ZE DA ipek-film stüdyolarında Karım beni aldatırsa... Salih reis rolünde Hâzm ile A| gazinosunda k “Ipek film,, stüdyosu artık fa- aliyete başladı. “Karım beni al- datırsa,, filminin harici manza- raları ve sahneleri alınmış ve bitmiş gibidir. Rejisör Ertuğrol Mubsin, in- sanı şaşırtacak bir faaliyetle fil- min muvaffakiyeti için çalışmak- tadır, Filhakika, Ertuğrul Muh- sinin sabahleyin saat 4 den ak- şam saat “21, e kadar ayakta olduğunu ve bütün gün güneşin altında bulunmak mecburiyetinde olduğunu düşünürsek, bu eser için sarfeltiği cebtin ne kadar büyük olduğu hususunda bir fi- I* edinmiş oluruz. zarım beni aldatırsa,, bir operettir, vak'a, Istanbulun muh- telif plâjlarında, güzel manzaralı yerlerinde geçmektedir. Filmde oynayan artistler, bugün, mem- lekette tanınmış olan artistlerin en tanınmışlarındandır. Eserde Bedia Muvahhit, Feriba Tevfik, Halide, Galip, Ercüment Bebzat, Hazım, Vasfi Rızanın rolleri vardır. Filmin şimdiye kadar alınmış olan sahnelerinden gördüğümüz resimler, hakikaten çok muvaf- fakiyetli bir eserle karşilaşa- cağımız ümidini vermektedir. Şurası muhakkaktır ki, bu mu- | vaffakiyette, yukarda söylediği- miz gibi Ertuğrol Muhsinin gay- relinin büyü bir debali olacaktır. | “Karım beni altadırsa..,, nın musikisi Muhlis Sabahattinin ola- caktır. ... Bu operetten sonra, “Ipek Film,, stüdyolarında meşhur “Ka- ra Davut, müellifi Nizamettin Nazif beyin çok orijinal ve yeni bir eseri filme alınacaktır. Bu yeni eser hakkında şimdiden bir şey söylemek istemiyoruz, zira bu şimdiye kadar “Niza- mettin Nazif, i tanıyanlar - ki bunların sayısı pek çoktur « için hakikaten bir “revelation,, ola- caktır, Nizamettin Nazif, bu ese- ri, yalnız ve tamamen sinema için yapmıştır, ve sahneler, ga- yet gözel ve başlı başına birer tablo olarak miştir. Senaryonun degupaji hazırlan- maktadır, ve “operet,, filmi bi- ter bitmez çekilmiye başlana- caktır. canlı tertip edil İ mak icabediyordu. Fakat çocuk ( Kısa Haberler | a Iminden bir sahne... rolünde L Galip, Suadiye * şılaşıyorlar Abidin taratından yağlama, biz keğkii Nizamettin Nazifin eserinden sonra, zannedersek, İpek film stüdyolarında, büyük bir harp | filmile küçük bir de yerli ko- | medi yapılacaktır. Fakat henüz bu hususta. ka'i bir karar alın- mış değildir. fa. Topaz filme alınıyor Bu haberi esasen çoktan ver- miştik, Fakat bugün eserin en şayan dikkat tarafına ait bir kaç fıkra anlatacağız. Malüm olduğu üzere, eserde Topaz, muallimdir ve dershane de çocukların kendisile beraber bulundukları sahneler vardır. Bu- nun 'içip, Topazın çevrildiği stüt- yoya bir çok talebeler getirilmiş kendilerine film alınırken, nasıl hareket edecekleri öğretilmiştir. Rejisör: — bilbasa, demiştir. Film çe- kilirken makinaya bakmayınız. Farzedinizki o tarafta duvar var.. Tabii duvardan ötesi görülmez, değilmi? Küçüklerden birisi, heman a- yağa kalktı ve: — Efendim, dedi, duvarın üs- tünden de bakamaz mıyız? ... Bir başka gün, stüdyoya, an- gaje edilmiş on beş talebe ye- rine on altı çocuk gelmişti. Bu on altıncı çocuğa, hazırlanan sah- | ne içinde oturacak yer yoklu Binaenaleyh onu sahneden çıkar- o kadar mahzun olmuşlu ki reji- sör bunu nereye yerleştireyim diye düşünmiye başladı. Bunu küçüğün ellerini Darülbedayi Artistleri Bursaya gidiyor E. Muhsin de beraber gidecek; ve bunun Üzerine de dekupaj | Haber aldığımıza göre Darük bedayi, bilhassa Bursada temsil- ler vermek üzre, küçük bir tur- | ne yapacaktır. Bursada verilecek olan temsiller, orada yeni yapıl- mış olan tayyare cemiyetinin bü- yük tiyatrosunda yapılacaktır. Turmeye, Ertuğrul Muhsin Bey de iştirâk edecegi, bu suretle, Bursalılara tam bir tiyatro haf- tası yaşatılmış olacaktır. # Jan Anje'o, Andre Roan ve Rena Heribel bir Alman şirketi namına çevrilecek filmde beraber rol alacaklardır. » “İsimsiz Adam..,, isimli film Berlinde Ufa Tades'te gös- terilmiş ve fevkalâde alkışlan- mıştır. » Berlinden yirmi zenci Mos- kovaya gönderilmiştir. e Punlar Rusyada çevrilecek O'an ve mevzuu Amerikada geçen bir hadise olan bir filmde rol ala- | caklardır. » Apni Andra “ Taburun Kızı ,, isimli filmin bem Fran- sızca hem de Almanca nüsbası- »ın kahramanı olacaktır. » Rejisör Rişar Osvald, Vik ma Bankiyi, “Kontes Mariça, filminde böş Tolü oynamıya ik- na etmiştir. ? » Uyan Hayd ile, Güstar Frölih kim olduğunu bilmek is- temem,, isimli bir filimde bera- ber oynamışlardır. » Sovyetler “Varşova, isimli bir filim yapıyorlar. Bu filimde Varşova hharbine iştirak etmiş olan kimselerin hatıralarına mü- racaat edilmiş, harbiye nezareti dosyalarında tetkikat yapılmıştır. » Amerikadan döner dönmez | Ayzenştayn, derhal (o faaliyete başlamıştır, Meşhur rejisör, Teş- riniewvel ibtilâlinin on beşinci devir senesi münasebetile gös- terilecek olan filmi yapmıya başlamıştır. Bu filmin senaryosu Ayzenştayn Amerikada iken ha- zırlanmıştı. Maamafih Ayzenştayn mubabere suretile daima yapılan işlerden haberdar ediliyordu. » Grete Garbo, meşhur Ital- yan müellifi Prandello'nn bir eserini filime almıştır. anlıyan küçük heman: — Efendim, dedi, ben kendi- me yer bulurum. Esasen sınıfta- da sırada oturduğum yer yok- tur. id Sinemada plân nedir İ Şüphesiz, filme alınacak va- kanın esasını teşkil eden bir İ senaryo hülâsası hazırlandığını İ yapıldığını işitmişinizdir. Bu de- | kupajdan maksat, senaryoyu mubtelif sahnelere ayırmaktır. Piyeslerdeki 30-50 sahneye mukabil, senaryonun 300 - 500 sahnesi vardır. Sahnelerin herbiri film üzerinde 3-10 metro ve da- ha fazla uzunlukta bir yer işgal ederler, Planlar İ alma sahasıyla tahdit edilmiştir. mevzu ne kadar geride ise bu saba o kadar büyür, aksi halde de küçülür: ta umumi plandan, İ büyükbaşa kadar. İ Filmlerde bulacağımız bu muh- telif planları birer birer gözden | geçirelim: ı. — Büyükbaş: aktörün sade başını veyahut sair eşvanın en büyük cesametini alır. 2. — Büyük plan: Omuzları bizasından yukarı kısmı keser, 3. — Italyan planı : göğsünden yukarısını alır. makinenin manzara 4. — Amerikan planı: belin den yukarısını alır. 5. — Büyük Amerikan : Eşhası | dizleri hizasından keser. ö. — Ayskta plan: Tam bo- yunu zapteder, 7. — Yakın plan : Bir gruptan bir kaç şahsı, umumi plandan daha yakın “östermek için kul lanılır. | 8. — Umumi plan: Bütün sah- nayı, dekoru alır. Meselâ bir sa- lonsa, bütün salonu, bir sahneyse bütün mânzarayı. | Aynı dekor, yukarıdan, aşağı- i dan, sağdan, soldan filme alına- İ bilinir. “Plonjeler,, “kontr p'onje,, ler bu çeşit planlardandır. Bu kış gösterilen “Hayat Yolu,, ndaki barici vaffakiyet sebeplerinden en mü- himmini teşkil ettiklerini derhal anlarsınız. Amerikalılar ekseriyetle umu- mi ve Amerikan plânlarını tercih ediyorlar. Almanlara gelince, on- lar en çok büyük baş ve büyük İ di id ii Diyerek, hemen duvar dibine | gitti, bir ayağını kaldınp ceza beklemeğe başladı. Ne Çocukların, tamamen bir mek- tap sınıfında imiş gibi olsunlar diye, ellerinin mürekkeple boya- nması lâzım geliyordu. Rejisör, küçüklerin ellerini | bulaştırmıya başladı. Bir aralık, 8 yaşında bir boyarken kü- çük gülmeğe başladı: — Nediye gülüyorsun yavrum? — AÂpnem, ellerimi sizin boya- cek del... 5 5 Ş Sizi çağıran bu artisti tanıyor musunuz? Zannetmiyoruz, zira ME Ri! filmleri Türkiyeye gelmemiştir. İlk defa olarak kendini b dığınızı duyunca gelip sizi döğe- | “Jest, ile size tanıtan arlist Minna Gumbeli'dir, ve pek tebii onun ! bir... deniz kızıdır. mahir manzara çekme zaviyeleri- | ni hatırlarsanız, bu plânların mu- | vasi ların. tercih ettikleri bir ge yoktur. Yalnız umumiyetle yük plânlardan kaçınırlar. “5 lar,' filmlerini oynıyan artisi balk arasında tanımadığı U büyük baş ve büyük plân | lanmaktan çekiniyorlar. | Bizim fikrimize kalırsa, bif Şimdilik bu tarzı kabul etmeli Bahsettiğim sahneler hakli müsbet bir fikir verebilmek mubayyelemizde canlanan hangi bir senaryonun, mubafi sahnelerini parçalıyalım : Sahne... — Büyük plân: Hat nın çehresi çektiği ıztırabı iel ediyor. Herifin yaralanan sırtlan gibi inildediği işidilmö tedir. Sahne...— Amerikan plânı: # san elini göğsündeki yaranı9 tüne bastırıyor. Aynı seda. Sahne... — Büyükbaş: Hasat sol eli, intikamının ne şi del olacağını anlatan bir titreyil yumruk halinde sıkılmaktadır. Stop. Faciaya sizi de şal yapmamak için bu karanlık mı burada kesiyorum. Nakleden : Senaryo k plân kullanmaktadırlar. F EU rsu talebesin! A. Fuat — ———————— — geni öp! Beni öp!.. Güzel bir isim gil mi? Bu yeni yapılan Fransız filminin ismidir. Eser, Tristan Bernarın &n # eserlerinden birisidir. Filmi Yİ pan Leon Mato, böşrolü oynıy* da, İstanbu'ün ton'dur. d Milton bu filmde, zengin muş bir şarap tüccar rolüf oynamaktadır. Onu, bir arki daşı fakir düşmüş bir asil gili nin şatosuna götürüyor. Orat Milton iki güzel ve genç ku tanışıyor. Bunların Jan Helbiri le Tanya Fedor olduğunu sö lersek bu filmin nekadar güf olacağını söylemiş oluruz. pek “evdiğ pek sevdiği Bir sinema mahallesi Moskova civarında * “ Pol likba,, ismi verilmiş bir sinef mahallesi vücuda getirilmişti Burada iki geniş stülyo vard Ve sesli filimler yapılmaktad ” Ame!