” bi pll İNAN Dobtiçe ve Istanbul Romanyada uzunca bir seyahat Yapmış olan bir dost anlattı: | — Bükreşin eski evleri, İstanbu: Tan evlerinden daha çok Türktür. Hâlâ Bükreş salonlarında Gördes ha» isı, Üsküdar çatması yaşıyor. Roman Yada dört bin ıstılah henüz türkçey- miş, Romanyada türkçe bilen bir a * dam yalnız başma tereimana muh - taç olmadan dolaşabilir. Hele Dobri- te Tunanm ağzında (bir süzgeç gibi Reriden gelen milletlerin lisanlarını tasfiye ediyor. Avusturyalı dükkânciyle türkçe» macar şoförle türkçe, yahudi satici le türkçe, Rus garsonla (türkçe, U - İâh memurla türkçe, sütçü Rulgarla türkçe konustum. Transilvanyadan gelen Dob-| Tiçede yaaşmak liçn türkçe öğreniyor.| Viyanadan, Petrograddan gelen türk £e konuşuyor. Bulgar Romenle türk. £e anlaşıyor Romanya ermenileri bi. Tibirlerile türkçe konuşuyorlar, Yu - nanlılarla ancak türkçe anlaşıyorlar, Dobriee Tunanın ağzında her gün bir ax daha biriken, biraz daha büyüyen bir türk dili adası halini alıyor. ... Ancak hatırasını bir tarih sevgi» siyle tanıdığımız ülkelerde türkçe ye» hi insanlar, yeni iklimler fethederken türkçe hars merkezi İstanbulda adım adrm kaybediyor. Adım adım gerili - yer. Sehrin büyük gazinolarında Tisan bilmiyen Türkler (dilsiz kalıyor. &i- hemalarda tirkçe yaralı, bereli, ce - Yahatlli bir insan haline giriyor. Tevhalarda, türkce, merhale, mer hale kötüleşiyor. sivesini, tadını kay- bedivor. Hele bazı semtlerimize gidecek cs! lursanız — istismalar bertaraf — türk çenin orada lâtince gibi ölü lisanlar arasa girdiğini Görünür. rin kapısından birer işgal ordusu ne İeri gibi hışımla atlamışlır. Hakikat Yüdur; Yabancı memleketlerde ecnebiler Arasmda muzaffer olan türkce, türk tarım merkezinde hem de bazı Türk münevverlerinin arasında hâlâ Mağlüpter. SADRİ ETEM Dünkü konferans Şehrimize geldiğini haber ver- diğimiz Viyana darülfünunu tıp fakültesi müderrislerinden dok- tor Alfred Lüger ikinci konfe- Yansın dün Gülhane tatbikat mektebinde vermiştir. Doktor Necmeddin Rifat bey | Evvelce Verilen tarafından dün akşam profesör yerefine Tokatliyanda bir ziyafet Verilmiştir. Profesör bugün An- karaya gidecek, oradanda İzmire Zidecektir. Mahmut Nedim Bey 30 Senelik Siyasi Esrarı ifşa Ediyor ! Şimdi askere un ve pirinç bul- Mak lâzımdı. Zeranik kabilesi kırk elli se- » Medenberi hükümete isyan ha- linde yaşıyordu. Ne vergi verir, Me emir dinler, ne memur ve Amir bilirdi, hatta mıntakasından bir memur bile geçirmezdi. Bu i kabile korsandı. Bu sebeple za- hükümetle bir alış verişi de gerek bunlar, gerek İngi- Fransız ve Italyan müstem- diğer o korsanlar Ahmeri haraca kesmişler- < Düşündüm; korsandılar, fa- Karışık bir cinayet davası Mikeyi Kim öldürdü ? Onnik mi, yoksa Mina mı ? Ağırceza mahkemesinde dün l hayli karışık ve dikkate şayan bir cinayet davası görülmüştür. Bundan epi bir müddet evvel | Onnik, Mike ve Mina isimlerin- de üç kişi arasında bir | hadise çıkmış ve bu, Mikenin yaralanmasile neticelenmiştir. | Mecruh zükur hastahanesine kal- dırılmış, ilk tedavisi yapılmış ve bu arada zabıta tarafından ifa- ! | desi alınmak istenmiştir. Yaralı ; ve aynı zamanda sarhoş bulunan Mike zabıtaya kendisini kimin vurdugunu söylememiş: — Ben bolşeviğim... Beni kim yurdiyse vurdu... Beni vuranlara cezasim ben kendim veririm... demiştir. lede almak istiyen polis me- muru öraz sonra bastahaneden ayrılmıştır. Hastabane tarafından ilk yapılan muayenede mecrubun kasığından yaralandığı görülmüş ve omuz başından aldığı yara ikramiye Meselesi Yol parasının tamamile tahsil edilmesinden dolayı vaktile def- terdarlık bu paradan 20 bin Jira- hk bir ikramiye tavkif etmiş, mütebakisini bususi idareye ver- | mişti, Bu ikramiyenin geri alın ması için çalışılmaktadır. Belediye defterdarlığa yazdığı. kn a eme ima mikdar ve kimlere dağıtıldığını gösteren bir liste istemiştir. Şayet bu liste verilmezse sa- bık defterdar Şefik bey aleyhine bir dava açılacaktır. Belediyede : Münhal memuriyetler lâğvedilecek Daimi encümen belediyenin 932 bütçesini hazırlamakla meş- güldür. Bütçenin varidat kısmı bitmiş ve matbaaya verilmiştir. Masraf kısmıda parça parça bitirilmiştir. Ancak birbirleriyle alâkaları olan bazı fasılların tet. kikine devam olunmaktadır. En- cümen, münhal memuriyetlerin lâğvedilmesine terfilerin bir sene müddetle muteber olmamasına karar vermiştir. İ tarafından polise haber verilmiş ancak kendisinin ailesi tarafın- dan Fransız hastabanesine kal- dırılmasından sonra meydana çı- karılmıştır. Vazıyet hastahane ve zabıta mecruhu isticyap et- miştir. Yarası ağır bulunan Mi- ke evvelâ, omuz başındaki yara- nn Önnik ve kasığındakininse Mina tarafından açıldığını söyle- miş fakat müteakiben bu ifade- nin aksini, yani Önniğin kasığına, Minanım da omuz başına ateş ettiğini iddia etmiştir. Mike bu ifadelerden sonra çok geçmeden ölmüş, Mina ve Onnik tevkif edilerek Ağırcezaya verilmiştir. Maznunların mevkufen muha- | kemesme başlanılmış, ve celse- lerin birinde, Minanın tahliyesine karar verilmiştir. Mina serbest | kalınca, morgla temasa gelerek Mikenin, omuzundan aldığı yara- ya bakımsızlıktan öldüğünü tes- Sinemalarâa Kaç Seyirci Gidiyor? Belediye, eğlence yerlerinden aldığı varidatı kontrola başla- mıştır. Bu cümleden olarak bil- hassa sinemaların bir haftada kaç seans oynadıkları ve ne ka- dar bilet sattıkları hakkında ma- lümat toplanmaktadır. Beyoğlu sinemalarından biri, belediyeye verdiği malümatta bir haftada | 22 .aptığı bu müd- det zarfında ancak 90 bilet kas” diğini bildirmiştir. Belediye bu hesaba cazaran, her seansa dört, beş kişi isabet ettiğini, bu ka- dar az kimseyile sinemaların faa- ! liyette bulunamıyacağını görmüş- | tür. Sırf vergiyi gizlemek mak- sadile sinemalarm hâlâ kaça- maklı yollara saplığı görülerek buna mani olmak için sıkı ted- | birler alınmasına kerar verilmiştir. Bükreş sefirimiz Bir müddettenberi memleke- timizde bulunan Bükreş sefirimiz Hamdullah Supbi B. bugün me- muriyeti mahalline hareket ede- cektir. — Tiyatro hayatımıza dair konferans Refik Ahmet bey tarafından Istenbul radyosunda verilmekte olan tiyatro be- yanımıza ait konferansların ikincisi bugün sast on dokuzdadır. i salan bu adamlar hemen bire ( Son Yemen valisi ) mma Tefrika;6Smim Tercüme ve iktibas hakkı mahfuz kat nihayet insandılar bu adam- lar... Ve ablukayı yarıp askere yiyecek yetiştirmek, ancak bun- ların kârıydı. Seyit Abdülbariyi gene yanı- ma alarak bu kabilenin merkezi olan Beyt-el-Fakiye gittim. On- lar, evvelâ (Vali) yi karşılarında görür görmez şaşırdılar... Bu şaş- kınlıklarındın — istifade ederek anlıyabilecekleri bir dille vazi- felerini izah ettim, korsanlık, babayiğitlik, erkeklik damarları. nı okşadım. Koca bir denize bir uçtan obür uca korku ve dehşet > e kuzu gibi sevimli ve munis ol- dular, — Söz veriyoruz, dediler, as- kerimize nelâzımsa hepsini, biz bulup getirecek, burada size tes- lim edeceğiz! Iskeleleri Taiftir, Bu iskele ay- larla bu korsanların şayanı hay» - ret bir maharet ve süratle sağ- dan soldan bulup getirdikleri erzakla doldu, boşaldı. Italyan abluka battı bu deniz kurtlarının gülümsiyerek, omuz silkerek bahsettikleri bir oyun- caktı, — Ablukamı, diyorlardı, oda neymiş? Ve kahkahalarla gülü- | yorlardı.. | Ben de gülüyordum, çünkü um- | duğumun fevkinde bir muvaffa- kıyet hasıl olmuş, böylece asker bit eden bir rapor elde etmiş ve mahkemeye vermiştir. Halen an- laşılamıyan noktalar şudur: Mikenin omuzundan ve kası- | ğından aldığı yaraların hangisi | Minaya ve hangisi Onniğe aittir? Maktulün ölümüne omuzundaki mi, yoksa kasığındaki yara mı sebep olmuştur? Eğer omuz başındaki yaradan ölmüşse, buna bakımsizlik mı se- bep olmuştur? Mahkeme tabkikatın tevsiine Iözum görmüştür. Kömünistiik maznunları Dün Edirneden şehrimize dört | komünistlik maznunu getirilmiş- | tir. Refet, Ismail, Rıza Hayri, Selim Sırrı, Nuri Ziya isimlerini taşıyan bu şahısların muhakeme- leri, şebrimizde yakalananlarla | birlikte görülecektir. Getirilenler yedinci mustantıklığe verilmiş- lerdir. iServer Cemal merhu” mun cenaze merasimi vurulan Marsilya | Marsilyada baş konsolosumuz merhum Ser- ver Cemal beyin cenazesi bu pazartesi günü büyük merasimle kaldırılacaktır. Merhumun naşı pazartesi sa- bahı Enofil Gotye vapurile lima- nımıza gelecek, saat on bire ka- dar, vapurda kalacak. on birde | vapürdan çıkarılarak Ayasofyaya getirilecektir. Oğle namazı Ayasofya cami- i inde kılınacak sonra Ayasolya- dan Sirkeciye kadar çok parlak bir cenaze alayı tertip edilecek, tabut Sirkeciden bir motöre ko- nulacak Kadıköyüne geçilecektir. Merhumun cenacesi Sahrayı- cedide defnolunacaktır. Amerikaya zeplinie mektup göndereceğiz Almanların meşhur Graf zep- lini biri bu ayın içinde olmak üzere Amerikaya dört sefer ya- pacaktır. Bu seferlerden istifade için Alman posta idaresiyle pos- ta idaremiz arasında bir anlaş- ma olmuştur. Bunun üzerine zep- lin postası için postalarımızaca İ mektup, eşyayi ticariye nümune- leri ve paket kabulüne başlan” bir kısmı o tarafı bir kısmı bu tarafı iltizam eden Zebip ahalisi | birbirlerine girmişlerdi, koskoca | bir mıntakada kan gövdeyi gö- türüyordu, ve bu yüzden Taiz - Hüdeyde yolu kapanmıştı. Posta olduğu gibi askeri nak- liyatda tamamen felce uğramıştı. Buradayken bu işi de mahallin- de hal ve fasletmek lâzımdı, şeyhleri, rüssayı birer ikişer celb- ettim ve göç halle bu kanlı ve büyük kavgayı bastırdım. Bunun Üzerine kuvvai umumiye kuman- danı İzzet paşadan 22 kânunu- evvel 327 tarihli şu tahrirati al- dım: Suh ve Muasala kabailiyle Ze- bip ahalisi arasındaki müzmin ihtilâf ve münazaaaın hal ve | tesviyesi hususundaki muvaffa- kiyet vilâyetpenahilerini bilhassa ekmeksiz kalmaktan kurtulmuştu. | tebrikle beyan teşekkür eder Yeni bir arbede & ğ in b i ve teva'ii muvaffakiyetlerini ta- Suh ve Muasala kabileleriyle | zarru eylerim.,, ep e nek İĞNEYİ 3 — VAKIT 18 MAR 1932 me | Aleminde Bir İngiliz kadını Dün bususi tayyare- siyleşehrimize geldi Lady Chaytors adlı zepgin bir ! Ingiliz kadın Mr. Richard tara- fından idare edilen hususi tay- yaresiyle şebrimize gelmiş, Ye- ilköyde yere inmiştir. v LOGAN areker ederek Paris, Viyana, Belgrat ve Sofya ! yoluyla buraya gelen ve İngilte- rede moda kraliçesi diye tanılan Lady Chaytors şebrimizden Kon- ya, Halep, Bağdat ve Hindistan i yoluyla Avustralyaya gidecek, orada bir kaç konferans vere- cektir. Türk-Yunan mahke- mesinde dünkü davalar Türk-Yunan Mahkemesi dün | 20 davaya bakmış ve bunlardan on altısını karara (o bırakmıştır. Diğer dört davadan biri Kırlam- ç vapurunun iadesi maksadiyle Kimle tarafından - Yunan hükümeti aleyhine ve üçü de muhtelif eşhas tarafından gayri meakullerinin istirdadı münase“ betiyle hükümetimiz aleyhine açı lan 7 bin altın liralık tazminat davasıydı, Mahkeme dört dava- nin da rüyetine karar vermiştir. iIş Bankasının açacağı şubeler N Evvelki gün şehrimize gelen İş Bankası umum müdürü ve İzmir meb'usu Celâl bey şunları söylemiştir : — Hamburg ve Iskenderiyede aç- miya karar verdiğimiz şubelerimizin açıl» ma merâsimi üç aya kadar yapılacaktır. “Tahran şubemizin açılma taribi benüz tesbit edilmemiştir. İrakta da “bir şube açmak niyetindeyiz. Fakar bu gelecek seneye kalacaktır. Hariçte açacağımız şu- beler (o bankamızın (o inkişafında büyük roller oynıyacaktır. İdare heyeti bu sene hissedarlara yüz“ de 10 vemetli dağıtılmasını karar ver- miştir. Bu ayın 27 sinde toplanacak olan heyeti umumiye içtimsının bu kararı tas vip edeceği ümidindeyim. Iran sefaretinde kabul resmi 21 mart pazar günü İranlıların sene başı nevruz münasebetiyle İ iran konsolosluğunda sabah saat 10 dan 12 ye kadar bir kabul İ resmi yapılacaktır. Tanığtar, Bu mektup ve eşyanın seyahat müddetinden 4 gün ev- vel İstanbul merkez postahane- sine teslimi lâzım gelmektedir. Filhakika bize biç voktan bü- yük bir masraf kapısı açacak belkide durup dururken bir çok Mehmetçiğimizin kanına girecek ! olan bu derdi vakit ve zamaniyle tevkif edebilmiş olmakla ben de içimde bir memnuniyet hissedi- yordum. ... Şimdi, Idrisiye karşı cephe al- mış olan fırkaları ziyarete gide- cektim, Hüödeydede kuvvei mü- rettebe kumandanı Ferik Sait paşayla gölüştükten sonra evv&- la Kiraz Hamdi bey fırkasının mer- kezi Zühreye gittim ve o civarda, kilerin tabii merkezi olan EK mutarize yerleştim. “Narettin beyde (1) fırkasının başında Dirrüşşuma daydı. iki kumandanla uzun uzadıya m zakeratta bulunduk. Nurettin vey bu haziran sıcaklarında ha» rekâta başlanmasına mu (Biten fakat müfsitlerin ve en yaman $a- o