« Okumak ihfiyacı asüimema esasan söven setavanamen amma sunan eanaame says Bir roman muharriri öldümü, yaşıyor mu ?' Devriâlem seyahatine çıkıyorum, diye bir şehirden gazetesine uydurma mektuplar Bir san'atkârın, özlü eserler de yazsa, şöhret edinerek eserini sa- tabilmesi, hatta ( bastırabilmesi, dünyanın bu günkü vaziyetine gö re, her yerde eskisinden daha güçlükle ve çok defa pek geç mümkün oluyor. İktısadi vaziye- . tin çetinliği, san'ata karşı göste « * © grilen alâkayı her yerde 32, çok! gevşetti. Tabii büsbütün değil, eskisine nispet edilirse, böyle, Yoksa garp memleketlerinde oku mak ihtiyacı, gene duyuluyor. Bu ihtiyaç, garpteki &eki vaziyete, büyük harpten evvelki vaziyete göre, kuvvetinden biraz kaybet « miştir. Ve garpta #ncak veşriyat ayatile derinden derina ailka - heel e bir azalış | Her neyse. bu vazi et, burada kaydedilecek hâdise de İacmen 24 lâkadardır. Vaziyet böyle olunca, san'atkâr, Berrin okutabilmek i « | gin ne yapabilir?.. Bu da ayrı bir | bahis, Burada bunu araştıracak « değiliz. Zaten araştırmıya ne ba- cet? İşte, İsveçte bir muharrir ça- reyi bulmuş bile! Bulunan çare Çareyi bulmuş, düşündüğünü tatbika girişmiş ve... teşebbüsün- de muvaff da olmuş. Şimdi meşhur... hatta belki lüzumundan fazla raeshur!.. Sade İsveçte meş- hur olmakla kalmadı. İsmi, bü - tün dünyada akisler © bırakıyor. Kitabı İsveçte kâpış kapış satıl - dı. Başka lisanlara da tercüme © Adiliyor. Peki, bu kurnaz mubar - “km çare nedir? Rek ,* “Fakat, bünu herkes bilir, her #ser sahibi muhtelif | şekillerde eğ Kâfi mi? diyeceksiniz. vk ama böylesini yapamaz. Bu, geçen sene İstanbulda Lili- yan Harveyle Villi Friç tarafın - dan oynanan bir film gösterilmiş- ti: “Kii Kellermanın davası, İşte o filmin mevzuundaki ibi bir şey, Orada ressamın, tablola- m satabilmek için karısile bi, » | bulduğu ve muvaffakıyetle tatbik ettiği oyunu, bu İsveçli > de, teferrüata ait bazı arkla, tatbik etmiştir. Esas, ayni esası. Ölmediği -halde herkese kendisini ölmüş bildirmek, “Ya gıyan ölü,, oyunu! Gustav Erikson Bu İsveçli muharrir, Güsta Eriksondur. Bir “müddet çi Siokhölmde “ Tiden matbüasndı bir romanı basılıyor. Romanın iş. ” mi, şu: “Öldürdüğün adam!,, ve kitabın ilânlarından herkes şunu öğreniyor: “Bu eser, bu sene Pa. riste gözlerini hayata ebedi su - rette kapıyan kıymetli bir san'at kârm eseridir. Hayalin değil, ha- kikatin ifadesidir. O, bu şaheser- de kendisini ölüme sürükliyen a « cıklı vaziyeti, bütün canlılığı ile | anlatmıştır.,, filân, — Derhal, etrafta bir alâka baş gösteriyor. Bütün (gazetelerde, mecmualarda bu eserden bahse - diliyor. ekkitler, adeta söz “Mürek- gönderiyor ri bir vesika, “Bugünün cemiye - tine karşı yükselen şiddetli bir muabaze,,... Sütun sütun makale yazıyorlar, Bu senenin mart ayın da Pariste taliine ve bu günün lâkayt cemiyetine küskün olarak öldüğü bildirilen san'atkârm, ro- manda kendi hayatını yazdığını muhakkak olarak kabul ediyor - lar. Esasen, mevzu da bu mülâha- zayı kabule müsait: Bir muhar - rirden bahsediliyor, ki Londra - nın sefalet çekilen muhitina gir « miş, tetkikat yapmak istemiş ve kendisi de o muhite düşmüş, ba- taklık içine kendisi de gömülmüş, mahvolmuş. İsimle: tebii uydur - ma, yaşadığı yer, ihtimal başka yer. Fakat, esas, hakikat! NE çüpko ve 'ahkikat Bu romanı, tabie satan, mu- harririn karısı ile bir arkadaşıdır. Müracaat şekline göre, tabii mü - teveffa muharririn dul karısile ar kadaşı! Evvelâ hiçbir şeyden şüphe edilmiyor, bir çok film mü- esseseleri, eserin filme alınması » nı teklif ediyorlar, bu hakkı elde etmek üzere © biribirlerini atlat - mak için çırpınıp duruyorlar. Bu sırada muharrir, Pariste sefa sür- mektedir. Romanının . satışından temin ettiği para, arkadaşı Lara - İ fından kendisine * gönderiliyor, muharrir, debdebeli bir hayat ge- çiriyor. Fakat, nihayet bu vazi - yetten birisi (o şüpheleniyor. Bu, muharrir ve münekkit Blomberg- dir. Muharririn hayatını araştırı- yor ve öldüğüne dair hiçbir delil bulamıyor. Nasıl olur? Bir adam ölsün de kaydı filân olmasm? Parisin neresinde nasıl öldü, ne - den öldü, ne gün nereye gömül - dü? Bütün araştırmalar boşuna! Muhaşririn ölümünden . bahse - den arkadaşının sözleri, etrafta şüphe uyandırıyor. Tahkikat, tah kikat... Bu arkadaşın, bir müd - det evvel bir İsveç gazetesi na - mına “Devriâlem,, seyahatine çı- kan bir gazeteci olduğunu, fakat dünyayı dolaşacağı yerde Kolon- ya şehrine yerleşerek oradan ga- zetesine muhayyel seyahat mek - tupları gönderdiği, hatta meşhur muharrir Mark Konelliile bir mülâkat uydurduğu, muharririn Nevyorkta bulunduğu tarihte Pa- riste onunla görüsmüş gibi uy - durma şeyler yazdığı : meydana çıkıyor. Meğer sade arkadaşı he- sabına değil, kendi hesabına da hayli kurnazlık yapmış! Paristeki İsveç konsolosu Nord ling gazeteciyi konsaloshaneye ça Zırıyor, sıkı istizahlarda bulun - yor ve gazeteci, “Öldürdüğün a - dam:,, ismindeki romanın muhar- Mei sağ olduğunu, reklâm ol - sun diye bir ölüm haberi orta: şıkarıldığını itiraf ediyor. vi Mubarrire vız geliyor | Bu ifşaat üzerine herkes hay- ret içinde kalıyor. Münekkitler, ölmemiş bir adama bu kadar rek- lâm yaptıklarma bin kere Pişman Ke işin kızgın... Fakat 1$ işlen geçmiş bulunuyor. Yaz - RA ALBA 1 A A BA BANA BURA Memleket Haberleri İ Memleket HA sar süsaneamase sasanamz. oesasasaranısensssmes saran vas vee sasammume suan smusanani Kadının koynunda | altın aramış Emet hususi muhabirimizden: Emedin “dere çoban oğlu Şerafettin Efend'nin evinde karısımn yalnız bu'undu- ğu sirada ogece > yarısında şahsı malüm olmıyan bir kişi eve samanlık deliğinden girerek yatakta yatmakta .olan kadınm göğsünde altın aramıya başlamış kadın sesi çıktığı kadar hırsız var diye feryat etmiş, imdadına yakın komşularından çoban oğlu Halil ve Abmet Beyler yetişmiş- ler fakat bırsız kaçmıştır. Taki- bat devam etmektedir. Emetde Halkevi yapılıyor Emedin hösü net konağile jan- darma, bastane, tayyare ve in- hisarlar dairesi binaları sırssında ve tam Gazi heykeline bakan bir yerde yapılmakta olan Halk evinin inşaatının bilmesini genç ler heyecan ve alâka ile beki- yorlar, Yapılan Halk evi ittisaline mahallesinden Testhatın tahdidinde “ ikiye de yenile “tetkiki fikrindedir | OCENEVRE,19(A. A.) — Tah didi teslihat divanmın dünkü celsesi, dün 3 saat, silâhların ve mühimmatın imaline (müteallik ve yekdiğerine zıt iki tezin mü - zakeresile geçmiştir. Bir kere daha Amerika, İn - giltere, İtalya ve Japonyanın, si- lâh bahsinde silâh ticaretine mü- teallik 1925 tarihli mukavelena - | me ve silâh ve mühimmat imali - ne müteallik 1929 proje kadrosu haricinde hiçbir şey yapılmaması ları anlaşılmıştır. Bu da bu devletlerin bu me - selede her türlü hakiki fikrini | bertaraf etmiye çalışmakta de - vam eylemekte olmaları demek. ilâveten inşa edilen kısım, bir | tir. mütalaa salonuile Halk evine ait şubeleri istiap ettiktan başka kasabanın İF imayei etfal, Hiâli- abmer gibi diğer cemiyetlerini ve memleket zraj kooperatifi- ni de alacak şekilde hazırlan- maktadır. Ba inşsatta bilhatsa âmil. o'an Emet C.H. fırkası re'si Hacı Rfat Feydir. Memle kelimiz bu suretle güzel ve fay- da'ı bir bina kazanmaktadır. Mamdi . . Niğde üç senede değişmiştir! Niğde, (Hususi) — Niğdeye yeni geldim. Üç sene evvel gör“ düğüm vilâyet merkezi ile şimdi- ki Niğde, arasında, çok büyük farklar vardır. “Eskiden bürssi pek sönük, pek carsızdı. Halik adela meyus, düşkün bir vaziyet- le hareketten kalmış gibi idi. Üzümleri para etmiyordu, halıla- muna müşteri yoktu, elmalarını sevkedemiyordu. Ameles:- için çalışıcak kazınacak münbit sa- besi vardı. Şimdi yeni bir hayat yeni bir haraket var. Bir çok dükkânlar evler yapılmış, çarşıda sokakla do'aşan ebali çoğalmış alış verş o dulça açılmış hülesi bir canlılık var, Sebebin: tetkik etüm. Paz amillerle beraber bilesssa şmendüferin gelmesi ku canlıhkta mühim bir sebeptir, Einlerce amele yollarda “çalışıyor ellerine para giriyor, civar vilâ- yetlerden ve bu arada Adana dan lcaret içn veya başka maksatlarla kaylı yo'cu göliyor. Komşu vi âyetler bir birine daha sıkı bağlanmış, alış verişte bir birlerine yardım ediyorlar, sonta üzümlerin istimâk edi mesi için müsait b'r emir verilmiş, sonra inbisar idaresnden müsade ala- rak islediği gibi şarap yapıyor, elmalarını bah'arm trenle ist» dikleri yerlere sevkede biliyorlar. Bu sene o kacr mebzul meyve olmadığından kârda azdır, ama eskiye nisbetle gene bir fark görülüyor. Adanadan mütemadiyen sebze ve saire geliyor. Esti senelerde balık yüzü görmeyen Niğde şim- di Adana havalisinden getirilen taze deniz balığı yiyor. Hattın birleşmesi vucüde geldiği zaman ekspresde haftada iki defa Niğ- deden geçecek halk bunada çok çalışıyor. , Faruk rinde, öç alabilecekler! sin meydana çılımış ol- ması, Güstav Eriksonun umurun- da değil, Ölümden sonra kazana bileceği şöhreti, ölmeden kazan- miş olmak az şey mi? Ona, böyle i oynadığından bi reklâm oyunu 'a Bilmukabele Fransa, Lehis - tan, Danimarka, İspanya, Türki » ye, İsveç ve İran teslihatm taki. dine ait umumi bir mukavelena - SPOR Bir davet Seyrisefain takımı üsküpten çağrılıyor Haber aldığımıza göre cenubi Yuğos'avya spor mıntakası, Sey- risefa'n kule “fatbol Takımını, bu mıntakanın dört kuvvetli ta- kımından çıkanlacak mühtelit bir takımla iki maç yapmak için Üskübe davet etmiştir. Mıntaka şampiyonas.da Üsküpte yapıl maktadır. Yanlız Yuğoslavlar da yazın İstanbula gelmek istemek- tedirler. Kulüp idare heyeti bazı şartları gayri müsait telakki et- NETA mekle beraber teki fn bir kere de umumi kongrede esisli şe- kilde * kotuşulmasını kararlaş'ır- mıştır, Ekseriyet olmamasından dolayı dün toplanamıyan kongre 4 Kâ- punevvei pazara bırakılmıştır. izmirde izmirde Alsancak sabasında binlerce halkin huzutunda evve'- ki gün izmirsporla, izmir şam- piyonu Altınordu kususi bir maç yapmışlar ve neticede İzmirspor bire karşı üç sayi ile şampiyon takımı yenmiştir. Maçta; dünya gözellik kraliçesi Keriman Halis H. da bu'unmuş ve topa ilk vu: ruşu yapmışlır. Ankarada Ankarada baş'ıyan lik maçları bararetle devam etmektedir. Ev- velki günde Muhafızgücü ile Altınordu karşılaşmışlar ve maç sıfıra karşı beş sayı ile ve Mu- hafızgücü takımmın o galebesile bitmiştir. Ayni ku üplerin ikinci takımlarıda sıfır sıfıra berabere kalmış'ardır. Spor klüplerini davet Istanbul Halkevi riyaselinden; idman cemiyetleri ittifakına girmiyen şshr'mizdeki bilcümle spor klüplerinin salâhiyetnameyi ba'z birer mümessillerinin resmi teşekkül ilmühaberleriyle 21/11/32 tarihipe müsadif pazarlesi gönü 16da 0! lâzım geldiği fikrinde bulunduk: | MM TAN KAYMA ANA DEME ALLA AA SER Dre O DAG öğ me tanziminin bizzarure eslibt malâtı meselesinin yeniden kini istilzam eyliyeceği bulunmuşlardır. Bilhassa beynelmilel fikri sahasındaki terakkileri? sahada yeni tedbirler itti cap eylediği söylenmektedir. Deniz tesi bat nın tahdif ve Japonya TOKİO, 19 (A. A.) — ye nezareti namına, söz söğ bir zat, küçük toplarla hattı harp gemilerinin ilgası # retinde İngilizler tarafından ! pılmış olan tekliflerin J nm mütaleasına uygun olduğ” beyan etmiştir. y Mumaileyh, ilâveten ki; 0 “Japonya, tayyare gemi ilgasını da iltizam eder, fi tahtelbahirlerin ilgası h | ki İngiliz teklifini kabul edi eki” Uzak şarkta Mançurinin askeri müöt faası Japonyaya aitmit Mos'ova, 19 (AA) —W tia.diyor ki: “Sovyet: Rusy# Japonya arasında bir misak tediimeden evvel Rusya ile çuri arasında bir ademi tef misakı akti teklifi pek ciddi mıyan bir teklif intibaatı © etmiştir.” Muahedeler mucibince çuri askeri mottai mazi” müdafaası hususunun Japof” dusu tarafından deruhte eğ” olduğunu hatırlatan İşvesiif! yor ki: “Yeni Mançuri hüki tile bir ademi tecavüz akdinden bahsedilebilir mi Hatta bizzat Mançari bs nazırı, Japonya ile Mançuri sında bir itiâfname m dukça oMançuri (o büküm€ Sovyet Rusya ile doğruda & ruya omüzakeratta kuln hakkı olamıyacağını sö: Rus gazeteleri mütale Şu suretle nihayet veriyo” Revyet Rusya, her iki leketle de ademi tecavüz akdine amadedir. Fakat ya ile aktetmiyerek yalnr çuri i'e aktetmesine imk tur. e yakl ça İİ Fransada bi" suiistimal Bir banka muhasi?” dolabı a Paris 19 (A.â)— Veri. i larını tutan çak a il rine adliye tarafından b girişi'miş ve neticede SE kasında yapılan va andıran bir bilekârbi” çıkarılmıştır. # Bir Cenevre bankası” “. barriyatı habiri olan kont nezdinde yapılan ta maileyhin kanuni VA etmeden ecnebi es9a ponları tediye edeğelme” e duğuru meydana Ç! L Adliye esezk ür banka”