9 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

9 Mayıs 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

R > 1232 usyada Aşk! Yazan: Lui Sari Rusye Dünyanın kısa etek rekorunu hiç şüphesiz Rus kadınları —-7 kazanırlar ! Derslerini takip mensup olduğu “Sosyet,, teşki- edebilmesi için lâh, ailesinden ayrılmasını inte- miş. Valya: — Bu, dedi, umumi bir ted birdi, mal sahibi lekette idareci bir vazıyete sok» mamak için, onların çocuklarının darülfünuna girmes menedilmiş ti, Fakat, rüştünü ispat etmiş olan gençler, ailelerinden ayrıl- mak şartiyle, darülfünundaki dersleri takip edebilirdi. — Demek, Valya, sen de ailen, den ayrıldın... — Bunu bizzat babam tavsiye! etti sınıfını, mem Valya, şimdi, bir hastanede günde altı saat çalışıyor. Aylığı, iki yüz Rubledir. o Bazı ameleler ondan daha çok para alıyor. Val ya kazancını arttırmak için hususi hastalar da kabul ediyor. — Bu, yasak değil mi? — Hayır. Şimdilik yasak değil. Bidayette yasaktı. Hususi doktor- luğa müsaade yoktu. -— Demek bizim memlekette nl duğu gibi... — Hayır. Biz, hükümetin me »| murlarıyız. İstediği zaman hükü «| met bizi başka bir şehre göndere - bilir. Gündealtrsast o vazifemi yaptıktan sonra hususi tedaviler de bulabilirim. Valya'nımn evine gittim. Burası vaktile zengin bir adamın eviy - miş. Valya'nın odası, dört metre murabbaı bir yer .. Bir köşede bir sedir var. Yanındaki dolapta dok- torluk âletleri. Bir masa. bir se- maver , İki sardalye . . Burası hem İntizar, hem de muayene odasıydı. ——. larla incirliklerin fenni şerait da- bilinde yetiştirilmesinin temini. 2 — Mevcut bağ ve incirlik- lerde mahsulün keyfiyet ve ke- miyetine tesir edecek bakım usullerine çok dihkat olunması, 3 — Toprağın gübre ihtiyacı- nın muntazaman temini, 4 — Hasadın tanzimi, kuru üzüm ve incirlerin talebe muva- fık bir şekilde hazırlanması. İstihsal masraflarının azaltıl ması içinde şu tedbirler tavsiye edilmektedir : 1 — Yeni tesis edilecek bağ ve incirliklerden asgari bir za- man zarfında mabsul alınmıya başlanması, 2 — Yukanda zikredilen ve mahsulün kemiyet ve keyfiyetine tesir icra eden tesis, bakım ve saire gibi işlerin en ucuz ve se- mereli şekillerinin tesbitiyle bun- ların tamamen tatbiki. Mersinde istihsalât Mersin ticaret odası, Mersin ve havalisinin portakal, manda- lina ve limon istihsalâtınışu su- retle tesbit etmiştir : 1931 senesinde 5,600,009 por- takal, 1,700,000 mandalina ve 100,000 limon Mersin portakal, limon ve man- dalinalarının tamamı memleket İçinde sarf ve istihlâk edilmiştir. tür | Rus kadınları Tabi iki kişiden fazla hasta gelir- se, fazlası ayakta duruyordu. Mu İ ayeneyi de herkes seyredebiliye.- du. Ben gittiğim zaman iki kadın hasta vardı . Sordum: — Demek erek hastalar, erkek doktorları tercih ediyorlar? Valya güldü: — Fakat, dedi, Moskovada er- kek doktordan fazla kadın doktor var. Zira meslek fazla para kar zandırıyor. Muayene bittikten sonra Valya gidip ellerini yıkadı. Sonra oturup yemek yedik ve geceyi, muayene sedirinin üstünde geçirdim. KISA ETEK REKORU Moskovada bütün erkekler kas- ket giyerler. Buraya geldiğimin ertesi günü başımdan yum şapkayı attım, seyahat kasketimi geçirdim . Kadınların saçları kısadır. Baş-! İarma ya bir (bere) koyuyorlar, yahut ta renkli bir mendil bağli- yorlar, ve onda dökuzunun kısa çorapları var . Uzun çorap bir lüks Etekler,diz kapakları geçmi » yorlar . Bu bir moda meselesinden ziyade, iktisat meselesidir. o#er kadına beş metre kumaş veriliyor, kadınlar da bu beş metreden iki) ile sohbete dalan karısı Melkoyu elbise yapmanın yolunu buluyor - lar . Bunun için dünyanın kısa e tek rekoru Moskovadadır. — az Umumi bahçelerde, tramvay *| parkın sonuna kadar sürüklüyor - larda, insan mütemadiyen çıplak bacak seyredebilir . Bu manzara - dan bıkanlar var mı bilmem? Fakat ben gözlerimi oradan a - yıramıyordum. Hiç bir kadının elinde bir çan- ta görmedim . Deri, pek pahalıdır. Buna mukabil ebadı 30x60 santim kadar ve deriye benzer bir n::ne- den mamul küçük bavullar var. Bu itibarla, kadınlar, daimi surette seyahat ediyormuş gibi çö” rünüyorlar . Bu küçük bavulları, daima yanlarında taşıdıkları için, garip bir manza - ra hasıl oluyor. Bir gün, büyük o- telde, bir aileile yemek yiyor- duk. Aile reisi kadın hürmet- lice bavulunu yanma koymuş tu. Biraz sonra açtı, içinden mem dilini çıkardı. Şöyle içine bir göz attım, para çantası, iki kitap, bir sürü gazele, bir ayna, bir dudak boyamak için “kırmızı,, vardı. KRUNİSKİ PARK'DA AŞK DERSİ Mişel yeni dostumdur. Beraber yemek yedik, Üstüne de bir kaç Kafkas şarabı yuvarladık. Şarap arkadaşımm biraz kanr- nı harekete getirdi, galiba ki, ya- nımızdan geçen kadınlara garip, garip bakıyor. İşte karşıdan elele tutuşmuş üç kız geliyor. Mişel, bana onların göğüslerini, ve çıplak bacaklarını gösteriyor . Karşılaşıyoruz, geçi” yoruz. Mişel dönüp: — Sağlam makineler, diyor. Mişel beni geriye çevirip, sü - rüklüyor. & Galiba bu makinels - rin beş senelik plânı sağlam bir surette tatbik edip edemiyeceğini anlamak istiyor . Kızları takip ediyoruz. Bizi, Poliste : | Dört yangın iki evle bir tütün deposu yandı Dün öğleden sonra saat ikide Galatada Arap camii arkasında uncu Şakir Efendinin evinden yangın çıkmış ve Şakir Efendinin eviyle yanındaki ev yanmıştır. Yapılan tahkikata göre, yangın ©- cağın parlamasından çıkmıştır. Evvelki gece sabaha karşı da Beşiktaşta Yalı çıkmazmda Hacı Remzi ve Hâmit Beylere ait Cüm- huriyet ismindeki tütün derosum! da yangın çıkmış, İtfaiyenin za- manında yetişmesine rağmen de- po tamamen yanmıştır. Depoda 126,533 kilo tütün bulunuyordu. Yanan tütünler Mah Haym siğor- ta şirketine 115,000 liraya siğorta- hk olduğu gibi, Selânik bankasına . da 90,000 liraya rehinde bu lunmaktadır. Yangının neden çık- tığı henüz belli değildir. Max- mafih elektrik tellerinin kun- tak yapmış olmasına ihtimal ve- rilmektedir. Zabıta kastolup ol- madığı noktasından tahkikatını derinleştirmektedir. Dün Galatada Çubukçular *ad- desinde Cafer çavuşun kahvesin- den yangın çıkmış, kahve kısmen yandığı halde söndürülmüştür. Bundan başka Fatihte Çama- şırcı sakağında Nâzım Bey apart- manınm damında, dama dökuül- mek üzere zift kaynatılırken yan- gın çıkmışsa da sirayet etmeden söndürülmüştür. Zorla güzellik ! Trabzonlu İzzet isminde bir deniz amelesi Galatada umumhar neci Aleksandrayı zorla dost El rak narasını yemek istemiş, ka»! dın, buna razı olmaymca, umum- haneye taarruz elmiş, önüne gelen kadını dövmüştür. Sataştığı için Büyük adada oturan Kadirle i Fatma kendilerine sataşan Cemal Mustafayı sokâk ortasında fena halde döğmüşlerdir. Karısını ısırmış! Galatada oturan İtalyan tab'a-! sından Alber sarhoş olmuş, kendi-! sine yemek hazırlamıyarak, kapı! önünde, komşularından Sofiya muhtelif yerlerinden ısırarak ya- ralamıştır , Alber polisçe yakalan- İ mu; lar . Nihayet birdenbire dönüyor « lar, karşılaşıyoruz. Üç kızdan ikisi güzeldiler. Da - ha doğrusu gözleri güzeldi. Mişel! vakit kaybetmeden üçüncü kızı — en çirkinini — bir kenara çe - kip kolağma bir şeyler söylüyor . Ne konuştuklarını duymadım. —| hoş duysaydım ll ulşesMiim) ya — Amma zavallı, yavrucuğun| arkasına bakmadan gidişini görün ce, vaziyeti anladım . Sonra, dos- tum öteki iki kıza dönerek amirs- 1 e RM En memleketlerine gitmişlerdir. i , a la, taktı, gene yürümiye başladık. mu? İlerledikçe elektrikler azalıyordu. Şimdi, uzaktan gelen musiki,| (İstiyorum) dersin, oda itaat e- hoş nağmele' getiriyordu. Nehirden serin bir şırıltı yük- seliyor, bu ağır yaz geçesinin ko- kularını hafifletiyordu. Konuşmuyorum, rusça (Seni seviyorum) demesini bilmiyor de- ğilim. Fakat bunu söylesem her halde yerinde olmıyacak, sadece kızm elini sıkarak tumbul koluna doğru çıkıyorum. Stop!. Mişel duruyor. Şimdi a- ğaçlıklar arasında ve küçük bir meydandayız. Ayaklarımız yumu- şak çimenleri çiğniyor . Başımızın üstünde ağaçların delil semasın- dan, yıldızların parıldadığı görü- lüyor. Mişel arkadaşiyle yere oturu” yor. Sonra, bizim ayakta durdu- ğumuzu görünce kalkıp yaklaşı- yor, beni bir kenara alarak: — Ne yazık, diyor, senin kız ne almanca, ne ingiliz çe, ne de fran- sızca konuşuyor. o Senin Fransalı bir yoldaş olduğunu söyledim. Haydi. — Eee böyle hemencecik olur Canlı bir insan, gökten yer yüzüne atılacak ! Tayyarecilik tarihinde ilk de- fa olarak yakında canlı bir in- san bir tayyare tarafından, bir mermi içinde bulunduju halde yer yüzüne atılacaktır. Bu şekilde atılacak olan adam gök yüzünden paraşutlarla yer yüzüne atılan ve bu yüzden ha- | yatını mütbiş muhatıralara ma- ruz birakan Jon Tranum'dur. Bu zatın yeni girişeceği ma- cerada en çok korktuğu şey, bükümetin bu son derece tehli- keli maceraya müssade etme- mesidir. Manmafih onun bir ça: resini bularak bugünlerde tec- rübeyi yapması bekleniyor. Mister Tranum'un içine gireceği mermi hazırlanmıştır. Alaminyon- dan yapılan bu merminin ucu, sello'oittendir. Bu sayede kendisi merminin içinden harici görebilecektir. Altı kadem uzunluğunda olan merminin (içine, Mister Tra- num'un vücudu sığacaktır. Tra- num merminin içine girdikten sonra mermi bir tayyareye ası- lacak, ve onun ucu ileriye doğru olacaktır. Tayyar, 4000, 5000, kadem yükseldikten sonra tayyareci mermiyi salvirecek ve mermi yere doğru inecektir. bu “canlı mermi,, saatte 400, 500 mil sürstle yuvarlanacak ve 2000 kademlik bir mesafe kat- ettiği zaman Tronum merminin içindeki bir düğmeye dokunarak Demiryolları idaresinde tasarruf; Verilen malümata göre, Devlet! demiryolları idaresinin Haydar- pasadaki matbaası hazirandan iti-' baren lağvedilecektir. l İdarenin tabı işleri, Devlet mat- baasında yaptırılacaktır. Bundan başka idaredeki yeni tarifler ara- sında her sene memurlara ve ailelerine verilmekte olan prim u- sulünün de kaldırılması mühte-! meldir. Evkat umum müdürü Evkaf umum müdürü Rüştü Bey berayi tedavi şehrimize gel miştir. han vi Bulgar misafirlerimiz gittiler On gün evvel şehrimize gel miş olan Bulgaryalı misafirler dün! m ———— me, — Ona şiddetle (Ya Hacu), der, Mişel, vazifesinin nihayet bul- duğuna kani olarak yerine gidip oturdu. Haydi biz de öyle yapalım . Ça- re yok. Oturuyoruz. Pariste öğ- rendiğim tek tük rusçayla birşey- ler söylemiye çabalıyorum. o Fa-| kat Paristeki hocam, eski rejim- den bir ihtiyar muallimdi. Bana| ancak şunları öğretmişti: — “İsmin ne,, , “Kaç yaşında»! snı,,? “Sevimlisin,, , “Güzel saçla- rın var,, , “Teninde güzel koku- yor,, , “Tatlı bakışların var,, “Pek tabii, nihayet,. , “Seviyorum.,, Sözlerime, kızım verdiği cevap- lardan sadece isminin Natasa ol- duğunu anlıyabildim . Sonra sor- du: — Demek rusça biliyorsun? —Pek az. Bir müddet sustuk. Ne yapayım diye düşünüyorum . Fazla düşün- mek de lüzumsuzdu. Mişelin yap- tığı gibi yapmak münasip olacak- tı. (Devam edecektir.) Mermi içinde bulunduğu halde tayyar& den yere atılacak adam, In Tranum'dur Merminin içinde irtifaları gö” teren aletler bulunacağı için ter Tranum merminin içinden P9 zaman çıkacağını tayin ede cektir. Maceradaki en tehlikeli nokt# merminin içinden sıyrılmaktadf Fakat Tranumun bu -hari muvaffakıyetle yapması beklen” yor. Kendisi korku nedir, bili” yen, itidalini katiyen kaybet” yen ve şimdiye kadar 1400 ki re paraşut kullanan bir ada Tayyareciliğin bu vadisinde tefevvuk eden bir kimse yoktuf” Bu müthiş macera İngilteredf hazırlanırken Almanyada da ha başka bir macera hazırla" maktadır. Iki Alman mühendisi olan Hef Winklerle Rodo'f Nebel ayrı a” rı raketler inşa etmekte ve buf” larla muazzam birer maceraYf atılmak istemektedirler, Laboratuarlarında ses z ve gö çalışmakta olan bu iki wübef” disin Avrupadan Amerikaya bi raketle gitmek, hem de bir iki, saatte gitmek istiyorlar.. Bunlaf tokette mektuplar da bulundi” racaklardır. t Raketlerin Avrupadan Amef kaya bir iki saatte varması b£” rikulâde bir hâdise olacaktır. Bu iki mühendis tecrübeleri! yapmıya (başlamışlardır. e Hef Winkler'in ilk yaptığı tecrüb lerde saniyede 948 kadem sür" temin edilmiştir. Çıplaklar ! Kanadada 33 kadın? ceza verildi Nelson, 8 (A.A) — Çıp'ak! cem yetine mensup 33 kadın di” ha Üçer sene hapse mahkü” olmuştur. ç Dün müddeiumumi, ou yollar üzerinde çıplak olar# dolaşmaktan vazgeçmelerini a8” takdirde uzun müddet hapse hatta nefi cezasına mahküm ol” caklarını ihtar etmiye geldiği zaman çıplak kadınlar yenide” kendilerini teşhir -ediyorlardı. Bu kadmlardan baz'ları bati sanede ke alarma iltihak etm” istemişlerse de tevkif edilmem lerdir a il Matbacmıza geten eserler: — ———— Bir ömür böyle gesi Kıvetli şair Faruk Nafiz Bey en E zel şiirlerini bi: sraya toplıyarsk vi lkmle ve büyük bir cilt halinde mi mişör. Suhulet kürüphenesi yaralı iy bastırılan kitap, edebiyat ki süphştiği için muhim bir Kazançör Faruk Ni s şiir mecmuasının İntişanını haber Ve onun hayranlarına bir müjde demsker Yaşamak yolu gi Verem mücadele cemiyeti taraf” neştedilmekre olan aylık “Yaşamak “iy mectbuasınıcı SON sayıs. çıkmış” sayısıyle Üçüncü çıkış yılını bitiren düncü yılına giren mecmuanın yıl münü kutlular ve karllerimize * ederiz. — Kadıköy Süreyya sinemâ Büyük gsla müsamere Gaston Leroux'nun meşhur ro dan iktibas edilen rn Sarı odanın esr#, gi Huget ex Dutlos Rolsn 79 Mavs 097 Perşembeden İKö Siyahlı Kadının Kok a if Hugette ex Duflos Ronald Toru

Bu sayıdan diğer sayfalar: