Viran, cü im. z Ne kadar 301,300 kişi tara- vd ie edilmiştir. Bu adet erli mallar sergisi birçok ziyaretçi ile mıştır. Sergi dün ak- İ halkının çocuklar ve ih- hariç tutulursa yarısından rinin; dördüncü yerli mallar Bektadi Ziyaret ettiğini göster- lir, me sergide dördüncü yerli ğin Sergisi dekorasyon birin- Madi, kazanan sanayi (o ve Mar, bankası yerli mallar iş İs, Pavyonunda (o bulunan ar tarafından jüri heyeti > ig sergi heyeti tertibiye- Sam Maliyesi Bi, ES Aİ E İ gf , 12 (Hususi Muhabiri- — Suriye bütçesi açık- kiç tasarrufunda yapılan Seğmen henüz bu açığı | için bir tedbir bulun- Maliye Nezaretinden te- *den bir habere göre, ha- ime maaşatını ancak €yebilecek miktarda pa- Mar Gelecek ay memurlara | Şikaı ilmiyeceğinden korkul- » Bu mukadder akıbeti Suriye hükümeti âcil bir üzere bir milyon li- itiraz akdi için serko- müsaade istemiş ise kümeçin bu müracaatine üsbet © m şok aşiretler yağmalar yapıyorlar yes . Yerli mallar sergisinde Üzümlerimiz fok samimi bir ziyafet Sevkiyata başlandı Dünkü ziyafetin bir köşesi sile bazı zevat şerefine bir öğle ziyafeti verilmiştir. Ziyafet çok samimi olmuş ve bazı fabrika- törler mutuklar söylemişlerdir. Fabrikalar namına söz söyleyen Bakırköy bez fabrikası müdürü Fazlı Bey jüriye ve. sanayi bir- liğine teşekkür etmiştir, Bilhas- sa jüri beyeti reisi İstanbul meb'usu Salâh Cimcoz Bey nut- kunda sanayi ve maadin ban- kası fabrikaları pavyonunun ser- gi dekorasyon birinciliğini ka- zanmıya bihakkın lâyık olduğu- nu başka bir heyetin de bun- dan başka bir karar vermesine imkân olmadığını söylemiştir. Buhran İçinde Suriyenin her tarafında büyük bir iaşe sıkmtısı vardır. Açlık ve sefaletin arzettiği manzara, on, beş, on altı sene evvel umumi harp esnasında görülen halin ay nidir. Gazveyle geçinen sürü sürx a- şayir Suriyenin bir çok yerlerine hücum etmekte ve yağmagerlik ile hayatlarını idame edebilmek- tedirler, Bu vaziyet karşısında halk bü- yük bir korku geçirmekte ve hü- kümet kuvvetleri ise bu hale bir çare bulamamaktadırlar, Hazineye para toplamak ve ba kayayı tahsil eylemek maksadile bütün yollar jandarma kuvvetleri tarafından tutulmuş ve her tesa- *0 Pt tarassut ettirir. Dikkat b senin gibi hırmbılın biri- Nea üstelik inatçıdır, ve ara- ler yanar, v Satılık Şato açik Şatosu eski halini mu- Nİ > Fakat pancor- . - kırılıp sarkmış- i İ Müayeslarda Girikaşıklar dak | Nayir, Ve bundan on beş sene ma Örnenin şarkı söy! Yer, Bİz bir surette öl- » otların altında EN a asılı bü; B üç aydan- | yük ilânlar » sü, cağını bildiriyordu. | tn Maaş, donun kapıları mu- açılıyor, şatoyu ge- Pp Ğ veya menfi bir ce- ANE miş değildir. ? — m — ki gülüşlü kadın! Arsen Lüpenin yeni bir macerası düf edilen hububat araba veya 'Tefrika No: 21 zip görmek istiyenler içeri giri- | yorlardı. İhtiyar Löbardonun ka» | rısı, ortalığı temizlemek için yas nma bir yardımcı almıştı. Noter Odija işlere nezaret ediyor ve hiç kimseye , vaktile olduğu gibi, şatonun © sahi- binin kim olduğunu, kimin tara- fından satıldığını söylemiyordu. Marki d'Erlemontun Paristen ayrılışmın üçüncü sabahı, şato- | nun birinci katındaki pancorlar- dan birisi açılarak, Antoninin | sarı saçlı başı göründü. Genç kız açık renk bir elbise giymişti. Ba- şında, kenarları omuzlarına dü- şen bir hasır şapka vardı. Temmuz güneşinin aydınlattığı yeşilliklere, mavi gök yüzüne, ha- rap duvarlar üzerinde koşuşan VA KIT Izmir, 17 ( Vakıt) — Bugün İskenderiye ve Triyesteye mühim miktarda üzüm gönderildi. İmir, 17 (AA) — Bugün borsada 14 kuruştan 30 kuruşa kadar 1418 çuval özüm satıl mıştır. Nâvullarda tenzilat İzmir, 17 (A.A.) — Üzüm ve incir mahsullerimizin o Ayrupaya ucuz fiatla nakli için vilâyet tarafından acenteler nezdinde yapılan teşebbüs üzerine nakil ücretleri 30 şilinden 20 şiline tenzil edilmiştir. —— m Japonyada 150 kişi tevkif edildi Moskova, 17 (Hususi) — Tok- yo gazetelerinin yazdığına göre hükümet amelenin ihtilâl hare- ketlerine karşı şiddetli tedbirler | | Parme sülâlesi ahfadından ve Bo- İspanyalı sında nasıl PARİS 17 (A.A.) — Bourbon- urbon ailei kraliyesinin küçük ko- lundan bulunan prens Edgard de Bourbon, evvelki gece Halles ma- hallesinin mütevazi bir otel oda» sında ölü olarak bulunmuştur. Bütün Paris şehri sefalet ve aşktan sanih olduğu zannedilen bu faciayı ciddi ve heyecanlı bir alâka ile takip etmektedir. Prens, izdivacından bir müd- det sonra kendisini terkeden A- merikalı bir kadınla evlenmiş bu- lunmakta idi. Ailesi tarafından terkedilmiş o- lan mumaileyh, hemen hemen pa- rasız bir halde Pariste silik bir ha- yat geçirmekte idi. Müteveffanın 44 yaşmda ve Candelaria Pran-Seler ismindeki | » Hem katili hem metresi - olan | İspanyol kadını ile ne gibi şerait almıya lüzum görmüştir. Birgün zarfında komünist prpagandası yapmak töhmeti ilo tevkif olu- anlarım adedi yüz elliyi geç- miştir. Meşhur Profesörlerden Azakava komünist (o ceryanına alet olmak töhmeti ile tevkif olunmuştur. Japonyanın her tarafında kowü- nizme karşı fevkalade tedbirler alınıyor. Bu tedbirlere rağmen ameleden büyük bir kısmı komü- nistliğe sülük ediojr. Hükümet komünizmin ihaneti vataniye addedilmesi hakkında bir kanun neşri niyetinde olduğü söyleniyor. altında tanışmış olduğu meçhul- dür. Bu müflis asılzade ile kendi imal etmiş olduğu güzellik levazı- minin satışmdan mütevaziden faz la bir bayat takip ederek geçinen İspanyol kadını arasında acaip ve garip bir aşk teessiis etmiş bulun- makta idi. Prens ekseriya dostunun oda- sına gelmekte fakat birlikte ika- met etmernekte idi. Dün gece, komşular, İspanyol kadınının ©- dasmda bazı gürültüler işitmişler ve bu arada prensin, kadından bir likte ikamet etmesini rica etmek- te olduğunu da duymuşlardır. Bundan sonra bazı sesler ve ba- kamyonu kime ait olursa olsun ğırtılar ve nihayet bir vücudün teftiş edildikten sonra bu suretle | yere düşmesi ve katilin firarını tutulan hububat hangi köye ait | gösteren acele, acele atılmış a- ise o köyün âşar ve diğer devlet borçlarma mahsup olunmakta- dır. Bu da yepyeni bir cibayet tarzı imiş, İskenderun ve Antakya san cağı dahilindeki Amik ovasını teşkil eden yüz yetmiş parça köy- den ikisi müstesna olmak üzere tamam 168 parça köy bu suretle kâmilen mahcuzdur. İN Hulâsa bugün bütün Suriye pek nazik ve istıraplı bir devre yaşıyor. Bir taraftan urban akın- ları köyleri altüst etmekte devam ederken diğer taraftan da hü met para muzayakası sebebile köylerde fevkalkanın haciz ve müsaderelerle vaziyeti büsbütün bulandırmaktadır. kertenkelelere bakarak gülüyor- du. Bir aralık seslendi: — Süt baba, süt baba!... Marki'd'Erlemont, bahçede pi- posunu içiyordu. — O, dedi, kalktım mı? Saat on oldu biliyormusun? — Burada o kadar uyuyorum ki... Hem bakmız, dolaplardan birisinde bu hasır şapkayı buldum, düzelttim. Antonin odaya girmiş biraz sonra koşa koşa Markinin yanina gelerek ona alnını uzatmıştı; — Aman burası ne güzel süt baba!.... Doğrusu siz de bana ga- yet iyi muamele ediyorsunuz. Kendimi peri masallarında zan- i nediyorum. — Sen buna lâyıksın Antonin.. Bana hayatından anlattığın kı- sımlarına nazaran hakikaten saa- dete lâyıksın... Ama niçin kendin- den bana hiç bahsetmiyorsun? Genç kızın alnından bir bulut igeçer gibi oldu, ve; 5 dımlar duyulmuştur. Müstacilen çağrılan polis ko- miseri prensi bir koltuğa yığılmış boynunda ve ensesinde derin us- tura yaraları olduğu halde ölü bulmuştur. Maktülün kaçmağa ve kendisi- ni müdafaaya uğraştığı sarahaten anlaşılıyor. İspanyol kadıni, sa- bahleyin kendi kendine teslimi nefsetmiş, merkume, prensin ken- dişile birlikte ikamet talebine ce- vabı red vermesi üzerine ustura ile kendine hücum ettiğini ve meşru müdafaa halinde bulundu- ğunu da iddia etmektedir. François Joseph'in oğlu mu ? PARİS, 17 (A.A.) —Dün sa- İ bah katledilen prens Edgard de — Ehemmiyetli bir şey yok ki anlatayım, dedi, hem artk benim için mazi yoktur. Hal vardır ve bu hal devam etse kâfi!... — Neden devam etmesin? — Neden mi? Çünkü bugün öğ- leden sonra şato satılacak, ve ak- şam üzeri Parise döneceğiz. Ne yazık. Burada hava güzel..., Marki susuyordu. Antonin eli» ni onun elinin üzerine koyarak: — Herhalde, dedi, öyle icap e- diyor ki satryorsunuz. — Evet. Ne yaparım? Dostum Juvel'lere inat olsun diye şatoyu aldığım gündenberi buraya on| defa ya uğradım, ya uğramadım. Şimdi de paraya ihtiyacım var, bunun için mecbur oldum... Marki gülerek ilâve etti: — Esasen madamki burasını seviyorsun, senin için, istersen burada ikamet etmek kabil.... Genç kız anlamadan baktı, Marki gülerek izah etti: — Bunda anlamıyacak ne var? Sahife 5 metres i Prens Edgard de Bourbonu oda- | öldürdü ? Bourbon'un müteveffa Avusturya ve Macaristan imparatoru Fran- çois Joseph ile prenses Alise de Bourbonun oğlu olduğu söyleni- yor. Maktul Avusturya ordusunda jeneral rütbesini haiz bulunmakta ve İspanya sefirinin istihsal etmiş bulunduğu diplomatik bir pasa- portu taşımakta idi. Harpten evvel çok zengin olan müteveffa, sefilâne bir hayat ge- çirmekte fakat başkasının mua İ venetine mühtaç olmaksızın haya» tını temin etmekte idi. İsticvap €- dilen katil kadın, prensi bundan 15 sene evvel bir buğa yarışı es- nasında Barcelonda tanımış oldu- ğunu teyit etmiştir. Kadınm üstünde müteveffanm Amerikalı zevcesinden olan ve halen Amerikanın Ohio eyaleti dahilinde Cleveland'da ikamet et- mekte bulunan oğlu Rodolph'a hi- taben yazmış olduğu bir mektup bulunmuştur. Tramvay kazaları Yüzünden ölenler Belediyece hazırlanan İstatis- tikte tramvay kazalarma da bir yer tahsis edilmiştir. İstatistik yedi senelik vukuatı göstermek- tedir. Bu istatistiğe göre 924 te 46, 925 de 14, 926 da 126, 927 da 267, 928 de 187, 929 da 201, 930 da 203 tramvay arabası hattan çıkmış ve yedi senede hiç bir devrilme vak'ası kaydedilmemiş- tir. Bundan başka araba, kam- yon, otomobillerle 924 te 553, 925 de 440 926 da 613, 927 de 768, 928 de 685, 929 da 658, 930 da 550 müsademe vuku bulmuş tur. Yedi sene zarfmda tramvay lar 1863 kişiye çarpmış, bunlar- dan 43 ü ezilerek ölmüştür. Aya- ğı ve kolları kesilerek sakat ka- lanlar da yukardaki rakkama da- hildir. | Amerika — Türkiye uçuşu kah» romanı, bir tayyare kazasına uğradı Springfield “ Massachussets ,, 17 (A.A) — 1931 senesi Tem- muzunda arkadaşı tayyareci Po- lando ile beraber Lopg Island - İstanbul hava seyahatini yaparak hava uzun mesafe rekorunu ka” zZanmış olan tayyareci Boardman 2000 kadem irtifamdan düşmüş ve ağır surette yaralanmıştır. Bana öyle geliyor ki babasının işlerini idare eden genç noter O- 'dija, dündenberi ziyaretlerini sık- Jaştırıyor. Evet biliyorum, pek a- kıllı bir şey değil ama, senin için o kadar ateşlendi ki.... ” Antonin kıpkırmızı kesildi; — Süt baba, diye yalvardı, be- nimle eğlenmeyiniz.Vallahi farkın da bile değilim. Şatonun bu kadar hoşuma gitmesine sebep, burada i sizinle veraber oluşumdur. , “ — Sahi mi? — Tamamen. Marki müteessir olmuştu. Onü gördüğü ilk dakikadanberi, kendi kızı olduğunu anlamış ve sert, ih- tiyar bekâr kalbi yumuşar gibi ol» muştu. Bundan başka, Marki, genç kızdaki esrarengiz süküt ile de alâkadar olmuştu. Zaman zaman ona dertlerini yanmasile tabiaten açık kalpli olduğunu gösteren Ar- tonin birdenbire susuyor, esraren- ğiz bir süküt ile susuyordu, © (Bitmedi)