2 Kasım 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

2 Kasım 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. . Savfa $ e Günün Haberleri j ! Belediye ile Devlet Surası Arasında sani 1917 - ve Rk tanımıyan , #rini bilmiyen nesil i Belediyece bir yolun müceddeden 71.1. yapılması ne demektir ? yi Devlet şurası Istanbul şehir meclisinin kararını Btici bp ö . .. . mele bozdu ve karar Belediyeye bildirildi ler | alınış, | ke, ; Yişlar, ve bu devlet- di tp : i don, adi aralarında “söylenip Alâkadar kanun, şehirlerde | doğru bulunmamış, bu kabil | yol yapılması, evvelce eski tarz | UM e ÜMİİN sonralırı da mu- | (müceddeden,, yapılacak lâğam | inşsat güzergâhındaki binalardan | lâğam olan mevkilerde asri ve ded, ,, *Klerle yeni “bir” mua. | ve Kaldırımların yarı masrafları» | bu namla bir para alınamıyaca | fenni kanalizasyon yapılması ye- kuma Mkere ediyorlarken Baş- | "in © sahadaki binalar sahiple- | ğına karar verilmişti. Belediye | niden yol veya lâğam yapılması ui, an bir devlet recülü | 'inden alınmasını emreder, Is- | meclisinde ekseriyet reyi, ancak mahiyetinde olduğu için bu ka- Tasi sy Türki Yİ, içtimal ve »- tanbul belediyesi geçen sene | hiç yol veya olmıyan | bil inşaat güzergâhındaki bina- İeeeggy le büsbütün değiştiren eskiden meselâ arnavut kaldırımı | yerlerde ihdas yapı- | lardan bu inşaatın yarı masrafı T Ülleyi başarmıştı. olan yerlerde bu kaldırımların | lacak yol veya (o lâğamların | alınacaktır. İm çi dey Yenin muhabiri bu kale- | bozulup yerlerine parke döşem- | “müceddeden,, inşa mabiyetinde | Bir iki gündür ban gazete *on; makaie i 22 — i & 5 lerde yeni yapılan veya tamir İt sazı #1922 1 Teşrinisanisin. | vesi, veya eski usul lâğam bu- | sayılabileceği mütalcasında bu- | yeni y Saktanatıy il ” e lunan yerlerde yeniden fenni | lunmuştu. | edilen yol ve kaldırımların yarı ve Ara çi e ağu, bir kanalizasyon yapılması gibi ba- Vali ve belediye reisliğinin | masraflarının güzergâh binalar- di bie pr van © | raketlerin “Müceddeden,, kal- | kanun yoluna müracsat ederek dan alınacağı veya alınmıyacağı ği FT EŞ ŞA Mec | dırım veya lâğım yapmak mahi- | yaptığı itiraz üzerine bu mesele | yolunda yapılan neşriyat ile or- alir memleket yetinde olduğunu ileri sürerek | devlet şurasınca tetkik olunmuş İ taya çıkan meselenin aslı budur. | hi devleği ığını, gümlriye- bu kabil inşaat sahasındaki bi- | ve neticede İsanbul şehir meclisi | Istanbul belediyesi 1340 sene | : nalardan inşast masrafının yarı. | kararının bozulmasına karar ve- | sindenberi bu tarzda yapılmış |ouımumm: SELEM A sını almak istemişti. Islanbul | rilmiş, karar belediyeye tebliğ | olan inşaatın yari masraflarını | Tebrik telgraflarına şehir meclisinde bu mesele uzun | edilmiştir. Pu vaziyete göre cs- | güzergâbtaki bina sahiplerinden cevaplar toy'u münakaşaları muc'p olrruş, | kiden Arnavut kaldırımı bulunan | tahsil edecektir. Bu paranın beş Cumh er Pa ii mi neticede bazı müstenkif reylere | yerlerde parke döşenmesi, ev- taksitte alınması kararlaştırıl- sünebötile İstemli kiki ve EE : mi i : rar tır. : | rağmen Belediyesine sanı | le parke olan yerlerde st | sat... | deye re Min Baal örersessnanasese dan büyük reis Gazi Mustafa TERKOS | ireeerei SR e elele ALEYHİNE İ telgraflara şu cevaplar gelmiştir: Iki " *) in Türkiye muhabiri emalizm yel » #erlevha- ni ak makalede şunları O, R “da İ #atlardan biri Azapkapıdan * geçmek şartile Karaköyden başlıyarak Ka - sımpaşada nihayet bulacak ve diğeri | Harbiyeden Maçkaya gidecektir. — Yüksek kaldırım üzerinde elek- Sene evye) Gazi, Türk Başkumandanı sıfa- doludaki Yunan kuvvet. trikle cerredilir dişli bir tramvay in- gas: için makamatı aldesi nezdinde müracaatta bulunulmuştur. Biri aşağı diğeri yukarı taraflara | çıkacak olan bu dişli tramvay şehre- | manetine günde yüz lira kadar bir menfaat temin edecektir. — Men'i ilitikâr heyetinden bildi İ rildiğine göre esvaba şiddetle ihtiyacı olanlar için ya bir paltoluk yahut bir kostümlük' kumaş vesikası verile- lâğam suretile cektir, Ancak kumaş alacak olanlar bunu derhal diktirip giyeceğine dair mes'uliyet kabul edeceklerdir. j — Üsküdar muhit; irfanı için bu | gün umuma mahsus bir Türk . Al « man mütalea salonu küşat edilmiş'« in ör i mag rini dev:etten ayırdı- İd; (<Selerle tekke'erin k ileştirdiğini, i, elhasıl ; *vlet makinesini yenilis *hiç, Ssâretli bir milliyetle iş- ağladığını anlatıyor. va i bir daha sonra Türkiye- işi (İZ ettiği zaferin semere- tu g, Plamıya başlıyarak eski- UN a, veni ve Rumun elinde h N » bicareti Türkün elne Gi, ürk ordusuna fevka'â- Sy | ist seşildiğini, demir öy “way akviye edildiğini, hava | Lİ ine vücude . getirildiğini NE m ve bugünkü Türk nde sunun küçük olmakla iye Zerek teçhizat, gerek Sek Mibarile mükemmel ve Mag duğunu söylemektedir. -P daha sonra Türkiye- münasebetlerinden bu münasebetlerin “e derece iyi olduğunu izah | uy * daha sonra memleke- Ke ahvalinden bahsede- eyi kadınlarının tam hür- ine nail olduklarını, ka- Na kanunların asri oldu- gh, *ddüdü zevcatın kaldı A ve peçenin ilga e Yedi İâtin o harflerinin Yay ini, her köyde mek- Bir muharrirle bir aktör arasındaki dava Istanbul vali ve belediye reisi Muhittin Beyefendiye “ Cumhuriyet bayramının 9 un- j cu yıl dönümünü kutlulayan tel yazımızdan ve hakkımda göster Ahmet Hidayet Bey gibi Ertuğrul | diğiniz temiz. duygulardan pek Muhsin Beye de telefon eden kim idi? | **vindir. eşek. eder ve bende sizi İ kutlularım. ,, Telefon kapandıktan sonra, ken- ReisiCumhur Gazi disinin Ahmet Hidayet Bey ol Mustafa Kemal duğundan bahseden bir zatın | stanbul vali beled Mubsin Bey için bir takım ya- ” di Böy ye kışık almıyacak sözler söylediği : Cumhuriyet o bayramının yıl dönümü münasebetle tebrikinize teşekkür ve bilmukabele tebrik ederim. M. Meclisi reisi Kâzım nm uraz BA İ u alay mahiyetinde telâkki e- | diyordu. Ahmet Hidayet beyin | bu harekete canı sıkıldı. | Ilhami beyden sanra çağrılan | Elif Naci bey, şu izahatı verdi: — Benim bu işte bildiğim bir telefon meselesinden ibaret- avukat “tarafından açılan davalar .. Avukat Münim Mustafa bey tarafından terkos şirketi aleyhi- ne açılan bir davanın rüyetine Beyoğlu sulh mahkemesinde baş- lanmıştı. Münim Mustafa bey, abonelerinden muayyen zaman- larda para aldığı halde sü ver- mediği noktasından terkos şirke- tini dava etmektedir. İ Evvelki gün muhakemede şir- i ketin vekili terkos kumpanyası- nın mecburi bazı sebepler altında müşterilerine osu veremediğini söylemiş, binaenaleyh mazur gö- rülmesi lâzım geldiğini iddia et- etmiştir. Davacı şirketin su vermiye mani olarak ileriye sürdüğü mec- buri sebeplerin bildirilmesini is- temiş, neticede mahkeme bu ci- aşa olunduğunu, donan- etle, “Darülbedayi,, rejisorü Ertuğ- | | rul Muhsin Beyle mubarrir Ab- met Hidayet Bey arasındaki davaya dün de Istanbul birinci ceza mahkemesinde bakılmıştır. Bu dava Ahmet Hidayet Bey tarafından Ertuğrul Muhsin Bey aleyhine, bir film tenkidinden muğber olarak gönderdiği bir ği | mektupta yakışık almıyacak şey- İ ler yazdığı kaydile açılmıştı. | Dava esnasında Ertuğrul Muhsin Bey kendisine telefonla Hidayet Beyin bazı uygunsaz sözler söy- lediğini bildirmiştir. Buna karşı, Hidayet Bey de, bilâkis Muhsin Beyin kendisine telefonla böyle Iğını, her Türkün oku- aş, “ld Ayı öğrenmeğe mec İaasuba yakın ri on seneye sıkış- yi şe vermeğe kâfi â, Sahi 'Ylüyor, ük My Sn senelik bayatımı- betin kumpanya tarafından ispat edilmesine karar vermiştir. Diğer taraftan avukat Ali bey isminde bir zat terkos şirketi aleyhine yeni bir dava açmıştır. Davanın mevzuu şudur: Ali bey oturduğu eve terkos i almak İslemiş ve şirkete müra- caat etmiştir. Şirket beş metre- İ lik yere kurşun boru döşemek için Ali beyden 41 lira istemiş- | sözler söylediği iddiasında ve o da Muhsin Beyden davacıdır. Muhakemenin son safhasında, | Hidayet Beye Muhsin Beymiş Beymiş: gibi başka bir zat tara- fından telefon edildiği iddiası ortaya atılmış, bu zatın da res- sam ve muharrir Elif Naci Bey olduğu, kendisinin bu şekilde hareket ettiğini şahitler önünde söylediği ileri sürülmüştür. İ gibi ve Muhsin Beye Hidayet | Ertuğrul Muhsin 8. ni anlattı. Ben de, bu sözleri | not etmesini, belki bir gün Jâ- zam olacağım söyledim. Şahit Daim Bey de, M. Ke- mal Beyin ifadesini teyit ederek tir. Iddiğ”edildiği gibi, iki tara fa telefon eden ben* değilim Ancak, o gece şakadan böyle bir şey söyledim. “ Telefon «- den bendim! ,, dedim. Maksa- dım, lâtife etmekti! Peyami Safa bey çağırıldı. da, kardeşininin söyledikleri- ni tekrarladı ve ilâve etti: — Elif Nacinin yirmi senelik dostuyum. Tabiatını iyi bilirim. Doğrusunu isterseniz, şakayı çok sever! ve reg tdk menbamın Ga- igin Ri olduğunu yazıyor SM Makalesine şu şekilde tir. Ali key bu işin on liraya hal olacağını hesapladığından şirkete lâakal otuz lira fazla pa- Mal er . we ra vermek istememiş ve mabke- yl tör, asliği Gazinin ide- | meye müracaat etmiştir. Ni i diy; hareket ederek in oMahkeme, tesisatın kaç liraya | tta, Vede h temin edecektir. | çıkacağım ebli vukuf ile tesbiti- Key kek Sr sene, binlerce | ne karar vermiştir. tek “izm *€ kız mekteplerde Yat *fküresi ile yetişe- | atıyorlar, Bunlar | ; kadınlarıdır. | ini Peçeyi hatırlıyan ina bilen yok gibi- ali, eketlerinin es me dönmesine mü- »imkân voktur. ! hareket etmişlerdir. telefonda söylenilen sözleri not | ettiği kaydile mabkemeye bir kâğıt verdi. i Sonra lihami Safa çağırıldı. şunları söyledi : — On ay kadar oluyor. Bir gece Bayazittaki evimde karda- İ şım Peyami Sefa ve bazı misa- firlerle birlikte oturuş orduk. Ah- met Hidayet Bey de orada idi. bir aralık Elif Naci Bey geldi | ve Hidayet Beye “ben, Muhsin | İ beye sizin isminizi vererek tele- İ fon eltim, çıkıştım. Size Muhsin Dünkü muhakemede, evvelâ Muhsin Beye telefon edilmesine İ dair iki şahit dinlenilmiştir. Bun- İ lardan “Darülbedayi, arlistle- rinden M. Kemal Bey, on ay evvel bir gün tiyatro gişesine uğradığı sırada telefonun çalın- dığını, gişede bulunan Daim ; Beyin telefonu açtığını ve ko- Rus ve Fransız ! kalem Muhsin Beyin a- sefirleri geliyor | randığını anladığını söylemiş söy- Ankara, 1 (Vakıt) — Rus se- | lemiş, şöyle devam etmiştir; firi Suriç yoldaş ile Fransız bü- — Mubsin Bey, prova ile meş- İ yük elçisi Kont de Şambrön | guldür. Gelemez!" dedim, Oyle 6 dün akşamki ekspresle Istanbula | cevap verildi. Fakat, birdenbire | beymiş gibi telefon eden ve çı- e kiss Elele serer ördü, deil. — Orada şaka ettiğini tasrih elti mi? - Hayır! Ubami Bey “tekrar çağırildı. | Ona da işin şaka olduğu tasrih /sedilip edilmediği soruldu. “ Ha- yırl ,, cevabı alındı. Ef Naci bey, bunun üzerine | tekrar söz söyledi: — Demin dediğim gibi, şaka- nın şaka olduğu tasrih edilince, tadı kalmaz. Onun için, pek ta- bii olarak, “ telefon ettim ,, dedikten sonra, arkasından “Ha- yır, etmedim ,, demedim! Muhakeme, iddia, müdi alin ledi, o, bur. İ karar için başl la

Bu sayıdan diğer sayfalar: