8 Kânunuevvel 19: İncirimi Fransız inciri i rekabet etmiy davet olunuyo Fransız hükümeti Cezai! Tahnusda ineir yetiştirmek birkaç senedenberi pek çok raşmaktadır. Bilhassa bu sene İnciri daha iyi olabilmesini temin birçok tetbirler alınmıştır. Fransız kükümetinin bu © ması ikinci derecede incir Y* tiren bütün memleketleri SİNEMA “Bir Millet Uyaniyor , Yep yeni bir filim Bu yeni Türk filmi dün matbuata Mi. Greta Garbo, Ramon Novarro,Levis ve halka gösterilmiye başlandı | Ston, Barrimor bir filmde oynuyorlar İ O Sinema müdavimleri görecek-) İlleri bu filmde kendilerine kıymet- £ İli bir hisse alabileceklerdir, Güzel İbir kadın casus, bir düşman zabi- tini mesteder fakat kendisi de o- İman aşkıma kapılır. Filmlerde bu | gibi şeyler bir yenilik değilse de | bu filmde neler yapabilmişler, bu- ılmu görmenizi cidden tavsiye ede | “ Akbaş ,a hücum ; Uzum zamandanberi “ İpekfilm | dıkları vazifeleri kendilerinden is- | gun sebep olduğu acı hislerile mü- Stüdyosünda hazırlanan “Bir mil- | tenilen şekilde yapmışlardır." “Bir | cadele ediyor. let uyanıyor,, filmi dün saat 16,30 da Elhamra sinemasında matbua- ta ve davetlilere gösterildi. | Nizamettin Nazif beyin senar- | yosunu tertip ettiği ve Ertuğrul Muhsin beyin rejisörlüğü ile yapıl mış olan bu film Türkiyede yapı- lan ilk sözlü film olmak ve ayni! zamanda da memleketimizde sine ma sanayiinin başladığına işaret | ştmek itibarile hakikaten şayanı | dikkattir, | Nizameltin Nazif bey, dün, Ek | hamrada' davetli bulunan kimsele | re film gösterilmeden evvel kendi- | ne mahsus sevimli edası ile birkaç söz söyledi. 'bu filmin ve artistle- rinin iddialarından bahsederek: — Biz, dedi, bu film hakkın- da sizden tolerans (yani müsama- ha) (yani büşnü nazar) istiyoruz. istemiyoruz, Bu sözlerden sonra film göste- rildi. “Bir millet uyanıyor,, Keyeti umumiyesi itibarile hikâye etmek | isterliği inkılâp hadiselerini, oldu- ğu gibi yani ani feveranlarla ve | tablo tablo, parça parça hakikaten güzel fotoğrafilerle gösteren, mas | cera ve vak'a kısmını gayesi itibari le büsbütün başka olan bu eserde müphem bir tarzda ve çeşni ola- rak içersine alan bir filmdir. i Filmi seyredenler başlangıçta | biraz şaşıracaklardır. Çünkü baş- langıçta küçük küçük tablolar ha- | linde'insanda — fakat inkılâp ha | reketimizin tarihini güzel bilen bir insanda — hatıralar uyandıracak | işaretler vardır. Meselâ mütemadi- yen değişen kabinelerin nazırları- rı başsız gösteren sahne gibi! Bu film, şimdiye kadar görmi- ye alışılan kolay | tarzda, sadece bakılmakla “seyredilivermiş,, olan filmerden değildir. Hatta, daha j- leriye giderek denilebilir ki, bu e serde fazla mantık da aramak, lü- zumsuz bir iddia olur. Bir defa düşününüz: İnkılâp hareketine (başlandığı Ozaman kafaları skolastik mantıkla dolu kimseler ne dedilerdi? “Bir Millet Uyanıyor, elbet bütün dünyada eşi olmıyan muaz- zam inkılâp hareketimizi başın- dan sonuna kadar Onun vazifesi, ancak “impressi- bienveillance |! | sene. | Ci senesini tes'it eden zi canmı alırım | anlatamazdı. | millet uyanıyor, filminin şayanı | dikkat olan kısımları, eskiden a - lınmış olan Gazi Hazretleri bir o- tomobile binerken, ve İstanbulun itilâf kuvvetleri tarafından işgal ve tahliyesini gösteren parçalar - dır. Bundan başka, B. M. M. Reisi Kâzım paşayı Akbaş cephaneliği hakkında emirler verirken göste- ren parçada, bu filme yapılan iti- nanın ne derece alâkalı bir mahi- yette olduğunu gösterir, ” Dün Elhamrada saat 16,30 da- ki hususi Sovyet elçileri de hazırdılar. . > “ “seans,, da Amerika ve “Haberler $ Çin kendi kendine film yapa- biliyor. Bu sene Çinde gösterilen filmlerin yüzde otuz ikisini kendi leri yapmışlardır. | $ İsveçte otuz film yapıldı bu | $ Eisenstein Moskovada yapı » lan ve Sovyet idaresinin on beşin- filme almıştır. $ Janet Mac Donald anlatıyor Bir gün, daha doğrusu bir ge-; ce karşıma bir adam çıktı, ve de-(i li , di ki: — Ya paraları verirsin, yahut | Kendisine hemen cevap ver «| dim: — Canımı al! Paralarımı ihti- yarlığım için saklıyorum. Herif gülerek gitti. $ Pariste (Melodia de Avra- bel) isimli İspanyolca sözlü bir film çevrilmeğe başlanmıştır. Bu filmin yıldızı Argentina'dır. $ (Mösyö Bud) isimli kücük bir iskeç filme alınıyor.. $ Noel Noel (Şapkam) isimli bir film çeviriyor. $ Fernand Gravey yeni bir Gilm | Şevirmiştir. o Bu filmin mevzuu on,, lar “yani ihtisaslar) uyandır. maktı ve bu vazifeyi hakkile de “İpekfilm,, müessesesi yapmıştır. , gayretleri takdire $a- ile rejisörün yantiırlar. . . Filmde artistler üzerlerine al- bir jimnastikhanedir ve artist | boks yapmaktadır. Filmde Florel | ve Baron Fiz de vardır. ) $ Harold Loyt doğar doğmaz fotoğrafı alınmış ilk çocuktur. Bu da bir rökor değilmi? , İİ bur casusa yol | Stone,, da pek mahirdir. riz Cazibeli Gretanın güzel ve em- “Mata Hari, can yakıcı bir hikâye ile casuslu- salsiz elbiselerile Fransız aristokrat sınıfının se- fahatinden bilistifade Almanyaya pek aşikâr bir surette yardım eden | bir casus rakkase rolünde Garbo kendi kuvvetli bariton sesi ve em salsiz cazibesile pek mükemmel- | dir. “Adrian,, tarafından tedarik | edilen Garbonun giydiği kostüm- ler hakikaten takdire şayandır. Bir takım mahir san'atkârlar bu filmde cazibeli yıldıza iştirak ediyorlar. Mata Harininsâşık olduğu ro- mantik xms“Zabiti Rosanoffun ro- lünü “Ramon Novarro,, çok güzel ifa ediyor. Mata Hariye çılgıncası- na meftun ve onjn tarafından al- datılan jenerali “Lionel Barrimor,, | pek enfes temsil ediyor. Ve meş- gösteren “Levis Karen Morley kısa bir rolü pek müessir bir surette ifa ediyor, Film fevka- iâde güzel; çevrilmiştir. Pek. çok dramatik sahnelerle doludur. Gar- Levis Ston | casusluk yapan güzel bir rakkase- nin hatıralarından istifade etmiş- lerdir. Rakkasenin “kendisine hay» ği ve yalnız kendi gizli vazifesine alakası olanlarla temasa gelmek için pek şayanı hayret vasıtalara Greta Görbo Mata Hari rolünde filmini görerek ona büsbütün pe- xestiş edeceklerdir. » “Leo filminin umumi esna- “Benjamen Glazer,, ve Birinski,, bu Mata Hari hikâyesi için harbı | bonun meftunları “Mata Hari, | müracaat ettiğini çok güzel gös- termişlerdir. Filmde takkasenin kendi kur - banlarından gene rus zabiti Rosa- noffu hakikaten ve cidden sevdiği görülür. Ondan ele geçirdiği mü- him ewakların kopyalarını tetkik ran olan erkeklere aldırış etmedi- | ye sevketmekte ve Fransı? kabetine karşı koyabilmek | bazı şekiller düşünmektedirit Oğrendiğimize göre bu böl İ metler Türk incirlerinden toht lar götürerek memleketlerin incirleri ıslah için -oğraşa dır in bu hususta alâkadar) zatla görüştük. Bu zat şu mi matı verdi: Türkiyede yetişen İ dünyanın hiç bir tarafında şemez. Bu tabiatın meml mize vermiş olduğu bir mahsustur. ip ri Evvelce bazı memleketler, # Hinhlar, hatta Mısırlar inci rimizden o bir çoklarını al memleketlerine . götürmüşler" dikmişlerdi. Fakat bu inçirl, | her nedense iyi netice ali Bunun üzerine bilhassa Mısır” ( tetkikat yaparak Türk incirli nin tatlı olmasinin xahakini tırmışlar. ve bulmuşlardır. Izmir ve civarındaki inciri€. bir böcek vardır. Bu böcek “ ve erkek olarak tabir incirlere tat verir. Mısırlılar ve daha sonra y istemişlerdir. bö: yoldn ölmüşlerdir. Götürül de oradaki iklimde yaşay mıştır. Bu sebepten Türk inciri” rekabet etmek imkânı yokt” Binaenaleyh Fransızların # ması bizi korkutamaz. Bi başka her memleket bu betten korkmalıdır. Hilâllahmer be Hilâliahmer balosu 27 nüevvel 1932 perşembe akşamı perapalas sale! verilecektir. : Güzide mecmaı olan işbu baloya bu hayirperver cemiyste net ve muzaherette bul” dermiş olduğ sevdiği için kendi 8' ondan gizliyor. Rosan9 cabı yaptığı bir tayya” esnasında kaza ri'kör o'uyor. nede zanneden hab hapishanede akibetini b' ilisini ziyaret etme e Bu sahneler çok heye“ Her ne kadar Garbo nazarı dikkatını celbi Novarro, Barrimor v€ ai dahi rollerinde bihakkı2 ediyor” | sında Pariste, Avusturya hesabına | edilmek üzere Avusturyaya gön- | faktırlar.