Sayıfa 2 Murahhaslarımız Dörtler konferansına Almanya genel gelmeyince vaz mı geçiyorlar ? Londra, 19 (A.A) — Almanyanın Cenevrede inikat edecek Dörtler konferansına iştirakten ikinci defa olarak imtina etmiş olmasına rağmen Almavyayı bu konferansa iştirake ikna için müzakerelere devam edilmektedir. Bazı himresmi' mahafilde ağızdan ağıza söylendiğine göre, bu battı hareket pek yakında değiş- tirilmediği takdirde İngiltere hükümetinin Dörtler kopferansi fikrini temamile terketmesi mümkün- dür. Ancak diğer bir devletin Almanyanın muvafakat edebileceği bir mahalli teklif eylemesi hali .. .j. bugün gidiyorlar ii (Baş tarafı 1 met sayıfnda) tahsis edilen Romanya bandıralı Prençipesa Maria vapuru ile Kös- tenceye hareket edeceklerdir. Murahhaşlarımız dün saat on yedide Galatasaray lisesinde Ha- san beyin riyasetinde bir toplantı yaparak heyetimiz namı- sürülecek son na konferansta ileriye tezler etrafında görüşmüşlerdir. Konferans günü Bükreşte toplantılarma başlıya - caktır. Diğer taraftan konferansa Yu- nanistan namına iştirak edecek olan Yunan murahhasları dün sa- at on altıda Romanya bandıralı Daçya vapurile şehrimize gelmiş- lerdir. Yunan murahhaslarını va purda, murahhas heyetimizin rei- cumartesi si Hasan, umumi kâtip Ruşen Eş- | ref, murahhaslarımızdan ve Mars din meb'usu Yakup Kadri Beyler karşılamışlardır. haslarmı Galata rıhtımında da Yunan elçisi M. Polihronyadis karşılamıştır. Yunan murahhasla- rına, Âtinada Birinci Yünan murah - toplanan Balkan konferansının reisi ve ge- çen #ene de İstanbul Balkan kon- feransına Yunan murahhas heye - ti reisi sıfatile iştirak etmiş olan eski Yunan başvekillerinden M: Papanastasyu riyaset etmekte - dir. Heyet yirmi beş murahhastan müteşekkildir. İçlerinde nistanın eski Türkiye elçilerinden Yuna - M. Argiropulo da bulunmaktadır. M. Papanastasyu (vapurdan çıktıktan sonra vilâyete (giderek vali Muhittin beye kart bırak - mış, sonra Yunan elçisile birlikte şehir dahilinde bir otomobil ge - zintisi yapmışlır. Murahhas heyetimizin © reisi Hasan Bey saat 21 de Yunan mu- rahhasları şerefine “Cercle d'O - rierit,, da bir akşam ziyafeti ver- miştir. Ziyafette Paşa Hazretlerile Başvekil İsmet Büyük Millet Reisi Kâzım paşa haz - e hazır bulunmuşlardır. Biribirlerile evvelden tanışmış o « lan beşvekilimizle M. Papanas tasyu arasında ziyafeti müteakip samimi hasbühaller yapılmıştır. Yunan murahhasları da bu sa- bah Daçya vapuru ile Köstenceye hareket edeceklerdir. Bükreş orta elçimiz Hamdul - lah Suphi bey bu gün murahhas- İarımızla birlikte Bükreşe hare * ket edecektir, Ayın 29 ında Bükreş sefareti- mizde bir resim kabul yapıla- cak ve 31 de murahbaslarımız şehrimizde bulunacaklardır. Dün gelen iktisat vekili diyor ki: mm li (Baş tarafı 1 incl sayıfada) ğim teklifler üzerinde müspet bir neticeye varamazsam memlekes te kahve ithali için bir santim dö- viz vermiyeceğim. - Bunu cinayet addetmekteyim. O vakit yaptı - ğım mukavelenamenin esasatı da- hilinde her vatandaşla 'ayni işi yapmak için hazır bulunacağım. Bazı kahve tacirlerinin endişe ettiklerini buraya geldiğim za » man öğrendim. Endişeye mahal yoktur. Yapılan iş memleketin menafii âliyesine tamamen uy - gundur, Kahve satışları seyrinde olacaktır. Döviz verilmi- yecektir. Bu vasıta ile de memle- ket mahsulü harice çıkacaktır. normal müstesnadır. görüyoruz. Birkaç sene evvel acı Frankfurtta çıkan (Frankfor - ter Çaytung) gazetesi son itilâf hakkında şunları yazıyor: 1930 senesi sonbaharında Tür- İ kiye hükümeti ile sabık Osmanlı imparatorluğunun alacaklıları a- rasında zuhur eden mali ihtilâf İartık halledilmek üzere bulunu - yor. Herkes biliyor ki, 1930 se - nesi baharında Türk (o hükümeti 1928 Paris itilâfnamesini açıktan açığa bozmuştu: Bu baptaki te - | minat maddelerinin hilâfına ola - | rak senelik tediyat miktarını'üç - ı teb fazla olarak tediye edilen mikta - rın da ingiliz lirasına tebdil edile- rek hâmillere tevziine muhalefet etmişti. Yeni yapılacak itilâfna - mede Türk hükümetinin arzuları İ yüzde yüz derecesinde tatmin e « dilmektedir. | “Türk hükümeti haddi zatında borçlarını (o tediye edemiyecek i halde değildi. Bilâkis omaliyesi muntazamdı. Olsa olsa muvak - kat bir zaman için tediyatı tehir | etmesine bir sebep olabilirdi. Dü- yunu umumiye hamillerinin vazi- yetini müşkülleştiren bir cihet ! vardı. Bu da, Türk hükümetinin | (1930) senesinde borçlarını tedi- ye etmemek suretile © gösterdiği misale bilâhare diğer bir çok dev- letler tarafından imtisal edilmiş olması idi. Bu itibarla Türk hü - kümeti bu vaziyetten istifade et - ti | o Binaenaleyh bundan sonra An- kara hükümeti düyunu umumiye | borçları için senede yalnız (700 | bin Türk altın lirası | verecektir. Bu miktar sonradan arttırılmıya - caktır. Halbuki 1928 Paris itilâfı mu - cibince senelik tediyat (miktarı 1936 senesine kadar (2) milyon türk âltınını buluyordu. 1136 se- nesinden sonra bu tediyat mikta- İri tedricen yükselerek (3,40) mil- yon altma baliğ oluyordu. İlâve i etmek lâzımdır ki, (1930) sene - sine kadar Türkiye (700,000) al- tından fazla vereceğini temin e- diyordu. Bu vaziyete nazaran dü- yunu umumiye. hâmillerinin daha rarlara uğriyan memleketimiz o zaman muharebe Bır Alman Şimdi Türkiye borçlularına 2 altın yerine senede 700 binlira verecek ir nispetine indirmişti.. Hatta | meydanlarında mek iztirarında zur ve rahatını nin de buzur v ıstıraplarla, za- lerile nutkuna (dan başka istikbalde vukubula - | cak tediyat, artık paranın ecne - İ bi kambiyosuna tebdil kaydi ile | mukayyet Olmıyacaktır. Bunun İ sebebi borç miktarının büyük nis- İ pette tenzilâta uğramış olması - dır. Taksit miktarının bittabi düyunu umumiyenin harp» ten evvelki tam tediyat usulünün idamesine müsait değildir. Bu u - sul, mütevassıt vade kaydi ihti « yatisi ile 1928 mukavelesinde hiç olmazsa nazari olarak Fransızla - rın arzusile kabul edilmişti. Alman menafiine taallük eden Anadolu itilâfı ile bilâkis resul - mal ve faiz yarı yarıya oindiril - miştir. Fakat bu itilâfın tatbiki şimdiye kadar muntazaman de » vam ettiği için her tarafa faydalı olduğu görülmüştür.) Hamillerin fedakârlığı lâzım Şu halde hamiller tekrar yeni ve mühim fedakârlıklarda bulun- mıya mecburdurlar. manlı saltanatınm harpten evvel- ki borcu 84.58 milyon sterlinge baliğ oluyordu. Yeni Türkiye bu borcun yüzde 62.25 ine iştirak e- diyor. (Yani 52 milyon sterlin li- rası) Bu elli iki milyon sterlin li- rası istihbaratımıza göre (8) mil- yon altın liralık yeni bir istikraz haline konacaktır. 408 altın mark (500 frank) lık bir esham bâmili yeni istikrazdan 35 altın mark alacaktır. Şu suretle diğer varis devlet - lere karşı mütalebelerin takibine imkân kalacaktır. Bunların ara- sında Irak ve Filistin borçlarını tamamen (tesviye (etmişlerdir. (Cem'an yüzde altı buçuk) zan - nediyoruz ki, Suriye bu son za - manlarda kendi hissesine düşen yüzde sekizi Alman borsasında - ki fiat düşüklüğünden istifade e © derek satın alışlar yapmakla he - | men tomamile yapatmıştır. Şu halde yalnız “başlıca | | varis olarak Yuuanistan (Yüzde 10,57), Yugoslavya (yüzde 5,25) ve o Bulgaristanla © Arnavutluk (yüzde 3,19) kalıyor. o Bunlarm hiçbirisi bu güne kadar kendine tenakusu az bir miktar tediyata razı olma « / isabet eden borç hissesi ile alâ - | larının sebebi görünür bir istik - balde Türkiyeden daha fazla pa » va alınmasma imkân bulunmadı - i ğının anlaşılmış olmasıdır. Bun » kadar olmamıştır. Ankaranın hissesinin ayrıl - ması Türk arzusuna tevafuk eder ve mukaddema kabul (edilmişti. Osmanlı Sabık Os - | “Uyuştuğunu zannettiğimiz bir takım dileklerin tehlikeli bir surette uyan- dığını görüyoruz,, Paris, 19 (A.A) — Mınlakavi sendikalar ta- rafından verilen bir ziyafette söz alan M. Her- riot: “Bugüne kadar uyuşmuş oldukları zannedi- İ len bir takım mübalağalı dileklerin şimdi tehli- | keli bir surette uyandıkları ve bu halin Fransa için hakikaten tehlikeli bir vaziyet doğurduğunu girişmiş olduğu mücadeleyi şimdi aynı azim ve metanetle sulh uğrunda tekrar et- bulunmaktadır. Fransa yalnız hu- temin için değil, fakat diğerleri- e islirabatini emniyet altına almak için son derece müteyakkız davranacaktır,, söz- nihayet vermiştir. borçları milyon | Yeni istikraz yüzde yedi buçuk - ladır elli senede amorti olacak ve on senelik bir müddet geçince tahvil © edilebilecektir. Türkiye yüzde yedi buçuk faiz kabul et » mekle bu tasfiye o istiktazından sonra başka istikrazlarda bu - lunmaktan feragat etmiş sayıla - bilir. 1928 Paris itilâfında yeni sermayeler tedariki arzusu mü - him bir rol oynamıştı. Ve bu ser- İ mayelerin memlekete gelmemesi itilâfın iptaline sebep (olmuştu. mını reddetmiş ve o mukaddemki taahhütlerine aldırmamıştır. Şim di beynelmilel piyasalara kabul edilmek için bir çok seneler borç- larını muntazam surette — tediye etmesi icap edecektir. Zaten hükümetin borçları ar - tık çok değildir. Ve kısa vadeli taahhütler pek mahduttur. Bun - lar tahminen o Almanyaya karşı elli milyon altın mark, İtalyaya karşı otuz ilâ kırk milyon altın mark, Rusya, İsveç ve #aireye karşı da otuz ilâ kırk milyon rayş marktır. Hali hazırda (o itilâfın mevkii tatbika vaz'ı aylara Paristeki hâmiller - meclisi baki kalmalıdır, İstanbul o gümrükleri hasılatı senelik tediyata teminat vazifesini görmelidirler, Ancak 1928 itilâfında yapılan O tecrübe bu teminata büyük bir kıymet verilmemek lâzım geldiğini ispat muhtaçtır. ği takdirde yeni itilâfa riayet e - debilecek vaziyettedir. Halkı okut- ma işleri Maarif vekâleti vilâ yetlere mühim bir tamim gönderdi Ankara, 19 (A.A) — Maarif vekâleti halkı okutma işlerine yeni bir bız vermek için vilâ- yetlere ıdaki tamimi gön- der miştir: “Onümüzdeki ikinc: teşrinn başında her yıl olduğu gibi bak kı okutma işlerine başlıyacağız. Bütün varlığımızın desteği cüm- kuriyetimizin yurdumuzun temeli balk ve köylüyü en kestirme yoldan en az günde okutmak 20 Teşrinlevrel İZİ Gazi HZ Re's'cümhur Hiz. dün motörle Potaziçinde bir. yapmışlar, akşam on saraya dönmüşlerdir. Başvekil İsmet Pş. Hu Heybeliadadan Dolmabab) rayına giderek re'sicüm ne mülâki olmuşlardır. w Din Ankaradan gelen ç vekili Celâl bey öğleden" saraya giderek reis ümbu ne arzı tazimat etmiştir. Sanayii himaj' “ meselesi re (Başmakaleiizden sile yapılacak tadilâta rapl 2 “a yi kontenjantman usulünde” ğân himaye usulüne tercih €* Türkiye eski borçlarından bir kıs: | etmiştir. Zaten Türkiye arzu etti- ; yle “Sanayi için bir ız. Bu progra iin ne şekilde ram yapaca hangi sana ye edileceği tesbit olunaca” demiştir. Şüphesiz sanayiin himi | ait yeni bir program tesbit " İken tabii zirat o mahsulleri | himayesine ait tedbirlerin d€ den geçirilmesi lâzım gele€€ Bu suretle önümüzdeki mahiyette yeniden tetkike # taç bir iktisadi himaye m€ var demektir. Bu mesele etrafın" a dildiği gün bu gün dolaşan münakaşaların kalkmış olması, bunun çif | bütün bu münakaşalara # | teşkil eden meselelerin ihtis#$i | yetleri tarafından tetkik ve İledilmiş bulunması İâzmdif” İ Her halde memleketin mi | olduğu sanayii himaye ve İ teşvik etmek lüzumu büçbir inkâr edilemez. Fakat* şu ve? bu nevi sanayi himaye edili bazı milli mahsullerimizin İ edilmösine de cevaz (verile Bir de milli paramızı koru” iktısadi muvazenemizi (o tuf maksadile arasıra geçen sen bik edilmiye başlanılan koni İ jantman usulüne devam edip N N İ memek mevzuu bahsoluyor. # hakika kontenjantman usulü ten muvakkat bir tedbir ol kabul edilmiştir. Bunu dâi sistem olarak telâkki etmek'd İ değildir. Kendileri ile pek bulunduğu tarafri z p a münasebetlerde bir çok memleketler hâlâ tatbik edilmekte olan sulün ciddi tetkiklerden g meksizin faydasızlığına, zararlı olduğuna hükmetmek muvafık değildir. Bu itibari? milli iktısadiyat sahasında 6” bir vazife ve münakaşa me” vardır. Mehmet Asır — az —— Vasıf bey geliyo” Roma büyük elçimiz VE : | beyin birkaç güne kadar “ | niyetle şebrimize gelerek Aİ İ raya gideceği haber alınm” RE ç ve yetiştirmek için dört | beri tuttuğumuz yolda gi artan bir atılganlıkla yürüne“ tir. Bu çalışma için bu İşi g ve gönülden benimsiyen “© limler ve okumuş gençler” emrinizdedir. e Bunların başı" 2 öy i geçen yıllardan edinilen de” a meler kuvvetile ve her 70”, kinden üstün eşk ve heye” yaralıcı gayretinizin büyük , değerli neticelerini basat ir ) ğimize şüphem yoktur. ekt g1 lerin açılışı ve çalışma nd ve bunlarda yürüyüş hakkı TA baberlerinizi bekliyerek 53Y8 rımı sunarım efendim...