AE İİ AR ER a e eme m rr ee Mae “ — mi Syn aa mes ng ö GE e Sayıfa 8 Aşk Arayan Adam Muharriri : Pitigrilli Tercüme eden : fa. gi VAKIT n— İN Tarihi evrakı tasnif için komisyon Daha yeni teşekkül — Tiyatroya gider, eğleniridik.. | ran annlerine, yamalamak üzere etti, o zaman çıkarı- — Tiyatronun nesine gidelim? | çoraplarını götürürler. Ne is Şimdiki piyesler hemen daima) da seni seviyor mu?. başkasının karısı ile yatan ve ara Bilmiyorum. Her halde alâ- yerde para meselesi karıştıran bir | kadar oluyor, | adamın hikâyesinden ibaret.. Pot başka bir şey teklif etti: — Musiki sever misiniz?. — Şimdiki halde hiç öyle beni | m cezbedecek bir konser falan yok.. — Barlar, varyeteneler, bazhaneler de hoşunuza mi?, e, O — Senden evvel kaç aşıkı var- | i mış?. | — Aşk meselesinde, vasiyet | eselelerinde olduğu gibi, en s0- | nuncusu makbuldür, ondan evvel: | can: | kilerin kıymeti yoktur. gitmez | . Pol Pot ile dostu Samuel Levi| | Monmartır (La dam o Kamelya) nın mezarlığını | J ararken işte bunları konuşuyorlar» | : — Evet, Çünkü canbazhanele - ! dı. rin biç bir iddiaları yoktur. İnsa:| Pol Pot bu mezarlıkta kendisi- na ne ahlâk dersi vermeğe kalkı » | ne şimdiden bir kabir yaptırmış» | şırlar, ne de ahlâklarını bozmağa tı. arasıra, kendini ölüm fikrine çalışırlar, | alıştırmak için, gelip ziyaret eder- — Hakkınız var, di, Pol Pot, malikânesini gezdiren ,77 O halde canbazhaneye gide- | bir şato sahibi gururile: biliriz. — Mezarım; diyordu, havadar bir yerde. Yaz geceleri her halde şurada Gomon palasta çalınan — Kışlık canbazhaneye.. İ çalgıyı da duyabilirim.. Neş'eli bir | , Matmazel Şuman sözü değiş» | mezar doğrusu. Akşamları, cadde | tirmek için sordu: de dolaşan sevdalılar, zannetmem | — Bu kitap ne?, | ki, bizi rahatsız etsinler. Pol Pot cebinden bir kitap çı | İki dost “Henri Hein,, in me- karıp uzattı, Genç kız, kitabın is- | zarıma doğru yürüdüler. Pol Pot: mini ve muharririni okuyunca: — Heine, dedi, şu aşk hikâye» — O, dedi, şiir mi okuyorsun 7 sini anlatır. “Bir adam bir genç Ve ilâve etti: kızı sever. Bu genç kız bir başka- | — Şiir, dedi, lâvanta gibidir .. | sını intihap eder.,, İşte bu kısacık Muayyen bir markası olmazsa, fe- | hikâye, bütün aşk facialarının ter- mezarlığından — Siz canbazhaneleri sever mi- siniz?, — Bir akşam gideriz. — Hangisine?, na kokarlar, Fakat biliyor o misi- iir okumak iyi bir alâmet de- gi1?... ”.. Pol Pot son zamanlarda , şiir o- kumağa başlamıştı. Bundan baş-| | ka sık sık mağazaların camekân- ları önünde duruyor, dalgın dak gın kravatlara bakıyordu. Dostu | Kör hâkim ona: — Sen aşıkam!. Demişti, ve sormuştu: — Bana dediklerine yakışıklı bir çocukmuşsun mi?, Filhakika Pol Pot güzel bir a- damdı. Sonra kör suallerine vam etmişti; ye Kimi seviyorsun?. Söylese- he... Seni acık renkler giyinmiş | genç bir kadınla görmüşler. Kü- | tüphanelerde eski kitapları karıs- Uriyor muşsunuz?. Öyle mi?, — Hayır... Kör ısrar etti: göre sen sahi de-| | | — Göğsünde menekşeler var. miş. Bir demet menekşe, Şu alel âde, kopya mürekebi rengindeki mânasız çiçeklerden.. — Ben hiç mânasız bulmıyo- rum., Kör hükmünü verdi; — Tamam. anladım, Onu sevi. yorsum.. — İnsan badbaht manlar bir kadın ihtiyacı (duyu. yor. Tıpki hararet bastığı vakit mandalina aranıldığı gibi.. — Eimdir?. — Zeki bir kadın!.. — Dünyada zeki kadın yoktur. Hep sersemdir.. Ee en tehilkelile- olduğu za kibidir. Kör, elini gezdirerek: — Saat, dedi, dört oldu. — Neredeyse gelir. Filhakika, mezarlar arasından, sâatinin oüzerinde gri bir tayör giyinmiş, şapkası ko” lunda matmazel Suman ilerliyor » du. Altın gibi saçları bir puddin-/ ge benziyordu. Pot onu arkadaşı ile tanıştırdı | ve Şuman sordu: — Mösyö, siz basübadelmevte | inanır mısinız? Kör bir müddet düşündükten | sonra cevap yerine o da ayni su” | ali sordu: — Ya siz, matmazel, siz inanı- yor musunuz? Suman cevap verdi: — Daha yirmi mdayım. | Fakat genç kızın gözleri me-| lankoli ile dolu idi. Halinde, ka- dere boyun eğmiş bir mana vardı. Maamafih: dedi yaptığımıza inanmak, — Kaderimizi, lanın tuşla Z ndimi- zin çaldığına inan r saf- dillik olur. Bu felsefi sözleri söylerken bir gül fidenınin yanından gişiyordu. Çorabına bir diken battı. kız, zarif bir hareketle a dırdı. tükrüklediği parmığı jen ile Genç yırlan çorabın: haztıri:. Pol Pot ona kakıyozdu. Natıma zel Şumanın gözlerindeki menek- şe gölgelere mukabil kırmızı bir paşa bağı v ardı. Gene kız bu işle meşgulken kör, genç hakime di - yordu ki: ri de zeki gibi görünenleridir. — Yüksek bir kadın!.. — Böyle bir şey de yoktur.. Sa- dece öyle imiş gibi görünmesini bilenler vardır. (Ben, bakarada milyonlar kaybeden, dehşetli zen- gin kadınlar'tanırım ki, evde, hiz- metci bir tabak kırdı diye aylığını keserler. Büyük terzilerde bir de- fada yirmi tuvalet ısmarlıyan yük sek maceraperestler bilirim ki, bir aparlımanın en üst katında otu- | Onun başlıca güzelliği her | halde ecnebi oluşundadır. Şunu İda unutma ki Hazreti Süleyman, Saba melikesinin güzelliğine kar $r kendini müdafaa edemedi. Matmazel Şuman yanlarına ge- lince, Pol Pot dedi ki: Bu akşam için kışlık cambaz haneye gidelim. İki bilet aldım. (Devamı var) ! ! | gazelelerin bu haber için lan haber asılsızdır! Tarihi evrakın tasnifi için teş- | kili kararlaştırılan komisyon reisi ve azaları tayin olunmuşlar, ken- | dilerine tebligat yapılmıştır. Komisyonun reisi muallim Cevdet bey, azaları da Kilisli Rifat ve sabık Elâziz valisi Müm- taz beylerdir. Komisyonun üç kâtibi vardır. Bunlardan birisi | larih muallimi binbaşı mütekait- lerinden Ziya beydir. Vilâyet konağı arkasındaki evrak bazinesinde bulunan kıy- metli vesikaların tasnifile işe baş- İ lıyan komisyon, sırasıle Ayasofya camiinin bir kısmında müze ida- resince sandıklar içerisinde mu- bafaza altına alınan vesikaları ve Sultanahmet medresesinde bulunan vesikaları'da tastik ede- cektir. Bu suretle elden geçecek ev: rak, pek çok olduğundan, ke- misyonun çalışmasının uzun müd- det süreceği anlaşılmaktadır. Bir akşam refikimiz, “geçen ayin. yirmi dokuzunda, tarihi evrakı tasnife memür komisyo- nun -o tarihten bir . gün. evvel, derhal işe başlanmasısa dair | bir telgraf aldığını (o yazıyor, | geçen ayın yirmi dokuzuncu günü için “komisyon bu gün calışacak,, diyor, hatta çalışma | programından da babssdiyordu. Bu baber üzerine, vaziyet et- rafında tahkikat yapmış ve © tarihte burada henüz tasnif işile meşgul olmak üzere teşekkül etmiş bir komidyon bulunmadı- gm Öğrenmiş, tasnif - iş'ne he müz başlanmadığıni; reis ve âza- ları seçildikten sonra, komisyo- nun teşekkül etmiş olacağını ve ancak ondan sonra toplanılarak İ yapılacak tasnif programına gö- re çalışılacağını bildirmiştik. Pu akşam tefikimiz, dün bu haberi kaydederken; “Tari- hi evrakın ftasnifine obaşlan- dığı ohaberi yalan değildir. Neden tekzip ediyorsunuz? işte resimler!,, diyor ve “ bir kaç gön evvel ,, tarihi evrakın niha- yet tasnitine başlandığı yazıl dığı balde, © zaman bütün “asıl sızdır ,, dediklerini kaydediyor. Pu arada şu satırlar da “ Halbuki verdiğimiz haber, ta- mamen doğru idi. Yalnız bunu nasıl isbat etmeli? Hatırımıza tssnife memur he- var; yelin iş başında kir fotoğrafını | almak > geldi. Fakat, “maalesef heyet foloğrafçımızı görür gör- mez mümanaat elti, Salo» ranlıktı. Mümanaata rağmen bir enstantane yapmak kabil o.ma- dı, vazgeçtik, kapının bir köşe- | s'nde nöbet bekledik, intizarımız wun sürmedi, bir bademe muhı- zendene vrakı toplamış, bir ç te oymuş, yukarı çıkıyordu, fotografımızla heyetin içinde çalıştığı binayı tesbit eltik. Verdiğimiz haberin doğru'u İ ğunu resimle gösterdikten sonra şimdide heyet hakkında tafsılât verelim,, diyor! Fakat, Teşrinisaninin yirmi “oturunda neşro'unan ve ertesi gön tekzp edilen bir haberin doğru o'duğunu isbat için Kâ- | nünuevvelin yedisine kadar bek- lemiye beden lüzum görülmüş tür? Mevzuu babso'an, öyle “bir | kaç gün evvelki bir habere ait tekzp değildir! Bir bina ve elinde içi kâğıt Memleket Haberleri Daday şenleniyor Zari'de bir köy mektebi yapıldı, kasabaya elektrik geliyor Dadâyın Zari köyünde yapılan yeni mektöp DADAY, (Hususi) Kasta- ! yanına da gene asri şekilde İ monunun bu şirin kazası son ay- | karakol binası yapılmıştır. Me "lar içinde mühim umran faaliyet- ! teple karakol bu ay başında Y* lerine sahne olmuştur. Kaymakam | binalarına ( taşınmışlardır. Zarif bey Dadaya geldiği günden | sabadaki yapılan işlere gelir beri kaza dahilindeki köylerle ka- | belediye reisi Fuat beyle gene sabanın içinde çok faydalı işlerle | rif beyin himmetleri sayesin uğraşmaktadır. kasabada elektrik tesisatı yapıl" Bu işlerin başında, köy kanu» | ya başlanmıştır. Nihayet 15 nunun tatbikatı ile köy yolları ve | zarfında Dadayın medeniyet iİ köy mektepleri gelmektedir. ğı ile nurlanacağı anlaşılmakta Şimdiye kadar pek bakımsız Bunlardan başka gene kasi bir şekilde kalan köylerde yollar | da bir'de beton arme köprü da kısmen ikmal edilmiştir. İlk | pılmıs ve ikmal edilmiştir. Paf baharda bütün yolların ikmal edi- | rın içinde olan bu köprü kasab” leceği tahmin olunmaktadır. biraz daha güzelleştirmiştir. eserle» | Zarif beyin en hayırlı | rinden birisi de Zarı mıntakasın- daki köy mektebi olmuştur. ne sıkışan bu köy mektebi derenin kenarına çok asri bir şekilde ye- niden inşa edilmiştir. Üç sınıfı; muallimleri için ayrıca çalışma ve ikamet daireleri olan bu mektep Pınarbaşında ufak bir oda içi- | Dadayda en yeni yapılmak # teşebbüs edilen eserlerden piri de belediye dairesidir. Bele dairesinin en asri bir şekilde #f | 1 için yer hazırlanmış, plâsl” | yapılmış ve temelleri d- atıl tır. İ Daday köylüleri ve kasab İlar bu yeni faaliyet eserlerin” İ hakikaten çok güzeldir. Mektebin | çok memnundurlar. UN AN LAM EB pe armani Beş Devlet murahhası içtimaa devam ediyor ! Almanyanın ta'epleri: Müdafaa ordi sunun -slâhı, yani çoğaltılması .. CENEVRE, 7. (A. A.) — M.! Von Neurath'ın şahsen arzu Üğ | Ma. Donaldın riyaseti altında beş | gibi kenferanstaki mevkiine bu Efendiyi ve | | devlet murahhaslarmın yapmış ol duklas; mükâlemeler * saat 15 ten 19 n kadar devam etmiştir. Mükâleme usule dair cereyan etmistir, Beş murahhas, şimdik halde Norman Davis plânmın tet- kikini tehir hususunda mutabık almışlardır. Bu plân malâm olduğu veçhile mubtojif teslihatta yapılan tahdi- datın mütekaddim bir mukavele - hukul müzavatı ve emnüselâmet gibi me namsye ithal edilmesi ve seleleri müzakere ve halletmek hu suslarının daimi komisyona bıra- | kılınası hususunda ısrar etmekte - dir. Murahhaslar, Co'u sepet aşiyan bir adam İ resmi almak için, bukadar be'e- lemek mi lâzımdı? Kaldı, ki tez bin hemen ertesi gün, komisyon sazalarının isimle» rini yazıvermek, verilen haberin t âfiydi Her redense, bunun ç'n aradan bir hafta'ık bir zaman geçmesi tercih edilmiştir! doğru'ulunu ispat için Almanyanın M. | i gelmiyeceğini bilmek isti | dir. İM. Fon Neuraht, | metalibatmi muhik ge” |lışmaktadır. Bunun için defi faa ordusunun ıslahı ve bif” (ihdası istenilmektedir. iL M. Heriot, Fransanın e a ! gularinın yakın bir zamand İ lâmetinin temini hususun”! e a V ir. kiki lüzumunda ısrar etmi Mumaileyh, noktai pazarın! giliz, Arerkan ve İtaly#” haslarma kabul ettirmistir* “yel tai nazar “bütün alâka?” in © leri müsavi emnüselâmet ye | den bir rejim dakillind# ndan ibarettir. asm | zaman beniz | etmiş bir komisyon *. | Ye azalar, bili değildi: * yo ve azalar, : ş lanı'mamıştı Tay rn sn'de yazılan şeyle | Netice itibarile; re bizim ve diğer ©”. bu refikimizin verdiği tekzip etmiş olmamız. y in emri efikleri