A li m, in ali vc a eği m z ye , İ Ü v pe | 2 Tesrinisani 1932 g “YAK ;” “ * ” b whim 2) Akliyecitikte mühim bir mesele seermememeransarmmanasasama sean Freud nazariyesi ve psikanaliz nedir ? Tarihine bi- nazar.. Çocuğun annesine karşı incizab nı nasıl tefsir ediyor'ar ? Prikanalizin tarihine basit bir İN ba mezariyenili İştida * bie | Sedavi usulü olarak meydana çık- gösterir. İlk zamanlarda, müşahede ve tedaviyi istih- &den psikanaliz beşer mantı” | icabı olarak “ilmileşme,, ye yladıkça şümulünü genişleterek | daş le de sinir hastalıkları na- Yesinin yanı sıra alelümum ru- Bej ki yüz tuttu. Son zamanlarda, Şünesile nazariyenin bânisi olan | Ttud'ün şahsi istihalesi nazarı Ükkate alınırsa yukarıda işaret | “liğimiz barizelere ilâveten psi- lizin kısmen de “harsi, bir a aldığı daha doğrusu içtimai ide döndüğü göze çarpı- i Brever, ve Freud'ün ilk psika - Mlizi ileri sürdükleri sırada, ka- | Vine işleten birer tabip oldukları | | | | | N r edilir ve bugün Freud'ün Keverden ayrılarak “nev”i şahsı- « münhasır bir filozof tavrile,, &irı hazır kültürünün sıntı,, ları“ pa le uğraştığı göz önüne geti | hal | ise psikanalizin az çok hedefi- lİ “tevsi ettiği anlaşılır. ip Müptedileri hatadan korumak > derhal bu işaret ettiğim mer- erin mütevali ve mütemadi | İİ, idi. Bir sinir hastalığı nazari- a simya gelince bu vasıf ta ilk Ben ve müşahede devresinde Mı thartigue,, e denilen “süpür- » devresinde de) rüşeym ha- | N mündemiçti. Binaenaleyh, psikanalizi yuka- | gösterdiğim merhalelere a- yi her ne kadar nazariyenin e les ise de, haddi zatında hayali k taktan kurtulamaz: Çünkü psi- bir küldür! Onu kısımla- dl dır. Bu sebeple efsanelerin analizi - bu her ne kadar ga- Ki önürse de - sinir hastalık- | dai in tedavi usulü veya nazari» ile sıkıca alâkadardır. Tıpkı, Ten ilmi) isimli O kitabında ün dediği gibi ben de bu i yazmakla “tababeti a- k | a diyeceğim. Psikanaliz, R İâmum tababet gibi icabi f Sonyojo, Ni ? bir yoldur. Bu cihet- keli ile alâkadar olmadı di, P,g” *öylenen sözler yersiz» alay ali dahili tıp kadar Pikan, bir usuldür. keş e) lizin harsi kıymeti böy- ça sonra, efsane > Yümulünü takdir artık i #eylerdir . hep ruhi doğan ez bunların i ibanikiyetlere istina- mi ya kanalize göre, içti- e. » Rüyalar ekseri» $ ören şaha istek ve icabatına hâdiseleri kavrıyan bir görüş ini anlamak için iyi bir Mig 2iç itibarile hasta başmdı a bir usul > i İğ taliz ta ilk zamanlarda bile “har- | Taedan ayrıldığımı zannetmi- | durarak ifade ettiğinden, efsane- de bir milletin arzu ve heyecanla- rını tarih çerçiveler içine aksetti- rerek gösterir. Bu sebeple efsane içinde doğ- duğu içtima! kitlenin tahteşşuu- runu gösteren bir aynadır denile- bilir, İşte ilimde (folk-lor) o denilen bu ayine, efsaneler, (masallar, halk oyunları, batıl itikatlar, vü- | ya tabirleri, azizlerin hayati, dar- | bı meseller ilh. . . gibi bir milletin | tahteşşuurundan taşıp o sembolik | tarzlarla ifade olunan bütün ' bu muhassıla psikanalize göre kol- | lektif arzu veya korkulardan iba- rettir, Psikanaliz, beşer ruhunda rol oynıyan en mühim âmilin aile ve bilhassa çocuğun ana ve babasile olan münasebetini esas mevzuası olarak ileri sürülmektedir. Senelerin geçmesile çocuğun sırtına yüklenen yeni kazançlar, ancak bu esas mevzuasının çerçe- vesine uymak suretile yer alabi- lir, sahsi tekmil edebilir. İşte ödip mufassılası denilen | bu ruhi münasebetin efsanede, si- nir hastalığında, rüyada, akvamı iptidaiyede tetkiki psikanalizin | gayesidir. l İlk zamanlarda psikanâlizi is- | lizin gösterdiği muvaffakiyeti in- kâr edemediklerinden bir muade- le yolu bulmıya ve eski statik u- sul ile dinamik mektep denilen ps'kanalizi mezcetmiye çalışmak- tadırlar, Tabiri marufile ok yay- dan çıkmış olduğundan psikana- Tiz de artık kendisine karşı serde- dilen itirazları istihfafla karşıla- mıya başladı. Bilhassa psikanaliz usulünün zati güçlüğü, kendisine has bir lisana malik olması ve kudretli polemikcilerin vücudü | bugün psikanalizi artık sarsılmaz l bir cephe haline koymuştur. İste bu sıralarda antropoloji ü leması işe karıştı. Bunlar efsane tahlilini psikanalizin yeni bir is- tbaleşi zannederek yeni bir saha açtıklarına zahip oluyorlardı. Bu yanlış bir fikirdi. Fakat ne de ol- sa psikanaliz lehine kazanılmış bir muvaffakiyetti. Çünkü dolayı- sile efsane tahlili aktüalite oldu. Evvelce rüyalarla sinir hastalık- larınm ârazımın ayni bir mihani- ; kiyetten doğduğunu söylemiş ve i iptidai akvammn zihniyetini de bu zümreye ilhak etmiştim. Me- selâ, erken bunama denilen akıl hastalarının yaptığı resimlerle primitz'lerin resimleri (o arasında büyük bir müşabehet görülüyor. İşte bu benzeyişin tetkiki, her iki tekniğin ayni ruhi mihanikyetten çıktığını gösteriyor. Bu görüşü e- sas ittihaz eden antropoloji üle- ması psikanalistin ödip mudilesi hakkında ileri sürdüğü noktai nazarı, iptidaf kavimler arasında bizzat ve mahallinde tetkike ko- | yuldular. Fikirlerin kısmen leh, ve kıs- men aleyhte olduğu görülüyor. Her şeyden evvel karilere doğru | bir fikir vermek istediğimden a- sözlerimin sonunda da ilk bakışta psikanalize karşı menfi tavır a- lan bir görüşün nasıl, hakikatte lehte olduğunu göstereceğim. Ödip mudilesinin antropolojik tetkikini yapanlar diyorlar ki: “Bu mudilenin kıymeti umumi değildir. Bu ancak (âri) kavim- lere aittir. Roma kanununa ve hr- ristiyanlık ana'anelerine (e istina- den inkişaf etmiş olan bugünün pederşahiliği (Otemsil eden garp cemiyetine kabili tatbiktir. Fakat bu mudileyi bilümum kavimlere bilhassa âri olmıyan ırklara, bir kelimede maderşahi olan içtimai kitlerele tatbik tamamen yanlıştır. Çünkü malümdur ki ödip mudile- si, (çocuğun pederine karşı husu- metini ve validesine karş ıolan in- cizabını) ifade eder. Halbuki maderşahi bir cemi- yette (peder) timsali oldukça $i- lik bir çehredir ve bu itibarla ço- cuğun ruhiyetinde büyük bir rol oynıyamaz.,, Bunu söyliyen antropoloji üle- ması cidden psikanalize büyük bir hizmet ediyorlar, Çünkü mev- cudiyetinden bile şüphe edilen ö- dip mudilesinin rasanetini - ve- levse yalnız pederşahi -cemiyet lerde olsun! “tamamen itiraf e- diyorlar demektir, Mudilenin ma- aklsaplşakize Sazak amaaan ar d Birinci cephe: Psikanaliz bu mudileyi “içtimai,, bir zaviye al- tında tetkik etmediğinden içtimai bir tetkikten çıkan tenkitlere kar- $ı cevap vermeğe borçlu değildir. Çünkü psikanaliz evvelbeevvel tıbbi bir nazariyedir, icabıdır. Bu sebeple kıymet takdir etmez. Bi- naeneleyh, ödip mudilesinin içti- ma'yata tatbikında görülecek ha- tadan psikanaliz müteessir olmaz. İkinci cephe: Ödip mudilesinin maderşahi cemiyetlere tatbik edi- lemiyeceğine gelince, bu o kadar kat'i değildir, çünkü, mudileyi maderşahi cemiyetlerde araştıran antropolojistlerin çoğu, psikana- lizle ancak nazari olarak alâka- dar olmuş ve binnetice salâhiyet- leri mahdut zevattan ibarettir. Sahibi salâhiyet mütehassısla- rin, ezcümle (Jons) gibi akliye hekimlerinin bu sahada yaptığı tetkikat, mudilenin heyeti umu- miyesile maderşahi cemiyetlere de kabili tattik olduğunu lâkin i- şe karışmıyan sembolik hususiyet- ler dolayısile mudilenin hakiki şeklinin iyice göze çarpmadığını göstermiştir. Bu sembolik hususi» yetler nazarı dikkate alınmak şartile mudile tamamen kabili tatbiktir. Psikanalizin gavamızına vakıf olmıyan antropolojistlerin hatası, psikanaliz mihanikiyetleri- nin şümül derecesini iyice ölçe- memelernden ileri geliyor. Bina- anealeyh, bu sahada, antropole- jistler vaziyetlerini islaha müh- taçtırlar. YA Efsane tahlilinin bu derekeye gelmesi biz Türkleri pek alâka- dar eder zannındayım. Meselâ (Uygur) menkıbelerinde bir çok | uy- | leyhtar noktaları anlatacak ve | maderşah unsurlu efsaneler var» re hediye edi Söz Derleme Talimatnamesi Savıfa 11 Maarif vekâletinin hazırladığı talimat- nameyi vekiller heyeti tasvip etti (İkinci sayfadan devam) Madde 5 — Vilâyet kaza mer- kezlerile nahiye “ve köylerdeki mekteplerin her biri bir derleme ocağıdır. Mektebin müdür veya başmuallimi ocağın reisidir, Madde 6 — Vilâyet merkezle. rindeki derleme ocakları vilâyet derleme merkez heyetine kaza ve nahiye merkezlerile köylerdeki derleme ocakları kaza derleme şubelerine bağlıdır. Madde 7 — Vilâyet merkez derleme heyetinin vazifeleri: a — Vilâyet merkezile, merke- ze bağlı nahiye ve köylerdeki der- leme ocaklarının ve kaza derleme şubesinin muntazam çalışmalarını ve iş görmelerini temin ve yakın- dan takip etmek, b — Vilâyet merkezile merkeze bağlı nahiye ve köylerdeki derle- me ocaklarında çalışanların her birine derleme işinde muayyen bir iş gördürmek, e — Derleme şubelerinden der- leme ocaklarmdan gelen derleme fişlerini T. D. T. Cemiyeti umumi merkezinden verilecek (talimata göre tasnif ederek T.D.T. C.U. kâtipliğine göndermek, d — Derleme ocaklarına çalış- ma yollarını göstermek, e — Maarif teşkilâtı dışında bulunup ötedenberi dil işlerinde çalışan veya calışmak istiyenleri derleme işlerine bağlamak ve der- ledikleri sözlerin fişlerini T. D. T. CU. kâtipliğine göndermektir, Madde 8 — Kaza derleme şu- belerinin vazifeleri: a — Kazadaki derleme ocakla- rının işlerini yoluna koymak ve yürütmek, ocaklar arasında çalı- şanlar arasında işleri bölmek, b — Kaza içindeki derleme o- caklarının top'adıkları sözlerin | fişlerini tasnif ederek vilâyet merkez derleme heyetine gönder- mek, c — Kazada ötedenberi dil iş- lerine çalışanları veya çalışmak istiyenleri derleme işlerine bağla» mak ve topladıkları sözlerin fişle- AAA YAYA dır. Samani devreye ait olması muh- temel olan bu efsaneler pederşa- hilik devri olan Uğuz efsanelerin- de şekillerini değiştiriyor ve klâ- sik şekil alıyorlar. Bizzat Uğuz efsanesinin de, İslâmdan evvel ve sonra olmak üzere iki dereceli bir merhale geçirdiği görülüyor. İşte bu efsaneleri psikanaliz u- sulile tahlil ve ödip mudilesinin kıymetini ölçerek maderşah cemi- yetlere tatbik edilip edilemiyeci- ğini kat'ivetle meydana koymak kalbidir. Tabiri aharle, Türk cemi yetinin aldığı muhtelif şekilli es- nada, ödip mudilesinin geçirdiği i istihaleleri tesbit etmek suretle, | bir hizmet olacaktır. Psikanaliz, Türk mütehassısla- I rından bu hizmeti bekliyor. Tabii kariler böyle bir tetkikin bir lisaniyat tetkiki ve va edebi bir tenkit olmadığını bilirler. Mev zuu bahis, bu efsanelerin sırf psi- kaanlize müstenit bir tahlilinden ibarettir. Ben burada ancak önümüzde a- çılan yolu göstermekle iktifa et- tim. Tezir. müdafaasını istiyenle- rini vilâyet merkez heyetine gön dermektir. Madde 9 - nın vazifeleri: Derleme ocaklarr- a — Bağlı oldukları derleme şubesinden veya vilâyet merkez derleme heyetinden alacakları ta- limata göre çalışmak, b — Ozakta çalışanlar arasında işleri bölmek, < — Derleyicilerin topladıkları sözlerin fişini tasnif ederek bağlı oldukları derleme şubesine gön- dermek, (Vilâyet merkezine bağ- h ocaklar fişlerini doğruca vilâ- yet merkezi o derleme; heyetine gönderirler.) d — Dilsşlerinde çalışanlar ves ya çalışmak istiyenleri bulup der- İ leme işine bağlamaktır. Madde 10 — Ocaklarda çalı- şanların vazifesi derleme işini bir meslek ve millet işi sayarak gön- derilen talimatlara göre canla baş- la çalışmak derlediği sözlerin fiş- lerini ocak reisine vermektir. Madde 11 — Vilâyet merkez derleme heyeti T.D.T.C.U. merkezi ile doğrudan doğruya te- masta bulunarak alacağı talima- ta göre çalışır ve her hafta görü- len işlerin hulâsasını vekâlete ra- porla bildirir. Madde 12 — Vekâlet umumi müfettişleri uğradıkları yerlerin söz derleme faaliyeti hakkında vekâlete muntazam. malâmat ve- receklerdir. Madde 13 — İlk tedrisat mü- fettişleri ilk mekteplerdeki ocak- ların derleme işlerinin yolunda gidip gitmediğini tetkik ederek vilâyet merkez derleme heyetine bildireceklerdir. Madde 14 — İlik tedrisat müfet- tişleri muallimi bulunmıyan köy- lere mmtakalarındaki aşiretlerin bulundukları yerlere giderek T. D.T. C.ne bildirecek esaslara gö» re söz derliyecekler ve derledikle- rini vilâyet merkez heyetine gön- dereceklerdir. Madde 15 — Vilâyet merkez derleme heyetleri derleme işinde en çok gayret gösteren memurla» rın isimlerini hizmet derecelerine göre mükâfat görmek üzere men- sup oldukları vekâletlere bildires ceklerdir. Madde 16 — Bu talimatname nin icrasma İcra vekilleri heyeti #cemurdur. azn Kp e YE Tİ Kitap; AL $ UEFA iz | dinamik tababeti ruhiyeye büyük ALİ ie Per EE y Era ır GEZ RET) he ae a ŞT Ve 'amağör. işleri Eteği 1 Ne