. 9 © AR 5.2 MA Sm M & NX Db ik ai ant Bolluk X Bolluk — Açlık Güba'nın maarif nazırı, oOGübada milyonlarca tonluk stok sekerin, Bre- zilyada milyonlarca çuval kahvenin İstihsal buhranı yüzünden yapılaca Zin, dudaklarımı kıvıra, kıvıra bir Rateze muhabirine söylüyor. Yufka Yürekli olan bu nazır efendi, “şeker - le kahveyi yakacağımıza, işsizlere ve- relim, diyor.,, ... 1980 senesinde Almanyada beş mil. işsizden elli dört binj intihar et. ti. İS7I harbinde Fransızlardan, Al ivan ancak 60 bin kişi ölmüş- İngilterede işsizler iş bulmak için Sokâk, sokak kafileler teşkil ediyor- T- Nevyorkta işsiz alayları silâh » r ve açlık, dünyanm her köşe- sinde bir veba gibi baş gösteriyor. aşıyor, Kanadada buğday alevi karşısın - dn İnsanlar (o ısmiyor. Hamburgta bir dilim ekmek bulmak, bir define Keşfetmak, topraktan altm yapmak KİDİ sihirbazlık alâmeti / sayılıyor. yadakj yirmi milyon İşsize birer kahve vermek, aç midelerle etmek değil midir? Bu alaya on- İârn hakkı yoktur. s.s... Niçin? ya abı kolaydır. Herkes (o söylü. “— Plânsız istihsal yapılıyor da ©Mun için istihsal bolluğu var, “— Tstihsali plânlaştırmak müm- kün değil mi? Tek adamın, ve devletin haricin- deki müesseselerin elinde bulunduk-! $A, istihsal daima plinsız olacak. Çizi plân sade bir müteşebbisin yahut! Sade bir sirketin, bir tröstün plânı! “lacak... Derdin esası, plinm © hâla! İk adamın eehinde “Sade ben,, mans tikiyla saklanması, hazırlanmasıdır. un İçin harpten sonra istihesnide 3rimalar (Sade ben) için oldur. Ziraat! Mahsulleri “Sade ben,, için arttı Fab- Hialar “Snde ben, için çalıştı, Harp #onanun bu bolluğu dünya açlığını Sığır açtı. .. İçin çalışan fabrika pazarda (Marn) dan, (Liyej) den daha müthiş harp- girenlere garnizon vazfesini göre dü Bolluk x bolluk — açlık neticesini e Bu harbin sonu gerçi milyon - aç bıraktı, iflâslar dünyayı biri Sağnak gibi sardı. Netice şu oldu: i şamları saat 16da | maktadır. Belediyede: Kadıköy haline talip çıktı Operatör Emin beyin Şehre- minliği esnasında inşa ellirilen, fakat hiçbir işe yaramıyan Ka- dıköy haline nihayet iki talip çıkmıştır. Taliplerden biri tütün inhisar idaresi, diğeri de elektrik şirketidir. Her ikiside hali top- tan tutmak istemektedirler. Be- ! lediye müzayede açacak ve hali bunlardan birine kiraya verecek- tir. Et meselesi Şehir meclisi tarafından et iş- Viyanada smokin! dilenciler des) lerini tetkike mewur edilen ko- İ misyonun ete azami fiat konul- masına karar verdiğini evvelce yazmıştık Komisyon mazbatasını yaparak makama vermiştir. Ma- kam tetkilratımı yapacak ve da- imi encümene verecektir. Şubat başından itibaren ete azami fiat konulması mukarrerdir. Belediyede tatil Ramazan münasebetiyle ak- tatil yapıl- Ekmek narhı Ekmeğe on para zammedile- .rek yedi kuruş ve francalaya 20 para zamla 11,5 kuruş azami fiat konulmuştur. Otobüsler için durak Talimatname mucibince bele- diye otobüsler için durak yerleri tesbit etmiye mecburdu. Şimdi- ye kadar bu iş yapılmamıştı. Fakat şehirde otobüs nakliyatı- nın gittikçe çoğalmıya başlaması dolayısiyle belediye durak yerle- rini tesbit etmektedir. Rumeli caddesinin kanalizas- yonu bitirildi nalizasyonu bitirilmiştir. Dünden itibaren bu caddenin teretuvar- ları en asri şekilde yapılmıya başlanmıştır. Yakındada yolun inşaatına başlanacaktır. bir akın var. En liberal insanlar bi le bu tecrübeyi artık ihmal etmiyor. Dünya, plân: (Ben) e göre değil, vie) millete, devlete göre yapma: #aruretini hissetti. m i dünyanm her tarafında! A an (Rise) Arlataliğn doğrul Yemen Ellerinde... Mahmut Nedim bey 30 senelik siyasi esrarı ifşa ediyor birinci sayfadan devam | | Biraz evvel, yolda, kesif hurme ların arasından, yırtılmış, pars aga gibi ufka düşen &on kizıl- rm ovaya yayılışını ve ovada eri- Yemenin bu kendine has, gü. doyulmaz gurubunu seyre - bütün yorgunluğumu bir an - unutmuş gibiydim. şi 7 day, Olzün bir lâmba Orığı Oo Yarım yamalak aydmlatıyordu. a bi büyük kabile arasmdaki silâ. bu “AYanmış kanlı ihtilâfı teskin için, İki düşmanı marştırmıya çek m; bir kaç gündenberi çok Yorulmaz bulunuyordum. ty Bit bin hanelik Zibit, eşra- Socuğuy; yla, halkıyla, coluk riyle la İkiye bölünmüş, birbirle- gırtlağa gelmişlerdi. Bir İşinde etraftaki diğer kabak mi tarafı iltizam ederek işe hiç geler ve nihayet... Meselenin Anda biz madık bir vüs'at alması bir Ka,,, Tİ vâki olacaktı. dama, alam Dettiği kuvvetiyle vak'anın kes » VE Seyizeğ ye şekil karşısında Aciz : İmıya mecbur olmuştu. Darmağıyla alerlendiril - / emri altmdaki kücük! için çekti lar ama, iktısatta fertten millete ge çiş, ihtiyar bir dünyaya, bir medeni yete ve milyonların ölümüne mal olu vor, "dei germ sak 0 end b de 0 Tetfrika: 1 miş olmasından endişe (ettiğim bu kanlı ihtilâf, umumi harbin bu çok gergin günlerinde, zaten bin türlü mahramiyet ve ıstırap içinde bulu - nan Yemeni, koscoka Yemenin asa»! yiş ve emniyetini tehdit (edebilecek çok vahim bir şekil alabilirdi. Parasızlık ... Çünkü, harbin ilk günlerinden beri İstanbulla deniz müvasala- mız kesilmişti. Şerif Hüseyinin Mekkede isyanı yü. zünden kara yolumüz da kapanmış demekti. Yemen Ana vatandan çöl- Ter ve deryalarla ayrılmış, kendi yas ğıyla kavrulan bir parça halindeydi. İstanbuldan gönderilmesi mutat olan tahsisat bile vakit ve zamaniyle geles| miyor, bu yüzden başta Yemen ima- mı olmak üzere herkese ve her tars- fa borçlanıyorduk. Ve asıl garibi bu borçlandığımız ekseriyetle sadakatlerini bize parayla satmış insanlardı. Ordu açtı ... Ordunun iaşesini temin etmek sıhhatimi ih- diyen tedahülde kalıyor, para Kuvi vetiyle elde tutulen unsurlar hükü Günün Haberleri Türkiye - Irak muahedesi ———— Iki memleketis de aynı za- manda neşredilecek Irak baş vekili Nuri Sait paşa ve maiyelinde bulunan'ar dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmişlerdir. Nari paşa dün bir muharriri- mize şunları söşlemişlir : — Ankaraya gidişimin netice- lerinden metinun olduğumu söy- lemiye (Olüzum (görmüyorum. Telgraflarlada haber verildiği ğibi Türkiye (o Cumburiyetiyle bükümetim arasında ikamet, ticaret, mücrimleri inde muahede ve mükaveleleri Ankarada imza- lanmıştır. Hükümetlerimiz mua- bedelerin aynı zamanda neşre- dilmesine karar vermişlerdir. Bu itibarla (O muahedelerin esasları hakkın da şimdiden bir sey söy- leyemem. Her iki hükümet bir birleriyle her hususta anlaşmayı esas tuttukları için bu muabe- deler de aynı esastan mülhem olarak tanzim edilmiştir. Sait paşa hariciye vekilimiz Ankara- da iken Tahrandan dönüşte Bağdadı da ziyaret etmesini bil- hassı rica ettiğini söylemiştir, Irak baş vekili şehrimizde bir kaç gün kalacak ve kuvvetli bir ihtimale göre yarın yanında bususi kâtibi (OAptullah bey olduğu halde hareket ederek evvela Romaya, sonra Cinevreye gidecektir. Nuri paşayla birlikte Ankaraya giden Irak hükümeti maliye umum müdürü ibrahim Kema! beyle istatistik müdürü Corci bey yarın Bağdada döne- ceklerdir. — Fabrikatörler banka yapmak istiyorlar Fabrikatörler, kendilerine ge- niş mikyasta kredi temin ede bilmek için bir banka te'sisini döşünmektedirler. Alâkadar ze- vat, Ziraat bankssı gibi, ayrıca bir sanayi bankasına ibtiyaç olduğu mütalaasındadırlar. Bankâ te'sisi fikri, taraftar kazanmak- tadır, met kapısında borçluyu tazyix eden alacaklılar gibi yolumu bekliyorlar - dı. Fakat her şeyden evvel ordu yardı. Binaenaleyh gerek İstanbuldan — Mekke isyanmdan evel — Arasıra ve bin müşkülâtla gelen parayı, gerek Yemenin bazı varidatını ve istikraz suretiyle temin edebildiğim mebaliği evvelâ ordunun fhtiyacma hasrediyor dum. Bu büyük harp ; badirisini ne o©- Tarsa olsun, Yemende temin ettiğimiz faik ve galip mevkii muhafaza ederek ve bunu hükümete — Şu zamanda — fazla bir yük olmadan geçirmek lâ» zımdı. Aksi takdirde bir Yemen gal- Tesj yeni bir âfet olabilirdi, İşte büyle bir zamanda, başlan» gıçta kücük de olsa, ik; kabile ara- smda mevrit gibi görünen bir ateş de olsa, her hangi bir hadisenin çikmasi sı tehlikeliydi. Seyit İdris ... Zaten iki ateş ortasındaydık: Bir tarafta Sabyada' (İdris) tan, harbin ilk (günlerinden, hatta daha evveldenbri düşmanla elele ver. miş ve bu ittifakı açıkça izhar etmiş bulunuyordu. Oralarda çok kan dö külmüş, hAJA da zaman yaman dö. külüyordu. Muhittin paşa orada kuvvetinin başında, ve vazryete hâ- kimdi. (*) Cenuptaysa, İngiltereye çok ağır gelen bir darbeyle ne zamandanberi Poliste: Bir facia Aldatılan bir kadın çocuğunu boğdu Haber aldığımıza göre Göztepe- de feci bir kaza olmuş ve Fatma OAndelip isminde bir genç kadın gayri meşru doğur- duğu çocuğu boğarak ö'dürdük- ten sonra lâğıma atmıştır. Fatma istasyon caddesinde oturan bir zatın o evlatlığı bulunmaktadır, kendisi bir eczahanede bir oda- ya kapatılarak bayıltıldığını, ne olduğunu bilmediğini sonra ba- şına bu balin getirilmiş bulun- duğunu anladığını söylemektedir hadiseye muddelumumilik vaz'ı- yet etmiştir. Bir tahkir ve tehdit iddiası Beyoğlunda yenişehirde oturan ma 'ina tamircisi Samson efen- di, sazlı derede oturan Dursun efendiden 60 lira alacağını iste- diği zaman Dursun efendinin kendisini tahkir ve ölümle tah- dit ettiği Oiddaasıyle Taksim merkezine müracaat etmiştir Hamallar meselesi nasıl halledilecek ? Halk fırkası vilâyet idare he- yeti, İstanbulda vakit vakit or- taya çıkan hamal meselesini gö- künden halletmiye karar ver- miştir. Fırka lüzum gördükçe hamal- ları da dinlemektedir. Hamal'ar meselesinin halli için bunların muhtelif makamlarla olan mual- lak işlerinin halli icap etmek- tedir. Buda dört esase ayrılmak- tadır, 1 — Hükümete, 2 belediye- ye 3 fırkaya 4 hamal cemiyeti- ne terettüp eden meselelerdir. Fırka tanzim ettiği projede her noktaya ayrı ayrı temas ede- cek ve sonra bunun tahakkuku- na çalışacaktır. İİ Şehir haberlerimizin bir kısmı 4 Üncü sayfamızdadır. TY EY ADAKLI muş, Adem kapısına kadar dayan mıştık. S5 AN Salt Paşa ... “Alte nahiye,, kasabalarından bi » rinde bir zamanlar (Üç beş Türk asi keri göründü ve bir camide Osmanlı! padişahı ve halife namma hutbe o - kundu) (diye kıyametler (o koparan! ateş püsküren ve tarziyeler (o İstiyen Londra kabinesi şimdi bütün kıt'anm elinden gitmiş olmasma ses sıkara mıyordu. Orada da Ali Sait paşa kuvvetleri vardı. (***) ingiltare telâşta ... İngiltere, en mühim müstemleke leriyle kendini bağlıyan yolun bu mühim noktasmı, harp ve ticaret ge milerinin büyük ambarı olan Adeni kaptırmamak için orada büyücek bir kuvvet bulundurmıya mecbur oluyor») du. Hal ve vesaitimize göre vazıyetin bumdan daha iyi olması mümkün de Zildi. Ve vazryetin bu derece lehimi- ze oluşudur ki İmam Yahyayı da bi- zimle aynı cephede, aynı safta bü- Tunduruyordu. İşte böyle bir zamanda dahilde bir palırdı olması korkulacak bir şeydi. Bahsettiğim iki kabile arasındaki kanlı ihtilâfı bu moktai onarardan süratle, derhal bastırmak için bizzat hadise mahalline gitmek © zaruretini “duymuş ve gitmiştim. Şimdi bu işin muvaffakryetle başarılmış olmasın - dan mütevellit bir memnuniyetle ve VAKTT 12 Kânurusani 1932 umu Günün Meselelerinden Gümüşün Fiyatı Amerikanın başka memleket- * lerdeki o alacaklarının gümüşle ödenmesine muvafakat etmesi, gümüşü aitınla beraber nakit mik- yası olarak kabul etmesi bu mas denin beynelmilel kıymeti üze- rinde mübim nispette tesir icra edecektir. Zira gümüşün bugün- kü beynelmilel kıymeti tabii se- viyesinden çok aşağıdadır. Umu- mi harpten evvel ve hatta harp içinde saf gümüşün bir dir- hemi 3,5 kuruşa satın alınıyor- du. Demek ki bugün altın pa- raya nispetle dirhemi 30 kuruş demekti. Halbu ki bugün 1 dir- hem gümüşün beynelmilel kıy» meti 30 kuruş değil, 6 kuruşla 6,5 kuruş arasında birşeydir. Bu bale nazaran umumi harptenberi gümüşün beynelmilel (kıymeti beş defa küçülmüş demektir. Gümüşün beynelmilel kıymeti neden dolayı bü kadar küçüldü? Bunun sebeplerinden biri, umumi harpten evvel bir çok memleket- lerde altınla beraber gümüş de kıymet mikyası olarak tanmırken i bilâhare bunu terketmiş olma- larıdır. Meselâ Hidistanda altın- dan ziyade gümüş kıymet ölçüsü olarak kullanılırdı. logiltere Hint- lilere cebren bu itiyadı terket- tirdi. Gümüş yerine altını ikame ettirdi. Binaenaleyh bugün nasil Türkiyede para yalnız evrakı i nakdiyeye münhasır oldağu hal- de bazı şark vilâyetlerinde gayrı resmi olarak gümüş para teda- vül etmekteyse Hindistanda da vaziyet böyledir. Fakat tabil gü- müşün resmen her tarâfta nakit mikyası olarak tanınmaktan çıkmış olması beynelmilel kıy- melinin mühim nisbette düşme- sine sebep olmuştur. Gümüşün kıymetinin düşmesi- ne saik olan sebeplerden biride istihsalâtının artmiş olmasıdır. Istihsal miktarı arlınca arz mik- tarı artmış, talepse evvelki ih- tiyaca nisbetle çok az olduğun- dan fiat üzerine tesir etmiştir. Fakat şimdi görülüyor ki Ame- (Lötten sowfam ceviriniz) kalp rahalıyıe bu yorgunluğu unut- muş gibiydim. Zibitten kanlı bir hadiseyj teskim- den geliyor, Lahiçe son zama larda nezaket kespeden ora ahvalini yakından tetkik ve Ali Sait paşayla icap eden tedabiri ittihmaz (etmiye gidiyordum, Bu gün binlerle hurma ağacı arasından, bazan (Vail se- hari) kapısmdan geçerken beni bek- İiyen birikmiş işleri düşünüyor, bü « tün bu işlerin taallâk ettiği baş dem di hatırlıyor ve işte (o vakit başıma ağrı veren bir rstirapla kıvranarak, kendi kendime söyleniyordum : — Parasızlık! Enver Paşa... Enver paşadan (San'a) da alt ay kadar evvel aldığım şifrede, gös terdiğimiz sebat, fedakârlk ve va - tanperverlik bir hayli (Omethüsena edildikten sonra para meselesine te mas ediliyor bu defa da 300.000 Jiras nm Stokholm sefaretimize gönderil - diğimi, oradan emin o vasıtalarla ve (Cava), Hindistan) yoluyla bize İsal edileceği bildiriliyordu. Düşününüz bir kere, Yemen ne - resi. Stokholm, Cava, Hindistan neresi?., (Bitmedi) (©) Mütekaittir, Beşiktaşta m kimdir. (*) Eylerm meb'us, Sahık Kahire elçimiz.