Savıfa 8 Türkiyenin içinde bulunduğu dahili ve harici vazij 21 Tesrin' bizi asla endişeye sevketmiyecek olan bir vaziye Milletimizin diğer milletlerle olan münasebatı ise, hemen p©' az devletlere nasip olan dostane ve emniyet hislerine müstenit oldukça salim bir halde kabul olunabilir Politikamız , fikirlerimiz ve dostluklarımız her millete temas ettiği safhada Dasıl ANKARA, 20 (A. A.) — Baş. vekil İsmet paşa hazretleri, An - kara hukuk fakültesinde beşinci sene mezunlarına diploma veril mesi münasebetile yapılan mera simde şu çok mühim siyasi nutku irat buyurmuşlardır; “Aziz arkadaşlarım, Fakülte “e beyefendi, mektep hocaları , re edenler, onun mukadderatın - — u sene diploma alıp hayata | dan mes'ul olanlar, onun iyi veya rışan kız ve erkek meslektaşla- | rım; Bu güzel cemiyeti buzurlariy- le şereflendiren dinleyicilerimiz arasında hakikaten bir bayram | günü yaşıyoruz. Sizin diplsmala Pmızı verirken memlekete hiz » | met etmek aşkıyla kendilerini teç | hiz etmiş bahusus bugünü bul - İ mak için senelerdenberi gok ça - | işmiş meslektaşlarıma, vatandaş larıma, hayatta muvaffak olmala- ri için bir hüccet vermiş olmak zevki, benim mevcudiyetime bâ - kim oldu, Kız ve erkek arkadaşlarımızın bu münasebetle söyledikleri hita- beler, eminim ki, benim gibi bü- tün dinliyen arkadaşlarım üze » inde de gayet kuvvetli bir intiba | Yapmıştır, Çalışmak ve memlekete hiz - met etmek yolunda kat'i bir ka - rarla hayata atılanların ifadesin « | den bu muhit üzerinde kalmış o - lan tesir, bu olabilir. Bizim üze- rimizde hasıl olan tesir, budur. Bu kadar kuvvetli | irade ile yetişen arkadaşları, yetiştirdikle- Ti için müesseseyi, ona hizmet e | den hocaları, ve fakülte reisi be- | Lame en tebrik ederim. | Arkadaşlarım, gerek reis bey ve gerek arkadaşlar vukufla bir çok tariht hadiselerden bahsetti - | ler. Diploma alan arkadaş! mız, cümhuriyetin kendilerini ve <ümhuriyet devrinde kendilerine düşen vazifeleri tebari çalıştılar, Cümhuriyet devrinde vatanda- Şi, bütün geçen asırlar hiç ol - mazsa son asırlarda olduğundan başka, bir takım vazifeleri oldu « ğunu kavramak, işe başlamak ;- gin iyi başlangı » sağ i | eleliiği 1ç, sağlam bir te - | Hakikaten içinde muz devir, üz eltirmiye bulunduğu » cümhuriyet devri, ge- çen asırlarm yaşayışma, ihtiyaç - larına ve vatandaşın kendi üze - rine teveccüh edefi ( vazifelerine bakılırsa, büsbütün başka bir de - virdir. Arkadaşlar, bir esaslı nokta: , Türkiyeye hizmet etmek itilen her vatandaşın kafasında daima açık olarak bulundurması lâzm - dır. Bir vatandaş, bütün Vatanın mukadderatı üzerinde kendi şahsı için alâkadar oluyormuş kadar alâkadar olmak lâzımdır. (Şid - “| tai nazardan cümhuriyet vatan « - | daşının hayatı ve düşüncesi, bü » » | cümhuriyet vatandaşları, | memlekette yaşıyan her hangi bir I tihar edilecek bir mazhariyet o - | larak yürekten kabul eden ve öy- detli alkışlar). Vatan işlerine karşı alâka Cümhuriyetin vatandaşı, bü « tün vatanın işlerini tek şahsınm hayati işleri kadar alâka ile gör- İ rir, Onun artmasına, | Ni devlet ve Türk devleti olmasın. | söylüyorsak meli, bu vazifenin bütün işlerinin iyi bitmesini hevesle, endişe ile, helecanla takip etmelidir. Bu nok- tün diğer devirlerden o büsbütün başka bir şeydir. İmperatorlukta ve geçen zamanlarda vatanı ida- fena gitmesinden hesap verecek olanlar gibi bir zümre ve vatan - daş kendisini onun © içinde ayrı bir şey zanhedilirdi. Cümhuriyet vatandaşları, siz böyle düşünemezsiniz. Vatanın her i « şinde mes'ul olacaklar, siz kendi- nizsiniz. Herkes kendisini mes'ul ve hesaba maruz tutmalıdır. (Bra vo sesleri, alkışlar). Hiç şüphe yoktur ki, cümhuri- yet Türkiyesinin bütün © geçmiş devirlerden en esaslı farkların - dan birisi de milli bir devlet ol - masıdır. Türkiyenin, Türkün dev leti ve vatanı olmasıdır o (Bravo | sesleri, alkışlar). Bütün geçmiş (asırlardan bir anda görülen ve daima görüle « cek olan esaslı bir farkımız bu * dur. Bu memleket, o Türkiyedir. Burada yaşıyanlar, Türktürler ve Türk vatanperverliği ve Türk mil- liyetçiliği bu memleketin idare - sinde, mukadderatında omüessir ve hâkimdir. (Bravo sesleri, şid- detli alkışlar). Türk vatandaşı kimdir ? Türk vatandaşı kimdir? Devle tin resmi kanunlariyle Türk mil « liyetçisine, Türk vatandaşma ver diği tarifte biz hakikaten, cidden samimiyiz. Türk milliyetçisi ve Türk vatandaşı olmak için bu fertten anormal hiç bir şey iste - miyoruz. Türk olmayı sevmek ve Türk olmayı kabul etmek, Türk milletine mefhsüp olmanın verdi - ği bütün haklara malik olmak i - çin kâfidir. (Bravo, sesleri, alkış- lar). Kanuni vaziyet böyledir. İç yüzümüzde de samimi olan kana- atimiz ve vaziyetimiz & böyledir. (Bravo sesleri, alkışlar). Şarkta ve garpta memleketin her tarafında (dolaştığımız za - man, kendisini Türk (olduğunu bilen, kabul eden her hangi bir vatandaşımın, her Türkün nail olduğu haklardan her hangi biri- sinden mahrum olmasından endi- şosine müsaade etmedim. Herkesi tatmin ettim ki, Türk olmayı if - le çalışan vatandaş benim gibi, benim bütün hukukum gibi her hakka malik olmak için bütün ssbaba maliktir. Bu kanaatimi her yerde söyledim ve bu &özle - rimde gayet sâamimiyim. Böyle bir idare ve zihniyet devletinin mil « daki esasları ancak kuvvetlendi - genişlemesi- , ne ve yükselmesine hizmet eder. (Şiddetli alkışlar). Cümhuriyetin mes'uliyet hissi Arkadaşlar, cümhuriyetin ilk cümlede dediğim mes'uliyet his - si, tatbikatta bir çok hususiyetler ve geçen devirlerden bir çok farklar gösterir. Bu (farklardan mühim birisi de mali ve iktisadi safhalardadır. Geçen asırlar, bu memlekette (yaşıyanların mali ve iktısadi safhada vazifeleri, mes'uliyetleri olduğunu, hiç ol - mazsa ameli ve fili olarak kabul etmiyordu. Bu memlekelte yaşı « yanlar, gerek doğrudan doğruya icraat ve mes'uliyet mevkiinde o- lanlar, gerek olmıyanlar, bu mem leketin yolu, bu memleketin ima- rı, memleketin sanayii ve ya zi « raati gibi bu memleketin bütçe « sinin intizam ve kifayetinde yani masraflarını koruyacak parası « nın tedarikinde kendi rolünü ve kendinin mes'uliyetini Okavramı- yordu. İmarda ümit, hariçten pa - ra getirilerek yabancı adamların bu memleketin imarını düşünme- lerine bağlı zannolunurdu. Bu memleketin imarını düşünmek bunun içinde yaşıyanların, yalnız onların ilk vazifesidir. Bunun ak- sini farzetmek bir insanın kendi evinin temizliğini, güzelliğini, ge | | nişliğini ve rahatlığını her şey * den evvel başka evlerde bulunan- larm vazifesi sanmak demektir. Hayat, bir adam için, bir ev için böyle olmadığı gibi bir vatan için de böyle değildir. İşte bu kadar basit bir şeyin anlaşılması ve si- yasette, idarede esaslı olarak gö - zönünde tutulması o cümhusiyete nasip olmuştur. Ancak cümhuri- yetin siyasetile bu memlekette sa- nayi için, yollar için ve her türlü mali ve iktisadi inkişaflar için vatandaşların kendilerini evvelâ bir takım tedbirler düşünerek ak- tif bir surette memleketin mu - kadderatına müessir olmak vazi- yeti hissedilmiştir. (Alkışlar). Bunu hissetmek yalnız ilmi | bir karar mevzuu değildir. Bunu hissetmek bir siyaset takip etmek İ tir. Birçok mes'uliyetler ve zah « metleri üzerimize almaktır. Zah- | met ve mes'uliyet üzere alınırken zamana mütevakkıf işlerin mey - dana getirilmesinde gok sabır lâ- zımdır. Çok tenkide göğüs ger - | mek ister. Tatbikatta mütemadi - yen müşkülâtı yenmek lâzımdır. Amma gidilen yol o kadar tabit, alınan vazifeler o kadar esaslıdır ki, bugün artık, Türkiyenin ima - rı her şeyden evvel vatandaşların vazifesidir sözünü o anlamıyacak kimse kalmamış gibidir. Yalnız o kadar değil, bu memleketin her işleri gibi mali ve iktısadi işleri » nin düzelmesini de biz kendimiz düşünmiye mecbur olduğumuz ka dar başka birinin bizden evvel ve bizden ziyade © düşünmesine de müsaade edemeyiz. Bu o kadar, bem bizim hakkımız, hem de bi « zim mecburiyetimizdir. Sonra da iç yüzünden de nefsimize güvenerek söyliyebiliriz ki, Türkiyeye taal - lük eden işlerin ana ve temel e - | sasları ne olduğunu en doğru ola- rak biz Türkler biliriz. (Bravo sesleri ve şiddetli alkışlar). Sözlerim, memleketin imarı ve inkişafı için münhasıran kendi ve- ! | saitimize bağlanmak manasında | | telâkki olunmamalıdır. Zaten böy le bir şey hiçbir millet için varit olamaz. Sözlerim, memleketin mali ve iktısadi idare ve siyasetin- de bu memleket evlâdının görüşü ve siyaseti asıl ve müessir oldu » ğunu ifade etmek için tasrih edil miştir. Vesait meselesi başkadır. Vesait içerde de veya dışardan nereden olursa, vesait olarak kul- lanılır. Vatanlaş'arın asıl vazifesi Vatandaşın asıl vazifesi, vesa- it bulmak yolundaki gayretler a - rasında, asla gözden ayrılmama - lıdır. Bununla beraber, arkadaşla rım, size samimi olarak söylüyo - ketin imarı için çalışıyoruz. Bu nesil ve gelecek nesillr daha çok seneler çalışacaklardır. Çektiği » miz sıkıntı, açık manasiyle; pa - rasızlık değildir. Çektiğimiz sı « kıntı nilgi sıkıntısıdır. e (Bravo) sesleri, alkışlar.) Asıl çektiğimiz sıkmtı buraaddır (Alkışlar). Bi - len, anlıyan ve sonra ihtisas ile tatbik eden adamların elinde ve- sait ve para her gün mütemadi - yen artar. Biz bunu milli haya - tm inkişafında her sene aşikâr bir surette görüyoruz. Büyük iktısadi ve mali işlerde bilğimiz, anla - yışımız, ilerledikçe elimizde bulu nan vesaitin de geliri o kadar art maktadır. Bizim inkişafımızı ma- kul ve selim hislerle takip edebi- lenler için Türkiyede o çalışmak hevesi de artmaktadır. den evvel bilgi lâzımdır. müessesede çalışan talebenin iyi çalışması, iyi öğrenmesi ve yetiş- kin olarak çıkmaları için müesse- senin çok emek sarfettiğine dair olan teminatı beni çok müteselli | ve mutmain etti. Ben, mektepleri» mizde ve alelümüm bilgi mües - sesölerimizde yetişen arkadaşla - rın iyi yetişmeleri lüzumunu-an « latmak için mübalâğalı talepler | j diğer bir vesile ile söylediğim, söz sırası geldiği için, tekrar söy- liyeyim; ilim müesseselerimizin hakiki ilim müessesesi olması, ho calarımızın muktedir ve talebe « nin çalışkan, hayatında bilgisini mütemadiyen arttırmıya azimli, en büyük servet ve en büyük kuv vet temin edilmiş olur. (Şiddetli alkışlar.) Arkadaşlar; ilimde eksik a - damların toplanması, tamam a - rum senelerden beri bu memle - | Herşeyden evvel bilzi lâzım Hulâsa, milli hayatta her şey» | Fakülte reisi beyefendinin, bu | yapmışımıdır. Gene bu fakültede, | işte bu zihniyette (yetişmeleriyle ! bu memleketin hali ve atisi için vaziyet öyledir hası v. | damlar vermez. Bin yar bin cahil, bir yarımdan dah dalı olamaz. Fakat, daha | olur. Bin yarım adam, bir dam değildir. (Alkışlar). İlim müesseselerinden $i lar daima iyi yetişmelidirler yasette ve idarede en muzW milletler ve cemiyetler için İ si en zor olan felâket, yarım gili adamların salâhiyet sabi masıdır. (Şiddetli alkışlar)» İşte bu mülâhazalardır kültemizin reisi beyin müesi nin ve talebenin, çalışma! bilgiye hevesi üzerindeki a den çok müteselli ve çok m! ii in olduğumu tekrar ediyoru”. zinle senede bir defa hasbi ğ | diyorum. Bu bana hukuk â mize giren yeni unsurları İ kararlı, ateşli ve ümitle dolu * mevcudiyetlerine, yakmda mas etmek icin kıymetli bir sat oluyor. Bununla beraber i müessesenizde ve sizin sahsi” ! nızda, memlelzetin bütün ilik esseselerinde, her sene yetiş” olan genç meslektaşlarımla etmiş olduğumu kabul ediyor, Size söylediklerimi bütüm tişen genç neslimize söylüy şi bil / Hâk'min vazifesi Arkadaşlar, şimdi sizin # ginize hususi bir noktadan etmek isterim. Benden e liyenler mevzuun güzel mi betini düşünerek hâkimin vasıflarını tebarüz ettirdiler bu noktada esaslı kanaatiğ, genç hukukçularımıza söyl # ğim. Hâkim vazifesi, elbett?, miyet hayatı içinde en yük“ lerden birisidir. Hep biliri# milletlerin birbirne karşı a? tibarda olan milletlerin mid icabederse onların mevcudi?! a için, hayatlarını feda ederi | dar gözleri pek sinirleri w N olmasiyle ölçülür. Evet, iğ arasmda birinci derecede iye lâyık olanlar kendi mevesii # i leri için icabederse hayat aga İ da etmiye her an hazır lardır. (Alkışlar). dsi Bu kabiliyet milletleri | sek evsafının ifadesidir. Hi lik, bu kabiliyet kadar yö” rinci derecede yaradılış Arkadaslar Türk millet” ei olmak kudretinde tabii V€ lan selâhiyetinde tarihin bü” günkü dünyanın tanıdığı 5 sö milletlerden biridir. (Br leri alkışlar) dir. bi Hâkimlik güc bir yea bir 5 şinin ve bir çok ei old ahvalda tam kansatle yi Tarımı iddin ettikleri dolAf*”çyk lelerde bir kişinin a ih hepsini dinledikten #0 kendeinde bir kanaat İ ö kanaati, hüküm, emir İtin iradesi şekli . | çin büyük abiliyet ei Yi | Bu kabiliyet, Türk (Devamı 9 uncu seli l hasıl € e l o! nasebetlernde, birinci dere | e inde ilân © al