> “Hayatı - Hürriyet Ve Saret Yeni çıkmıya başlıyan Azer- Yiean mecmuzsının birinci sa- yısında Göprülü zade Mehmet Fuat Bey ( Dede Korkut kita- ina ait notlar) baş'ığiyle bir makale serisinin birincisini yazmış Fuat bey bu birinci makalede “Altın Küpeli Oğuz beyleri, şek- lindeki bir tabirden istifade ede- fek eski Türklerde erkeklerin 'ağa küpe takmaları adetinden bahsediyor. Sonra tetkikatı ara- sında eski iran edebiyatından anlaşıldığı gibi kulağa takılan Üpenin mutlaka kölelik alâmeti olmadığını, çünkü A tan ordu bü- kümdarı Bereke Han'ia sair bir takım büyük padişahların kulak- larında kıymetli küpeler taşıdık- rm söy üyor. Mamafi tarihin bazı devirle Tihde, bazı mahallerde erkek- rin kulağına küpe takılması da Y esaret alâmeti olduğu mu- kkak, Meselâ gene Fuat beyin Verdiği malümata göre bir takım hükümdarlar kendi adamlarının W'aklarına küpe takarlarmış. siçuk hükümdarlarından Alp Âslan bile Gürcüstana yaptığı seferlerde oralardaki bir takım yleri esir etmiş ve bunların iaklarına kendi ismi mahkük İT talım halkalar taktıktan Sonra azat eylemiş. Bu suretle takılan küpelerin manasını anlı Yoruz. Fakat acaba kendi kulakları- ma küpe takan eski hükümdar- r bunu ne için yaparlarmış? Acaba“ bu" hükümdarlar" ketidi kulaklarına da küpe takarak dün. yada insanlar için muttak hürri- e, mn Beğ bile hiç olmazsa vazife esiri ol- duğunu mu göstermek ister lermiş? M.A, Zeytinyağı ihracatımız Harici ticaret of'si zeytinyağı ihracatı hakkında tetkikat yap- Maktadır. Bu sene o muhtelif Memleketlere 14 tin kilo kadar Mitinyağ ihaç edilmiştir. Son Yemen Valisi | Mahmu Nedim) 30 Senelik Siyasi Esrarı ifşa Ediyor! RUM 01 ii ga © vakit çok tehlikeli bir dev» ilem seyahatine çıkan bu paradan İdi o kesmiştim. Netekim aylar ses seda gelmedi. un, ayet bir başka şifre bu para bal Sevki mümkün olamıyarak İstan ra 3 İade edildiğini bildirdikten son- heyet bey (1) kumandasındaki bir ğge Seferiyeyle karadan gönderi - de (60,000) altının da yolda Medine Mer, arasmda Şerif Hüseyine “Up bedeviler tarafından gasp ve Mora esir edildiğini iş'ar ediyordu. tay © bir gailenin önünü alıp da| Tamga 2? bir nefese hak kazandığım tetzzi bu düşünce ve endiselerle mik P Ve mustariptim, Mere, azmimden, ümidimden bir Yeketi KaYbetmiyordum. Bütün mem - da; Şu sırnaad çektiği ve katlandı. Sok çetin günlerinde iki bu- e İYON insanın başmda, çok ağır ğ tir Die ag liyeti yüklenmiş bulunan lacaktır. Yikin ,, vlmaz ıstırabı düşünerek, t* men Yemen olmıya- du | caktı, mona ve olmadı! Adliyede: Heyecanlı bir muhakeme Hadisede teammüt var mı, vok mu? İKarısını öldüren Ali Sevket be- yin avukalları dün müdafaa- larını yaptılar Dün ağırceza mahkemesinde, Beşiktaşta karısı muallim Te'âl hanımı öldüren Güzel san'atlar akademisi müdür muavini Ali Şevket beyin muhakemesine de- vam olunmuşlur. Dünkü cesede tarafeyn vekil- leri müdafaalarını yapmışlardır. Maktül veresesinin vekili Nuri B., cinayetin taammüden ika edildiğinde ısrar etmiştir. Maz- nun vekilleri uzun ve heyecanlı müdafaalar yapmışlar, hadisede taammüt olmadığımı, Tıbbı adli raporunun kat'i birşey ifade et- mediğini, mötenakıs olduğunu ileri sürmüşler, maznunun katil fılini öşlerken, şuuruna sahip olamadığı iddiasmda bulunmuş- lardır. Müddeiumumi Burhanettin B. mazbun vekillerinin sözlerine ha- raretli ve uzun bir cevap ver- miştir. İddia makamı, ortaya müspit deliller sürerek cinayetin bir teammüt eseri olduğunda ve binnetice, geçen celrede istediği cezada wrar etmiştir. Muhakeme karara kalmırtır. Ramazan pideleri yumurtalı yapılmıyacak Ramazan. pidelerinin yumartalı olmaması hakkında verilen emre bu şeklin kat'i surette men'i hakkında yeniden emir verilmiş. tir. Yumurtalı pide istiyenler hariçten yumurta alacaklar, fu runa götürecekler, kendileri ba- şında bekliyecekler Eve pideyi yumurtalatacaklardır. Yumurtasız 500 gramlık pideler altı ve 250 gramlık pideler üç kuruşa satı- Bey Tefrikas2 mu rek her yels ove ümitsizlik verecek hadise karşısında kendi kendime sil. kiniyor ve canlanıyordum. Hele etrafıma daima azmü kuvvet aşılamaktan bir lâhza fariğ olmuyor. dum. Düşmanlarımız o Yemeni silâhla, muhasarayla, hile ve desiseyle, teh. dit ve parayla alamamışlardı. Bilâkis. biz İdrisle baş başa çıkmış, Sultan Hamidin bir iradeyle bahşettiği nevahii tis'ayi İngilizlerden aldıktan başka şimdi Adeni bile tehdit ediyor. duk, Bu vazıyette parasızİık ve onun | #erlit ettiği büyük srkmtı, hatta açlık, düşmanın en büyük ümidiydi, ve iti. raf etmelidir ki bu,zay:f bir ümit de değildi, Her şeye rağmen Fakat hayır... Her şeye rağ" Yemenin yalçm ( kayalıklarmda, güneş altımda kavrulan yamaçlarm « RM az “fatiyle en büyük silâh -| da, girin vadilerinde, zümrüt gibi : Metanet olacağımı düşüne) ovalarmda zaman zaman, fakat bol) böyle gökten düşer gibi, hiç beklens! 1 bol akmış Ti Günün Haberleri lik ceza kanunu! Nerde ihdas vetatbik edildi Bütün milletler için tek bir ceza kanunu olması için çalışan beynelmilel bir konferans vardır. Çinlilere nazaran onlar, bunu milâttan Üç bin sene €vvel tat- bikine muvaffak olmuşlardır. Ceza kanunu, ilk defa olarak miylâttan 2697 sene evvel Çin- de ihdas ve tatbik edilmiştir. Çin imparatoru Hoang-Ti, or- dusunun başına geçerek, bütün dünyadaki isyan (bareltetlerini bastırdıktan sonra “beş kanun,, neşretmişti. Bunlardan ilk iki ce. za şu suretle tatbik edildi; Asilarin reisi Çe- Yu yakala- narak kafası kesildi, buna idam cezası denildi. Çe - Yunun arkadaşları mem- leketten uzaklaştırılmak için ko- ğuldu, buna nefi cezası denildi. Milâttan 2255 sene evvel Im- paratör Çun tahta çıkınca, na- nrlarndan Kao Yao ilk ceza kanununu tesiş etmişti. Bunun başlıca cezâları şunlardı: Kam- sıyla dayak, sopayla dayak, sür- gün, nakti ceza, saçların kesil- mesi hafif cürümler için alnına damga vurmak, burnun kesil mesi (Burnu kes'len katiller şeh- re giriş kapılarına bekçi yapılır- dı) hadım edilmek, ayakların ke- silmesi (bunlar Bahçıvan yapı lırdı.) Kao Yao ilk defa olarak ha- pisaneleri de tesis etmişti. Asıl- mak cezası Milâttan 618 sene evvel Çinde tesis edilmişti. ———— —-ğ xe -—-— — Fındık ibracaatımız Fındık - ihracatımızın müraka- besi kanunu hakkında tetkikat yapmak ve fındık ihracatının .iyi birşekilde yapılması esas- larını, araştırmak Üzere Lica- ret “odasından Halil Ibrahim B. yarın Giresuna gidecektir. Fransızlar siacakıarı ke- resteyi tahdit ediyorlar Fransa hükümeti Ukeresteyi kontenjana tabi tutmuş, memle- ketimizden İngiltereye gönderi- lecek kerestelerin miktarmı üç ay için 13 ton olarak tahdit etmiştir. ürk kan! vardı. Isparta- mm, Sivasın, Trabzonun, Ankara ve Konyanın, bütün Rumeli ve Ana- dolunun esimsiz köylerinin isimsiz gürbüz çocukları bu topraklarda ta «| br daha gözden geçirdim, ve: biatle, ateşle ve düşmanla boğaz boğaza son nefeslerini vermişler, son ve ebedi uykularını uyuyorlardı.. Onlara hürmet, onların hatırasu na hürmet benim boreumdu. Onları tale terkedemez, bırakamazdım! » Hays'da yorkunluk O kahvelerimi zi henüz içmiştik yaverim (Mehmet bey (2) bir telgraf uzattı: Açtım okudum... Bir daha, bir da- ha... Gözlerime inanamıyarak bir das ha okudum. Bu telgraf (Babülmendep) deki kumandanımdan geliyordu. Ku. mandan, karşısında, üç mil uzakta Perim adasındaki İngiliz kumandan. dar düm düz ve sessiz toprağa de lığımdan aldığı bir haberi yazıyordu. İngiliz kumandan - mütarekenin imza edildiğini, artık dost olduğu- muzu beyanla görüşmek arzusunu iz- har ediyordu. Mütareke |! Vakra son günlerde umumi harp yazıyetine dair ekseri itimadı caiz ok mıyan membalardan gelen haberler İşlerin hiç de iyi gitmediğini izhar et- miyor değildi. Bu birbirini ekliyen ve kâh kendi (o membalarımızdan da kaçamaklı cümlelerle teyit edilen fe na haberlere rağmen © mütarekenin a i im Belediyede: Et meseleleri Hulük Nihat B. tetki- kat yapacak Et meselesi yeni bir şekil al- mıstır. Komisyon mazbatasını tanzim ederek makama vermişti, Ete azami fiat konulması için | marbatanın Daimi encümene ba- vale edilmesi lâzımdı. Yani en- cümen tetkikat yapacak, bunun icra şekli hakkmda kararlar ve- recek ve tatbiki için iktisat mü- dürlüğüne bavale edecekti. Hal- buki makam ete ne suretle azami fiat konulacağı hakkında maba'linde (o tetkiket (icrasma wektupçü Hulük beyi memur etmiştir. Hulük B. derhal işe başlamıştır. Bundan başka otobüs ve oto- mobil kazalarına ait tahkikatın idaresi ve bu mevzu Üzerinde tetkikat icrasınada Hulök B. memur edilmiştir. Bir mutemet 5 bin lirayı alarak kaybolmuş Belediye mütemetlerinden Nail beyin kendisine verilen beş bin lirayı alarak ortadan kaybolduğu söylenmektedir. Bu paranın iki bin lirası geçen sene vefat eden mühendis Vafik: beyin ailesine belediyece tahsis edilen paradır. Paranın Vefik beyin çocukları namına Emniyet sandığına yatı: rılması kararlaştırılmış, Nail bey bey bu işe memur edilmiştir, İşte söylendiğine göre Nail bey gerek bu parayı gerek başka bir iş için yedinde bulunan üç bin lirayı alarak ortadan kay- bolmuştur. Evinde © aranılmış, bulunamamış, polise baber veril- miş, taharriyata başlanılmıştır. Varidat tahminden az Belediyenin 930 senesine ait kat'i hesap taporları daimi en- cümene gelmiye başlamıştır. Şim diye kadar gelen raporlardan varidatın noksan olduğu anla- Imaktadır. “miyen bir zamanda tepeden & inmesi beni şaşırtmıştı. Sonra da bunu bir İngiliz kuman- danmm alelâcele yazması, Telgrafı — Yalan... Düşmanın yeni bir hilesi.. Diyerek tekrar kumandan paşaya uzattım. Odadakiler hep işi öğrenince ko - nuşmıya başladık. Ve uzun münaka. şalardan, mütalaalardan sonra bu - nun bir (Yalan)olduğuna hükmetik! Bu (Hükm) e ihtiyacım vardı. İnanmış gibi idim Vakit geçikmişti Uyku ve istira- hat bahanesiyle odamıza çekildik, Sa- baha kadar bir Jâhza uyumadım. (Ya- Tan) dediğim bu telgrafa inanmış gi- biydim. Hays ovasına bakan © pencerenin önünde, uzaktaki hurmalıklara ka « nuk bir şefkat aydmlığı veren par - lak yıldızlara bakarak (düşünüyor dum. Bu mütareke ne biçim mütarekey» di? Ne kadar zaman için, ne şeri itle aktedilmişti? Her halde bir kaç günlük adi bir mütareke değildi, öy- le olsa düşman bunu böyle tahlükle bildirmek lüzumunu hissetmezdi. O halde, harbe nihayet veren esaslı bir şey... Ya bunu böyle birden bire icap ettiren sebep?.. Bir facia? belki. Yeni bir ümit Ve yılârzlar daha parlıyor... Daha, daha parlıyor, içimde yeni bir ümit doğuyordu: 3—VAKTT 13 Kânurusani 1932 susu Günün Meselelerinden Para Konferansı Para işi beynelmilel mühim bir mesele haline geliyor. İngilizler Sterlinin altın karşılığım kaldır» dılar. Alanya, İskandinavya, Japonya gibi bir çok memleket- ler onları takip ettiler. Bir kaç gün evvel Amerika gümüşün de nakit mikyası o'arak kabulü hak- kında bir kanun 'âyibasi yaptı, Ayan meclisine verdi. Dün ge- len bazı Fransız gazeteleriyse başka bir tempodan çalıyorlar: Yüzde yirmi, yahut otuz nisbe- tinde altın karşılıklı evrakı nsk- tiye çıkarmanın tehlikelerinden bahsederek harpten evvel oldu- ğu gibi artık bu cins kâğıt para devrine nihayet verilerilerek doğ- rudan doğruya altın para basıhp piyasaya çıkarılmasını istiyorlar. Bu manzara gösleriyor ki pa- ra meselesi ancak beynelmilel bir konferansta halledilecektir. Onun için devletlerin bir konfe- rans masası etrafında toplanıp bu meseleyi konuşmalarını isti- yen İngilizce (Observerj gazete- sinin çok hakkı vardır. Ve çok zaman sürmiyecek, bu para kon- feransı toplanacaktır. Fakat öyle zannediyoruz ki böyle bir konferans toplanımca reylerin ekseriyeti yalnız tek al- tın mikyasında değil, hem altını, hem gümüşü nakit mikyası yapacak olan çift mikyas Üze- rinde tezahür edecektir. Onün için şimdiden biz de hazırlıklı bulunmalıyız. Geçenlerde Ziraat bankası muâyyen bir fiat üzerin- den altın satın alacağına dair bir ilân meşretmişti. Fikrimizce bugün bizim için altın satın al- maktan ziyade gümüş satın al- mıya ihtiyacımız vardır, Çünkü beynelmilel | konferansta bem altın, hem gümüş nakit mikyası olarak kabul edilirse altının bu- günkü fiyatı düşecek, bil'akiş bugün pek düşkün olan gümü- ui fiyatı yükselecektir. eri aleyh düşmesi çok muhtemel altının mübayaasını tevkif ede- rek gümüş satın almak elbette daha makul bir harekettir. ... — de, diyordum... Harp bu, kim tahmin edebilir belki de umül « madık büyük bir zafer! Böyle, bu düşüncelerle büsbütün yorulmuş, sabahı etmiştim. Alelâcele çaylarımızı içtik ve La- hiç'e bir an evvel yetişmek tizere ye la çıktık. Akşamki — telgrafı, uykusuzluğu unutmak Ve unutturmak için & trmı sürdüm, ovanm güzelliğinden başlıyarak sözü istediğim (mecraya sürükledim. Tevfik paşa ben; anlıyordu, ve bar na her haliyle vardım ediyordu. Hava! şeylerden ( bahsediyerdük. Yol üzerinde Barh'ta bir parça din. lenecektik, atlardan iner inmez eli « me bir telgraf tutuşturdular, Bu, (Imam) dandı. (3) Imam Yahya, (Fevkalâde bir ha- dise karşısındayız, çok endişe ve 18 « trap içindeyim, yemek yemiyor, uy” ku uyumıyorum, rica ederim müm» küm olduğu kadar süratle San'aya gelinir, ben de oraya müteveccihen yola çıktım) diyordu. Artık ne biçim bir mütareke, sen ba doğru mu, yalan mu diyecek ha - lim yoktu. Belliydi ki bu aleyhimize" bir mütarekedir. (Bitmedi) ————————— (1) Çeteci Çerkes Eşref. (2) Elyevm miralay, fırka kuman- danı, (3) Elyevm Yemen kralı, mite» vekkül Allak Yakya bin Hamidittin