18 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

İpek tilm Stüdyolarında Bize kadın Stüdyo bütün kıymetli san 'atkârları toğiudı! artistlazım İpekfilm stüdyolarında yapıl- |sin,, yapacaktır. Bu filmde göste- mıya başlanılan ilk film bir o- perettir. “Karım Beni Aldatırsa,, ismini Muammer Ruşen kendisini direğe asmak niyâtindedir. Halbuki > taşıyan bu operetin harici zaraları artık tamamen almmış ve bu kısım bitmiştir. Şimdi, İpekfilm stüdyolarında bütün faaliyet, bundan on gün kadar evvel gelmiş olan stüdyo: | nun dahili levazımının yerlerine yerleştirilmesine inhisar etmekte- dir. Stüdyonun içine yerleştirile- cek olan aletler, ses alma maki - neleri ile büyük kudrette elektrik lâmbalarıdır. İpekfilm tarafmdan angaje e- dilmiş olan ses mütahassisı gelmiş ve işine başlamıştır. Bu mütahas- sıs iki ay kadar burada kalacak, filmlerin dahili kısımlarının alın- masına nezaret edecektir. ... İpekfilmin bu sene yapacağı film- lerden ikincisi olan Uyanıyor,, filmine başlamıştır; Ercüment Behzat, Ferdi Tayfur ve komik 'Naşit Beylerin bu filim- de rolleri vardır. Okuyucularımız Ferdi Tayfur Beyi şüphesiz hatır- larlar. Bu genç, geçen sene Bey- oğlnda bir sinemada gösterilmiş olan “Çanakkale, isimli bir film- de küçük bir rol oynamıştı. — Bu- na rol demek caiz değildi ya.. Öy- le diyelim.— Ferdi Tayfur, bu filmde, iyi bir rejisörün elinde ve güzel bir rolde muvaffak olacağı- nı ihsas ediyordu. Her halde “Bir Millet Uyanıyor,, genç ve çok yeni türk sineması mükemmel bir “jön prömiye,, ka- zanacaktır. Bu esnada, İpekfilm stüdyola- de rejisör olarak “Ertuğrul Muh- filmile ! kadın artistlere “Bir Millet! rilecek olan harp sahnelerini çe- virmek üzere bir çok artistler ve figüranlar, evvelki gün Çanakka- leye gitmişlerdir. Oradaki sahne- ler ve harici manzaralar alındık- tan sonra, Ertuğrul Muhsin ka- rargâhını Pendiğe nakledecek, bir | takım sahneler de orada çevrile- cektir. Bu esnada, İpekfilm stüdyula- rının dahili tertibatı ve filmler i- İ çin lâzım gelen dekorlar yapıl- mış, bitmiş olacak, dahili sahne- ler alınmıya başlanacaktır. “e Bu münasebetle şunu söyliye- | lim ki “İpekfilm, O müdüriyeti, memlekette film sanayine yardı. | mı dokunabilecek ne kadar san'at kâr varsa, hepsini stüdyoda top- lamış bulunuyor. Meselâ, dokora- tör olarkak stüdyoda, sokaklarmda,, filminin Pariste dekorlarını yapmış olan Vedat Beyi gördüm. Bundan başka film- de oynıyan balet artistlerini de YAYAR İİ “stanbul | | Kısa haberler | » Lon Şâneyin oğlu Krayton Şaney “Cennet kuşu,, isimli bir | film yapmış, bir başka filme başlamıştır. » Meşhur Rus rejisörü Ay- zenştaynın Meksikada çevirmiş olduğu filme haciz konmuştur. » Şarlo, vergi dairesini şid- detle protesto etmiştir. Zira, Amerika hükümeti, onun bir se- nelik varidatını iki yüz elli bin frank olarak tesbit etmiştir. x Bernar Şav “silâh ve adam,, isimli eserinin filime alınmasına müsaade etmiş ve bir kaç sah- mesinde, filim alınırken, hazır bulunmuştur. » Bulgar hükümeti “Cehen- nem melâikeleri,, isimli filimin gösterilmesini menetmiştir. # İalyada faşizm hakkında bir film yapılıyor. Niçin biz Kema- lizm hakkında bir film yapmr yoruz? » Prag şehrinde sadece ta- lebeler tarafından oynanan bir film yapılacaktır. * Lenin hakkında bir film yapılmış, bitmiştir. * Stalin, bir filmde rol oy- namayı kabul etmiştir. Bu, ko münizmi anlatan bir eserdir. “ Karım beni aldatırsa ,, filminin isimsiz yıldızları, aşağıdan bu hale b krymetli artist Celâl Bey çalıştır maktadır, Filmlerin senaryolarını yazıp dekopajlarını o yapanlar, memle- ketin san'at âleminin en yüksek şahsiyetlerindendir. Bu itibarla İpekfilm, elinden gelen her şeyi yapıyor demektir, Yalnız... Yalnız, genç türk sinemasının ihtiyaçları var- dır. Kadım artist lâzım. Kadın ar- tist!.. Maalesef, kadın artist bulurmı- yor. Esâsen yok. Fakat çalışmak istiyen de yok.. Vakıâ bir çok ha- nımlar, artist olmak emelile gelip müracaat etmiyor Yalnız, gelen ve müracaat eden- lerden bir çoğu — Hepsi deme- mek için— sinemda oynamanın baloya gitmek kadar kolay —bil- mem bu zamanda buda kolay mı?.— olabileceğini, derhal ken- dilerine bâş roller verilebleceği- ni zannediyorlar, Evvelâ şu bilinmelidir ki, kadın artist olmak ve bâş'roller yapmak istiyenlerin her şeyden evvel ka- faları, içi ve dışı, düzgün, vücut- | | ları müsait olmaları lâzımdır. Bundan daha evvel mevcut ol- ması lâzım gelen şart, Türkçeyi | film çevirmeği, değillerdir. | güzel konuşabilmeleridir. bulda güzel konuşan ve bu şartla- rı haiz kadınlarımız yok değildir. Yalnız her nedense, bu hanımlar hâlâ Nuhunebi zamanından kalma garip ve mür- teci bir zihniyetle, fena bir : şey zannetmektedirler. Bu yanlış ve kötü zihniyeti, münevver hanım- larımızın taşımalarına ihtimal ver mem.. Her halde Türk kadınları, İ bir çok sahalarda, avukatlık, dok- torluk, odaktiloluk, muallimlik, bankacılık, hâkimlik ve hattâ po- lislik sahalarında göstermiş ol- dukları kabiliyet, cesareti mede- niye ve kudreti film ve sahne sahalarında da göstereceklerdir. Şimdiki halde Türk sineması ve İpekfilm stüdyoları bunu bek- iyor... Biz de.... fa, Dünyaya karşı bir tek memleket Moskovada “Dünyaya karşı bir tek memleket,, isimli büyük * bir film yapıldı. Dahili harptan bahseden bu filmde Lenin, Sta- lin, Kalinin, Molotof gibi parti | rüesası gösterilmektedir. İstan- | Greta garbo İsyeçe döndü. Şimdi meşhur kibrit kralı Krö- gerin malı olan bir adada isti- rabat ediyor. Bu adaya, ten biç biz sandal veya motorun *nerede kaldıki geminin-yanaş- ması kabil değildir, ve Garbo bu adayı satın almıştır. Greta o Garboyu görmeğe giden bir gazeteci, onu şöyle anlatıyor. hariç- “Onun için bana verdikleri izahat şu idi. 26 yaşında imiş. | Uzun kirpikler altında bulunan gözleri esrar dolu imiş. Ayak- larınm Oo ğüzelliği emsalsizmiş. ve kül renginde olan saçlarını düzeltmek üzere elini kaldırdığı zaman, sinemada, en az hassas ruhani olanlar bile titrermis. Kendisini karşılayanlar ara- sında bulunuyordum. Onu gör- düğüm gibi size tarif edeyim. işte: Oldukça zaif bir genç kız. Yü- zünde podra namına birşey yok. bilâkis bir sürü çiller var. (He- men bu yeni modayı tatbika koşunuz) başında küçük bir bere, sırunda kanarya sur revyinde bir baştan geçme spor fanilâsı, kurşunu bir eteklik, aynı renkte ve ökçesiz iskarpinler. duruşu hiç de vahşi degil. Sadece yor- gun.. çok yorgun.. hayatında ilk defa olarak gazetecileri kabul ediyor ve ezber dersini okuyan bir mektep çocuğu gibi ve sor- Gü.mekte olan Vasfi Rizanın p duğumuz suallere cevap verme- den şunları söylüyor: — Hakkımda dönen rivayet- | lerin hepsi. yalandır. bir tek yazı yazmış degildim. Pek tabii (oOdaba yakında bir Alman mecmuasında büyük şair Göte hakkında da bir şey yazmadım. Ne yapaca- ğımı bilmiyorum. Şimdilik İstira- hat edeceğim, biç bir şey içi” biç bir fikrim yok. # La # Joan Kravfort kocası küçük Amerika Yıldızları Greta Garbo, Joan Kravf0 Duglas Ferbanks, Stan Lori? Oliver Hardi A ” 18 AğstosZ Avrupada Paris on vir Duglas ile beraber lunuyor, Geçen gün, yaşlarında bir genç kığ tep talebesi (onları, ta çiçek alırken görmüs larına gitmiş, defterin& atmalarını rica etmiş. Joan fort imza atarken o | N ve o kadar kanı sıcak İ” ği, genç kız dayanamamış vw onu öpüvermiş. Hemen onu öpmüş. Sonra 8)” Ayrılırken, Joan kıza bir hediye etmiş. Ne hoş deği : # : — Paris, Amerikanın en "ğü, iki komikleri olan Stan yet NN Oliver Hardiyi de sinesi Ömrümde / l hiç bir gazeteye veya mecmuaya | şıyor. Bu iki komik arkadaş!” tek kusurları vardır. Net" seler beraber giderler g kes tarafından derhal Bunun için Parise çıkar * etraflarını derhal çocuk!#' mış, Lorel, çocuklara göstererek gülmüş. Hard Lorelin kendisini çocıkliğ tererek gülmesine kahkabif” e maş emansarayı dayânamıyarak gölmekti kalsın... ağlıyacaklarmış. Iki arkadaş “fırsat bü tır,, diyerek hemen bir bile atlıyarak savaşmuşla” / Şarlonun yeni gi Şarlo, Intihar klübü ni bir filmin senaryosun! miştir. Yakında filmi Y# başlıyacaktır. / Jon Kravfort P# Joan Kravfort ile koc” çük Duglas Ferbanks tadil zamanını geçirmiy© lerdir. p Ruşene gülerke . düşüşüne gülüy ge