SE Şi ARAR ai tiya | Sularımız Geçende bir mülâkatını yaz- mız meşhur seyyah Gezek den, sicak (o memleketlerde tesadüf ettiği garip badiseleri | tmesini rica etmiştik. Bu zat *ze bir defter gönderdi. Burada vir çok notlar vardır. Okudu. muz zaman, bu büyük seyya- başından geçenler bizi hay- Pete düşürdü. Bunlardan bir ta- | Desini bugün yazıyoruz. Okuyu- inanıp inanmamakta Serbestirler, ü Gezek bey diyor ki: Ogün, gölgede kırk beş de- ece sıcaklık vardı. Hizmetçim an zenci Kıtiki bir süt ağacı- Bin altında oturuyordu, ben de Oraya gittim; bıçağımla ağacın uğunu derince çizdim, tabii Süt akmıya başladı Köpüklü, ta- v nefis bir süt, bunu bir şişeye toldurdum. Sonra büyük bir iş- thayla içip ağacın altında yatıp Uyudum, Ağum açık, derin bir Uykuya dalmışım. leketlerin mütbi a sıcak memleketlerin müthiş Mene İÜ aa TARİH Fİ KİTARI mere lik yazı bir nevi (Hiyeroglif) di. Bundan sonra gelen orta Asya akınlırı .................... yılanları olduğunu bilirsiniz. Bu yılanların sütü pek sevdiklerini de bilmeniz lâzım. Ben uykuday- ken o taraflarda dolaşan yılan- lardan biri midemdeki sütün kokusunu almış. Sürüne sürüne yanıma kadar gelerek şaha kalk- mış ve benden müsaade almıya lüzum görmeden doğruca ağzıma girmek cesaretini göstermiş. Bereket versin ki zenci Kıtiki bunu görür. Dürününbir kere | iki metre boyundaki kocaman yılan başını mideme sokmuş, sütü içerken kuyruğu ağzımdan dışarda kalmıştı. Zençi onu kuy- ruğundan yakalıyarak çekip çr- kardı. Hoş! Ben bundan hiç bir za- rar görmediğim gibi istifade de ettim. Böyle büyük yılanları av- lamak istedikçe süt içiyor ve ağnmı açık tutarak bir ağaç altında uyuyorum. Zenci de bir tarafa suklanıyor, yılan ağzımdan girdimi hemen yakalayıveriyor! ....5...550 000... türlü, türtü yazılar getirmişlerdir. Yakın tarihe ait yazılar şunlardır: (Orhon — Yenisey) yazısı, Vİ asırdan sonra Uygur yazısı, X asır - ân sonra Arap harflerile yazı yazılmıştır. 1928 de lâtin alfabesi kabul edilmiştir. Eski Türklerin hukuku Türkler ilk zamanlardan itibaren kuvvetli bir hukuk müessese kurmuşlardı Nikâh ve aile hukuku; , Eski Türklerde nikâh usulü tarihten evvelki zamandan başlar. Nikâh İçin ananın, babanın müsaadesi lâzımdır. Ailede kadın, erkek müsavatı hâ- kimdi, Mülkiyet « Türklerde mülkiyet hakkı eski bir kıdeme maliktir. Mukaveleler mera» e yapılır ve vicdani bir mecburiyet sayılırdı. Devlet: Türkler devlete (El) derlerdi. Türklere göre devletin gayesi, asayiş ve İst olan, bir nâfiz hâkimiyete itaat eden müstakil bir camiadır. (Eİ) in başında (Han) vardır. Han bir hükümdar olmaktan ziyade Yüksek bir memurdur. Han Eli Türelere göre idare etmekle mükelleftir. Türe: 1) Yaörfle tecessüs ederdi. 2) Ya, Hanlarm halk tarafından kabul edilmiş buyruklarıyla meyda» Da çıkardı. 3) Yahut da halk içtimalarında ittihaz olunan kararlar Türeyi teşkil *derdi, Eski Türkler halka (Büdün) derler. i Türk devletlerinde halkm içtimalar yaptığı görülmüştür. Umumi hali içtimalarma Kurultay denirdi. Ceza usulü: Eski Türklerde disiplin çok fazlaydı. unlar zamanında cürümler ikiye ayrılmıştı: Ağır suçlar, hafif suçlar. Ağır suçların cezası idamdı. « Sarki Hun devletinde ceza hakkı devlete aitti. (Tukyu) larda vatana Yüz net, katil ağır cürümlerdendi. Eski Kırgızlarda harpte gevşeklik, elçi - Yazifesini ifada kusur büyük cürümdü. Hukuku düvel Eski Türklerde hukuku düvel ahkâmı da medeni bir şekildeydi. Eski Yukardan aşağı: 1— Demirin lekesi, 2— Baba manasına bir kelime, 3 — Bir İ emir, 4— Büyük, 5—B'r ecne- bi devlet kıralına verilen unvan. Soldan sağa; 1— Ayağa geçirilen şey, 2— | Eski bir Türk hakanı, 3— Eski | bir Türk ismi, 1 © Vakıt bilmece kuponu 23-2-1932 Geçenki bilmecemizin halle- dilmiş şekli: O kadar değil! Şukrü on dört yaşındadır. Öğle- yin yemeğini babasıyle lokanta- da yiyeceklerdir. Garson istedik- leri balığı getirdi. Çocuk bir iokmdi ç süz. Eğlenceli Mürekkep S Evet olur, ama usulünü bil mek şartiyle, Fakat bu usul fenni değil, hilelidir. Bir bardak içine, bardağın kenarına gelecek tarzda siyah bii şiter 6 ogru egi di ve birşeyler mırıldandı. Bu hareketten babası sıkılarak de- di ki: — Oğlum, ne yapıyorsun? — Bir şey değil bey baba, bu balığa Nuh tufanını görüp görmediğini sordum © zaman küçükmüş pek iyi hatırlamadı- ğını söyledi ! uzunu muzu TARİH EL KİTABI Türkler komşularıyla yaptıkları muahedelere riayet etmeyi bir ahlâk bor- cu bilirlerdi. (Elçiye ölüm yok) sözü Eski Türklerin hukuku düvel hakkın daki telâkkilerini gösterir. 3 sie ğa E. Türklerin devletlerinde esas teşkilât kuvvetli merkeziyettir. Türk tarihi S5 — VAKIT 23 ŞUBAT 1932 oyunlar u Olur mu? niz. Tabif içerden bütün etra- fını kaplamak suretiyle, biraz da su atıp kumaşı islattınızmı dışar- dan mürekkep gibi görünür. Bir kartvizit yahut bir parça mukavvanın bir ucundan iki per- mak kadarını siyah mürekkeple Yanımızda bir de mendil bulunsun. Hepsi bundan ibaret. boyarsınız. Bardağı yarısına kadar suyla Coldu.duktan sonra, arkadaşları- nıza gösterebilirsiniz; fakat pek yakından değil, Deyiniz ki; — Bu mürekkebi görüyorsunuz değil mi? Şimdi ben ona emre- dince hemen su oluverecek. Onları, mürekkebe inandırmak için evvelce hazırladığınız kartı, “boyalı tarafını göstermiyerek- bardağa sokunur. İçerdeki su boyayı ıslatacak ve yeni mürek- kepten çıkıyor gibi gösterecek- tir. Sonra, mendilinizi bardağın üzerine örtünüz. Ve bardağa hi- taben: — Haydi bakalım, mürekkep, şimdi de su ol: Diye emreders'niz ve nihayet mendili -dikkatle. bardak içindeki kumaşla beraber çeker, kaldırır- siniz. O zaman bardakta yalnız su kalacak ve maksat da hasıl ola- cektir! ”....5..52005404550002055 0000200 ğa Türkleri devletçiliğe sevketmiştir. Eski Türklerde din: Türklerin dinleri cemiyetlerinin inkişafına göre şekil almıştır. 1 — İlk Türk dini (Totem) dinidir. Efsaneler, ve hayvan ismi taşıyan bazı kabile adları buna misaldır. 2 — Animizm dini: Ruhçuluğa inanıldığı zaman Türkler arasında ya- şamıştır. N ; 3 — Yernaturizm: Boyların ittihadiyle kabile teşekkül edince Yerna « turizmi başladı. Ecdat ruhlarının mukaddes makamları olan dağlar, kuy» tu ormanlar, ırmaklar ruhlar yerine ikame olundu. Bu suretle (Yer — su) adını alan Yeryüzü mabutları meydana çıktı. 4 — Gök natürizmi, site teşekkül edince meydana çıktı. Ay, güneş, mabüutlar arasına girdi. ğ' Şamanlık ve Şamanlar: Şamanm vazifesi ölen insanın ruhunu, gökteki mukaddes makamlara ulaştırmaktır. Bunu herkes yapamaz. Mukaddes olan bir adam (bir rahip) yapar. İşte bu adama (Şaman) derler. » Türklerin arasına hariçten bazı dinler de girmiştir: Budizm, Hristiyanlık, Mazdeizm, Maniehizm ve islâmlık gibi. Çin Çin iki kısımdır: (Asıl Çin) ve (Müstemlekeler). Tsıl Çinin hududu: Şimalde büyük set, garpta (Secuan) dağları, şark « ta ve cenupta Çin denizleri vardır. Asıl Çin de iki kısımdır: Sarı nehir (Hoan — Ho) Sarı nshir mıntakası ve şimal kısmı, (Şimali Çini) (Mavinehir), Yan — ce — Kiyan) m cenup kısmı cenubi Çini teşkil eder. ii Şimalt Çin kara iklimine tâbidir. Yağmurları azdır. Cenup kısmıysa deniz iklimine tâbidir. d Asıl Çinin en iyi şehirleri bu iki nehir etrafına toplanmıştır." Çinin müstemlikeleri Mogolya, Mançuri, Tibet, Çin Türkeli, Çinin müstemlekelerini teşkil ederler. Çin arazisinin (dörtte üçü müstemlekedir. Bunlardan Mongol- ya: Ortası (Gobi) ismini alan vasi çöldür. Mançuri: Ormanla kaplıdır. Madenleri vardır. Çin Türkeli: Mogolyayla Tibet (arasındadır. Ormanları azdır. Dağ- ları çıplaktır. (Tarim) nehri Çin Türklerinin yegâne su haznesidir. Asya içdenizinin son bakiyesi olan (Lop) gölü buradadır. Şehirler dalma su kenarlarındadır. Türkler burada kanallar açmak suretiyle çalışıyorlar. Tibet dağlar arasmda (5000) metre irtifada bir yayladır, kurak ve ge 4 il i i