Sahife 8 VAKIT Avrupanın siyaset ufku Sönen ve doğan şahsiyetler Kısa bir zaman içinde Tardiyo, Bru- ning, Grandi gibi simalar kayboldu ve yerlerine Son zamanlarda siyaset âlemi pek mühim tahavvüllere şahit oldu. Avrupa siyasetini idare eden büyük şahsiyetler birden- bire değişti. Siyaset âlemi kadar mütehavvil bir âlem yaktur. Fa- kat son zamanlarda gördüğümüz tahavvüller pek âni oldu. Meselâ pek kısa bir zaman mukaddem, Tardiyö, Brüning, Grandi aşağı yukarı bütün Ar- rupa siyasetine hâkimdiler, Bun- ların biri de bugün iş başında değil, Tardiyö, şüphesiz, ergeç gene iş başına gelecek. Fransız siya- setinin meddücezri onu tekrar resikâra getirecek. Tardiyönun sükünet bulmax ihtirası, onu muhalefet cephesinde kalmakla kanaat ettirmiyecektir. Bugün onun Heriyoyu gittikçe sağa sevketmekle meşgul olduğunu, ve bu suretle bir kovalisyon hü- kümeti içinde iktidara gelmeyi kurduğunu görüyoruz. Ergeç is- tediği olacaktır. » * » Brüning, uğradığı sademeden halâ ayılmamış gibi görünüyor. Bir akalliyetin başında iki sene Başvekillik eden Brüning'in is- | tinatgâhı, mareşal Hindenbur- gun şahsiyeti idi. Mareşalm onu tutmaktan vaz geçmesile Brünin- gin düşeceğinde şüphe yoktu. ... Avrupa siyasetinde mühim rol Oynıyan şahsiyetlerin biri de Grandi idi. Italya hariciye na- zırlığından Londra sefirliğine ge- çen Sinyor Grandi, eski işinden olduğu için müteessir olacak bir yenileri geldi adam değildir. Bilakis yeni işini de mutat neş'esile karşılıyacak, şen, şatır bir recüldür. Henüz 37 yaşında olan Sinyor Grandi. nin istikbali açıktır. Avrup siyasetinin (başından çekilen bu rical yerine kimler geldi ? Fransada Tardiyönün yerinde Heryoyu görüyoruz. Fakat Her- yo, henüz kendini gösteremedi ve Lozanda bir (omuvaffakiyet kazanamadı. Heryo, sinirlerinin ve kuvve» tinin pek sağlam olmadığını ifşa etti. Heriyo bir aralık sağa, bir aralık soluna çarpıyor, ve kendi iradesine hakim olmadığını gös- teriyordu. Almanyada Brüning yerine Pa- pen geldi Ö da henüz bir tesir uyandıramadı. Onunda © gelip geçici bir adam olduğu zannolu- nuyor. Belki oda yakında bir sefarete gider. Almanyanın bu- gün en kuvvetli adamı ceneral Şleyşerdir. Fakat o da henüz hiç bir beynelmilel sahnede görün- medi, Onun cesur ve kuvvetli bir adam olduğunda şüphe yok. | Fakat bugünkü dünyada, bugün- kü dünya meselelerini kavrayıp kavrıyamadığı şüpheli, Grandinin halefi henüz belli değil. Belkide onu hava nazın Bolbo istihlâf eder. Fakat buda henüz belli değil, Bütün bu tahavvüller pek kısa bir zaman içinde vuku buldu. Siyaset âlemi böyle! Belki bu sene içinde daha bir sürü tahavvüllerle karşılaşağız. armani vs sna Peren er rünere sap 0998080819 100908 0048908494994 B4MENUA) 4801 pan MAM 01 83 BENBEAE SELMAN EV PENA SENDEN BANA ENENN Hitler değişiyor ! Prrensipler birer ikişer terkedi- lecek; siyaset bul. Hitlerin Almanyada iktıdar mevkiine geçmek veya geçme- mek üzere bulunduğu bir sıra- da, milli sosyalist fırka, ilk te- şekkülü sıralarında kendisini bu derece kuvvet yükseltmiş olan programından birçoklarını değiştirmektedir. Milli sosyalist Alman fırkası- nın lideri Hitler, 1931 senesinde neşrettiği programının 13 üncü faslında şöyle diyordu: “Büyük sınai teşebbüsler, mil- bileştirilecektir.,, Halbuki aynı fasıl, bu sene, yani Hitler fırkasını buna benzer vaitlerle kuvvetlendirdikten son- ra şu suretle değiştirilmiştir : “Büyük sınai teşebbüslerle mü- cadele edilecektir.,, Demek artık büyük sınai teşebbüslerin millileştirilmesi mevzuubahs (değildir. Sadece bunlarla mücadele edilecektir. Fakat mücadele edilecek ne demektir. Bunu, Hitlerin nazari- yeci başılarından olan Gottfried Feder şu suretle izah ediyor: —Mil sosyalist fırkası, Krupp Mannesmann, Tissen gibi büyük kapitalistlerin (elinde bulunan Sınai müesseselerin Kollektiflik menfaatlerine mugayır olduğuna ni değildir. ie ai ve kolaylıkla | Bu izahatın açıkça manası şu- dur ki, Hitler, fırkasını kuvvet- lendirmek için işsiz ve aç kal mış halkı “Sizi müdafaa edece- ğim,, diye kendine çekmiş; bu adamlann reylerini alıp vaziyeti- ni mübimleştirdikten sonra, bü- yük sermayedarlara yanaşarak ilk vadinden caymıştır. Bu perhiz ne? Bu lahâna tur- Şusu ne diyeceksiniz? Size ce- vap verelim; Buna siyaset der- ler. MANCHESTER, 21 (A.A.) — 4 saat münakaşadan sonra çulha- ! lar cemiyetleri umumi meclisi, şi- i mal komiteleri mensucat sanayii federasyonu merkez meclisinin 25 Ağustosta iplikhanelerde mesai- nia tatili hakkındaki kararını tas- vip eden bir karar sureti kabul etmiştir. Bu karar sureti, Hayt ve Aston Under Layn havalisindeki bazı grupların tavır ve hareketle- rini sendikalara karşı ihanet efali olarak takbih etmekte ve onları patronlarla her türlü itilâfları fes- hederek mezkür tarihten itibaren grev ilân etmelerini emretmekte- dir. 0 k. i 443 İngilterede grevler Kontenjan Listesi — Dünkü nüshada çıkan kısmın sonu ikinci teşrİn | birinci kânun Birinç” teşrin Tarife numarasi i 378C 7 ; ” DA 380 B 3SLA 387 388 , 389 . 390A 390B 391 392 393. 398 “ 399 * 4094 . 409B . , 41ZA1 15000 15000 412 A2 - . 412B1 . 412B2 250 940 413 1280 1930 414A 28150 20060 414B 15540 17240 415 230 377 , 416 . , . 4ITA Oo 68730 10250 85070 417B 150000 250000 260000 418A . : : 421A : 200 190 421ÇıI . : . Miz. e SR 423 : , , 424 2180 3800 2030 425, a . : 440 Te 2050 230 441 1670 380 217 442 70 5 . F, listesindedir. di . 3600 4510 4SA1 “ 57240 19100 4SAZ 590 910 M4SB1 1010 1310 570 4455B2 1820 1330 1830 446 B : . ö 446 C sk, 6 . 44TA 448 D 70| c 70 B 70 F. listesindedir. 449 1720 1570 451 1110 2940 452 A : . 452B 452C . 453 , 454 580 455 B ; . 456 . . 458 459 462 463 A 2470 1680 18550 11630 5790 4390 4290 1000 Hindistandaki Avrupalılar SIMLA, 21 (A.A.) — Kalküta- da içtima etmiş olan Avrupalılar cemiyeti icra komitesi, bir beyan- name neşretmiştir. Bu beyanna- mede İngilterenin cemaat mesele- sinin halline ait olan plânı kabul edilmekle beraber Avrupalıların hukukuna riayet hususunda israr olunmak hakkı muhafaza edil mektedir. — a Fransız nazırlarının içtimâı PARIS, 21 (A.A.) — Başvekil M. Herriot, dün dahiliye ve bütçe nazırları ile görüşmüştür. Nazırlar, 24 Ağustosta başveki- lin ve ertesi günü de reisicümhu- run riyaseji altında toplanacak- lardır, T Bir Gazetecinin Hatıra Son “Habsburg ,,un hayatında garip bazı hadiseler vardı... in Şarl Macaristan hakkında da gayet bedbin bir mütalea yürütü- yordu: “Bu memlekette ne olacak? Eğer orada sükün ve huzur içinde saltanat sürmeme müsaade etse- idiler, komşu devletlerle samimi itilâflar akteder, saltanatımm te- cavüzkâr bir mahiyeti olmadığına dair lâzımgelen bütün zımanları İ temin ederdim; Zaten neden bil- mem anlaşılmıyor ki istikbal ma- ziden tamamen farklı bir şekilde mütalea edilmelidir, Akan bir ne- hirin cereyanına karşı gelinmez. Maziye avdet edilmesi imkânsız- dir. Sağlâm bir Lehistan teşekkül etmiştir. Ondan Galiçyayı istirdat kimin hatırına gelir? Romanya- dan Transilvanyayı almak, Slo- vakyayı istilâ etmek, Sırplardan Hırvatistanı, Slovanyayı, Dalmaç- yayı istirdat etmek gibi hayaller peşine kim düşer? Avusturya sal- tanatı iktısadi mıntıka esası Üüze- rine müstenitti. Milliyet esası bu- nun yerine kaim oldu. Olanı imha imkânsızdır. Maamafih tabiat ka- nunları ile bu yeni şekli telif mec- buridir. Kırallarmın avdeti Ma- carları manen memnun edecekti. Macar milleti vatanperver ve â- zimkâr bir millettir. Bu vaziyette rahat edemiyecektir. Bir iğtişaş tabii olacak ve belki günün birin- de mühim bir facianın vukuuna sebebiyet verecektir.,, Görüldüğü veçhile Şarl dö Ha- bsburg büyük devletlerin psikolo- jisi hakkinda mahdut malümata malik olmakla beraber Vasati Avrupanın sulh ve müvazene da- hilinde yaşaması için gözde bu- lundurulması lâzım gelen iktrsadi vahdetler ve emeller muzaaf ka nunu tamamen ihata ediyordu. Bu mülâkatımızda söylediği söz- lerin hakikatini bir çok defalar dimağımda aksetmiştir. Sonradan haber aldığıma göre Şarl dö Habsburg hayatının son senelerini büyük bir felsefi vukuf içinde geçirmiştir. Kalemi mah- sus müdürü Polçer Hodiç meşhur feylesof Rudolf Ştayner ile müna- sebatta bulunuyordu. Ştayner Avusturya — Macaris- tanı teşkil eden muhtelif milletler arasındaki münasebatı ıslah için takip edilebilecek en iyi usul hak- kında bir muhtıra yazmış hü- kümdara göndermişti. | Mubtıra çok sonraları tab'edildi. Fakat Reisicümhur Mazarik bu muhtr- rayı bilmem nasıl elde etmiş ve tetebbü etmişti. 1919 Teşrinie- velinde Prag'ta kendisi ile görüş“ tüğüm sırada bana muhtıradan bahsetti, Ştayner muhtırasında üç veçheli hükümet nazariyesinin esaslarını atıyordu. Bu şekli ida- rede iktisadi kuvvetler serbest mübadele ile mâniasız inkişaf e- diyorlar, fikri, dini, bedii ve ilmi hars hükümetin mürakabasına ta- bi tutulmıyarak tam bir istiklâl muhafaza ediyor. Zaten Şarl dö Habsburg bana samimane fakat taslak halinde izah ettiği nazariyeler Fransua Ferdinand'ın nazariyelerinin man tıki inkişafından başka bir şey de- öildi. Arşidok sağ kalarak tahta geçseydi memleketteki Slavlara vâsi bir muhtariyet verecek on- ları Avusturya Almanları ile Ma- carların hegemonyası altında bu- Muharriri soverv#)" Ne yapılır ki Habari son hükümdarının hayatınd8 #0 bir çok garip hâdiseler Vk mantik vak'alar olmasi *. ir dermiş, bunlara meslek ia rak ben de karıştım ve j oldum. t Yeni serküşet ? Macaristana avdetini ki den aylar Şarl ve ailesi için gö elemli geçti. “Katr Kantof” kenarında Hertenşlöyn'de mişler büyük bir otel eler Hazine elmaslarmı satt yi dan oldukça müdepdep bir” sürüyorlard. Buraya iki cins adam e du: Felâketten istifade gi” kârlr dalavereler çeviren “ bahacrlar, imparatoru Mei tına çıkarmak ümidini y Macar asilzadeleri.. Onlare* paratorun İsviçre Reisi: gibi bir borjuvaya verdiği yi. metsizdi. Darbei hükümet *& vurları yapıyorlar, im; takım murahhaslar getiri 1 Bu murahhaslar Macar mil ei ilk teşebbüsünde görülen sl fakıyetsizilkten meyus ol: y şimdi imparatoru beklediği car ordusunun imparatoru faa için son neferine kadar “|. ğe hazır olduğunu sönlüyeiii Macar Kral naibi amiral Hi HV sun başvekil Kont Betlen Macar tahtmın hakiki merbut bendeler değil miri Bu suretle Şarl bir mevcudunu mürabahacılara Eğer küçük itilâf ordu İ te üzerine hareket etseler A buna riza gösterimyecek | ati zihninde yer etmişti. hakkında aldığı haberler men yanlıştı. İmparatoriçe “4 lesinin Pariste samimi | vardı, Maraşal Liyoytey Habsl nedanına merbutolduğunu açığa söylüyordu. Fransa ye nezaretinin bazı (mi haklı olarak Macaristanm sız daire nüfuzu haricine mamasi taraftarı idiler. Şarl ları duydukça nazarmda değişiyor. Fransada bir Seki tarları olduğuna zahip ol if Bir gün Hertenştöy'ne si tim, İmparatorun müşaviri veli wi verrihi Baron Verkman't ettim. Sabık hükümdarın bir beyanname ile hayatın! 14 ması ve ati hakkındaki yi nazarını bildirmesi lâzım ğinden mütabık kaldık. yp Böyle bir beyannameni” cağı tesire göre bilâhare geçebilirdi. Bir saat müzakerede” göl kenarında geziyo! denbire arkamızdan seri la birisinin geldiğini Döndüm... Gelen imparsf0"””” Dedi ki: — Nasıl oluyor 48 görüşmeden gidi: Vekman'la tasavvu” plânı kendisine anlattı” ç dedi ki: i a göl ki — Mükemmel bir fik ya “ bir beyannameye kat! gi” dır. Ne vakit avdet ©*©,,, Bir gün kararlaştıralım; sy