Rahmi Beyin ti- yatro mubatrirliğine başlaması umumi bir slâka ile karşılan- mıştır. “Kadınlar (o Erkekleşince...”, Hüseyin Rahmi Beyin yazdığı ikinci tiyatro eseridir. İlk tiyat- ro eseri muharrirliğe yeni baş- ladığı sıralarda yazmış olduğu İstiğrakı seheri isimli küçük bir pPiyestir. Bu eser sabneye ko- nulmamış, yazıldığı zaman Ter- cümam Hakikat gazetesinde tef- rika olunm la naklet, İşte sana öğüt veren dindar baba sesimin duası! Ben şimdi çocuklarımı düşünmeği, on- lara dua etmeği yalnızlığın biz ibadeti halinde telâkki ediyorum. Bana niçin Hasandan bahset miyorsun, Yoksa onu senin kadır sevdiğimden h5'3 ein değil mi- sin? O hana misin vazmıvar, sev- gi va tahassür sesleri gürtetin te- sellisidir, kızım. Söyle yazsın. ârandığımı bileyim. Bu senin için çektiğim bir ömürlük meşakkatin mükâfatı olacaktır. Muhterem ha- | nmefendilere benden binlerce İ tahhiyyat! Cici Dadıya hürmetler. Mustafa ve Osman Şevket Beyle- re selâmlar, bilmem daha ne ya- zayım? Yuvarızın saadeti ebedi olsun evlâdım. Mü'ehassir baban Samih Rifat
