me a X Emin Hayat pahaistığının nisbeti nodir ? İzmir ticaret odası tarafından 1931 senesi Kânunusanı ayı zar- fındaki hayat pahalılığı bakkında bir istatistik tanzim edilmiştir. Bu istatistikte Ana, baba ile biri birbuçuk diğeri yedi ve üçüncüsü on beş yaşlarında üç çocu:tan ibaret orta balli bir aile nazarı dikkat a'ınarak hayat pahalılığı şu suretle hesap edilmiştir. 1914 senesinde Temmuz ayın da orta halli bir aile 956 kuruşla geçinebilirken Kânunusani 1931 ayında 116 bıra 86 kuruşla ge- çinmek mecburiyetinde kalmıştır. Şu hesapla erzak fiyatlarının terfi nisbetisde yüzde 1322, marukatın yüzde 1797, giyecek eşyaların yüzde 970, ve kirala- rma yüzde 1333 tür. Netice iti- karile umum ihtiyaçların fiat bisoeti barbi umumiden evve.ki ne nazaran yüzde 1222 artmıştır. Kânunusani 931 ayı zarfında al tın İranın vasati fiatı 922 İngi liz litasınn da 710 kuruştur. İzmirdeki çuvallar İzmir tüccarlarından bazıları palamut ihracatı içn kullanmak Üzere kabulü muvakkat suretile münim miktarda çuval ithı! et- mişlerdi. Bu çuvallar bu sene palamut ihracatı yapı'madığın dan ibraç edilenemiş, tüccarlar da İktisat vekâletme müracaatla kabulü muvakkat suretile ithal edilen çuvallerin sar ma'ısu âtın ihracında kullanılmasına müsaa- «de olunmusım rica etmişlerdi. Iktısat vekâ etinin iş'arı üzeri- ne bu hususla tetkikal yapımış ve kabulü muvakkat suretile memlekete ithal edilen çuvallarla ancak pamuk çekirdeği ve arpa mahsüllerim'zin ibracı kabi. ola- cağım bildirmiştir. Çikolata ihracatımız Soa iki sene zarlında İstanbul da açılan çikolata fabrikalarının seri bir inkişafa mazhar olma: Jarı memleketimizi çikolata ibra- catı yapabilecek bir bale getir- miştir. Çıiko'ata fabrikaları son zamanlarda bilhassa Mısır ve Suriyeye mühim mikdarda çiko- lata ihracatı yapmaktadırlar. Bu iki memleket çok şekerli olması | hasebiyle Türk çiko atalarını di- ger cins çikolatalara tercih et- mekledirler. İzmirde batık konserve fabrikası! Istısat vekâ eti tarafından İz- mir ©vannda balık ko”serve | fabrikası inşası için bi: teşsbbiis vardır. Bunun için Ticaret mın- taka müdürlüğünden ve İzmir balıkçılar cemiyetinden muhtelif senelerdeki balk istihsalâtı hak. kında malümat istenmiştir, Talep edilen ma'ümat vekâ ete gönde- rilmiştir. Yazılan tahriratta İzmir kö fezinde fenni vesaitle balık tutulmadığı halde pek külliyetli miktarda balık istıksal edildiği bildirilmiştir. Fenni vesaitle mücehhez mo- törler ve gemilerle balık tulul- duğu takdirde şimdiki miktarın pek fevkinde balık istihsal edi- leceği ilâve olunmuştur. Adana borsasında Adana, 18 (A. A.) — Bor- sada satış muamelesi hararetle devam etmektedir Pamuğun ok- o kası 141 ve kozanın 25 kuruşa dme Zurra vaziyetten çok mUYUĞU, " Tbrmcitnliz Bir haftada lımanımızdan çıkan eşya 1-1-932 tarihinden 8 1-932 ta- rihine kadar bir hafta zarfında İstanbul limanından yapılan ih- racatın m ktarile nev'i şudur: 509,000 kilo arpa, 7,450 kilo balmumu, 9449 kilo böyrüice, 145,492 kilo burçak, 11,000 kilo bakla, 206 kilo kabukiu ceviz, 4516 kilo deri, 5,128 kilo halı, 68,390 kilo incir, 40,000 kilo burda incir, 41,000 kilo kum darı, 50,000 ki'o kepek, 110,100 kilo meyan kökü, 5,0000 kilo mazi, 104,937 kilo nohut, 152,695 kilo pamuk koza, 507,0(0 kıo pa amut, 140,000 kilo prina, 6596 kilo sisam, 740,324 kilo tütün, 405,450 kilo özüm, 21,100 kio yumurta, 1,338 kio yün, yapağı, kıl, 2520 kilo zeyl nyağı 187,000 kilo haşhaş, 431 adet sığır, 2750 adet keçi, koyun. Mersinden ihraç edilen pamuk Ihracat ofisine gelen maüma- ta göre Kânunuevvel ayı zarfın- da Mersn limanından 768.721 lira baymetinde 13,781 balya pa- muk İhraç edilmiştir. Palamut ihracatı İzmir, 18, (A.A; —1931 se- mesi zarhnda Armutova iskele- sinden muhtejit memleketlere :braç edilen palamut miktar hakkında malümat almıştır, Eu ma ümata göre yüz elli bin ki'o Fransaya, dört yüz oluz dokuz bin Kalyaya altı bin kilo Belçi. kaya, yırmi beş bin ,Holandaya yirmi dürt bin Almanyaya iki yüz on yedi kilo Amerikaya ol mak üyere sekiz yüz altmış bin kilo palamut ihraç edim ştir. Ispanya Mısır ithalâl resmini indirdi Madrit, IB (A.A.) — Ecne- bi memleketlerden Ispanyaya it- hai edilen Mısır buzdaylarından alınan itba'ât resminin on altın peçetadan yediye indirilmesi bakkındaki kanun imza edilmek üzere başvekil M. Azana fsra- fından reisicumhur M. Zamoraya tevdı olunmuştur. Tijtik tatları düşüyor Tiftik fiatları gittikçe düş- mektedir, İngilterede alıcılar olk- kasını 39 kuruş vermektedirler, i . Benden beş sene evvel tftık i fisti 180 kuruşa kadar çılkmışıı. Tiftik fiatlerinin bu kadar döş- mesne sebep İngiliz fabrikala- nnn az maal kulisnmasıdır. i 18 K. sani 931 Kambiyo Fransız Frangı 1 İngiliz ire Kr “İL mukahiti Mein A birer beles Prahel is, Fraak bera Florin Kuron Silin Pezsa Müri Zku Feng Les Türk Tire Disar Germe Kuruş Nukut 20 Frank (bransız 1İstertin . (İngilir 1Dolar çAmerika #oliret İtalya rn Alun 9 95. Mecidiye İ 4 Bankonot 2 | ünün Mut | David Golder Takvim — Çarşamba 19 Kânunusani Titci ay 1932 (1 Ramazan 1851 Senenin geçen günleri 19 kalan günler 342 Güneş — Doğuşu 7,23 Hatişı 177 Namaz vakitleri — Sabah 791 Öğle: 1224. ikindi (452. Akşam 177 Yatsı 1841 imsak 530 Hava — Dün hararet derecesi aza» mi 4,5, asgari İ olarak Kaydedilmişdir. Bugün rüzgâr poyrazdan esecek, hava bulutlu olacaktır. Bogün hafif yağmur çisintisi olması muhtemeldir. | Radyo | Istanbül radyosu G6 dan 7 ye kadar gimeolon. 730 dan 830 a kadar bidinci kısım saz. 8,30 dan 9 « kadar monoloğ9 dan 10 a kadar ikinci kisim $az, 10 dan 10,03 ksdar cazbanr. Avrupa radyosu bugün 19 K. sani Heilsberg — 2744 m 75 kilo vati 0.30 cimnas'ik — 12,40 orkesira — 1715 bafil musiki — 20 şarkı — 2000 Berlinden nakil 21,15 senfonik konser. Viyana — (517 m 20 kilovat) 1230 konser — 1b.20 solo keman — 18 hafif musiki — 1915 sanat bahisle ri - 2085 operadan sekli — 2320 dans Lahti — (1706 m. S4 kilov0) 1895 dürt mandolin — 1915 era Si- pila tarafından şarkı — 1940 Anna Ulrh taralından şarkı — 2030 konser" Budapeşle — (550 m. 23 kilo vat — 1015 korger — JA05 konser— 1850 hafif musiki — 9030 Çigsn or- kestrasıvle operadın nakil. Roma — (4414 m 75 kilovat) 1345 konser — 18,30 şar resitali — 22 halyan konseri. Varşova — (isli m. 158 kilo- va) 1835 filarmoni konseri — 2İ.İ$ halk konseri — 2910 şarkı Bariton Ni- kolsi Matuska tarafından — 2350 dans Bükreş — (590,5 m. 16 bilovat) 19 Moizol örkesristyle Romen mesi. kısi — 21 radyo Ot esması — 21.45 şarkılar — 22.15 den 22,45 e lındar or- kes'ra, Praga — (486 m. 60 kilovat) 20.10 körler tarafından konser — 22 or- kestra konseri — 23 spor bavadisleri, Moskova — (1481 m. 40 kilovat) 18-den 2030 « badar neşriyat Moskova Statline — (427,5 m. 25 kilovayj 17 den seat İ © kadar neş riyat Yarın 20-K. sani Hellsberg — (2.44 m. 75 kilo- vat YBÜ “cimnastik — 1240 Berlinden nakil — (4,05 örkestra — 17,25 orkes wa — 9045 Jozet Mesner tarafından org konseri — 22,10 da Torcadör opera komik — 23,10 Berlinden nakil, Viyana — 1817 m 20 kilovaD 18 şarkı ve piyano solosu — 2430 balk konseri — 22,05 de radyo için yapalınış husust tiyarro — 93,15 Viyana musiki könseri, şarkı ve musik Lahti — (1796 m. $$ kilovat 18 çocuklar için şarki ve mssıl — 1640 keman — 20,05 tiyatro — 2040 orkes ra ile dans Budapeşte — (550 m 23 kilo i vari (015 konser — 1305 könser — 17 konser — 1850 ero konser şarkı ve İ keman — 2140 Çigin orseşrasi — 2315 Fa majö: ve re majör dör kişili; musiki — 24.15 dans mosiiisi Roma — (441.4 m. 75 kilovat 184 şarkı konseri 1845 konser — 22 onera, Varşova - (1411 m. 158 kilo. vat 1310 ds başlıyor — 1835 hala musikisi — 1915 de halk muskisi (ma bast) — 29230 Marco tarafından keman resital — 24 dans bükreş (3905 m. 16 kilovat) 18 radyo orkestrası — 1910 operet parça- ları — 20340 operadan naki, Praga (486 m 60 kiloya) 1810 kuklalar — 2030 Vizen tiyavosundan pakil (Mlaure Les.o) 23,15 Sokollar için ahenkli idman talim'eri, Moskova - (14831 m. 40 kilo vav 18 den 2030 a kadar. Moskova Staline — (437,5 m 25 kilovat 17 den saat | e kadar. vak ii Yazon: İren Nemirovski Joys oturdu, babasına meydan okurcasına baktı, sonra güldü. — Madride gidiyorum. — Ne? Hoyos söze karışlı: — Ya bilmiyordunuz demek? Evvet., Otomobille Madride git- miye karar verdi. Hem de yal- nız... Değil mi Joys? Yalnız? Tabii onlara bu hr zlı gitmek merakı varken, yan yolda kafasını gözünü yaracak, fakat ne yaparsın, bir defa me- rak etti... Demek bilmiyordunuz. Golder ayaklarını yere vurdu. — Joys çılgın kızl Gene orta- ya ne çıkardın? — Sana söylemedimmiydi,yeni bir otomobilim olunca Madride gideceğim diye, bunda fevkalâ- de ne var? Goller, ağır bir sesle; — Seni oraya gitmekten me- ned'yorum, dedi, işitiyor musun? — Iştiyorum, ey sonra? Golder, birdenbire ilerledi, elini kaldırdı. Fakat Joys, biraz sararmakla beraber, gülmekte devam ediyordu. — Dad, bana tokatmı at- mak istiyorsun... At, wz gelir. Fakat Lu sana pahalıya mal olur Golder, ona dokunmadan elini indirdi. Dişlerini sıkarak : — Defol, dedi, istediğin ye- re git. Oturdu, tekrar iskarpinlerini aldı Joyos, sevimli bir hal takır narak; — Haydi, dedi, Dad.. Darıl- ma . Düşünki şana haber, ver- meden de gidebilirdim, değil mi? Hem oraya gidersem bundan | ne çıkar? Hayos, Joys'un elini okşıya- rak: — Yavrum, dedi, yarı yolda başını gözünü yaracaksın. — Bu bana ait bir şey.. Hay di Dat, barışalım, Gidip kollarını boynuna sardı: — Dad. — Barışma teklifini yapmak sana düşmez... Birak beni, (Eli- liyle iterek) hem .babana bu su- retle nasıl bitap ediyorsun Hoyos güldü : — Bu gürel kıza terbiye ver- me zamanının bir az geciktiğini düşünm yormusunuz ? Go'der yumruğunu şiddetle masaya vurarak : — Siz, diye haykırdı, ya şim- di delo'unuz, (kızına) sen de haydi istediğin yere git, sana kal diye yalvaracağımı mı zan nediyorsün ? Joys'un birdenbire s'nirleri bo- şanarak gözlerinden yaşlar bo- şandi: — Dad, dedi, her zaman böy- le neşemi berbat edersin... Bırak beni, bırak | Hastalığındanberi burasının ne kadar sıkıntılı ol- dağunun farkındamısın ? Artık yeter. Yaraş yürü! Yavaş ko- nuş! Gülme 1. Suratı asılmış bir sürü çebreler gör.. Gitmek isti- yorum... Gitmek.. — Git, seni kim tutuyor? Yal- nız mı gidiyorsun? Evet, Go'der sesini a'çalttı; — Sakın inanıyorum zannetme. Yolarda âşıkına sürteceksin değil mi? Küçük fahişel,. Beni kör mü zannediyorsun? Fakat ne yapabilirim? (Titrek bir sese) vet, ne yapabilirim? Yalnız, Krl iu mii) Nakledeın fa. beni atlatıyorum zannetmel, As İiyor musnn? İhtiyar Golderi kat" dıracak kimse, daha doğmamış" tır. Yavrum? Hoyos gene gülüyordu. — Ammada sıkıcısınız, dedi zavalı Go'der, bütün bu sözlef o kadar boşuna ki.. Sen baki” katen kadınları anlamıyorsun. Rözi olmaktan başka çare yok.” Joys, gel beni öp... Joys dinlemiyor, başını Gek derin umuzunda tutuyordu. — Dad, canım Dad. Golder onu gene itti: — Bırak beni... Boğuyorsuns Haydi çabuk git, sonra geç ka” hırsın, — Beni öpmiyecek misin? Golder, dudaklarını kızınıf uzattığı yanağına deydirdi: — Ben mi? Uyuyorum işte Joys baktı. Fal açıyordu. leri titriyordu: — Dad... Param yok, Cevap vermedi. Tekrar ettiz — Dad, param yok diyorum para ver, Go'der, şimdiye kadar Joys'u duymadığı sert ve kuru bir seslet — Para mı? diye sordu, n9 parası? Joys saburszlanıyordu. — Ne parası mı? Yol parask Ispanyada nasıl geçineceğim ? Vücudumu satarak mı? İ Golder yüzünü ekşitti Par maklarile iskambilleri sayarak: — Çok paraya mı ibtiyacıf var? — Ne bileyim? Canımı sıkı" yorsun .. Tabii çok para istiyo” yorum... Her zamanki gibi. Om on iki, yirmi bin... — Ya... ğ Joys elini Golderin cebin& sokarak cüzdanını çıkarmak tedi, — OR. haydi, çabuk ver. Go'der, kısaca cevap verdi! — Hayır. j — Ne diyorsun? — Hayır diyorum. Golder başın geri atarak mütebessim, kızın uzun ki seyretti, Uzun zamandır, hayır diyememişti, Tekrar hay diye mırıldandı. Bu kelimeyi a$ zında bir meyve gibi tatıyord Ellerini çenesine doğru yerleşti di, tırnaklarının ucuyla dud larına dokundu. — Neo, adeta hayret diyorsun? o Gitmek istiy! sun? Değilmi? Git. Yalin işittin oya, metelik bile Ne yaparsan yap, bul. Beni ha tamamıyorsun kızım. Joys haykırdı: — Senden nefret ediyo Goider başını eğdi. Iska leri saymıya başadı ve bir, üç, dört.. Fakat sırayı bitir! kadar şaşırdı, tekrar saydı, bu sefer daha fazla şaşırıyor“ nihayet bıktı.. Joys: — Sende beni daha mıyorsun, dedi, sana, gidecej dedim Senin pis parana da yacım yot. Köpediğ'ni çağırarak kay” du. Bir müddet sonra, otomob le yıldırım gibi geçti, gitti. der o kıpirdanmamıştı. | omuzlarını silkerek : : — Merak elme azizim, işini yapar. p