Ki #n getirdiği tütünü değer | 21 Eylül 1932 TE —VAKT Eg Memleket Haberleri Ba Savıfa e EPA ELE ET ey MEME DER YAŞALZ AMA AN A ikhisar tütüncülerini kurtarmak için.. | Tütüncüler bankasından sonra yeni bir teşekkül daha Tütün alış verişi nasıl oluyor? -Tütüncülerin çektikleri - Geçen seneki zararlar - Bu seneki mahsul ne kadar? Akhisar tarlalarında tütün dikiliyor İÜtisar hususi muhabirimizden: tün ziraatına nakden yardım bu suretlede tütün istihsalâ- MN çoğalmasını temin etmek Sadile bundan yedi sekiz * evvel müteşebbis Akbisar- ve bilhassa merhum Saru- » meb'usu Reşat Beyin him- ile tütürcüler bankası tesis Muş idi. Bu banka bu güne * bu gaye i kazanın tütün istibsalâtının ilemesine hizmet etmişti. Son anlarda gene bu maksada nak üzere Akhisarda bir kararlaşmıştır. Kooperatif dlinda satılması" için “ona reh- olacak, çiftçinin aldanması- ve aldatılmasına (meydan miyecektir. Meb'usumuz Mus- Fevzi Bey Lu bayırlı teşeb- * ön ayak olmaktadır. Bele- hede tütün müstahsil ve amil- den pek çok kişi toplandı araretli reünakaşalar o'du, hıtafa Fevzi Bey kooperatif faydalarından bahsetti. Ko- e dahil olacak tütüncü adan aşağı olmamak üze- para verecek, yeliştirmiş su tütün mabsulü satılınca- gb ikisini kooperatif ka- A, teslim edecektir. Her de yüzde on nisbetinde ay- kooperatif hesabına yetiştire- Mabsulü kooperatife aynen tir, Neoper if eline alacağı tü- etrafında çalış- | alım ve sutım kooperatifi | tünlerle tedricen nazım olmiya çalışacaktır, Kooperatifin bu su- retle alıp satacağı tütünlerin bedelleri sahiplerine verilecek- tir. Bu taabbüt on sene müd- detledir. Keoperatifin nizamna- mesi tasdik olunmak üzere İktı- sat vekâletine gönderilecektir. Tesdik olunup geldiği zaman hemen işe başlanacaktır. Geçen sene kazalarda tütün satışlarında yapılan panik biç bir memlekette olmamıştır. Ka- zaların pek nefis olarak yetiş- tirdiği mahsulün pek çok kısmı müstahsilin yok pabasma elin- den çıkaıştır. En çok yüz elli kuruş fiatla pek az miktarı da ani bir düşkünlük elli kilo- luk bir balyası yüz kuruşa ka” dar düşmdüştür. Köylerde beher kilosu yirmi beş otuz kuruştan, kasabaların ise elli im Tüccar tütünü alırken böyle | musyens edor alındıktan sonra iki gün zarfın: | aşağı düşmiyen tütün böyle ok- kası iki üç kuruşa düşüce panik başlamıştır. S ebep mahsulün çokluğu, zi- rai teşkilâtım yokluğu, mahdut kumpanyalardan ibaret olan al cıların o birbirlerile anlaşmaları idi. Tütün piyasası açıldığı za- man züramız çok sabırsız olur. Tütününü . alışveriş başlayıca üç beş ne bulursa elinden çi karmak ister, zanneder ki elin- de kalacak, satamıyacaktır. Tüc- car zürram bu sabırsızlığını bi- lir, kendisini naza çeker. Tütün satışları sâzımsız olun- ca netice tüccarm insafına kal- mış bir mesele oluyor, Tütünler ekseriyetle alivre (o satılıyor. Kısmen denk oluyor, kısmen tarlada bulunuyor. Tüccar malı alırken bir konturat imzalatı- yor. Konturatta tüccarın lehine, züram aleyhine çıkabilecek bir | çok ibtirazi kayıtlar konuyor. Meselâ çörük, soluk, şöyle böyle olmıyacak, ibtilâf çıkarsa muha- keme mercii kumpanyanın mer- kezi olan İzmir olacak gibi şey- ler... Tütünler teslim alınırken bir operatorun hasta üzerinde yaptığı cerabi müameleden da- yor. beş okkası ıskartadır, şu kadarı çürüktür ve soluktur deniliyor. geri kalıyor. Bir tüccarın önün- den kalkan tülününü başka tüc- cara aynı fiatla kabul ettiremi- yor. Teşekkül edecek olan koope- ratifin bu güçlükleri gidereceği ümit ediliyor. Du sene tütün mahsulü geçen İ seneye göre bem nefis, hem de çok azdır. İki buçuk milyon kilo tütün çıkaran Akhisarın geçen sere uğradığı kötü akibetten dolayı pek çok zürra ku sene tütün mame se vi Tütün wah- İki Gü üşlü Kadın! Arsen Lüpenin yeni bir macerâsı — 52 Moris #öplan- N te seni bulurlarsa?. tereddüt ediyordu. Val- * mahvolduğunu biliyordu... Sağmen bir türlü onu bırak- iyordu. Klara da rahat > Gi A şü tmiyeceğim, diyordu, onu Mürdüm, Katil ve mücrim Bu vk hi tevkif etmeleri lâzım. “syyen. Kat'iyyen. . Seni ye mi? . Olamaz. Ben © etmem.. Bu adam âlçak deni Cezasını buldu. Hay- Ve beraber gidelim. Pencereye giderek dışa- Na ve: Ni 2 dorjöre mi?. Geliyor- Türkçeye çeviren : fa. mu?, — Hayır.. Sadece evi tarassut ediyor.. Yanında da iki muavini var.. Kaçmak kabil değil. Bir an şaşkın şaşkın durdular., Raul cesedin üzerine bir masa ör- tüsü atmıştı. Klara (dolaşıyordu. i Valteks, örtünün altında zaman | zaman göğüs geçirerek can çeki- | şiyordu.. Genç kadın: — Mahvolduk, diyordu, volduk., Raul tehlikenin karşısında der- hal mücadele kabiliyetini elde et- mişti; — Ne diyorsun canım, dedi, ni- çin mahvolduk, Saatini çıkararak baktı, düşün- mah- | dü, s0 sonra telefona atlıyarak açtı: — Allo, allo.. (...) Numara is. tiyorum. İstihbarat müfettişesini veriniz.. Allo.. Sen misin Karo- lin? Ne tesadüf. Evet benim.. Na- sılsın?. Dinle bak.. Burasını müte- madiyen ara ve zili beş dakika çal... Odada bir yaralı var.. Kapı- cının duyup gelmesi lâzım?. tarafını merak etme.. Her şey yo- lunda.. Ehemmiyetsiz bir şey... Allaha ısmarladık... Raul telefonu kapatır kapat- maz, zil çalmağa başladı. OO za- man Raul Klaranın elini tutarak: — Gel, dedi, iki dakikaya kal- maz kapicı gelir. Pek tabii der- | hal gidip Jorjöreyi arıyacak, biz de bu esnada yukarıdan kaçarız.. i Raulün sesi gayet sakindi. Valteksin göğsünden bıçağı çı kardı. Telefonun üzerindeki par- i mak izlerini itina ile sildi, cesedi kapıdan girince görünecek bir va- ziyete getirdi, kapıyı yarı açık bı rakarak Klarayı tutup yukarı kâ- Ust | Elâziz Başvekilimize der- dini dökmiye hazırlanıyor Elâziz hususi muhabirimizden: Başvekil Ismet Paşa Hazret- lerinin şehrimize gelecekleri ha- beri muhitimizde büyük sevinç uyandırmıştır. Her teşekkül, (o memleketin mnbtaç olduğu işlere dair Baş- vekile takdim edilmek üzere raporlarını hazırlamakta, vilâyet- te hummalı lığı yapılmaktadır. Meb'uslarımız Fazıl Ahmet, Tahsin, Abmet Saffet Beyler geldiler. Halk vekillerini heyecanla karşıladı. Meb'uslarımızın daha dinlenme- den halkın arasında (onların dertlerile alâkaları memnuniyetle görülmektedir. $ Şehrimizin senelerden beri gayretle (o çalışmış (Hilâliahmer idare heyeti azasından Turan İ matbaa ve kütüphanesi sahibi Ihsan Beyi gördüm, Bana şu izahatı verdi: Geçen Perşembe günü muhterem doktorlarımızın alâ- kasile Pertek kazası hastalarına ilâçlarımızla yardıma koşmuştuk. bir istikbal hazır- | Lu bize bariz bir şekilde gös- terdi ki bugün köylerimizi ve köylülerim'zi trahom, sıtma, ve- rem gibi müstevli belâlardan Kurtarmak için cemiyetimizin de süratle mücadeleye sarılmasına lüzum vardır. Merkezlerimizde bile susuz'uk, lağımsızlık, tor, bu gibi hes'alıkların şiddetlen- mesine sebep oluyor. Bu husus- ta merkezimize mu- fassal rapor verdik, Kiymetli Başvekilimizin büyük nazarlarma da arzedeceğiz." $ Şehrimizde iktisadi tetki» katta bulunacak Rus heyetinin gelmesi beklenmektedir. Bu kur susta vilâyete şehrimiz ticaret ve sanayi odasında vazıh rapor- lar hazırlanmış, verilmiştir. Buralarda zirai vaziyet bu sene köylünün yüzünü güldür- medi, Iktısadi buhran alış veriş- çilerin endişelerini mucip olacak şekilde devam ediyor. Ismet Paşanın tetkikat ve se- yahatinin hayırlı neticeler do- gurması bekleniliyor. umumi MA A 0 NN EE KEBAN BEMAR 5044 BUNA AAA GEAR KOMA MA MEMENA İELTS Düzcede büyük bir sünnet A ha dikkatli olarak resimde gö- | rüldüğü gibi ber denk ioceden | inceye muayeneye tabi tutulu- |: Bu denk yaramaz, yahut |' Çiftçi kabul etmezse alış verişi | Adapazarı hususi muhabirimizden : Düzcede büyük bir sünnet düğünü yapılmıştır. Bu sünnet dü- sulü sekiz dokuz yüz bin kilo nihayet bir milyon kilo ya var ya yoktur. ta doğru sürükledi. Telefonun zili durmadan çalı- yordu, Raul Markinin kapısını ko laylıkla açtı ve tam içeri girecek- leri sırada, alt kattan kapıcının feryadı duyuluyordu. Demek ka- pıicı cesedi görmüştü... Raul tamamile soğuk kanlılı - rını takınmıştı, — Her şey yolunda; dedi, ar- tik kapıcı düşünsün, bir mes'uli - yetten kurtulduk. Bulundukları yer, (omarkinin bizmetçilerinin katı idi. Pek tabii da yukarı çıktılar. arası idi. Küçük bir Burası tavan pencereden karken, Klara, el'an: — Öldürdüm.. Adam öldür - düm, diye mırıldanıyordu, artık beni sevmiyeceksin!.. Bu cinayetin Klara üzerindeki tesiri, sadece Raulün aşkını kay - betmek endişesiydi. gününü Düzcenin maruf tücearlarından Bey yaptırmış ve 304 çocuk sünnet ettirilmiştir. düğünden bir intiba gösleriyor. Çok ümit ediyoruz ! ğını ve her zamanki müstehzi tav | ortada kimseler yoktu. Bu kattan | dama çıkılabilirdi. Raul dışarı çi | Dubani zade Fettah Resim bu ————- ki bu sene olsun tütünlerimiz değer kıymetile satılabilsin, Asım — am I aklına, polis takibatı, omahkeme | filân hiçbir şey gelmiyordu. Raul, | Klaranın düşüncelerini değiştir İ mek, dikkatini başka bir (tarafa çekmek ümidile: — Bak, diyordu, taliimiz yar mış, Yanımızdaki evde bulun - duğumuz gibi beş katlı, Doğrusu itiraf et ki... Klara hiçbir şey itiraf etmi « yordu. O zaman Raul doğrudan doğruya hadiseden bahsetmeyi münasip buldu: — Hem, dedi, Valteks bize hü- İ cum ediyordu. Kendimizi müda » faa omevkiindeydik. Tamemile “Müdafaai nefis,, halinde (idik. Binaenaleyh © vaziyetimiz iyi. Maamafih, vaziyetin iyiliğine İrağmen, selâmete erişmek daha münasip olduğu için, Raul, pence reden çektiği Klarayı, evin da - mından öteki dama geçirerek, ge“ ne bir tavan arası penceresinden Jişeri soktu. Girdikleri yerde, kim Genç kızın | se yoktu. (Devamı var)