ai end Spa Ve & süzelin güzellerin Üst tarafı gezmiye, şam şerefe kal- , olan bu kız- ilm raftan da sinirlerine, a, sinirlerine rağmen dost i b mecburdurlar, Fakat mi Yaşındadır. ve bu H sn tey ağır değildir. n © seyirciler ne düşü- bear? Bu kızlar, bir kollej Mng, 2 toplanmış, muhafaza ime » boyalı annelerinin azar hala Eren ilk vesilede kah- Her A gülüşen çocuklardır. Merin yemek vaktinde ta >. tutuşturuları bir mektun- nn Programı vardır. Nez, “iy imse münakaşa e » Yarın filân saa iğ, erd bulununuz, EL Beri Otağ kapısında bekliyen oto- 1x, “1 götürüp, getirirler.. Ny bi F kızı muhafazaya me - aa adam, otobüste gider - bendini dar dışarıya sarkarak EN Bösterir ki, herkes, mak adisini mi, yoksa yanın- MN mi teşhiri olduğunu an aj üçlük çeker. Her gün, k Ten ayni salonda çay içi e mektepte olduğu gibi a ki buraya, hayranların de masada oturmıya vardır. Hayranlar, an «- m düm mesafenin kı - düşünerek memnun olu ile Fakat kıraliçelerin, sahsi iy, daveti kabul “etmiyecek - aa. sokağa çıkmıya- o» dair verdikleri imza - bile etmezler, Magler beş yüz gözün kar- Mk, aAnsettiler. Burada flört Map vilâyet balosunda flört daha güçtür, asi “Dai başka türlü hı TI pırıldıyor. Fakat Hong AT. esmerleri tercih e- ii di güzelinin ba - ki ışları müthiş. Muhak : 'azanmazsa onu dö- ii, İnap: iç panistan güzelinin annesi, | » gömülmüş kızına bir iu urdanıyor. Herkes, | iz k haykıran ve etrafa hid- Kl ena bakan bu kadı - Mei Sina acıyor. Niçin lâ- Kyle bu kadar hiddetli iy, AF? Sağa sola müte - Gm bakışan bu çocuklar, Mut, t birakılsalar rolleri» ma *recekler öree gibi. Eğer ye, yen bir şey olmasa a, <eki Romalılara ben « &i al Üzel başını kaldırıp hr » ” ai pi Pe dost Nİ ME biribirlerinin ayak- İng aca ediyorlar. Ve bap, , 29Zmenin rahatlı- Beniap ediyorlar, “p. Yan Ha Ben, birigi diyor ki: bunu iz! , saf, erkek gibi, olan bir çocuk. sl al gülleri he hakem heye - Tsesiz tetkik e- | 5 ö Ss g © 3 < ri ” i ağaca ka dar uzar, : vi karşıda, bir hay ihtisasatı, li uzakta bir ağaç var. Günler böyle geçiyor. Belçi - ka, dünyanın en güzel kızlarını ağuşunda bulundurmaktan mem- nundur. Mis Fransa, göğsünde bir Fransız bayrağı ile dolaşıyor. Ni şanlısı meb'us yanında. At yarış- larında, her Fransız atı koştuğu zaman zavallı kızın kalbi heye - candan çarpıyor. Fakat Fransız bayraklarile (donatılmış odasın da banyo olduğunu o öğrenince az kalsın bayrakları kendi elile indirecekti. Kız, bunu mösyö Heryonun hükümetine bir tah - kir addetmiş. Mis Yugoslavyanın tıpkı Bri- git Helm gibi bir profili var. Uzun saçlarından (şikâyet ede- rek fazla lüleleri birleştirmekle meşgul. Çenesi biraz (kuvvetli. Fakat geçtiği zamanlar bütün Mis Türkiyeye gelince.. salon hayretler içinde. Nadir bir vücudu, mükemmel endamı, ar - tık görülmek imkânı olmıyan | göğsü, tam şekilli göğüs, geniş o muzlar, dar kalçaları, bir bal - kadan geçecek kadar ince beli olmasına rağmen dünya güzeli seçilmedi. Fakat bir çok günler, herkes onun intihap edileceğini zannetmişti. Rakipleri: — Güzel mi? Diyorlardı, a- caba, hakem heyetinin bizi göre bilmeleri icin sıra ile birer ban - yoda yayılma günümüz var mı ki hangimizin daha güzel oldu- ğunu görsünler? Fakat her söz gülmiye bir ve- sile olduğu için iyidir. Bu müsabakadan alınan en iyi intiba, bu müsabakanın çok dürüst ve göze çarpacak kadar namuslu yapılışıdır. Bütün bu gü zeller arasında ötekilerden daha sakin yürüyen, koltukların arka larından kayıverip süzülen, sol gun benzi ile susan, yüzü örtü » süz olmakla beraber örtülü ol - mak ihtimali mevcut bulunan an nesinin kapalı yüzünün tavrını taşıyan, hareketlerine dikkat ve itina sarfetmiyerek kendi ken « dini olduğu gibi güzelliğine bı - rakan birisi vardı. Bu, dünya gü- zeli seçilen Mis Türkiye idi. O anda babası ile amcası, sa lonun bir köşesinde titriyorlardı. Maamafih sakin durmiya çalışı- yorlardı. Artık biribirlerine söy- liyecek bir şeyleri oyoktu. Mis Türkiyenin seçilmesi iyi oldu. Birçok şeyler düşünülmüştü. E - ğer Mis Almanyayı seçseler, im- parator Giyyomun eski karargâh merkezi olan bu salonda Alman milli marşı mı çalınacaktı. Ar - tık düşünülecek bir şey o yoktu. Bu yerinde, haklı intihap bütün ihtirasları dindirmişti. O seçilince bütün arkadaşları İnna Bir gazetecinin duydukları em a mm YE PAR ar A Türk güzelinin esrarengiz sükütu her kesi teshir eimiştir Brüksel, 5 ( Hususi M. ) — Size, bugün intihabın umumi batlarını değil, tam intihap anın- da duyduklarımı yazıyorum. Ya fikir ne tuhaf: Amerikalı Mislerden birisi, sırf orjinal olmak gayesile: — Buraya. diyor, bilmem ki ne diye geldim. Bukadar güzel- ler içinde kendimin nekadar çir- | kin ve biçimsiz olduğumu görü- yordum. Bu da bir kâr. Mama- tih pek eğlenceli bir iş doğrusu.. Hakem heyeti, yüksek sesle münakaşa ediyor, yanımda ba- kem heyeli azalarını iyi tanıdı- gını iddia eden birisi var. Kula- ğıma iyiliyor ve: — Söylemedim mi idi, diyor, muhakkak surette Alman güzeli kazanacak. esasen dün akşamdan karar verildi. Şimdi, bir dakika sonra ilân edecekler, göreceksi- niz, Fakat ayni adam, bana sabah- leyin, dünya güzelinin mis İspan- ya olacağını, bir gün evvelde mis Brezilya olacağım söyle- mişti, Sahnenin perdesi işte kalkıyor. | Bütün Spa şehrinin zerine tit- rediği: Krâaliçeler, uslu bebekler gibi bir yarım daire halinde sabnedeler... Birer birer yirminci asır venüs” leri, kalkıp sahnede dolaşıyor, yerlerine oturuyarlar. Sarı, ince ve siyah bir tuvalet giymiş olan | Alman Kraliçesi büyük bir be- | yecan ve alâka uyandınyor.. Yugoslavya, Brezilya, İspanya güzeli de.. Herkesin gözü sabnede.. Her- kes meraktan titriyor.. Doğrusu yankesiciler için bulunmaz biran yaşanıyor ve wihayet dünya gü- zeli ilân ediliyor. Bu Törkiye güzelidir. Her taraftan şu sesler duyu | luyor: — Tabil.. Zaten emindim! | ne zarafetk üsü, dünya güzeli arasında bir gazeteci kadının gördükleri: Muhtelif bazı garip ve gülünç mütaleaları | İ | Arsasını belediye verecek,mas- i diyorlar. Kuvvetli projektör zi- en güneş mi? Yoksa kimbilir beki güzeller, tenha otel odalarında bir üzerlerine atıldılar, ona sarıl - dılar. Fakat muhakkak ki bu ba reketleri samimi değildi. Belki de içlerinden bir çokları, Türk kadınlarının hâlâ çarşaflı olma - dıklarına teessüf etmiştir. Artık her şey bitmişti. Fakat bayram daha devam eder zan- nediliyordu. Lâkin henüz gece yarısı olmamıştı ki, duvarlarda- ki güzellik kiraliçeleri intihabı ilânları sökülüyordu bile, Kraliçeye bir ev Yaptırılacak raf, tertip edilecek bir müsa- mere ile temin edilecektir Dün haber aldığımıza göre dün. ya güzellik kıraliçesi Keriman Halis alnım için belediye yerinde bir ka- Yar vermiş bulunuyor. Kıraliçemiz İstanbul hududunda karşılanarak şehrimize döndüğü za- man şerefine büyük bir müsamere verilecek ve bunun hasılatı ile de | kendisine"bir ev yapılacaktır. Keri- mân Halis hanıma bu eyin yapıl - ması için belediyenin hediye edeceği arsa İstanbulun en yerlerinden bi - rinde olacaktır. Arsanın Cihangir ta raflarında seçilmesi ihtimali çok | kuvvetlidir. Ne tabiilik!.. Ne vücut!.. Sıfatlar — birbirlerini takip e- yaları altında, Mis Türkiye, uzun asırlar lüks ve işsizlik arasında yaşamış asılzadelere mahsus bi- raz malihulyalı bir tebessümle ve çok zarif hareketlerle etrafı selâmlıyor. Kırmızı, uzun tuva- | leti atik vazolar gibi endamını | sarmış... Eğer eski “Ulema, lar onu görmüş olsalardı kim bilir ne derlerdi? Türk (güzelinin omahviyeti, uzak diyarlara mahsus lisanının kendisini mahküm ettiği esraren- giz sökülu berkesin kalbini feth | etmiştir. Almanya güzeli, hemen gidip onu kucaklıyor, sonra öteki gü- zeller. Bu, fırtınadan evvel görü- mes'ut rakiplerinin etrafında gü- lüşen ve onu tebrik eden öteki az sonra göz yaşlariyle kendile- rine verdiği şidetli ve ihtiraslı ümitlerin inkisanmı duyacaklar- dır. Bir Belçikalı madamıa Türk güzeli hakkındaki noktai naza- | rma bakınız: i — Doğrusu çok güzel, ve hakikaten içlerinde en güzeli, Zaten söylemiştim. Ostand da her gün kendisini görürdüm. Gelir köpeğimi okşar, severdi, Artık herkes öteki güzelleri unutmuştur. Herkes yalnız dünya güzeli ile meşguldür. Öteki Kraliçeler, şimdi artık | kendileri için bir hakikat olmak- | tan çıkmış bulunan müsabaka salonunun dışarısında, başları önlerinde tenha sokakları dola- . şıyorlar. 9 — VAKIT 9 Ağustos 1932 — Bır kişi öldü. ıkı kışı varalandı lüst tarafı 1 inci saylada) bu safhada iken bahçıvanlar cemiyeti azalarından ileri gelen- ler araya girmiş, bostanda bir keşif yapılarak bunun neticesine göre Muradın borcunu ödemesi kararlaşmıştır. Dün sabah bah- çıvanlar cemiyeti reisi Yusuf B. ve azalardan bir kaçı bostana giderek keşif yapmışlar ve bos- tandaki sebze ve meyvaların kıy- metini 1600 lira olarak tesbit etmişlerdir. Murat takdir edilen bu kıyme- ti fazla bu'duğundan bir kavga çıkmış, araya Hasan Ef. nin da- | madı Kenan girmiş, bu suretle kavga büyümüştür, Kenan ve Murat fazla asabi olduklarından kavga şiddetlenmiş, bir aralık Kenan tabancasını çekerek Mu- radı arkasından, Muradın akra- balarından Ramizi kolundan, 7 yaşında Abdullah çocuğu da aya- ğından yaralamıştır. Murat beş dakika sonra ölmüştür. Diğer iki yaralı Cerrahpaşa hastanesi- ne kaldırılmış, carih Kenan ya- kalanmıştır. Katil dün bir mubarririmize, Muradın kendisini öldürmek üz- re üslüne hücum ettiğini, müda- faai nefis halinde kaldığını söy- lemiştir. KaMeaz Maliye memuru! Eyüpli Halidin yeni bir marifeti Eyüpli Halidin arkadaşı sarı ihsan, Beyoğlunda yeni bir ma- rifet daha yaparken yakalanmış» tır. Sarı Ihsan Ağaçeşmesinde ma“ dam Ağlaiyanın evine gitmiş, kapuyu çalmıştır. Kapu açıldığı zaman: “ Neye gecikiyorsunuz? Be- nim maliye memuru olduğumun farkında değilmisiniz? demiştir. ! Bundan sonra kapuya inenlere i evin konturatlarını getirmelerini ve tetkik edeceğini bildirmiştir. Biraz sonra konturatlar gelmiş ve sarı İhsan bunlara bakmağa başlamıştır. Konturata şöyle bir göz atan açık göz bunun noksan olduğunu, şiddetli cezayı istilzam ettiğini bildirmiştir. Bundan sonra ev sahiplerine bu işin düzelmesi ve düzeltilmesi için çalışacağını bildiren sarı Ihsan evdekilerden para alırken sokaktan geçen bir memur sarı İhsanı tanımıştır, Bu suretle paraları cebe indireme- den sarı Ihsan da yakayı ele vermiştir, Koyun hırsızları tutuldu Hasküy ve Sütlüce civarından mütaaddit zamanlarda 30 za ya- kın koyun çalan Hasan ve Arif ismindeki iki hırsız dün sabah çoban hasanın koyununu çalar- larken cürmü meşhud halinde yakalanmışlardır. Bu iki hırsız Adliyeye verilmiştir. Elekirik çarptı Aynalı çeşmede oturan elek- trikçi Petro elektrik tellerini kontrol ederken cereyan çarp- mış, baygın bir halde sen jorj | hastahanesine yatırılmıştır. Bir mavuna battı bir gemici boğuldu Inekolulu Yakup oğlu Osma- nın mavunası dün sabah Heğbeli- ada sanatoryomuna kömür gö- rürürken çam limanında şiddetle esen rüzgürn tesirile batmış, Osman reis boğulmuştur. Taife Mustafa ve sanatoryom bekçisi Musa kurtarılmışlardır. si“ e e, SMM YAŞAYA AŞ ül ik Suni İ. mf et eğriye selem * ia. dh Mi sün 4 Yi in Li