8 Mayıs 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

8 Mayıs 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mam m — ? —VAKIT 8 MAYIS 1932 Balkan Haftası Ticaret odası hazır- lıklara başladı Mayısın son haftasında şeh- rimizde Balkan haftası tezahü- ratı yapılacaktır. Evvelce pro- | gramını yazdığımız bu hafta | zarfında Balkan ticaret ve 83- nayi odasının açılma merasimide yapılacaktır. Istanbul ticaret oda- sı bu husuta hazırlıklara şimdi- den başlamsı için emir almıştır. Gene bu ay içinde şehrimizde Balkan tütün kongreside topla- nacaktır. : Tütün kongresinin Bal- kan baftisında top'anması çok muhteme'dir. | söylenildiğine göre, son yılların çok müstesna yabancılardan bile esirgediği iyi teli eseridir. Biz ev-| velki gün sabahleyin Moskovaya ayak bastık; 28 saat sonra bütün Rusyayı resmi bir sıfatta değil, fa| kat şahsi nüfuzunda ve çelik ira-| desinde -Stalin, çelik manasma ge len bir kelimeden müstear olarak| alınmış bir adtır — temsil eden bu büyük şahsiyeti — velev bir te sadüf neticesinde olsun — selâm-) Tamakla Sovyetler ziyaretinin baş“! ca arzusunu tatmin etmiş bulu -| nuyorum. Stalin, Marksizmi değil, Leni- nizmi tahakkuk ettiren ve tabak - kuk icin Sovyetler camiasına en kısa, en doğru ve en tatbiki yolu gösteren bir inkılâp reisidir. Fır- kasının başında inkılâbı hedefi- ne vardırmak, o Rusyayı iktrsat â- leminde bir cüzü tam yapmak için daima uyanık ve hareketli olan! başı, işte su derinliği ilk bakışla- rın öleemiyeceği bir dereceye va-| ran durgun vazarlı başın, işte şu Çizi Ibisesiyle kuvayı| milliye kıy altında emperya- İizmle kapi a düşmanlığının kalbi carpan bir vücuttur. Vakıa bu günkü Rusyadan bir| st kapitalizmi “kokusu al -| Fs « ve hudutları içindeki millet-! leri mukadder görülen birlikte inhilâl edinciye kadar fer'i fark- tarıyle onları bir ittihadın uzuvla rı halinde gösteren bir empe'ya - izm manzarası bulmak pek de gayrı makul görülmemelidir: Mümkündür ki, beşer senelik plânların biribirini takip eden tekâmülünden Rusyada belki en az yüzde elli birbirlerini imrendi- recek ve kıskandıracak büyük bir yaşayış zıddiyeti göstermiyen bir halk kitlesi doğsun. Vakıa böyle bir kitle bütün hüsnü niyetleriyle dolu bulunabilir, kendi cinsinden bir mücadele tarihinin mahsulü olacağı için bu hüsnü niyet itimat la karşılanabilir, Lâkin bu gü - nün ürkek, reybi mantığı bir yan- da, korkuyla titriyen vicdanı bir yanda bu kitleyi, mahiyeti ne o - lursa olsun, kendi hudutlarının i - çinde mahsur kalacak bir kuvvet sayamaz. Bize gelince: Biz bu gün İs - met paşanın, harbiye ve bahriye komiseri (o Voroşilof yoldaşın kızıl ordu evinde verdiği büyük zi yafette söylediği gibi Sovyet in - kılâbına müstenit olan kızı! ord ne zaman muzaffer olmuşsa bi sevindik; milli Türk inkılâbımın dayandığı asker ne zaman muzaf fer olduysa onlar sevindiler. Benim çocukluğumda “Sarı Moskof,, bir tahkir tabiri olarak kullanılırdı. e Avrupayla Asyanm kocaman bir parçasını ayrı bir kıt'a sayılacak bir genişlik ve hu-| süsiyetle haritalarm sarı o boyay- la ayırdığı bir âlem, bu kafdağı - nın ardı, Karadeniz kıyılarının yarımyamalak takacı ve fırıncı te ve nadir ziyaretçilerin kendi kısa boylarını geçip aşamı” yan malümatı hesaba alınmazsa, bizim nesil için yalnız meçhul de- gil, sevimsizdi de... Verangel or- dusunun sivil dümdarları İstanbul dan başlıyarak (OAnadoluyu ör - ten bu saltanat, bu iraparatorluk' telkininin sislerini ilk açanlar ve| hakiki Rus mevcudiyetinin varr ğmdan haber getirenler oldular: — ——-—— (Rus) kelimesi galiba ancak o za! biz| bir kuruluşun kılıçtan kurtulan - i Yabancı memleketlerde çıkan muzır mat- | I buaların Türkiyeye sokulmalarını men için hükümete salâhiyet verildi saü Ankara, 7 (A, A.) — Büyük Millet Meclisi, bugün Reis vekili Fafet Be - yin riyasetinde birbirini müteakip iki celse aktetmştir. | Askeri ve mülki tekâüt kanununu. İ bazı maddelerinin tefsiri hakkındaki bütçe encümeni mazbatasının müza -' keresinde, omazbatanın (Memuriyet; hakkı bâki kalsa dahi maaşsız geçen; müddetler 1633 numaralı askeri vej mülki tekaüt kanununun “23 üncü| maddesinin birinci fıkrasında yazı- Yt fi hizmette addolunmaz) şek- lindeki ifadesinde şümül ye sara hat bulunmadığı ileri sürülerek fık ranım (1683 numaralı kanının üncü maddesinde muharrer fililiz met memuriyet hakkı bâki kaldığı halde maaşlı geçen müddettir.) tar - zında kabalii için verilen bir tak- rir tasvip edilerek mazbata encü- menine inde edilmiştir. Traktör tazminatı İ Traktör tazminatı hakkındaki 1710 numaralı kanunun 7inci mâddesi-| ni muaddil kanun lâyihasınm mü- zakeresi milnasebetiyle söz alan Zi-| raat vekili Muhlis Bey, geçen içti-/ mada rahatsızlığı dolayısiyle bulu- namadığını söyliverek (o sorulan sua)- Tere cevap vermiştir. Vekil Bey, tazminat karşılığı ola- rak verilmiş olan 3 milyon liralık tah- sisatın hemen hepsinin istihkak esha- bma tevzi edildiğini, bu kanunlin ta- lep edilen 500 bin liralık Oomunzam tahsiatn kanuni müddet zarfında müracaat ederek o muameleleri yapıl- mış ve fakat karşılığı kalmamış bulu- nan eşhas istihkalı karşılığı oldü- gunu kaydederek (bütçe encümeni ta- rafından kanuna ilâveten tasrih edil- miş ölan noktalarda encümenle tuta- b'k olduğunu söylemiştir. Bir itiraza karşı cevap veren bütçe enclimeni reisi Hasun Bey, Jâyihanın traktör ve makine ziraatini teşvik için yerilmiş olan haklardan bir tek santi- min ziyama meydan verilmemek için teklif olunduğunu söylemiştir. Bu izahatı müteakip Okanun reye konularak o atideki şekilde kabul e- dilmiştir: “Ağır yağ yakan veya gazojenle traktörler bedelinden muhsup edilmek ve senevi tediye miktarı 750 bin lira- yı tecarüz etmemek Üzere Ziraat ban- kasına karşı cem'an üç milyon liraya kadar taahhüdatta bulunmak için 16 haziran 1990 tarih — ve 1710 numaralı kanunun 7 inci maddesiyle verilmiş 0- lan salâhiyet üç milyon 50 bin liraya çıkarılmıştır. Kanunun neşri tarihi! ne kadar ziraat mektep ve müessese- lerinde ve mücadele teşkilâtınca mev- cut petrol ve benzinli (traktörlerden İktisat ve Ziraat o vekâletlerince ağır yağ yakân veya gazojenli traktörlerle istibdal edilmemiş olanlara 16 hazi - iman (haraşo) ile beraber söyle -' nir oldu. Halbuki onlar ne de ol- salar içlerinde bir başkasının sâyi mahsulünü ancak bir tagallüp sâ-| yiyle benimsemek şiarmda olan larıydılar. Evvelki gün, istasyondan İs yi met paşayla Tevfik Rüştü Beyin ikametine ayrılan buranın harici- ye konağıyle bize ayrılan Nasyo- nal oteline gelen caddeler boyun ca iki tarafa dizilmiş ve mese'i sene bu gün Leninin ziyaret etti- #imiz mezarıma girerken ve çi - karken etrafımızı almış bulduğu muz kücük büyük Moskof halkr- “ın gözlerinde okuduğumuz yel - -ız merak değil, samimiyettir. Dün gece Moskova balosunda! ki basvekili Tocalarında el ele tu- *“uwşarak karşılık vermiye mecbur olacak kadar halkın coşkun ve sürekli alkışları hangi menbadan gelebilir? Bize bu sabah inkılâp müze - sini gezdiren kadın, Bolgevik ihti- lâlinin maruz kaldığı hücum hat- larrm iri iri işaret eden bir harıta ran 1930 tarih ve 1710 numaralı ka -| nunla tayin olunan tazminat hesabin- dan istibdaline devam olunmıyacaktır. 16 haziran 1930 tarih ve 1710 numaralı kanunun 5 inci maddesindeki (yeniden traktör satın alarak makineyle ziraat yapmak istiyenler dahi Ziraat banka- sna gösterilecek ve bu kanuna mün-| deriç olan teshilâttan istifade eder- ler) hükmü mülgadır. ! Ipek böcekleri hakkında İpek böceği ve tohumu yetiştirilme- si ve muayene ve satılması halıkındaki! kanunun 14 üncü maddesinin tadiline; dair kanun lâyihasınm müzakeresin- de ipekböceği yetiştirmek için tesis e- dilecek olan dut bahçelerinin miktarı tayin edilmeşsizin 10 sene müddetle vergiden muafiyeti, yeni arazi muafi- yeti kananuyla temin edilmiş bulun- duğundan bu hususta ayrıca bir ka nun tevdiine lüzum görülmediği hak kındaki bütçe encümeni mazbalası ka- bul edilmiştir. Maarif vergisi tahsilâtı ve maliye memurları Maarif vergisi kanununun 5 İnci maddesinin tefsiri hakkındaki Başve- kâlet tezkeresiyle maliye ve bütçe en- cümenleri mazbataları müzakere edi- lerek Maarif hissesi olarak alman kes. ri munzamların ilga edilmiş bulunma- sı dolay:siyle Maarif vergisi tahsilâ- tindan maliye memurlarına ikramiye; olarak tevzi edilmek üzere tevkif edil. miş olan miktarların verilemiyeceğine dair olan maliye encümeni mazbatası kabul olunmuştur, S1 inci madde Matbuat kanununun 5İ inci madde sine bir fıkra ilâvesine ait kanunun müzakereşinde sorulan bir suale ceva- ben (o RBaşvekület vekili, Sıhhıye vekili Refik Bey; “Emniyeti dahiliyeyi ha- leldar etmemek maksadiyle hariçten bir takım eşhasın risaleler ve sâir va-| sıtalarla ifsatkârane teşebbüslerine muttali olduğumuz içindir ki, bu mad- dei kanuniyeyi arzettik.., demiştir. Müteakiben kanun reye konularak kabul edilmiştir. Buna nazaran (ya- bancı bir memlekette çıkan ve bu kanumun birinei maddesinde yazılı 0- Jan matbuaların Türkiyeye soku'ması ve dağıtılması o iera vekilleri heyeti karariyle menolunabilir. Dağıtılan matbualar icra vekilleri (o heyetinden müstacelen karar alınmak üczere da- hiliye vekilinin emriyle karardan ev. Yarından sonra Fransa yeni Reisicumhurunu intihap edecek Paris, 7 (A.A) — Yeni Fransız Reisicumhurunu intihap için 10 Mayısta toplanacak milli meclis teşrit salabiyetleri ancak 31 Ma- yısta nihayet bulâcak olan şim- diki âyan ve meb'usan meclisle- rinden terekküp edecektir, M. Tardiyö müheyyiç bir be- yanname neşrederek (Fransız milletinin suikast hadisesi önün- deki hayret ve leessürünü ifade ve M. Dumerin bu Perşembe günü Elizeden Panteona götü- rbleceğini beyan etmistir. M. Venizelos Yunanistan Başvekllinin har- biye nazırlığınıda deruhte edeceği söyleniyor Atina, 8 (Hususi muhabirimiz- den) Tereşşuh eden haberlere göre, hükümetçe takip edilecek mali ve iktisadi siyaset progra- m hakkında M. Venizelos'a har- biye nazırı ceneral Katehaki arasında ihtilaf çıkmıştır. Bu ih- tilaf neticesinde, M. Venizelosun harbiye rezaretinide deruhde edeceği söyleniyor. Mamafi ce- neral Katehakisin harbiye müs- teb'at değildir. Ankaradaki Yunan staşenavalliği Atina, 8 (Hususi muhabirimiz- den) — Bahriye nözareti, Aükâ- radaki Yunan ataşenavalini geri çağırmıya kara: vermiştir. Anka- ra Yunan ataşenavali M. Ikono- mo, bahriye nezareti emrine ala- caktır. Türkiyeyle Yunanistan arasın- da bahri teslihat hakkında bu- sule gelen itilâf dolayısile, Anka- ra Yunan ataşenavalliğine başka bir kimsenin tayin edilmemesi ve bu memuriyetin lâğvedilmesi ibtimali vardır. vel toplattırılabilir. Menolanmuş mat- bunları memnwlyetini bilerek Türkiye- ye sokan ve dağrtanlardan 300 liraya kadar ağır para cezası alınır.) Bundan sonra umumi hıfzıssıha ka nununun 285 İnci maddesinin tadili, İayinat ve yem kanununa bazt madde- ler tezyili hakkındaki kanunlar müza. kere ve kabul edilerek pazartesi günü toplanmak Üzere içtinaa nihayet ve- rilmiştir. önünde durarak bu düşman safı arasında Türkiyenin bulunmadı - ğını içten gelen bir memnuniyet- le kaydetti. Bu gün kızıl ordu evinde bü - tün salonu doldurar ordu erkâ- nım ilk görüşte İsmet paşayı ne hararetle, ne gönülden alkışla - dıklarını anlamak iğn bütün bu ihtilâl neslinin sevgöi gözlerinde »e dudaklarında nasil gülümsüyor! Ta, bunu görmeliydiriz. | İki üç gündür buradayız vel Başvekilimiz bizim Hislerimizi ne maharetle hulâsa ediyor: — Ken- Aimizi aile arasında hissetmek için »telimizin büyük kapısı üstünde bulunan büyük balkordaki bayra- ğımıza değil, bütün ziyaretlerde ve ziyafetlerde bize en eki his âşı - naları olarak görünen mühite ba - kıyoruz. Kalenin yoldaşın hususi daire- sinde dün verdiği ziyafette Mo- lotof yoldaşı daha yasından, da- ha dest ve samimi çehreleriyle gördük. Ziyafet, ikilen beş bu- çuğa kadar ve iki celse sürdü. Kalenin yoldaşın zari! ifadesiyle bu iki ziyafet celsesini hülâsa e- Lozanda Toplanacak konferan- sın üç safhası olacak Londra, 7 (A.A) — İngilte hü- kümeti, Lozan konferansının in- ikadı tarihinin 16 Haziran olarak | tesbitini devletlere teklif eder- ken aym zamanda bu devlet- lere -Fransa, İtalya, Almanya, Japonya ve Belçikaya bir mesai programı da teklif etmiştir. İlk içtimada bu beş devletin mümessilleriyle İngiliz mümess- silleri bulunacak ve bunlar ta- mirat meselesini müzakere ede- ceklerdir. Ikinci içtima, küçük ililâf dev- etler mümessilleriyle diğer kü- | çük hükümetler (o mümessilleri aktedeceklerdir. Nibayet bütün bu devletler wümesşşilleri bir heyeti umumiye içtima: aktedecekler ve bunda cennbi ve şarki Avrupa devlet- lerinin mali vazıyetlerine müte- allik meselelerin heyeti umumi- yesi belki de daha mühim me- seleler müzakere olunacaktır. Nİ den sözlerle Ankara — Moskova dostluğunun bugünü dününden daha kuvvetli oldu. Yarını muhakkak bugünden da” ha canlı olacaktır. hakkı tarık teşarlığını deruhte etmesi, müs- | Telgraf (Haberleri |y-.. M. Meclisinin Dünkü içtimaında | Hedef? iBaşmakalemizden mabast | İ sistem üzerine müessesmiş. 4 — Nihayet Fransada buğdaf meselesini balliçin en doğru hatti hareket olarak kabul edilen Y9' budur: Fransa gibi yerine göre mahalli ibtiyaçtan fazla, yahut eksik istihsal yapan, mahalli ihtiyaca kâfi değirmenleri olaf İ yahut olmıyan, vesaire şekli mubtelif evsaftaki mıntakalardâ? müteşekkil bir memlekette buğ” day meselesi yeknesak bir balledilemez; binaenaleyh mes” leketin umumi vazıyeli iyice tetkik edildikten sonra her yeri? hususiyetleri nazarı dikkate al” barak muhtelif cepheli bir pla hazırlamak lâzımdır. $ — buğday meselesini hallet mek demek ne sadece müst sillerin menfaatine buğday fi# tm yükseltmek ve yüksek 8€ viyede tutmak, ne de müstehlik” lerin menfaatini nazarı dikkat? alarak buğday fiatlarını indirmek ve aşağı bir seviyede muhafa?# etmek demek değildir. Piyasan” tanziminden maksat bir mevsi İ içinde arzı istiblâkle muvazen€" İ Jeştirerek buğday fiatlarında bif | istikrar temin etmek, kısa fas" | lalarla vuku bulan fiat temevvüf lerinin önüne geçmektedir. İşt* hem müstahsilin, bem de mü” tehlikin müşterek menfaatlerinif telifi ancak bu suretle mümküf olabilir, i 06 — Buğday meselesini bi tarzda halledebilmenin birinö şarliyse şimdiki halde birbirleri den habersiz olan buğday müs“ tahsilleri arasında şuurlu bir 38” laşma ve müşterek harekettir. Fransadaki buğday mese'es” nin bu günkü şeklini hulasa içi | yazılmış olan bu salırlârı okur” ken hiç şüphesiz adeta bir kimseler Türkiyede boğday me selesinden baksedildiğini zann€” | derler. Diye biliriz ki Türkiyede” ki buğday meselesinin şekil v8 mahiyetide pek az farkla bu” dan başka bir şey değildir. Yak rız dikkat etmek icap ediyor” Fransızlar yarım asırdan bef bu meselenin halli için uğraf tıkları halde heniz bir netice eld? edemediklerini itiraf ediyorla” Bu vazıyet bizim kendi meml€” | ketimizde henüz yeni münaka$? İ edilmiye, mevcudiyeti bile ye” yeni idrâk olunmıya başlıyan meselenin balli için ne kadi" gayret sarfetmemiz İâzim gel i gini gösterir. Bir iki gün evvel bütün gaz?” telerde buğday fiatının fevl de ucuzluğu, bu fiat düşkünlü” ğüyle el emeğini bile çıkara” yan köylünün tehlikede olduğ” yeziliyor, bu tehlikenin önün” geçmek çareleri aranıyordu. arada buğday üzerine ağır resim konmasım teklif edenif” bulundu. Şimdiyse buğday fit” yükselmiye başlamıştır. Ibtimalki birkaç ay sonra herkes bu; iyın fevkalâde o pabalılı; feryat etmiye başlıyacaktır. him olan nokta şudur ki, bu tereffülerinden çok defa köylü nün ve möstabsilin biç istifade de olmamasıdır. Binaenalef” memleket için buğday mest” sinde vanlacak hedef fiatları? köylüyü himaye için yükselti” mesi olmadığı gibi halka vo ekmek yedirmek için carl ması da değildir. Bir hasat nesiyle diğer hasat senesi sında buğday fiatlârma iki” Mi fiat derecesinde istikrar verebil sr İ buğday meselesi halledilmiş 0 Asın | caktır, Mehmet

Bu sayıdan diğer sayfalar: