i çade getirilmiştir. Bilhassa son ç günlerdi müçadeleye ehemmiyet — 6— VAKIT 17 ŞUBAT 1932 Memlekette VAKIT Urfa'da asayiş Eşkiyalık -- Siyasi çeteler -- Kaçak- çılık-- Sıhhi vaziyet Urfa muhabirimizder Tetkik seyahatime devam eder- ken Urfaya uğramayı da faydalı buldum. Bir çok bususiyetleri ih- Üva eden bu şehir cenutun mü- terekki merkezlerinden biri ol- mıya namzeilir. Fakat ne kadar yazık ki bu günün imkânları müsait bir saf- ba arz edemediğinden daha bir müddet buzünkü vazıyetini mu- hafaza etmekte devam eyliye- gektir. Yarının neler vaddettiği- ni şimdiden katiyyetle tesbit ey- İemek mümkün değildir. Halin, zamanın vereceği hükümler &z bir zamanda bunun temin edi- leceği merkezindedir. Sabursuz- lukla Urfa, hayatı, istikbali için bunu bekliyor. Urfanın (mesahai o sathiyesi 15880 kilometre murabbaıdır. Yedi kazası vardır. Beşi merke- ze merbut İ? tanede nahiyesi mevcuttur. 106,402 kadın ve | 105,514 erkek olmak üzre mec- mu nüfus 211,916 yı bulur. Viran | şehir, Harran dahilindeki seyyar | aşiretler kısmen bundan hariçtir. | Teveliüdat fazladır Günden gü | Be nüfusu artan vilâyetler iSeri- sinde Urfayı zikrey'emek hatalı | bir görüş sayılamaz. İ Vilâyetin asayiş vazıyeti: U- | mumi olarak sükünet vardır de- hilebilir. Yalnız Siverek kazası nın Bucak mıytakasında msb'us Mahmut Nedim beyin oğlu Meh- met Emin beyi öldüren Tüve- | rekli Ramazan mahdut arkadaş» larile kalmıştır. Kaymakam Ha- şim bey bu şeririn izi üzerinde yörümektedir. Karaya geldiği üç aydanberi mütemadi faaiiyetle Ramazanın srkadaş'arından Şem- man, Cemal Polat ve emsali gi- bi bir kaç şeriri yakalamıştır. | Devam eden takibat neticesinde elbet Ramazan da yakayı ele verscektir. Vilâyetin asayişini iblâle yel- tenenlerden bazılarıda siyasi Maksatlarla gelen o çelelerdir. Bunlar en çok Suruç mıntaka- sında icrayi faaliyet ederler. Başka şekavet çeteleri yoktur. Harran kazısı mn takasında oturan Arap aşiretle- rinin Sünneti seniyedir diye "Gazve,, namı altında yaptıkları çapulculu;un da önüne geçilmiye çalışılıyor. | Kaçakçılık vazıyetine gelince; | Urfa vilâyetinin cenubunda Cerab- Ms Arap Pınar, Akçekale, Resül &yın istesyonlarında (Fransızlar vaktiyle gene yurllarımızda ko- Zolan ermenileri teksif etmişler, oralarda cazip bazı ipekli imtia ırla, fiyatı Türkiyeye nazaran çok olan şeker, gaz, tuz, kibrit kâğıt gibi mevad iddibar mişlerdir. Kaçakçılık bu men- balardan ve bu mevad üzerin den olmaktadır. Bunun için müs- takbel Urfa merkez olmak üze. te muhafaza alay teştiğti vü ının ahvali sıbhiyesi, dık- : “celp eder mahiyettedir. Gü- N bir hastahanesi vardır. Heye sıhbiyesini bir operalör, bir zanteri. Kadınlarda mebzulen görülen verem, noksan gıda ve sefaleti o içtimaıye (mehcesidir. Yüzde 75 derecesinde trahem, sıtma, mevzii olarak tifo. Halkın temizliğe risyetkâr ol- maması, binaların gayr sıhhi vazıyeti, şehir ve kasabaların mülevves olması, hatta gübrele- rin dam üzerinde kurutulması gibi vaziyetler bu hastalıklara sebep olmaktadır, Urfanın suları hem gayrı sıh- hidiç ve hemde kireçlidir. Ge- lecek mektukumda vilâyetin ik- tısadi, zirai, ticari, içtimi vaziye- tinden bahsedeceğim. Omer Cezmi Belediyede: Otomobit tamirhaneleri Otomobil tamirhanelerinin birinci sınıf caddelerden kaldırıl - maları ve bu tamiirhanelerin oto- mobilleri içine (o alacak derecede tevsii evvelce belediyece kararlaş-| tırılmıştı. Alâkadarlara verilen mühlet bitmişse de bu mühlet son defa olarak Mayıs sonuna kadar temdit edilmiştir. Gazi köprüsü için münakasa Gazi köprüsünün yeni şartna- mesi hazırlanmıştır. Pek yakında münakasa ilânı yapılacaktır. Meirâk emlâki ihbar edenlere verilecek ikramiye Metrük ve mektum, mankul ve gayri menkul emlâki haber verenlere (o verilecek (ikramiye! hakkındaki kanım dün vilâyetlere! tamim edilmiştir. Kahve ocakları hâkkında bir karar Bazı kahvehane ve gazinolar - da kahve ocaklarının müşterilerin oturdukları kısımden ayrılmamış ! oldukları görülmüştür. Belediye kahve ocaklarının müşterileri 13-| rar etmiyecek şekilde kahvehane - lerin bir köşesine kaldırılarak et- rafımın kapatılmalarına karar ve- rilmiştir. Tarlabaşı caddesi Tarlabaşı caddesinin tamiratı» na başlanmıştır. Yolun iki tera - fma yaya kaldırımı yapılacak or- tası da parke kaldırrmıyla tefriş edilecektir. Sütcüler cemiyetinde Sütçüler cemiyeti idare heyeti dün toplanmış, esnafın ticaret si- ciline ne suretle yazılacağı mese-! lesini müzakere etmiş, sütçülerin! Günün Muhtırası m e e m Takvim — Çarşambı 17 Şubat 3 Üncü av 1932 9 Şevva! 1350 Senenin geçen götleri 48 kalan günler 315 Güneş — iopusu 6537 ranşı 17.43 Namaz vakitleri — Sabah 530 Öğle (278 ikindi 1521: Akşam (743 Yatsı * 1913 imsak 517 Hava — VWün scaklık zam! 7 asgari Onalıs 1 derece idi Bügün | 7 mütehavvil ve mutavassıt süane hava kapalı bümali de v “Radyo Istanbul — 18 den 19 a &adır gramofon 19,30 dın 20,30s kadsr ala turka saz 2030 dan 2i e kadar kon ferans 21 den 22 ye kıdar slatur « $az 23 den 2220 a kadar sütedyo orkes tras, olacaktır. ir, Yağmur Heilsberg — (2744 m 75 kilo vat) 9.30 Jimnastik — 1240 konser — 1405 orkesma — 17,45 orkesira — 20,15 Belinden nakil - 22 Berlinden nakil — 9330 #onser; Sehuber, God Gard, Hayden, Bethoven ve Sirans'un eserleri, Viyana — (Sl&2m 20 kilovab 1730 sonat si bemol viyolonsel ve pi- yanoyla — İ8 konser şarkıyla — 2040 muhtelif havalar — 21,15 Göte'din bir “parça — 2250 konser. Lahti (1796 m 54 kilovat) 18 çocuklar için şarkılar — 2235 «e yıtro — 22,50 otkesira, Evudapeşte — (550 m. 23 kilo- İ vati 1015 konser — 13.05 Tsigmm or bestrası — 1825 şarkılı konser — 21 | tyaro — 92 Tsigın orkesirası — 23,45 Fransızca konferans. Roma — (4i em. 75 kilovat 1345 konser — 1830 şarn — 1845 könser — 23 operadan nakil. Varşova — (1411 m. 158 kilovat) 1835 konser — 2045 radyo gazetsi — 21.15 Ukrayna şarolan — 22 edebi yat — 29,18 konser — 9$ dans Bükreş — (3905 m. 16 kilova0 18 radyo oruestrası — 20 konser — 2030 opera. Praga — (485 m 60 kilowü 18,10 kukla Byatrosu — 91 filarmoni konseri — 20,45 haberler. Moskove — (1481 m. 40 kilovat) 18 den 9990 a kadar neşriyat Leningrad — ((000 m 20 ki- lavat) 16 dan 94 e kadar neşrişat Yarın 18 Şubat Helisberg — (2:44 m 75 wlo- vat 9ğU Jimnesuk — 18 konser 17,15 örkesira konseri — 21 orkesira ve koro konseri — 29,30 piyano solo, Viyana — 1SI82 m Y0 miloven 1680 piyano solo ve şarkı solo — 21,5 Üç perdelik bir piyes. Lahti — (796 m $$ &llovı9 18 konser — 10,15 orkestra — 205 koro - 2058 tiyatro — 21.90 orkestra. Budapeşte — (550 m 23 kilo vat) İO1$ konser — 1905 konser — 1830 Tsigan örkesirasi — 1945 kon cemiyete verdikleri aylık aidatın! **r koro — 20,25 şiir — 2130 opera azaltılmasına karar verilmiştir. BORSA l6 Şubat 952 | Kambiyo Frnsız Frangı I İngiliz lirası Kr. “TL mukabili Dea Liret Pele Drahmi M. Frant Lera Fiora Kuron Sar Pereta Miri Zon Tengö Les Türk Tiran Dinar Vereoner o Kuraş . . . . . . -.se,emassie Nukut 20 Frank (Frans #ösrerlin “inilir 1Delar © Ameriks toldrer iİratya BORSA HARICI Alm Mecidiye dan nakil. Roma — 1441 mete, 75 kilovat) 18.30 şarkı konseri — 22 senfonik kon- ser. Varşova — (1411 m. 156 kitavat 13,35 Ylarmomi konseri — 1835 kon ser — 2LİS hafıf musiki — 2225 Vil no'dan nakil — 24,30 dans. Bükreş — (390,5 m 16 kilovat) 13,45 haber — 16 otkestriyla Romen havaları — 1910 örkesıra — 2İ şarkı— 22,45 haber. Beromunsler — (435, m 75 kilovat 13.30 orkesıra — 14 haber — 91.15 Göte müsameresi, şarkı, Orkestra ve koro Praga — (486 m 60 kilovatı 20.20 Polonya şarkıları — 220 bir si | nermadan nakil Moskova — '149I m 49 kilo vat) — 16 dan 183! a karlar nakil Mısır Kredi Fonsiye tahvilleri Kahire, 16(A,A; — Yüzde 3 faiz ve ikramiyeli Mısır Kredi Fonsiye tabvi'lerinin dünkü çe- kilişinde; 1886 senesi tahvil'erin- de 128,634 nu nara 50,000, 1904 senesi tahvilerinde 583,79; nu- mara 50,000, 1911 senesi tah illerinde 344,753 numara 5),0 0 | Frank sö la —Fâkat sizin yanınızda bulur- sam daha müsterih olurum. l — Bunun için merak etme, Pat- ris, sık sık gidip etrafı dolaşacak ve! adamların yerlerinde bekleyip bek- lemediklerini tetkik edecek. —Amca, bu şatoyu terkediniz. | Ron şehrinde mahfuz bir şato, Ren şehrindeki eski burçlara benziyor. | Bahçesi yok. Bir şey yok. oGelip geçenler el'an çetelerin taarruzundan kaçınıyorsunuz zannedecekler. | — Hayır, hayır. Burada öleceğim. Suyun ortasındaki bu şatodan hoşla- nıyorum. Fler taraf nehir, İskele bile' yok. Buraya gelmek için, o sandale! çağırmak lâzım. Fakat hariçten zor- la girmek istiyenler kendilerini yim! smlar. Ben burada Yalnız yaşamak istiyorum. Malölüm, biliyorum. Fa- kat kimseye bir şikâyet ettiğim yok. Kont amcasma tatlı bir sesle: — Ve, dedi, çocuklarınızın hatıra» larıyla burada yaşıyorsunuz. — Evet. Senin yerlerini işgal et- miye bu kadar iyi bir şekilde çalıştı. ğın çocuklarımla. . Ertesj günü, artık şato muhafaza altma alınmıştı. Margi, yekilharcı Patrisin yardı» muyla, hırsız kadmın kaçtığı odanın duvarlarını karış karış muayene et» mişti. Sonra, şatonun üstüne bina edilmiş olduğu dar bir kayalık olan adayı da gezmişti. Asıl şatonun et» rafmda yıkılmış sur parçalarma te - sadüf ediliyordu. Bu duvar parçala- larmı sarmaşıklar örtmüşlü. Sağda ve solda ikisi de birer nehir koluna inen iki kayıkhanemsi yer vardı, Sa-| dece sağ taraftaki kullanılıyordu. Bu radan sahile gidilmek için kayıklara İ binilirdi. Öteki kayıkhaneninse ka » pısi İâamamen kapalı dururdu. İçin .| de, artık biraz modası kaçmış üç mo- tör vardı. Bu motörleri kimse kul - lanmazdı. Bu ane doğrudan doğruya şatoyla alâkadardı. Niha- yette açılan bir kapıdan o şatouun 26 min katma girilebilirdi. Şatonun 26 min katıysa hiç kullanılmazdı. İçine öleberi atılan bu katın kullanılmıma- sına sebep, hem catenün mahzeni ol- mayışı, hem de nehir taşması tehlis! kesiydi. Patris, efendisiyle berber burayı! dn tetkik etmiş ve hle bir yerde bir iz. bulnmamıştı. Margi artık müsterih olmuş ve yukarı çıkmıştı. Margi he-| nüz odasma girmemişti ki (o sahilden gelen bir kyik şatoya yanaşıyordu. | Genç fakat şakakları ağırmış olan birisi kenara atladı ve şato hizmetçi- lerinden birini çağırarak, kendinin Margi tarafmdan Paristen çağırılan doktor olduğunu söyledi. Hizmetçi, doktoru şatoya ularak gidip Patrise haber verdi. Vekilharç| derhal ihtiyarın yanma koştu ve: — Margi hazretleri, dedi, Paris- ten çağırtmış olduğunuz doktor gel- miş. Margi sıçradı: — Ben kimseyi çağırtmadım, AL. lah belâlarını versin, Benden ne İp» tiyorlar, yalanemm biri olsa gerek, | Vekilhare, hayret içinde dışarı çi-| karken, Margi seslendi: — Dur... Hatırlıyorum. Geçen ve- ceki hirsiz kadın, bana. dostların * dan bir doktoru göndereceğini söyle mişti. Meşhur bir göz doktoruymuş. — Aman sakm bu adamı kabul et» meyiniz efendim. — Hayır, bu adamla görüşeceğim. Belki onun vasıtasıyla bir şey öğrene- bilirim, Git onu getir. Eğer rile iki defa basarsam, derhal jandarma da- İresine telefon edersin, anladın rm? — Anladım efendim. Vekilharç gitti ve doktora kendi- sini takip etmesini rica etti: Margi masasına oturmuştu. Elis nin yanmda zil (duruyordu. tl kendisinin uzaklaşmaması lüzumu ; nu hissetti ve yan odada bekledi. Dok! tor bir İslâv şivesiyle: — Mösyö, dedi, görüyorsunuz ki derhal geldim. Margi sert bir sesle: — Ben, dedi, sizi çağırmadım, S5 rin derhal kim olduğunuzu ve ne mak- ii dsi İ siniz. Bu işte halletmek (istediği | gi anlıyamıyorum. Jandarmalar! #9 i deren kadm kimdir? | Vakit kazanmak için körlüğümde”. | kat bundan evvel size şahsiyetim hak Nakledent fa... — Doğrusu garip bir kabul. De bu suretle kabul edilmiye alışkın adam değilim Mösyö. Kim olduğu”. ma gelince, zannedersem bunu bilm€ niz lâzımdır. Ben doktor 3. Suyaro” İhtiyar alay etti: — Meşhur bir isim! — Filhakika öyle. Ben meşhur neral Suvarofun oğluyum. Keni göz tabibiyim. Siz bana, gece i ne binip gelmem için telefon ettiniz Ben de, derhal davetinize icabet eltim Böyle bir lâtife yapacağınızı da hi$ ümit etmezdim. Fakat mademki b# na lüzumunuz yok. Ben de bunla” kâr, ve zarar hesabıma & kaydederi” mÖsyü. « i Oriyak ayağa kalkmıştı: — Hayır, dedi, böylece gidem” > bir sır var ve şayet jandarmalar &€“” lirlerse hiç te hayrete | düşmeyin. Zira sizi ele geçirdiğime pek memm&" num, öyle kolay kolay bırakmak ist mem. — Hakikaten ne demek istediğini” işim olabilir. Ben, zannedersem göz tabibine ihtiyacı olan bir hastani# evindeyim. Yoksa timarhanede de“ gil Bu sözlerin söylenişinde o kada” samimi bir hayret iadesi (vardı Kİ ihtiyar tereddüt etti. ç — Oturunuz mösyö, dedi, vaktiniz var. Ben körüm, evet. : muayene ediniz. Sizin doktor (olu olmadığınızı anlarım i — Hayır, öncebana bu mesele | hakkında izahat vermeden bir hare” ket yapmam. Ve bu izahatı vermiy8 de mecbursunuz. Bu ne demek? — Peki, Mademi istiyorsunu” söyleyiniz bakalım, sizi buraya gön“ — Anlamıyorum mösyö. Siz bant | telefon ettiniz. Her halde telefondi olan bir kağın değildi. s — Ben size kat'iyen telefon etmi” diğim gibi sizi de tanımıyorum. — O halde bu sırrı çözmenin #5 | manı geldi zannederim. Bir h: evine geliyorum, beni jandarmalari# tehdit ediyorlar. İtiraf ediniz ki © ziyet hakikaten garip. Nedir, anlatir. nız şu meseleyi, Farzediniz ki, — demki inanmak istemiyorsunuz — bir şey »ilmiyorum. Emin olunuz, vw anlaşmamızı kolaylaştıracaktır. Ihtiyar düşünüyordu. Nihayet: — Hay hay, dedi, size esasen ; miş olduğumuz şeyleri | anlatacağı” Bundan üç gün evvel, gece yarısı, raya şatoya bir hırsız girdi. Bir K* dın, Fakat bir şey yapmıya mi “ fak olamadı. Uyandım ve yakaladı” | i bahsetti ve bana, meşhur göz dok! larmdan bir dostunu göndereceğini oldu. Fakat Allah bilir, sizin ge ginizi hiç de ümit etmiyordum. Doktorun hayreti hiç de azal” mıştı: ya Doğrusu böyle bir işe ismimin y sıl karıştığını — bilmiyorum. Mam” size şunu söyliyeyim ki jandarm i çağırmanıza lüzum yok. Zira, üZ€” rimdeki evrak, şahsiyetim hakkın” size kâfi derecede malümat verebili | İsterseniz Paristen de telefonla : bilirsiniz. Sonra bu işten ciddi w surette bahsetmekliğimiz lâzım. kında kanaat vermeliyim. ç Margi (Patris) i çağırdı, Vekilhei. geldi ve doktorun evrakını dikakt © itinayla tetkik etti. ve: « — Gayet muntazam, edi) (Bitm » Doktor Hafız Cemal Dahili hstalıklar mutsl Sıra numarası beklememek yenler, kabineye (o müracaatla telefonla randevu saati almalıd" Cumadan manda her gün ÖĞ sonra saat 230 dan 5 e) kadar * bulda divanyolunda 118 numarsi", susi kabinesinde dahili has muayene ve tedavi eder. tanbul 2 2808,