ll a İTİN iberalizm Sukuta mabkümdur | “Pazla ısrar etmek beyhudedir. Liberalizm iktisadi mesleği arlık su -| kuta mahkimdur. Tıbkı hürriyet) mefhumu gibi bu sahte ilâheler aley -; hine dünyanın her tarafında umumi bir cereyan yükseliyor. Muledil Fransa bile bu büyük tehevvülün ce « reyanlarından kendini kurtaramı - Yor Bu yazılar birkaç gün evvel gelen “Tun,, gazetesinin ilk say- fasında Edouard Julya imzasile çıkmış bir makalenin ilk satirla- rının . tercümesidir ki Jiberalizm meslekinin artık dünya yüzünde tutunabileceği biç bir yer kal madığını, en büyük bir sermaye memleketinin en büyük bir ser. mayedarlar gazetesi İisanile iti- raf etmesi noktasından hakika- ten şayanı dikket bir vesikadır. Fakat yine şayanı dikkat hadisedir ki bütün cihan bu derecede de rin tabevvüllerle altüst olup du- rürken, bu tahavvüller arasında | « eski liberalizm, yani ferdiyetçi iktısadiyat o nazariyesine “Tan, gibi gazetelerin sütunlarında bile sukuta mahküm bir ilâbeler na zarile bakılırken son defa Koza- eliden müstakil meb'us olarak intihap edilmiş olan Sırrı B: gibi bazı zevat, Devletçiliğe karşı ferdiyetçiliği müdafaa etmekte- dir. Kafalarımızı yirmi otuz sene evvelki sermayedar memleketler için yazılmış olan mektep kitap- larındaki ilmi nazariyelerin çer- çivesinden biraz harice çıkara- lum. Yer yüzünde vukubulan bü- yük tahavvüllere dikkat ve ib- retle bakalım. Hâkimler kanunu Ankaradan gelen haberlere göre hakimler kanununa yeni bazı maddeler ilâvesi ve kanu nun 3linci maddesini tadili hakkındaki lâyiha Büyük Millet Meclisi ruznamesine alınmıştır. Lâyihanın son şekline göre bir yerde kalması memuriyetinin nüfuz ve itibarına halel verme- sinden dolayı iki defa değiştiril- miş olanlardan üçüncü bir defa bu gibi hallerde bulunanlar hâ- kimlikten çıkarılacaklardır. Hiz- metlerinden istifade olunamıya- cağı teftişle sabit olan birinci derece müstantıkler intihap en- cümeni kararile bir daba hizme- te alınmamak üzre vazifelerin- den affolunacaklardır. Hapis cezasına mahküm olanlar ve hariçte çalışma Ankaradan gelen haberlere göre, ceza kanununun meriyet mevkiine konulması hakkındaki kanunun dördüncü maddesine bir fıkra ilâvesi kararlaştırılmış, bu münasebetle hazırlanan kanun maddesi meclis ruznamesine a- hınmıştar. Bu maddeye nazaran hapisha- nede çalışma tesisatı yapılmıyan yerlerde üç seneye kadar ağır hapse mahküm olanlardan ceza- Sının yarısını, üç seneden on se- neye kadar ağır hapse mahküm olanlardan cezasının üçte ikisini bitirmiş olanlar, ahlakları nazarı itibara alınarak ve hapishane wisyonunca bir mabzur görül mediği takdirde san'at, meslek veya bedeni kabiliyetlerine göre ündüzleri nezaret altuda ba Pishane haricinde çalışabilecek- *r, geceleri hapishaneye döne” <eklerdir. Bu esnada kaçanların mahkümiyet müddetlerine Asıl ceza müddetinin altıda bi- rinden üçte birine kadar ilâve “dilecektir, Günün Haberleri İ Terkos şirketi İFazla su vermek için! faaliyete geçti Terkos şirketi tesisatının be- lediyeye desti hakkındaki Ve- | killer heyeti kararının lâkadar- | lara tebliğ edildiğini ve beledi- yenin ilk istimlâk bedeli olarak şimdiki halde Iş ve Ziraat ban- kalarında bulunan 930 bin lira- ni 8U0 bin lirasını vereceğini | yazmıştık. Bu mesele etrafında Terkos | şirketi dirketörü M. Castelnau şunları söylemiştir : Bu haber hakkında hiç bir malâ marm yok Ben de gazetelerde okudum. | Belediyenin me yapmax niyetinde oldu Punu ve reslsatmızın o mübayansı için relsiderin tedivesine başlavıp bağlamiya- çağını da keza bilmiyorum. Şimdiki halde Nafla vekâletile nü. isilaf mucib e daha fazla Terkos gölünden terşih havuzlarına Suyu sevkeden şimdiki mec: raları bu havuzlara daha fazla su gel mesini mümkün kılacık geniş kuturda borularla değiştirmekten ibarettir. Fakat bu tesisa, Nafia vekiletine vakdim ettiğimiz börük projenin ancak bir kısenını teşkil eder, Bu proje, şebrin ker yerine şimdiki ihtiyaca fazlasile kâfi gelecek miktarda su gönderilmesi için tesisat ve şebekenin Daştan başa yeni- İeştirilmesi esasma göre hazırlanmıştır. Şebekenin baştan başı değiştirilerek yeni tesisat vücuda getirilmesi Düyük mikyasta bir iş olduğu, fazla masrafa ve Zamana İhtiyaç gösterdiği için, bu pro jenin tatbiki halinde imtiyaz müddetimi- | zin vzetılmasinı istedik, Şimdik aliyeti büyük projenin ancak İiyete devam edilm T ve çok bir zamanda İwanbalun fazlasile suyu epalik Olacağı müjdesin! vermekle babi yar olacağım Gayri mübadiller, Bonolarınızı Satmayınız Gayrimübadiller cemiyeti yeni idare heyeti evvelki gün toplan- mış, içtimada istifa eden Hüsnü beyin yerine Makedonya mınta- kasından Osman Faiz B. seçil- miş, bundan sonra cemiyelin Ankaradaki işlerini takip için Apkarada teşkili maliye vekâle- tince kabul edilen büro azası se- çilmiştir. Büroyajişleri nihayet üç ay içinde intac etmek üzre Esat Pş. ile Hamdi ve Nüzhet beyler seçilmişlerdir. Hamdi ve Nüzhet beyler bu gün Esat Pş.da bir haftaya ka- dar Ankaraya — gideceklerdir. Heyet Ankerrda Gayrimübadil- lere ait, Yunanlı, etabli ve firari Rum emlâkinin tesbiti, bonolar kıysselinin muhafazası gibi işler- le meşgul olacaktır. Diğer taraftan Dahiliye vekili Şükrü Kaya B. Millet Meclisinde söylediği nulkunda gayrimübadil bonoları meselesine de temâs bahsettiğim bu r kısmıdır. Fax yakın elmiş ve bazı gayrimübadillerin | istihkaklarına mukabil aldıkları bonoları kıymetlerinden çok aşa- ğı sattıklarıma işaret ederek şun- ları söylemişlir: — Bu hemşebrilerimi temin ederim. Bono bedellerini maliye- den obebemehal alacaklardır. Satmasınlar, satarlarsa herbalde kıymetini nazarı itibara alarak satsınlar. Maliyenin bütün bun- lara borcu beş milyon liradır. Metrük emvalin şimdiki kıy- meti ise altı milyon liradır. Gay- rimübadillerin kendi paralarını böyle heder etmemelerini çok e i Bulgar Misafirlerimiz Dün Ankaradan şeh- rimize döndüler Bir bafta kadar evvel buradan geçerek Ankaraya giden Bulgar gazetecileri * ve refakatlerinde bulunan bale heyeti dün sabah- i ki trenle şehrimize dönmüşlerdir. Eulgar meslekdaşlarımıza re- faket eden ve M. Boris Tsonef'in idaresi altında bulunan “Bulgars- ka Kitka,, “Bulgar büketi,, ba- ile heyeti Ankarada haziranın İ yirmi birinci ve yirmi ikinci ak- şammda birer suare ve bazira- nin yirmi ikisinde Halkevi tiyat- rosunda bir matine vermişlerdir, temsillerde reisi cümhur Hz. le başvekil Pş Hz, vekiller, meb'us- lar ve diğer bir çok zevat hazır bulunmuştur. Reisicümbür Hz, Bulgar gaze- tecilerinin reisi M. Anton Bay- çef'le gazetecilerden M. Sakazo- f'u ve artistlerden bir kaçını ka- bul buyurmuşlar, kendilerine il- tifat etmişlerdir. Şehrimıze dönen heyet azası Ankarada kendilerine karşı gös- terilen samimi hüsnü kabulden çok memnun ve mütabassis bu- Junduklarını söylemektedirler. Bu akşam temsil ver Bu'gar bale heyeti bu akşam ve yann akşam saat 21,30 da Tepebaşında Darülbedayi tiyat- rosunda iki temsil verecektir. Bulgar büketi ismini taşıyan Ba- le heyeti mi'li bir hars teşekkü- lüdür. Heyeti teşkil eden altmış arlist yüksek tabsillerini bitirmiş, Bulgar milli harsı için çalışan i amatör gençlerdir. Bulgar milli. musikisi ve 150 mübtelif Bulgar kostümlerile ve- İ rilecek temsil dört perdelik, ba- sit bir mevzuu olan bir operet tir. Temsilde Bu'gar köy, ev, çiftik, eğlence bayatı dans ve şarkılarla lebarüz © ettirilmek- tedir. Operette 50 artist dans ede- cek, 25 artist şarkı söyliyecek, on kişilik Bulgar musiki heyeti milli havalar çalacaktır. Manisada Yeni hastanenin inşasına başlandı vel ölen Musevi vatandaşımız Eskinazi Ef. nin doğduğu şehir olan Manisada bir hastane inşası hakkındaki vasi, etini tatbikle mükellef Amerikan bankasının mümessili M. Turner bir müd- dettenberi şehrimizde bulunuyor- i du. M. Turner dün Manisaya git- miştir, Oradan İzmir ve Atina yoluyla Amerikaya dönecektir. Hastanenin inşaatına Haziranın birinde başlanmıştır. Amerikan mimarı Mr. Tbomson inşaata ne- zaret için Manisada bulunmak- tadır, Hastaneye ait malzemenin bü- yük bir kısmı Amerikadan Ma- | nisaya gönderilmiştir. İnşaat bir kaç ay sonra bitecek ve hasta- menin açılma merasiminde bulun- mak üzre Madam Eskinazi ile M, Turner Amerikadan memle- ketimize geleceklerdir. Hastanenin doktorları ve bü- tün müstahdimleri Türk olacak- zır. Yalnız İs vi bakıcı Ame sikadan a ii Amerikada iki sene kadar ev- | Yangın var! Kanaryesini köpeği n ağzında görünce. Dön öğleyin Galatada Topçu- lar caddesinde yangın olduğu haber verilmiş ve itfaiye der- hal yangın yerine gitmiştir. Yapılan aramada ateşe dair hiç birşey görülmemiş ve şu ga- rip neticeye varılmıştır : Derbenizade apartmanında 3 numarada oturan Madam Polk- sinin güzel bir kanaryesı vardı. Bir köpek her nasılsa Madamın orada bulunmadığından istifade ederek Madamın sevgili kanar- yesini kapmıştır. . Kanaryesinin feryadını işiten Madam odadan içeriye girip kanaryeyi köpeğin ağında görünce avazı çıktığı kadar yangın var.. Diye bağır- mıya başlamıştır. Civardan bu sesleri duyanlar derhal itfaiyeye haber vermişler ve bu haber üzerine itfaiye boşu boşuna yan- gın (9) yerine gelmiştir. Bir matmazel denize düştü, kurtarıldı Nişantaşında Hacı Mansur s0- kağında 59 numaralı hanede otu- ran 24 yaşlarında matmezel Ok ga dün gezmek için Büyükdere- ye gitmiştir. Piyasa caddesinde gererken bir aralık deniz kena- rina gelmiş ve birdenbire ayağı kayarak denize düşmüştür. Et raftan görenler koşarak matme- zel Olgâyi kurtarmışlardır. Hırsız kaçarken tutuldu Dün Altınbakkalda emlâk şir- keti bekçisi Caferoğlu Lülfinin barakasına bir hırsız girmiş ve palto, muşamma, ile 30 lira para ve mühendislere ait şerit ve metreleri çalarak kaçarken et raftan görülmüştür. Derhal ya- kalanan bırızın italyan tebeasın- dan Hasan oğlu Sabri olduğu anlaşılmıştır. Acaba ne yapncaktı? Üsküdarda (— Bulgurlumesçitte oluran şoför Hamdi EF. fazlaca sarhoş olarak elinde tabanca ve bıçak gezerken yakalanmış ve karakola gölürülmüştür. .Kara- koldada zabıta memuruna ha- karet etmiştir. Hakkında takibat yapılmaktadır. Seker, kahve, Çay idhalâtı Şeker, kahve ve çay idhalâtı i meselesi etrafında Iktısat vekili Mustafa Şeref B. şu izabatı ver- | miştir: “— Onümüzdeki hafta içinde şeker, kahve ve çayın bir elden idaresi hakkında bükümete salâ- hiyet verilmesine dair olan ka- nen İâyihası Büyük Millet Mec- Usinde müzakere edilecektir. Bu lâyiha kanun şeklini aldıktan sonra muamelenin basit bir hale geleceği ve mübadale işinin hü- i kümet tarafından idare edileceği tabiidir.,, Diğer taraftan paresı verilmiş olduğu halde gümrüklerde bulu- nan kahve ve şekerler hakkında nasıl bir muamele yapılacağı da bu hususta hazırlanmakta olan kararnamenin meşrinden sonra anlaşılacaktır. Kıbrısla ticeri münasebatımız niçin azalıyor? Son aylarda Kıbrısla memle- ketimiz arasında olan ticari mü- nasebet gittikçe azalmaktadır. stanbul ticaret odası bunun se- 3— VAKİT 25 Haziran 1937 -— Günün Meselelerinden Istanbulda Apartıman inşaatı Istanbul belediyesinin Boğaz- içinde apartıman inşaatını men için bir karar almak istediği söye leniyor. Maksat, Boğaziçinin tas bii güzelliğini bu suretle muha» faza etmektir. Boğaziçinin tabii güzelliğini muhafaza etmek lü- zumunu kabul ediyoruz. Bunun için icabederse apartıman inşaa tının men edilmesine de bir şey demiyoruz. Ancak belediyenin apartıman inşaatını men etmek hakkı varsa bunu, daba evvel dala mübim ve müstacel bir maksat için kullanması lüzumuna işaret etmek istiyoruz. Dikkat edilirse, son zamanlar da, Beyoğlunun muhtelif semt- lerinde, diğer bazı mahallerde büyük nisbette apartıman İnşaatı var. Bu inşaat bir taraftan şehir için bir iştir. Bundan az çok İs- tifade edenler vardır. Buna hiç şüphe ydktur. Fakat bu faydaya mukabil şehrin tekmil emlâk kıymetleri her gün sadece bu yeni inşaat yüzünden dehşetli surette tenezzül etmektedir. Bir halde ki bu halin devamı şehrin emlâk kıymeti noktai nazarından | bir nevi (iktisadi intihar) tabiri ile ifade edilebilir. Istanbul be- lediyesi göre göre bu intihara müsaade etmemelidir. Eğer Istanbulun nüfusu teza- yöt değil, bilakis tedrici bir te- nakus halinde olduğu için tabii bir ihtiyaca tekabül etmiyen bu inşaatın sebebi ne olduğu soru- labilir. Bu sebep gizli değildir. Istanbuldaki büyük bankalar tev- diata faiz vermedikleri için mik- tarı en aşağı elli, altmış milyon lira tahmin edilen ve faizsiz ola rak bankalarda bulunan paralas nn sabipleri sermayelerini hiç olmazsa emlâke kalbetmeyi da» ba kârlı buluyorlar. Bundan do- layı yeni apartıman inşaatı de- vam edip gidiyor. Fakat bu in- şaat devam eltikçe memleketin tabii zamanlarında hareketli ser- maye olarak kullanılan paralar hareketsiz, daha doğrusu ölü sermaye şekline girdiği için buhranın şiddetini arttırıyor. Iktısadi hayatta mübim olan şey hareketli sermayedir. Ve memleketin umumi refahı ancak İ bu sermayelerin hareketindeki i sür'at derecesile mütenasiptir. eğer hareketli sermayeleri bu- gün için filen tahrik etmek, pi- yasada faal rol oynamalarına ça- re bulmak imkânsız ise hiç ol- mazsa yarın için hazır bir halde beklemesi hayırlıdır. Onun için bu sermayelerin sabit ve hare- ketsiz şekillere girmeleri hiç ol- mazşa teshil edilmemek lâzim değil midir ? ””. miya başlamış aynı zamanda Kıbrıs ticaret odasına da müra- caat etmiştir. Kıbrıs ticaret odası; iki mem- leket arasındaki iktisadi müna- sebetin azalmasını Anadoludaki zirai inkişafta ve himaye usu- lünde bulmaktadır. Kıbrıs ticaret odası bu busus- ta bilhassa diyor ki: — Aadoluda son senelerdeki zirai tarakkiyat ve inkişaf bizim memleketimizde ihraç etmiş ols duğumuz maddelere lüzum hasıl ettirmiyecek kadar çoğalmıştır.,, Istanbul ticaret odası henüz