Bir hatıra: Umumi harpte İngilizlerin eli- K *sir düşmüştük, İngilizler bizi itabistan göllerinin ortasında i haritalarda 'bile gösterilmi- Müthiş bir mağaraya kapa- ça Bir mağara diyorum.. Mü ismi bir kale olan bu yer *n mükemmel sıfat mağara- | pl p | i çime beraber 100 den fazla Haş de vardı. Aradolurun şu- yağdan burasından Türkün bü- İİ vi namusunu kurtarmak için İ ya gelen bu gençlerle he- 1 ite bu mağarada toplan- Her birer birer geçiyordu. n a ile bir yudum sudan iba- Olan gıdamız bize kuvvet iğğtmiyordu, Bunun için ilk gün : o'zrak sayılan esirler bir ü gesmeden 65 tane kalmıştı. ti in içindede vetar Bas » ga, gözlerini dünyaya kapataci! gençler vardı. ve bir de arkadaşım. /; er nedense bu iye a ikketli bayata çok çabuk kay etk. Hurmalar bize en | St verici gıda gibi geliyordu. man değildik. Fakat zaif, San “etsiz de sayılamazdık. Her İşi, Oturur, düşünür ve buçetin en kaçmak kurtulmak için atlar gözetlerdik. iç Ah.,. Ölmeden vatanımız: ere görebilsek... Li e Mİ olduğumuzun 465 irci gü- Hele ben biraz ingi- biraz da Arapça bildiğim Karnizondaki ingiliz kuman- Ve Arap askerlerile mükem- bap olmuştum. lar gün geçtikçe daha N temaslarda bu'unuyorduk. ıda istediğimiz gi- Nk Bm” ğimiz g Yeni Günler, haftalarca etrafta İla, Yeni ahpaplar kazandık di nr işinde de en samimi bir Bi uk, iş a ürk dostu olan bu Arap bile şeyhi idi. Çadırma 2 zaman bize öyle ik- giti ki, lngilizlere çok düş- Nebdisine esirlikten kur- istediğmizi söyledik. , ka düsselâm) Efendi bi- ! © — Szumuza karşı: xl a İngilizlere biraz emniyet | ek için izinde almış- | Ölmeden valanımıza kavuşabilsek. Kab'ıe şeyhi Abdüsselam Et. bize çok ikram ederdi.. — Hemen bugün.. dedi.. Bu cevaba birdenbire inana- madık, Fakat Ismail: — Haydi gidiyoruz. Dedi. Hakikaten bizim garn'zonda ne- yimiz vardı. Hiç?. O halde he- men kaçebilirdik. Kara verdik. Bu zamana kadar Abdüsselân efendi iki beygir ile iki de sa- dık Arap hizmetçi hazırlamıştı. Iki gün iki gece gittikten sonra “Makalla,, limanma gel- dik. Burası Aden denizinde ufak bir limandı. Buradan gemiye binmek çok i zor olmadı. Çünkü arkamızda ka IBulunduğmuz yer haritada ismi görülmeyen bir mağara idi.. Arap elbiseleri, cebimizde de Ebüsselâm efendinin kabile ef- radından olduğumuzu gösleren vesikaları vardı. Hemen gemiye bindik. Bu bir İngiliz gemisi idi, Göğertede oturuyorduk çok neşeli idik. Fa- kat çok gecmeden bu neşemiz kaçlı, çünkü Şap denizine gir- Piğimiz zaman müthiş bir fırtına bizi karşıladı. Gemimiz birden- bire sallanmıya, iki tarafa müt- hiş yalpalara başladı. » » 4 — Eyvah.. — Bitiyoruz.. — Gemi batıyorz... Baş taraf- tan su alıyor.. Sesler birbirine karışıyor, çığ- lıklar arasında kadın ve çocuk sesleri yükseliyordu. Gemiciler imdat sandallarını çoktan deni- * İsmali Karadeniz çocuğudur. Hemen denize atladı. kaç dakika sonra sandala çikti... (aminn Biga manmı * Hindistanda garip âdetler Tuvalet Hindistan delikanlıları saçla - rımı güzelce taradıktan sonra Hindistancevizi yağı ile yağlarlar. Bundan sonra saçlarını - büklüm büklüm yaparak omuzlarına sar- kıtırlar. | Uzun saçlarını başları üzerin- İ de sardıkları için bilmiyenler bu erkekleri kadın zannederler. | Yaşlı adamlar Yaşlı adamlar yalnız uzun e - teklik giyerler. Yazın ceket ve gömlek giymedikleri için vücut » “ları yarı belden çıplaktır. Bazan ! birer beyaz ceket giyerler. Sakal- ! larını tıraş ederler. Fakat favori. leri yanaklarına kadar sarkar. Müslümanlar Hindistan müşlümanlarını bir görüşte tanırız. (o Müslümanlar başlarını tıraş ederler. Ve şeker - ci külâhı gibi sivri birer külâl: gi- yerler. Bu külâhlar sarı ipekli kumaştan yapılır. Hindistandaki müslümanların o çoğu zengindir. Bu külâhlar da çok pahalıdır. Buda mezhebi Buda mezhebinden olan pa - paslar arkalarına uzun sarı renk- te birer entari giyerler, Ellerinde muhakkak surette bir kalın yap- rak vardır. Bu yaprakları yelpaze gibi kullanırlar. Seylânililer Seylân adasındaki insanların çoğu kısa bir dondan başka bir şey giymezler. Ateşe tapanlar Ateşe tapanlar başlarına si - yah muşamba gibi bir şey takar- lar. Bunların tepeleri açıktır. Pa- i pasları ise uzun cüppe ve beyaz pantalon giyerler. ANYA TUTANLARA SA AKAY ABE GA ze indirmişlerdi. Herkes nöbet ' ile sandallara binecekti. Evvelâ kadınlar ve çocuklar sandallara indirildi. Bu esnada bilmem na- sıl oldu? Bir tek kadının bulun- duğu sandaldaki gemici denize düştü. Müthiş bir dalga onu bir- denbire kaybetti. Kadın sandal da cıyak ciyak bağrıyordu. Ar. kadaşım İsmail Karadeniz çocu- ğudur. Bu vaziyeti görünce ta- hammül edemedi. Hemen denize atladı. Bir kaç dakika sonra kadının bulunduğu sandala çıktı, Küreklere sarıldı. Ben de bir başka sandala bindim.. Üç gün- den fazla çarpıştığımız dalgalar arasında bir ufak limana gire- bildik.. Hemen arkadaşlarımızı aradık. Aldığımız cevap şu oldu. — Yok... İki gün sonratablisiye gemisi de deniz üstünde topladığı yirmi kadar kadın ve birkaç çocuğu getirdi. Bunlara arkadaşımı sor- dum. Bir kadın heyecan içinde şu sözleri söyledi: — Kınmın yalnız bulunduğu sandala atlıyan delikanlıyı mı s0- ruyorsunuz. Müthiş bir dalga gözümüzün önünde sandalı ala» bura etti. Biraz sonra suyun üs- tünde iki kürekten başka bir şey göremedik.,, Ben şimdi vatanımdayım.. Fa- kat Ismailsiz olarak... “Masalcı, İ VAKIT çocuk sayıfası vasıtasile i manzaralarını değişiyorum. Mı - İ VAKIT- D.M. e ağhammğ Kartpostal Mübadelesi? | ! Güzel ve gürbüz | i Yapanlar i iL Çocuk müsabakası vi Arkadaş arayânlar Göleki Yalnız İzmirin fotograflarile | İstanbulun manzara fotografları- | Resimler nı mübadele ediyorum. İstiyen arkadaşların o VAKIT gazetesin. | J/Ü5abaka de (M.Z.) adresine müracaat | bitti, etmeleri. $ Ankara manzaralarile İstan - | (74/0, /e- bul manzaralarını değişiyorum.. simleri ile dercediyo- (M. M.) adresine müracaat edil- mesi. $ Türkiyenin dört bir köşesinin resimlerile istenilen resimleri de- ğiştiriyorum, İstiyenlerin VAKIT gazetesinde (R.) adresine müra - caat etmesi. $ Mısır manzaralarile İstanbul sırası ruz. Necla Sevim H. geen sam anana sanem Karilerimize Cevaplar $ İzmirde Remzi Beye: r — Türk Dili Tetkik Cemiyeti-" nin çalışma kolları (o yapılmıştır. yıfası, M. Z.) adresine müracaat | Pek yakında her tarafta çalışmı-! etmesi. ya başlanacaktır. Bugünkü gaze- $ Türkiyeye ve başka memle- telerde de bunun şekli vardır. ketlere ait köy manzaralarile İs - | < £ ianbül, Fatihte Nahide ba; tanbulun güzel manzaralarmı de- i iki Sani ğ nıma: i ğiştirmek istiyorum. o Müracaat: sırdan mübadele yapmak istiyen arkadaşların (VAKIT Çocuk sa - — Muallim mekteplerinin bun- dan sonra orta mektep mezunu almacaktır. Muallim mekteplerin zaralarını değişiyorum: VAKIT | den çıkanlar lise mezunu ehliye - K. K. adresine müracaat. tini haiz olacaktır. LT Güzel yazı müsabakası Karilerimiz arasında "Güzel yazı — kaligrafi,, müsabakası açıyoruz. En güzel yazı yazana ve müsabakaya iştirak eden bütün karilerimize birer hediye vereceğiz. Müsabaka şarlı gayet basittir : “Temiz bir kâğıda siyab veyahut çini mürekkebi ile şu cümleyi yazacaksınız ve bize göndereceksiniz.,, “Vakıt gazelesinin açmış olduğu güzel yazı müsaba- kasına ben de iştirak ediyorum.,, $ Anadolu resimleri, fotoğraf- ları, manzaralarile İstanbul man- Cabi Efendinin başından geçeni en güzel kim yazacâk ? Cabi Efendi çocukların en aziz ahbabıdır. Geçen gün başına bir iş geldi. Yukardaki resimde gördüğünüz bu işi çok güzel olarak yazarsınız, bize gönderirsiniz, Şartlar şunlardır : I — Bu dört resim bir hikâyedir. Onun için bu bikâyeyi (8) satırı geçmemek üzere güzel bir ifade ile yazacaksınız, bunu bize göndereceksiniz. Yazılar temiz ve okunaklı olmalıdır. En güzel şekilde ifade edenlerden 10 kariimize birer kutu pisküvi vereceğiz ve resimlerini basacağız. 10 kariimize de birer kitap vereceğiz. 25 kariimize de birer paket çikolata vereceğiz. 25 kariimize de birer yosyo vereceğiz. 85 kariimize de muhtelif hediyeler vereceğiz. » 1. ğine 227. lil 8 '