i DE 5 Sayıfe,6 Kontluktan Garip hadiseler b b pe İptidasında korktuk. Fakat a- damcağız meğerse şark hakkında malümat meraklısı bir şeymiş vak- tile her nasılsa şarka kadar seya- hat yapmış imiş. Evvelâ bizden bir çok malümat sordu. Sonra da şark seyahatini dallandıra budak- landıra anlattı; Arada bir şişe de Riyoja şarabı ikram etmeği unut- madı, Hâkim istemiye istemiye ayrı- lirken Koks köyünün yarım seat mesafede olduğunu söylemişti. 19203 znun3npjo #nuLo3 /9y ng yerlerden biridir. Beyaz sarı evleri kilise etrafım- da toplanmıştı.. Köyü güzel pal- miyeler sarıyordu.. (OBu kasaba- da şenlik varmış.. Tam kitaramı akert ederken bando muzika çal- mıya başladı... Artık orada iş gö- remezdik.. Koks'tan çıktık... Kallota yolunu tvttuk. Bu sıra | da yağmur başladığından vasi bir mağaraya iltica ettik. Örtü- me sarıldım. Tam uyuyacağımız sırada bir sürü sivri sinek baskın yaptı. Kuru dalları topladık ve yaka- | raka dumanı ile hayvanları kov- mak istedik.. Ne mümkün! Yuka- rıya yükselen dumandan kaçan | sivri sinekler üzerimize hücüm et- | tiler.. Bir türlü rahat edemedik .. Ertesi günü mağaradan o çıktığı- | mız zaman üstümüz başımız, yü- zümüz elleğmiz çamurdan, ve dumandan simsiyahtı. Bir çiftlikte durduk. Elbisele- rimizi nerede yıkayabileceğimizi bize kapı açan bir genç kadından sorduk. Bizi çiftlki çamaşırhane- sine götürdü, sabun verdi ve ra- hatça yıkanmamız için yalnız bı raktr. Elbiselerimiz güneşte ku- ruyunca giydik ve çiftei kadına bir konser verdik. Çok memnun oldu Yağmur gene yağmıya başla “mıştı.. Küçük istasyona iltica et- tik. İstasyon memuru Orihüda j- çin bilet almamızı söyledi, Tren geldi, dopdolu idi.. Yol. cular trenin içinde şemsiye aç - muşlardı. Filhakika © vagonların damlarından su sızıyordu Va- iy gonlardan birine girdik bizi gö - "4 etrafımızı alarak nereye — gideceğimizi sordular. Orihüdaya ideceğimizi söyledik, Herkes : — “Mürçiyaya gidiniz! Orada bü - rük bir bayram var!,, dedi. Halbuki bizim oraya bilet ala- cak paramız yoktu. Bunu söyledi- Zimiz zaman bir acımadır gitti .. Yolculardan birisi kalktı. Hemen şapkasmı tutarak para toplamı- ya başladı.. Az zamanda Mürç - iya'ya vardık. Ertesi gün sokak. larda şarkı söylemek müsaadesini almak için çok zaman kaybettik. Muvaffak olamayınca kahvelerde sarkı söylemeğe gittik. | Orada kimse bizi mennedemezdi. Girdi- ğimiz yerlerde büyük bir tesir ya- pıyorduk. Bir sinema direktörü günde iki peçeta ile hizmetine almak tekli- finde bulundu.. Bizimle İspanya: da bir turne yapmağı tasarlıyor. du. Zavallı adamcağızın ümitle- ri'boşa gitti. Ertesi sabah oturduğumuz İo- tantanın sahipleri Madrit'te çı ve son bir konser daha verdik... Dilenciliğe karşısında kaldık | kan El Liberal nüshasını getirip bize gösterdiler. Bu gazetenin ilk sayfasında Güs- tinin ve benim kabaca çizilmiş bir &r karikatürümüz vardı Altındaki makalenin başlığı da şu idi: gazetesinin bir | oCenubi şarkide garip hâdiseler “Arap gibi giyinmiş iki ecnebi hü- kümet tarafından tevkif edilmeden dolaşıyorlar. Haklarında takibat ya- placak.,, Gazeteci, geçtiğimiz yollarda plânlar aldığımızı, seyahatimizin siyasi mahiyette olması icap etti- ğini ve mahalli memurlarının lâ- zım gelen tedbirleri almaları lâ- Zım geldiğini yazıyordu. . Lokantacımın ve oradakilerin gözleri yüzümüze dikilmişti. Ga- zetenin iddizlarını lâkayt bir ta- vırla reddederek gazetelerin hab- beyi kübbe yapmak itiyadında olduklarını söyledik. Fakat oda- mıza döhünce artık eski şahsiyet- lerimize avdet etmenin daha mü- nasip olacağını kararlaştırdık .... Bir dostumuza telgraf çekerek Los Palmos istasyonuna bir oto- mobil göndermesini bildirdik . Son bir defa üçüncü sınıf va- gona bindik: Samimi yolcularla tatlı bir sohbet ederek ve onlara konser vererek seyahati yaptık. Fakat bu sefer ilk defa olarak par sa toplamadık. Los Palmos'ta trenden indiğimizi ve süslü bir o- tomobile atladığımızı halk görün ce hepsi hayretten dona kaldı. Sergüzeştimiz bu suretle nihayet buluyordu. Kırk beş günlük gayri kanuni serserilikten sonra Güsti ve Duş- ka o akşam Viktorya Klüb'un büyük salonunda Okazandıkları bahsin bedelini aldılar. o Yalnız başımıza gelenleri bir daha an- latmağa ve son bir konser verme- ğe mecbur kaldık. SON AAA BE ERA ERA DE DUN ARABA EZANA ÇE? OD ABERE TEN Rusyalı mütehassıslar Memleketimizde yeniden ku- rulacak fabrikalar hakkında A- nado'uda tetkikler yapan sovyet müteha*sıslarından (o beşi daha Rusyaya dönmek üzere şehrimize gelmişlerdir. Gelen mütehassıs- lar M. Boris, M. Mark, M. Vol- tiski Troyanski, M. Nikola, M. Sangen adlarındadır. Mütehassıs- lar bir kaç güne kadar Rusyaya haraket ederek daha evvel Mos- kovaya dönmüş olan hey'et reisi profösör Urlofa tetkiklerinin ne- ticelerini bildireceklerdir. —— Bir tren kazası ve bir idam Moskova, 1 (A. A) — Mahke- me, 36 kişinin ölümüne ve SI kişinin yaralanmasına sebebiyet vermiş olan Lublino tren kaza- sına ait davayı bitirerek kararını vermiştir. Kazadan mesul olan istasyon şefi Boubakoff, idama mahküm edilmiştir. Diğer bir çok memur- larda muhtelif hapis cezalarma ÇİFTCİ VE BU Ğ D A Y Opera Sinemasındâ Fiatları yükseltmek için ziraati azaltmak teklifi Arjantin hükümeti her yerde düşen ve çifçiyi çok sıkıntıya düşüren buğday fiyatını yükselt- i mek için buğday ziraatini tahdi- de karar vermiş ve bu bususta ziraat ile uğraşan memleketlere müracaat etmiştir. Öğrendiğimize göre Arjantin bükümeti dünyanın mühim buğ- day istihsal memleketi olan Ka- nada, Avosturalya ve şimali A- merika ile Avrupanm belli başlı ,, memleketlerine bu arada da memleketimize müracaat etmiş. tir. Arjantin hükümeti buğday zi- raatinin tahdidini teklif etmekte ve bu hususta konuşmak üzere bir de konferansın toplanmasını istemektedir. Istanbul ticaret odası Arjan- tin hükümetinin bu teşebbüsünü haber alınca bunun neticesinin tesirlerini tesbit etmek için ça- lışmıya başlamıştır. Dün bu mesele hakkında İs- tanbuldaki alâkadar zahire tüc- carları ile görüştük. Bu tacirler- den birisi bilhassa dedi ki: — Bu çok doğru bir hattı ha- reket olur, Bütün memleketler ittifak ettikleri takdirde günün en büyük meselesi halledilir, Buğday kıymetlendiği takdirde evvelâ çiftçi sırasile esnaf ve ta- cir memnun Olur. Maamafih bunun kolay bir iş placağını da tahmin etmem. Amerikada buğday dehşetli düşüyor! Londradan . alınan o malümata nazaren Amerika piyasasında buğday fiyatları biç beklenilme- yecek surette düşmüştür, Bu su- kut alâkadar mahafilde büyük bir heyecana sebebiyet vermiş- tir. Kanadadan gelen haberlere göre bir ton buğday dokuz do- lara satılmaktadır. . Yâni. kilosu 18 kuruşa kadar. Halbuki bir ton talaş kırpıntısı on dolar tut- maktadır. Midilvust çiftçileri ye- tişen buğdayların para et--“- ğini görünce ayrıca hasat ı asraf yapmaktansa hasılatı yamaya karar vermişlerdir. Seyrisefainle inhisar idaresi arasında Seyriselain idaresi, Tütün in- hisar müdürliğile mevcut bir mu- kavelesi mucibince şimdiye ka- dar inhisar idaresine ait tütün ve cigaraların nakli için hususi bir tarife tatbik etmekte ve yüzde elli tenzilât yapmakta idi, Seyrisefain idare meclisi son içtimalarından (birinde, bütün devlet daireleri g.bi mülhak büt- çe ile idare edilen müesseselerin de nakliyatını Seyrisefain vapur. larile yapmaları mecburiyeti hak- kındaki bütçe kanunu madde- sinden istifade ederek bu muka- veleyi fashetmiştir. Seyrisefain şimdi inhisar idaresine ait nak- liyalta tam larife tatbik etmek- tedir. İnhisar idaresi bu vaziyet karşısında Seyrisefaini protesto etmiş ve iktısat vekâletine mü Opera Esrarengiz Adam Harry Piel Sessiz sinema zamanında yüz- lerce filmile dünyanın her tara- fında kendini tanıtan bu atlet, sportmen, yakışıklı ve sevimli yüz lü artist kendine mahsus tarzını muhafaza ederek heyecanlı, me - raklı ve içersinde bütün asri ve - sait bulunan bu filmi vücuda ge - tirmiştir. Harry.Piel'i o seyretmiş olanlara kıymetinin bu izahı lü « zumsuz olduğunu söylemekle ik- tifa edeeğiz. gi lar arasında, zarif ve güzelliği i- le nazarı dikkati celbeden bir ka- dın vardır. Bu kadın İvet Bara - dovdur. Onu pek yakından mef- tun bir tavırla bir erkek takip et- mektedir ki, vapurdan ayrılma - dan evvel “Alberti,, diye çağrıl - dığı işitilmiştir. Erkek kadına yaklaşır ve hür- metkârane bir seyler söyler. Fa - kat kadın cevap bile vermez. O sırada cinai polis, erkeği; bir ser | güzeştçi olan Karlo Moreno zan - nile tevkif eder. Kadın bundan | müteessir olarak onunla alâkadar olur. Mevkuf, Avlonya prenslerin - den Eğon olduğunu ve takma i- simle seyahat etmekte bulundu - ğunu ispat ederek serbest bırakı- lir. Ayni zamanda komiser, "istas- yonda hakiki Moreno ile polis- ler arasında vukubulan bir müca- deleden sonra bu serserinin firar | göstermiştir. # 113 yaşında bir ihtiyar ölümden kurtuldu Belgrat, 1 (AA) — Bir ev, yıkılmış ve enkaz altından 113 yaşında bir ihtiyar, sağ ve salim olduğu balde kurtorılmıştır. ninni Bir Fransız murahhas kadın Istanbula geliyar Beynelmilel kadınlar cemiyeti reis vekili ve Cemiyeti Akvam Fransız heyeti murahhasası Âza- sından Madame Germaine Ma- laterre Sellies Türk kadın. birliği ile görüşmek üzere Paristen pa- Yarm akşamı Oğüru Höemasmda gösterilmiye başlanacak clan Fararengiz Adam filminden bir sahne zar günü İstanbula geleceğini bildirmiştir. Birlik kendisine Pe- rapalasta bir oda hazırlamış ve şerefine tokatliyanda bir çay iyafeti vermeği kararlaştırmıştır. kaj Pari günü birlik arna bir | 307 konkordato tele ği Firm ettiğini de haber alır. İvetle X tekrar istasyonda biribirine * düf ederler, İvet, prensi zannederek kendisine i den bazılarını eder. Kadına meftun olan onun yanında Moreno rolünü ' nar ve ona mülâki o! çantasını almak (üzere koripartımanma gider, Ori cele bir telgraf yazıp hemer kilmesini tenhik adarak zi ari dan cereyan eden şeyleri #€7” miş ve prense fevkalâde behetinden bilistifade o ir p sonra yazdığı telgrafı oi bazı tashihat yaptıktan sonr# derilmek üzere vagon iade etmiştir. Moreno prensin Ti sayfiyesine gider ve orad& disini prens zannettiklerin. ziyetten istifade etmiye Bu filmin safahatını bir sada takip kabil değildir. kimdir? Ne yapacaktır? Pı olacaktır? Kadının bu işte" nedir? Bütün bu meraklı, ve esrarengiz vekayii biz€ gösterecektir. Esrarengiz adam, Har? in nefis bir eseri olup Pia filmde bütün asri vesaiti, is reye varıncıya kadar oks ve şayanı hayret $) ; ; ş : Katran ruhu yağ” Londra i (A.A) — Bi dl bildirildiğine | göre kimya benzin yerine kaim olacak egeli te katran rubu yağından gr vucude getirmeye muv#' muşlardır. Bu yeni esansın ©t kullanılacağı ve “İYİ | vereceğr söylenmektedir” : Ja Almanyada itlâs Berlin, 1 (A. A)? N yada birinci teşrin işimi. bulan iflâsların say) konkordato talepleri tesbit edilmiştir. ağa £ Geçen eylülde 480 çilli i