mein 11 VAKTT aa — — —— “İİ Yalancı Müslüman Salâhattin Paşanın yaptıkları | İLE te la bie 22 Teşrinievvel 1932 Suriyede istiklâl davası peşinde İstiklâl mücadelesi . yapan: mücahitler arasındaki bu /Vatani fırkası her tarafta büyük heye- vusturyalının maksadı onları yoldan çıkarmaktı yakalandı ! : asının kellesini getirdiler ! fakat kendisi Araplar ona çadırında amc .*şende Viyanada “Slatin,, öde 76 yaşında bir “paşa, “Sala zupale telâffuzuna göre, Gi âttin,, den bozma “Slatin,, Nİ taşıyan bu adam, Şşarklı eğilir, Garplıdır. Müslüman da ia. Hıtistiyandır. Bir Avus- alı... Diğer ismi! Rudolf! Bu va, Salâhattin ismini ve Ww unvanını ne münasebetle Ni Or? Bunu anlamak için, ken- Sitin hayatını şöyle bir gözden b ek lâzımdır. Onun baştan l merak uyandırıcı macera “ hayatını... Ingiliz hizmetinde adam, daba pek genç ya- İlya. pa memleketinden uzak- 9, Sudana yollanmıştır, 23 İaşmdayken, orada İngiliz ida- | Ki isyan eden muhtelif ka- | ime karşı muharebelere gi- | 1 *$, kısa bir zaman zarfında efa döğüşmüş ve isyan ha- *tlerini kan ve ateş içinde “uştur. İngiliz hizmetinde, ği mücadeleye girişenlere elde ettiği muvaffakiyetler el mevkiini kuvvetlendirmiş, liz askeri valisi Gordon pa- Bin, <> emin adami Sırasına Sa Sudan umumi müfettişi Müştur, yy at, günün birinde Mehdi iy. anılan nüfuzlu ve kuvvetli Arap şeyhinin eline düşmüş ela eneden fazla Mehdinin esiri ak kalmıştır. ihayet kaçmıya o muvaffak gene İngilizlerin hizme- #mıya devam etmiştir. Ba harp başlayınca.. Kedi barp başladığı sırada, dan © valisi “olarak şehrinde bulunuyordu. a ile Ingiltere arasında olunduğundan, mem- miye mecbur oldu. te, bar bitinceye kadar ordusunda çalıştı. Monunda Avusturya Sen- Esaret zencirlerile bağlı olan Salâhattin Paşaya Araplar amcasının kellesini gösteriverdiler |.. Jermen muahedesile parçalandı- ğı zaman, tekrar memleketinden uzaklaştı. logiltere, ona gene vazife verdi. Avusturyada çalış- | tığı müddet zarfında, İngiltere bükümetince izinli sayılımıştı | Sen- Jermende Avusturya hü- kümetinin omurahhası . olarak, harp esirleri mübadelesi işini halleden Rudolf Slatin Paşa, nihayet tekaüt edilmiş, Viyana- ya dönmüş ve orada ölmüştür. Sudanda Mehdiye karşı 1857 senesinde doğan, Avus- turya besabına Bosna-Hersek'te döğüşen, 23. yaşında Mısra gi- | daba Mehdinin eline döşmemiği derek Kahirede Gordon Paşa ile tanışan ve onun teklifi üzerine, İngiliz hizmetine giren bu adamın başından geçen en heyecanlı macera,Südan'da Meh- dinin eline düşmesi ve orada on seneden fazla kaldıktan sonra, bin bir güçlük çekerek kaçma- Mehdi'nin isyanı, Sudan'da İn gilizlerin vaziyetini ciddi surette teblikeye koymuştu, önce, bu isyanı omuz silkerek karşılayan İngilizler, birbiri arkası sıra boz- | guna uğrayınca, soğuk kan- lılıklarını kaybettiler, Mehdi'nin bir işaretile, bütün Sudan ayak- | lanmıştı. Salâhettin Paşa, uzun müddet Mehdi'nin şiddetli hü- cumlarına mukavemet etti. Fakat, başa çıkamıyacağını aklı kesince, hile yolunu tuttu. Yalandan Müslüman oldu. Ken- disine Müslüman ismi taktı, Bu suretle Mehdiyi ve taraftarlarını aldatabileceğini, kaleyi. içinden fetedebileceğini sanıyordu. Teslim oluş! Ama hile sökmedi. Mehdi ken- disinden kurnaz çıktı, onun ya- Jandan Müslüman olduğunu an- ladı. Bunu bütün Sudanda ilân etti, O da Müslümanları kandı- ramayınca kuvvetini artıramadı ve 1883 senesinde Mehdiye tes- lim oldu. Mehdi, kendisini prangaya vur- du. Prangaya bağlı olarak bir ça- dıra bapsetti. Mehti, bazan etrafı dolaşmıya çıkarken, onu zencire vurulmuş olarak,alının yanında yaya yürütür, böylelikle kendisinin en tehlikeli düşmanı bile alt edebile- cek derecede kuvvetli olduğunun misalini herkese gösteriyordu. Yarı çıplak, Mehdinin atınin ya- nı sira koşan bu adâm, tabanı bir parmak kalınlığında nasır bağlamış, vücudu yara, bere içinde, berbat bir hâle gelmişti. Mehdi, bilhassa onun yalancıktan müslüman olarak, bir casus gibi aralarına karışmak, taraftarlarını istiklâl mücadelesinde inhizama uğratmak için kandırmak mak- sadile “faaliyetini, katiyen affet- miyor, onun için kendisine en agır cezayı, böyle eza ve cefayı | lâyık görüyordu. Gordon Paşanın başı! Diğer taraftan Hartum şehri Orada Gordon Paşa kuvvetleri, bücumlara dayanıyorlardı. Şe- hir, muhasra altında idi. Bir gün, Salâbattin Paşa, ça- dırında zincirler içinde oturur- ken, etraftan sevinç bağırışları duydu. Araplar, koşa koşa onun çadırına yaklaşıyorlardı. — Biraz sonra, gördüğü şey karşısında beti, benzi âttı. Bütün asabı ge- rildi. Bitkin halde olduğu yere yıkıldı, Mehdinin “adamlar, ellerindeki bir bez parçasını açarak, ona kesik bir baş göstermişler ve gayzla alay ederek, sormuşlardı: — Bu gâvur kafası, senin amcanın kafası, değil mi? Hartum şebri, Mehdi kuvyet- leri tarafında zaptedilmiş, Gor- don paşanın kafası kesilmişti! Esirin kaçışı Bundan sonra, €sir, ne olürsa olsun, kaçmağı denemeğe karar verdi. Kendisile beraber esir düşen Jozef Orvalder isminde bir Avusturyalı, bir gece kaç- | mağa muvaffak olmuştu. Kendi- si de kaçmıya teşebbüs edecek, yakalanırsa başı kesileceğini bil- mekle beraber, bir kere bu ça- reye baş vuracaktı. Teşebbüs etti, Mehdinin elinden kurtuldu. Bunun mümkün olmasına ken- disi bile şaştı. Tesadüf, ona yardım etmiş, çölde iki yüz kilo metre mesafeyi 24 saat içinde l aşmış ve bindiği deve yorgun luktan ölünce, uçsuz bucaksız mizden : Iktısadi buhranın en çok mü- teessir ettiği memleketlerde n biri de Suriyedir. Hududunun dar çevresi o içinde ticari bir men- fez bulamıyan Suriye kırık ka- pısını bir takım yağmacılara açık bıraktı. Gece ve sefahet alemi içinde içki ve © kuvveti olan kaside düşkünü Emir Müçhim olan ebali zevk budalâsı olmak- tan yavaş yavaş kurtuluyorlar. Bazı yerlerde felâketlerin iyi- liğe birer aksi ameli olur. Suri- ye artik etrafını saran çemberin kanını (o sızdırmakta (olduğunu duydu. Aç kalmağa mahküm o- lan zavalhlara kadar büyük bir halk kitlesi kesafeti içinde ken- dilerini emen tufeylileri ayıkla- mak istediler. Ve bunlardan va- taniler doğdu. Vataniler kendi- lerini ötedenberi irşat etmek is- Büşük bir. askeri .canla karşılanıyor ; içtimalar çoğalıyor Ra'ep hususi muhabiri- | toplanması ve M. Ponsonun da bu hafta içinde Suriyeye avdeti münasebetile bugünkü siyasi va- ziyet müzakere edilmiş ve altı i saat süren bu mühim toplantıyı müteakip Fahri Barudi B. Şama ve İbrahim Hanano Bey Halebe avdet etmişlerdir. Fabri Barudi Beyin OŞama muvasalatını müteakip Vatani ricali Faris Hüri Beyin evinde mühim ve müstacel bir içtima aktederek Humus müzakeratıs nın bulâsası Fahri Barudi Bey tarafından izah edilmiş v3 bu toplantı da dört saat sürmüş- tür. Meclisin yakında açılması dolayısile Suriyede siyasi faali- yet yeniden canlanmıştır. Her tarafta fırka guruplar içtima ederek mühim kararlar vermektedirler. Fakat bülün bu kararlar ve müzakereler çok sıkı bir ketumiyet mubafa- ta etmektedir. Ancak sızan ha- tiyen Ibrahim Heneno Beyin et- rafında toplandılar. Artık nümayişler serbestçe ya- pılabiliyor. Hatta bazı mevlüt- larda siyasi içtimalar oluyor. Düğün merasimlerinde Ibrahim | Henenonun ismi çağrılıyor. Va- taniler heyecan ve ümitlerile u- yuşuk olanlara biraz kuvvet ve- rebiliyorlar. Artık dektorlardan, avukatlardan hatta bazı hükümet |: memurlarindan vatani olanlar ço- Zaldı. Bu meyanda Henenoya» iltihak eden doktor Suphi Gazi, doktor Apturrahman Keyyali, doktor Ali Nasır, Sadullah Ga- beri, Esat Muhafil, Necip Baki, Fabri Barudi, gibi kimseler vü- cut buldu. Büyük askeri bir kuv- veti haiz bulunan Emir Müçbim o civarın büyük aşiret reislerin- İ den biridir. Oda bu istiklâliyet havasını teneffüs etmeği tasav- vur ediyor. Bu suretle büyük bir ekseriyet istiklâlin hedefine iler- liyor. Lie b Her tarafta içtimalar Ibrahim Hanano “Bey iki gün evvel ansızın Şamdan buraya gelen Fabri Barudi Beyle birlik- te Humusa hareket ettiler. Son- cadan öğrendiğime göre Hu- İ musta dün fevkalâde toplantı yapılmış ve bu toplantı. fırka umumi reisi Haşimületa Beyin evinde ve rişasetinde yapılmış- tır, İçtimada meclisin yakında — yani 25 Teşrinievvelde — asama za ARKAS ARA RAAAE Paşalık verilmiş, logiltere kıra asalet unvânı ve Avusturya im- paraloru Fransova Jojef de ba- ronluk tevcih etmişlerdir. Bu adam, hakikatte şarkın bir kısmında ecnebi yerleşmesi- çölde bir vahaya irişinceye ka- dar yayan yürünüştür. Sonradan bu macerasını “Su- danda ateş ve kılıç,, isimli bir eserde uzun uzadıya yazmıştır. Taşıdığı unvanlar Kendisine Hidiv | tarafından ne önayak olmuş demektir. An- cak Avrupalılar, vaziyeti başka cepheden görerek, oau “barbar- lara medeniyet öğreticisi, olarak takdim ettiklerinden şahsından ballandıra ballandıra takdirle bahsetmektedirler. Ibrahim;Heneno berlere göre Humus , içtimamda bilhassa son defa İngiltere ta- rafından Iraka : verilen ? isti ve İrakın milletler cemiyetine girmesi müzakere edilmiş ve Suriyenin de hiç olmazsa şim- dilik böyle bir;istiklâle kavuş- ması esasları hakkında müzake- rat cereyan etmiştir. 10 senelik faşizm neler yaptı? Londra, 21 (A.A) — Times gazetesi, 'On senelik faşist ida- resi,, başlığı altında yazdığı bir makalede faşizm tarafından elde edilen maddi ve bilhassa mane- vi muvaffakiyetleri tahlil ettikten sonra diyorki: Buğday barbi Italyayı hububat hususunda di- ğer devletlere tabi olmak vazi- yetinden kurtarmıştır. İtalyada yollar o derece tamir ve ıslah edilmiştir ki bu yollardan geçen- lerin eskiden buradan geçtikle- rini hatırlamalarına imkân kal- mamıştır. Roma gibi büyük mer- kezler fenni bir plân dahilinde yepyeni bir şekle konmuştur, Bu merkezlerde büyük inahalle- ler vücuda getirilmiş birçok ba- taklıklar kurutulmuş ve limanlar yapılmıştır. Fakat M. Mussolini tarafından meydana getirilen ea büyük eser Italyan ruhunun de- giştirilmesidir. | Harpten sonra dahi Awupada sırf bir nezaket eseri olmak Üzre Italyaya büyük bir devlet nazarile ilce band idi. Bugün ise Italya filen sine, ğ da yer tutmuşlar, |