Adana asrı mektep «binalarına muhtaçtır eni yapılan Gazi mektebinin de sıvaları dökülmektedir. Şehirdeki trahomlu çocuklar ayrı mektepte okuyorlar Adanada Gazi Abana, 16 (Vakıtı — Adana Mlarifi son yıllarda büyük inin mazbar olmuştur. hş sebeplerini, memleketin » karşı gösterdiği iştiyakta alâkadar makamların bu arzu- ehemmiyetli bir surette idrak | “ne lerinde aramak icap eder. email Habip beyin maarif e- aj İğİ zamanında bura mektep- hy kemmiyet ve keyfiyet itibarile i ânı dikkat mazharıyetlere na- kustu. Bilhassa (talim ve Nm p edilişi, verilen ehemmi Niyet en kuvvetli bir delildir. Na mektubumu Adananın ilk ade hayatına tehsis ediyorum, iy if müdürü - Enver Hulüsi 7» Darülfünunun yetiştirdiği Metli o gençlerdendir. Enver iş” bu sene ders senesi başin- her dersin (o mutabassis Na nlerinden mürâkkep ko- onlar (o teşkil etti. Bun- e müfettiş : Mustafa © Asım Şök yakından alâkadar ol , Stimalara muntazaman de- pou A komisyonlar, müfredat proğ- | mın tavsiye ettiği tarzda ta- i, Yunacak esasları tespit et- ay birer rapor hazırladılar. beyeti umumiye halinde | mark takarrür ettirilen mad- Üzerinde müzakeratta bu- i, war. Çok candan bir alâka ie olunan kararlar, Adana Plerinin hepsinin aynı tarz- leri temin ediyor. : rde birlik, muvazi gidiş, ç derslerle irtibat, şüphesiz Nu, k neticelerin müsbet ol W temin eder. Bu nokiai | yilan maarif dairesinin gös- k,*' şu isabetli karar ve mu- “tin ibraz eyledikleri te- eek yerinde olmuştur. halde müsbete doğru yü- İk © şiar olarak kabul eden- ksat ve gayelerine vasıl gecikmiyeceklerdir. anın mektepleri sık ği : N Şok eskiden tesi Dir vilâyet merkezinin tali- İ göstermektedir. Hususi ebenin © ehemmi bir dikkat ve casını ii ,vek yerinde bir temenni ki âlnız, Tepebağında yapılan ektebi mektep binası ola- *pılmış, bunun da eksik iyi yok değildir. Meselâ Vİ sıvaları (o dökülmekte, tdan yağmur suları saz- al edil- | ilk mektebi Üç dört sene gibi uzun bir za- manda yapılan ve müteaddit mü. teahbitler tarafından inşaatı de- rubte olunan bir binada ne gibi kusurların bulunabileceğini 'tah- min eylemek hiç te müşkül de- ğildir. Bahçesi, muslukları, elektrik tesisatı henüz yapılmamıştır. Ders vesaiti de ikmal edilmemiştir. Şuda muhakkaktır ki Adananın | büyük ihtiyaçlarından birisine te- i kabül etmektedir. güzidelerden | 120 bin liraya yapılan ve 12 dersane ve 13 muallimi bulunan bu irfan müessesesinin daha mü- kemmel bir bale getirileceğini ü- mit etmek-kadar tabii bir şey tasavvur olunamaz. Şehir dabilinde trahomlu ço- cuklar için üç mektep tabsis o- lunmuştur. Bu mekteplerin mu- | alimlerinin ekserisi trabomludur. i Tedavi edilenler, sirayet devre- sini ikmal eyliyenler diğerlerine kabul olunmaktadırlar. Yirmi ilk mektebi olan Ada- mann fenni, sıbhi şeraiti haiz bi- nalara kavuşabilmesi uzun bir zamana mütevakiftır. Burası için ve hattâ bütün Tür. kiye için en müsait mektep bi- nası tarzı tek katlı pavyon şek- lidir, Hem wcuza mal oluyor, hem de idari, inzibati işler da- ha makul esaslar dahilinde ya- pılıyor, Mekteplerin ders vasıtaları, yok denecek derecede azdır. Bunun ikmali de bütçenin müsaadesine vabestedir. Bunu nazarı dikkate alan maarif dairesi bir iki mek- tepte tedris vasıtalarını teksif ! etmiştir. Meselâ merkezi bir va- | ziyeti olan (Namık Kemal) mek- tebi, diğer mekteplerin buraya gelerek atölyelerinden istifade eylemelerini temin etmektedir. Ömer Cezmi Gemlik gençlerinin faaliyeti Gemlik muhabirimiz yazıyor: Gemliğin çalışkan ve araların- da fikir birliği olan gençleri, “Gemlik Spor,, namı altında bir spor kulübü tesis ettiler. Bir çok gençlerin aza yazıldıkları bu ku- lüp şimdilik spor, tiyatro şube- lerini ihtiva etmektedir. Tiyatro şubesi, derhal bir kiş mesai pro- gramı hazırladı ve ilk olarak İ geçen perşembe akşamı merkez mektebinde bir müsamere verdi. Cuma gecesiyse kulüp azaları Memleket Haberleri Torbalıda feci bir cinayet Izmirde Torbalıda feci bir ci- nayet olmuş, bir kadın sekiz ye- rinden biçakla yaralanarak öldü- rülmüştür Hadise hakkında Izmir gaze- teleri şu malümatı vermektedir : Torbalıda bakkallık ve hayvan tüccarlığı yapan İsmail Ef. gece zevcesi Fatma H. la birlikte ahır- da bulunan hayvanlara bakmak üzre avluya çıkmışlar, bu sırada daha evvel eve girerek avluya saklanan iki kişinin taarruzuna uğramışlardır . Mataarrızlardan biri Fatma H.ım Jâmba tutan elini bir biçak darbesile yarala- mış, lâmba yere düşerek parça- lanmıştır. Bundan sonra iki hay- dutla Ismail Ef. ve zevcesi ara- sında şiddetli bir boğuşma baş- lamıştır. Neticede ev sahipleri hudut- ların silâhlarım almıya muvaffak olmuşlar, bu vazıyet karşısında haydutlar kaçmışlardır. Fakat Fatma hanım mub- telif yerlerinden aldığı yaraların tesirile biraz sonra ölmüştür. Tabkikat neticesinin hudutla- rn Numan, mahacir Ahmet is- minde ikı kişi olduğu anlaşılmış | her ikisi de yakalanmıştır. Bergamada Bir mahküm asılırken: Ceza doğrudur yaptığımı çekece- ğim, dedi Bergamada manifaturacı Meh- met efendi ile bir arkadaşını öl- dürdüğü için ağırceza mahkeme- since idama mahküm edilerek idamı Büyük Millet Meclisinde tasdik edilen Salihler köyünden Ahmet Refik çarşamba . günü Bergamada asılmıştır. Mahalli gazetelerin yazdığına göre idam mahkümu asılmazdan evvel bir diyeceği olup olmadı. ğı sorulunca: — Bir öfke (Üzerine bu işi yaptım. Verilen ceza doğrudur. Cezamı 'çekecegim.,, Demiş ve ipi kendi elile boy- nüna geçirmiştir. Bergamada alt- mış senedenberi insan. asılma- mıştır. İspanya baş vekili- nin yazdıgı piyes Cenora. 20 (A.A.) — Baş vekil M, Azana buraya gelmiştir. Kendisi son derece alkışlanmış- tır. M. Azana, bir nutuk söyliye- rek kabinenin hükümeti idare etmesi için parlâmentoda kâfi bir ekseriyete (sahip olduğunu beyan ve yapılacak Siyasi icra- attan bahseylemiştir. Gene M. Azana Goya tiyatrosunda kendi eseri olan 3 perdelik « Taç» mamındaki opiyesin Otemsilinde hazır bulunmuştur. Tiyatro ağzına kadar doluydu. M. Azana ile M. Macia tiyatro- ya geldikleri zaman $on derece alkışlanmışlar ve sabneye yakın bir loca işgal etmişlerdir. Bütün mahalli memurin- hazır bulunu- yordu. Yalnız istifasını vermiş ve geri alınması için hükümet tarafından vaki teklifi reddeyle- miş olan vali M. Angurea Sojo- nun bulunmadığı nazarı dikkati celbediyordu. Mumaileyhin isti- fası haberi henüz resmen ilân edilmemişti. ve aileleri için bir çay ziyafeti verildi, Samimi hasbühaller ya- pıldı, 7-VAKIT 21 Kânunuevvel 1931 ikâye Fm yy Araba, herhalde yeni ziftlenmiş! bir yoldan geçmiş olacaktı. Zira, yo- Jun üstünden tekerleklerin izleri gös| rünüyordu. Hatta bu izler birkaç gün sonra da kalmıştı: Büyük bir (5) harfi çizdikten sonra kabukları ki rılmış bir çam ağacmın önünde, uçu-! rTumun kenarında birdenbire bitiveri -! yordu. Sedadı, civardaki köşklerden biri! sine gütürmüşlerdi. Gözlerini açar açmaz, üzerine eğilmiş bir baş ken - disine bakan gözler, bir şeyler mırıki dıyan bir ağız gördü. İlk sözü: — Meliha? Oldu. Ağız cevap verdi: “O da... yaralı, dedi. Fakat gözler, ağzm söy- yemediğini o tamamlıyordu. Sedat| tekrar yatağına düştü, tekrar bayıl-i mak istedi. Fakat bu insanm elinde değildi. Yoksa pek rahat olurdu. Se dat, bütün hakikatin acılığını duy bilmek için bayılamamıştı. Yeni evlenmişlerdi ve eski zaman-| larda (Bal ayı seyahati) dedikleri, fa- kat bu asri çocukların sâdece (Şöyle bir gezinti) diye telâkki ettikleri bir seyahate çiıkmuşlardı, kelimelerin ma- naları yoktu değil mi? İşte bu ço *| cuklar da hayata yeni başlıyorlardı. Birbirlerini seviyorlardı, Kumru gibi! birbirlerine sokuluyorlar, dudak du- dağa uzun uzun... koklaşıyorlar ve (İkimiz biriz) diyorlardı. Fakat bir saniye, bütün bu hesapları altüst etmiş bir olan bu ikiden birisini ay? rarak, geri kalanı tek bırakmıştı. Bu kadar çabuk demek!... Evleneli bir hafta olmuştu, ve bir saatten be- ri de karısı ölmüştü. Halbuki onu se- viyordu. Ve derhal feci hakikat gözünün ö nüne geldi: — Onu ben öldürdüm... Ben.. Hayır.. O üldürmemişti. Sadece kader böyle istemişti, Filvaki kaza olduğu zaman, otomobili o idare edi yordu. Bundan evvel yüz (binlerce kilometre yol katetmişti, hiç bir sey olmamıştı. Yalnız, işte kaza denilen bir facia vardır ki insan, bunun önü İ ne geçemez, bilemez, tedbir alamaz. Ne aptalca bir şeydir bu kaza! Kaza, otomobile binen herkesin kabul etmek ıstırarında olan bir şeydir. Kaza, oto- mobilin bir parçası demektir. Fakat Sedat bunları düşünemiyor- du. Niçin kendini itham ediyorsun delikanlı?.. O artık öldü. Sana bir şey diyemez. Sen direksyondaydın, otomobilin ağaça çarptı, sen ölmedin, o öldü. İşte bu kadar. — Fakat ben ne olduğunun farkı» na bile varmadım. Otomobil ağaca birdenbire çarptı. Neden oldu, nasıl oldu, meçhul? Bir lâstik mi patlad,| fren mi yaptım, vallahi nasıl oldu bilmiyorum. Düşün bir kere, sesini işitiyorsun değil mi? Sana (0 kadar hızlı gitme, canım) demişti. — Evet, fakat o zaman söyleme » mişti. Daha evvel üç dört kilometre evveldi. Söylediği zaman yavaşlatmış- tm. Biraz.. Evet, biraz... Zira, oda sürat; severdi. Bunu biliyordum. Ba- na “Oh, sürat beni sarhoş ediyor, in- san yolun kenarındaki (ağaçlar: bir tahta perde zannediyor, diyen sesini de işitiyorum. Bana yavaş (gitmemi söylemesi korkusundan değildi, man» tosunü giymek istiyordu.. Hem son ra, sevişiyorduk. Ekseriya, bana sarılıyor, başını omuzuma koyuyor. ensemden öpüyordu. Kim bilir, belki kaza olduğu zaman böyle bir hareketi yapıyordu ve kim bilir, belki de ben de onu öpmek için bir an başımı çe - virmiş olabilirim. Öyleya,. Saatle 90 kilometre yapıyordum. Bir saniyede neler olamaz. Bu böyle oldu diye id- din etmiyorum, fakat her halde onu ben öldürmedim. Hayır delikanlı, hayır, sen öldür. medin ama, kaza olduğu zaman oto. mobili sen idare ediyordun. ». Sedadın yüzünde bir yara vardı. Bir müddet topallryarak yürüdü. Me Jiha ise bu vilâyet mözarlığına gömül- müştü. Sedat, sokağa çıkar çıkmaz onun mezarına gitmek istedi. Fakat ayağı henüz ağrıyordu ve mezarlık uzaktı. Oraya gitmek için bir otomo- bile bindi. Ona, sankj caniye aleti katli gösterilir gibi, kendi otomobilini ge i J di. i e “ “ Biraz yavaş... canım yy yy yy gg ” Andre Birabonu'dan: : fa, tirmşlerdi. Fakat hayatta otomobil. den vazgeçmek kabi 7 Ne yapsın, bindi, Ve gözl padı, Kulağma bir ses, onun “O kadar hızlı gitme cas nım,, diyen sesj geliyordu. .".” O gündenberi Sedat, ne zaman otomobile binse, datma bu sesi işitir. Kendisi artık otomobil kullanmı- yordu. Fakat bir gün buna mecbur | olmuştu. Gene aynı sesi duymak kors kosile direksyona geçti fakat bu ses fer duymadı. Şimdi, sadece, otomos biliyle meşguldü, ve bir kaza olmasım- dan korkuyordu. Safi dikkat kesil « mişti, Sedat, düz ufukta kaybolma bir yolda gidiyordu. Etrafında hiç bir şey yoktu. Yalnız, yolun dibinde grü- bu gösteren kırmızı bir çizgi (Ovardı Farkına varmadan, Sedat, otomobk Bini hızlattırıyordu bir aralık gözü saate ilişmişti. 75 kilometre gösteri yordu. Biraz daha gaza bastı 00076, 00077, 00078, 00080, O anda kulağına onun sesi geldi (0 kadar hizk gitme canım) Sedat, birdenbire her şeyi anla « mıştı. Evet, onu o öldürmemişii. Zi- ra bir kuvvet, elinde olmıyan bir kuvvet, ayağımı gaza bastırmıştı. Ve şimdi saat 90 kilometreyi gösteriyor. du, Demek... Müsyyen bir sürate gelin. ce, sürat, hâkimivet iktisap ediyor. da. Ve idare kayboluyordu. Sedat bunu anladı ve, Eli titredi, ayağı titredi. Sonra. Acaba Jâstik mi patlamıştı?.. Ne olmuştu? Ootomobil yolun üstünde büyük bir (S) çizdi, bir ağaça yüklendi, tersine döndü, yu « varlandı, yuvarlandı... , Yerde hareketsiz bir adam yatıyor- du. AL ilânları Askeri mektepler ihtiyaer için dört şartnamede 20,000 kilo beyas peynir pazarlıkla satın almacaktır. Pazarlı. ğı 21 — Kânunvwevel — 91 pazartesi günü saat 16 da Harbiye mektebindes ki mahalli mahsusunda icra edilecek- tir, Taliplerin şartnamesini görmek için komisyona müracaatları ve işti- rak için de vakti muayeninde komis- yonda hazır bulunmaları. (159)(4499) di Askeri mektepler hayvanatı ihtiya» cr için 133,700 kilo ot pazarlıkla satm alenacaktır. Pazarlığı 2: — Kânumu- evel — 931 salı günü saat 16 ya kadar Harbiye mektebindeki mahalli mah » susunda icru edilecektir. "Taliplerin şartnamesini görmek için komisyona müracaatları ve iştirak için de vakti muayyeninde hazır bulunmaları. (155) (474) Gelibolu icra memurluğundan: Şuyuun izalesi için sabvlıp bedelinin hissedarlara taksimine karar verilen Ge- liboluda Sofuca Halil sokağında iki kıt'- adan ibaret Hasan Bessem efendi vere: şelerine alt arsanın 21 « 1 » 982 tarihine müsadüf perşembe günü sas on dörürn on beşe kadar artırılması yapılacakır. Talip olanların “/, 10 dipozitolarile © gün ve O saatte Gelibolu icra dairesinde hazır bulunmaları alâkadar malâmu olmak üzere ilân oluru: İstanbul 4 cü ğundan : Bir borçtan dolayı mshcuz fiyat mar- kalı 8 - 12 beyğir kuvvetinde teksimetre santi noksan üstü açık ve yedek bir ba İonu. mevcut mü bir Zeyrek Hacıkadın, m ı bostan soka- pnda 5 No. da açık n İle satıla- caktır. “ e müşteriye icra memurlu- otomobil Y, 25 resmi teli sittir. Taliplerin 206 - (2 tesi günü seat 14 ten 16 va halli mezküre Gürsctntleri ilân 21219) | ZAYİLER | Beyoğlu müftülüğünden atdı- ğım ihtida tezkeremi zayi et- tiğimi, yenisi alacağımdan ev- velkinin hükmü olmıyacağını ilân ederim. (2220) Beyoğlu caddesinde (Havyar sokağında N. 9 Ali Salg