23 Kasım 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

23 Kasım 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 8—VAKIT23 Teşrinsani 1931 De 5 yy By yy Hikâye i. Masanın üstünde kahve duruyordu.| Arif Bey güzetesini okuyor, sizara İçi| yordu. Karısı, kocasına dikkatle bakı- yordu. Öğle yemeğinden sonra, bü ü-) çüncü sigara oluyordu. Bu, sokağa g kacağına işaretti. Filhakika bir mid. det sonra, Arif Bey gazetesini kapadı ve sigarasını söndürerek; — Ne düşünüyorsun canım? Dedi. — Hiç. Ayağa kalktı. Aynaya baktı, Yaşı- nım ilerlemiş olmasına rağmen genç, rinde görünüyordu. Karisıma döndü: — Meliha, dedi, bu akşam yemeğe gelemiyeceğim. Bir tüccarı davet et- timi, bir iş var... Belki de biraz geç gelirim, — Evet, Meliha, kocasını kapıya kadar teşyi etti, Güzel ve asil yüzünde bir yorgun Juk hissediliyordu. Evet, Anlıyordu. İş için, bilhassa, aynada kendini süz dükten sonra bir iş için geç kalmanın ne demek olduğunu pek iyi anlıyordu. Buna almaıştı. Bu iş meselesine, Â- rif, evlendikten iki sene sonra başla- muştı, Önceleri hiç bir şey anlamanış- tı. Onu seviyordu, Ona körükörüne iti madı vardı. Fakat, sonra, elbiselerini Gtülerken cebinde mektuplar bulmuş, ve anlamak mecburiyetinde kalmıştı. Meliha, müthiş bir azap duymuştu, Fakat onu bırakıp gidemiyordu. Arifi seviyordu. Bunun için “belki geçici bir hevestir,, diye düşünüp kendi ken. dini aldatmıya başladı. Fakat, Arifin iş yemekleri bir türlü bitmiyordu, ve, karısını da sesini çıkarmadığı için, onün bir şey bilmediğine hükniediyor! du. Hoş karısmmn haberi oldağunu bilseydi vazgeçecek değildi ya! Ne yapam elinde değildi, karısını sevmi. yor değildi. Fakat başkaları da hoşu na gidiyordu. Bir müddet sonra Meliha, kocasının huyundan vazgeçmiyeceğini anlamış. tw Emindi Ki Arif, her kabil olduğu zaman onu” aldatacaktı. İşle bundan Sora ondan nefret etmiye başladı. Gene azap çekiyordu fakat, isyan da ediyordu. Kendisinin bu kadar aptal zannedilmesine Arifin bunu anlama. masma İsyan ediyordu. Yoksa Arif, onun kendisine sadakatine emin oldu. Ğuiçinmi Arif vaziyeti bu kadar isti. mal ediyordu? Arif nihayet ihtiyarla. mıya başladığımı, bir gün, ergeç yoru. Jup Melihaya döneceğini de düşünü. yordu. Meliha Arifin böyle düşündü. ğünü de hissediyor ve ondan büsbü- tün nefret ediyordu. Evet, çok azap lu. Fakat artık onun ihtiyar- İsmasını bekliyecek değildi. Kendisi de ihtiyarlıyordu. # artik kararını Oo vermişti, * en.güzel zamanlarını ken- disine isi ve bundan sonra da son gençliğini kendisine vermiye hazır ol- duğu adamdan intikam alacaktı. Bek- İiyecek, sabırla sükünetle bekliyecek, Bun ihtiyarlayıp kendisine avdetini Dekliyecekti. Ve o zaman kendisine, ne kadar ıstırap çektiğini, her seyi bildiğini fakat sustuğunu süyliyecek,| onu, ihtiyar halinde yalnız basma bı. rakıp gidecekti. z Evet, kendi de ihtiyar olacaktr. Ne! gkar? Ariften intikamını alacaktı! yat, İşte, Arifin tekrar yemeğe gelmiye. <eğini söylediği dakikada, Meliha bun Tarı düşünüyordu, Herhalde, bu, yeni bir maceraydı. Zira, bir aydanberi, Arif, zi » böyle iş için davete gitmemiş, akşam, muntazaman eve gelmişti. ve bu daha ne kadar devanı ade! cekti? İntikam saati n iş e zaman gele Kalktı, Yalnız başma yemeğini ye- di, sonra odasına çekilip kitap okumı. ya başladı. Saat on olunca titredi. Bir gürültü gitmişti. — Ne o, Arif, sen misin? — Evet. Benim, Vaz geçtim.. Pek de iyi değilim. Başım ağıriyor. Göz ka rarmaâı gibi bir seyler de yar... Rengi uçuktu, yanaklarında kırmı. zı lekeler yardı, Bir koltuğa gömül. dü. Arya İz, ir intikam £ Ey yg yy yy yy gg : ; Nakleder : fa. Meliha meraklandı: — Ne var Arif, dedi, birdenbire mi hastalandın? — Hayır, bir kaç gündür, sabahla- ru. Akşam üstü kendimi iyi hissetmi.i yorum.,. Sana bir şey söylemedim.. Bu akşam mühim bir işim olduğu için mânj olursun diye düşünmüştüm. Fa kat, duramadım. . Ertesi gün bir doktor çağırdılar. Arif Bey ağır surette hastalanmıştı. Beş giin, ölümle mücadele etti, Sonra iyileşmiye başladı, Meliha, onu terke decekti, Fakat böyle hasta halinde br rakmak insani bir hareket olamazdı. Hele iyileşsin, Arif nekahat devresine girince vene kararını tâtbik aklima geldi. Maamafi tamamile iyileşmesini beklemex daha döğrü bir hâreketti, Arif artık tamamen İylleşmişti. Fa kat şimdi eski Arif değildi. Daha on beş gün evvel genç görünen Arif şim di birdenbire on yaş ihtiyarlamış gi biydi. Eski âdetlerini de bırakmıştı. İşte intikam almanın tam sırası gel. mişti, Fakat, Meliha, onun bu âciz ha lini bir gün daha görmek İstiyor ve: — Nasıl olsa yarma yaparım, Diyordu. Bir gün, beraber Sultanahmetten iniyorlardı. Arif Bey, parka gidip biraz hava almak istemişti, R İçeri girdiler. Biraz yürüdükten sonra Arif; — Canım, dedi, yoruldum. Biraz © turalım. Bir kanüpeye ifiştiler. Arif Bey men dilile buruşuk alnı sildi ve: — Ah, dedi, artık ihtiyarladım... Kendimi öyle yorgun hissediyorum ki. Ya,, Meliha,, Gençlik filân kalma- dı, geldi, geçti.. İstirrahate, bakılmıya öyle'ihtiyaemi var ki. Eğer sen de ol- masan, bilmem ne yapardım? Meliha hiddetle ayağa kalktı. İşte intikam saati gelmişti. Vay;hain yay. Bu sözleri hangi yüzle söylüyordu. Hiddetinden boğulacaktı. Evvelce tn- sarladığı sözleri söylemiye hazırlanı. yordu. Arif, onun bu halini gördü: — Ne o, canım, deği, nen var?.. B- ve dönelim mi? İster misin. Gel kolu ma dayan, kapıya kadar gidelim ora- dan bir otomobile bineriz.. İlâydi ca- DE, , Meliha öylece duruyordu. Aklından bin bir şey geçiyordu. Düşünemiyor- du, nihayet: — Peki, dedi, gidelim. Ve kol kola erktılar. Surye-İrakhududu nasıt tahdit olunacak? Irakın gelecek sene, Akvam cemiyetine kabul o'unması ihti- maline mebni, Irak ile Suriye arasında hududun tehdidi me- selesi ehemmiyet kespetmiştir. Fransa ile İngiltere hukümet- leri Akvam cemiyetine müraca- at ederek, Irak ile Suriye ara sındaki hududun tahdidini iste- mişlerdir. Ingiltere ile Fransa 1930 se- nesinin 23 kânünuevvel tarihli misaklarinda Suriye ile Dürzüler dağı ve maverayı şeria ile Su- riye ile Irak arasındaki hududu tahdit etmeyi taahhüt etmişlerdi. Bu iki meselenin birincisi hal- lolunmuş fakat Suriye ile frak hududu geri kalmıştı. Iki hükü- met bu hududu tahdit edeme- diklerinden oAkvam cemiyetinin bu işi deruhte elmesini istemiş- lerdir. Iki hükümet Akvam cemiyeti- nin Suriye -İrak hududüna bir heyet göndermesini, bu heyetin vaziyeti tetkik #derek hudut hattı tavsiye etmesini ve Akvam cemiyeti meclisinin ona göre arar vermesini d “ sektedirler. Mik) İğ, İthalatın. Temdidinden Sonra!.. ( Üst tarafı inci sayıfamızda | leri mukaddem olan ve listeye muvafık sıklette bulunan mallar- dan bir kısmı çıkarılmıştır. Son karar üzerine gümrükteki bazı şubelerin işleri azaldığından bu gibi işleri azalan memurlar iş- leri çoğalan diğer şubelere verile- ceklerdir. Pamuklu mensucat sanayiimi- zin bimayesi için gümrük tarife- sinde yapılacak olan tadilâta dair kanun lâyihası maliye ve- kâleti tarafından hazırlanmış ve meclise verilmiştir. Bu kanun lâyihasına göre bu- günkü tarifede mevcut 377 inci- den 381 inciye kadar maddele- rin bu suretle değiştirilmesi tek- W£ edilmektedir. 377 maddede ham (Kasarsız metro murabbamın sikleti gramdan yukarı olanlardan 0,5 santimetro murabbamda ve 28 ilâ 35 ipliklilerine 47 lira, 0,5 santimetro murabbaı 36 iplikten fazlasına 55 lira, bunların ka- sarb ve apreli veya yalnız ka- sarb ve apreli olan muadillerine yüz kiloda 20 lira ve alehtlak boyalı istampalı olanlarına 40 lira, bunlardan nakkaşlı ve işle- meli olanlarına ayrıca 20 lira resim ilâve olunacaktır. 378 inci madde de ham ve Kasarsız metro murabbaımın sık- leti 151 den 200 grama kadar olanlardan: 0,5 santimetre imu- rabba: ve 27 iplik veya daha az olanına 45 lira, 28 ilâ 35 iplikli olana 53 lira 36 ila 44 iplikten fazlasına 89 lira bunla- zın, Apreli veya yalnız Kasarlı, ve yalnız Apteli olan maddele- ring 100 kiloda 25 lira ve alel- ittak boyalı olanlarına 50 lira, nakışlı ve işlemelerden ayrıca 30 lira resim alınacaktır. 373 üncü madde de metro mürabbamın sikleti 101 den 150 grama kadar olanlardan, 27 ipliği daha azına 70 lira, 28 ilâ 35 şerine 85 lira. 36 ilâ 44düne 140 lira, 44 iplikten fazlasına 140 lira. Bunların Kasarlı ve Apreli veya yalnız Kaşarlı veya yalniz Apreli olan muadillerine 100 ki'oda 30 lira ve alelitlak boyalı isrampalı olanlardan 60 lira ve işlemelilerine$0 lira resim ilâve olunacaktır. 380 ci maddede metro mu rabbamın sikleti Si ilâ 100 gra- ma kader olanlardan 35 ip- lik ve daha azına 120 lira 36 ilâ 44 düne 140 lira, 44 den fazlasına 170 lira bunların kasarbi ve yalnız apreli olan maddelerine 100 kilodan 40 lira, boyalılarına 80 lira, işlemelileri- ne 5Olira resim ilâve oluna caktır, 581 inci maddede metre mu- rabbamın sikleti 50 gramdan aşağı olanlardan 35 ipekli veya daha azına 140 lira, 37 ilâ.44- üne 170 lira, 44ten fazlasına 220 lira, bunlardan apreli veya kasarlı olanlardan yöz kilodan 45 lira, boyalılarda 40 lira, iş- lemelilere (o 60 lira 370 inci maddeden 381 inci madde lerine dahil olup düztül mae- deni tellerle mürekkep olanları" na perdelik tellerin kasarsızları- na 150 lira, kasarli veya boyalı ıstampalılarına 100 lira ve per- delik tellerin elişi veya elişi tak- lidi olanlarına 300 lira zam ya- pılacaktır. Nakış için kullamlân düz ka- mavalar bu zamlardan İstisna | edilmiştir. > üç senelik ith sesli alât ve ihr& catımız nekadardır? 981 senesinin on âyında, 15 milyon? yakın fazla mal girmiştir Istanbul, 22 (A. A. ) — Ihracat ofisinden tebliğ edilmişti Türkiyenin 1929, 1930, 1931 seneleri ilk on aylarına ithalât ve ihracat listeleri aşağıdakilerdir: Ithalâtımız 1929 20,975,717 16,448,755 16,619,652 22,034,721 21,159,018 22,215,550 32,398,926 24,142,513 34,480,870 8.579,705 On aylık yekön 231,954376 T. sani 10,187,243 K. evvel 13,054,190 1 senslik yekün 256,496.379 Aylar Sani Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül T. Evvel 1930 12,611,683 9,197,593 10,833,863 13,722,713 12,091,773 10,779,368 12,018,6(6 11,391,685 12,639,836 12.723.454 118,051,5 14,722,454 15,399,771 147,553,5c8 1931 446 akn Ihracatımız K. sani bat art Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylâl T. evvel On aylık yekün . sani K, evvel emk een yek 17,554,989 12,592,933 13,884,917 14,32ç,672 10,273,158 9,447,777 8,119,855 .9,299.220 12,969,840 14,107,052 TID,S75,313 6,736,596 28,902,252 1ç5,214,071 11,934,230 11/362,580 13,984/494 10,970,472 13,892,428 g.843,340 6.211.992 8099/110 14.461.733 20.735.045 120,455,075 17,468,945 16:485.501 151 KET| 571 ağ li Yunus Emrenin asıl İk adı: Saadettindir! N Vilâyet mektupçusu Osman B.bu enez ğ hangi esaslara istinat ediyor? i Ameli Hayat Mektebi Türkçe muak! limlerinden vilâyet” mektupğusu Os man Bey. Mili mecmuanın, son, MÜŞ» hasında yazdığı bir makale ile ortaya yepyeni bir mesele atmıştır. Osman Beye nazaran halk şairi Yunus Em renin âsıl adı Sait hattâ Sadettindir. Osman Bey bü neticeyi, “Yunus di-| vanı,, “Kitabı şeraitülfakrı velfuka- ra,, isimlerindeki Iki divandan çikar- mıştır. Osman Bey diyor ki: — Bu eserlerde beni alâkadar eden cihet Yunusun manzumelerinde kul Yandığı mahlesler ve o mahleslere iza fe ettiği sıfatlar oldu, ve bu alâka gö zümü başka bir noktaya daha iliştir. di, Yunusun kendisini âşık, emre, mis kin, Derviş, şeyh, biçare, koca gibi sr- fatlarla tavsif ettiğini biliyoruz. Ve gene bu divanın bir iki yerinde “ger- çek Aşık sıfatına da tesadüf ediyoruz. Fakat bahsettiğim divanda bulunan manzumeler arasında ve bilhassa ü- günde Yunus yerinde Sait isminin gö rülüşü, acaba Yunusun asıl adı Sait midir? mütaleasını hatıra getirdi. “Kitabı şeraitülfakrı velfukara,, di. yanında da “tahkik ol arifler sultunı,! muhakkikler aslanı Sadettin keremi! buyurulur, | lütfundan bir kaç beyit cümlesine ve o cümleden sonra Yu- nus vadisinde ve tamamile onun ç nisinde parçalara tesadüf edince “5 it, in, “Saddettin,, in muhaffefi oln-| rak şiirde kullanılmış bir isim olaca. ğı fikrine zahip oldum, bu kanaatler.| le Saidin Yunus olduğuna fikrim meyletmekle beraber acaba Sait, Yu- nus asrında yaşamış başku bir yahsi yet olmasın? mütaleası da hatirımı gelmedi değil Bilâhare tesv* Tes Köprülü Fuat Beyin (bir makalesi ni gördüm, Fuat Bey buşmaknlesiade Salt Emre namında tanınmamıs bir şairden bahs ve bunun Yunus Emre yle muasır bulunmuş olduğunu da kay detmektedir. Gene Fuat B. Yunus Em reyle Sait Emre için “ne lisan, he üs-| Tüp, ne de efkâr itiharile aralarında hiç bir bariz hususiyet yoktur, diyor Tar. Bence, Yunus neyse, ne demişse Sait te onu söylemiş binaenaleyh Ba- 18, Yunusun mukallit ve muakkabi de- gil tamamen aynidir ve *n kendisidir kanaatindeyim. . Tetkikata evvelâ Sadettin Nüzhet Beyin bektaşi şiirlerindeki Sadetline isnat olunan manzumelerle bağla- İdem, ak Burada Hilmi Ziya Beyin *€ tor (Erih Grop) un tetkiklerine ke ve Sadettin'e isnaden dörceluifi manzumenin birisi Guhnkin j Vilâyetnamede (sahife 22) yük Vilâyetnamede münderiçii” çük Vilâyetnamedeki manzuni gi “Kitabı şeraitülfakri velfukari manzume arasında pek az bi ” lime farkından başka bir ay”! Hattâ mensur İbarede hem” ih yekdiğerinin aynidir. vudye ii şeraitülfakri velfukara'dan, 7 mu ötekinden iktibasta bülU, Bu cihet tetkike şayan bir , Yalnız Vilâyetnamede (molla yaf tin bu mahalde hir kaç nutuk” muştur) denildiği halde Kitabi “yi itülfakri velfukara'da . (Sad'ş” remi lütfundan bir kaç beyi rur) diye yazılıdır. Bir ismi de Makalâtı Hee” £ Veli olan büyük Vilayetnamed #) ç dettin'e yirmi sekiz büyük sahi yel sis olunduğu görülüyor. BU 5 Sadettinin nereden nasil gelir Bektaşı Veliye intisap ettiği çü edilmektedir. ve Haci Bekta m (Bizim Sait) diye Sadettin'e İl iy tiği anlaşılıyor. Bu eserde in iki manzumesi var, Bu ten “4 lerde (Salt) mahlâsı saraht kör olduğu halde ayni e. g0 Köprülüzade Fuat Beyefer yazma büyük hir Yunus © Yunus namma, mukayyettif Yunusun Hacı Bektaşı Ve sap etmeden evvel ve ettikteri Sajt mahlâsile şiir söylediğin İ sekiz sene hizmetle zahir ei el tecerrüt edip tarikat, meri kikat illmlerile mücehhez olWf” #) disi de irşada moxun olduk rf” ra, Yunus Peygamberin palin. d' dan tekrar hayata kavuşa? de” rettiğine kıyasın kendisin! ey kat neşredeceğine istinaden “ # nus taktığı se o tarihten sal vi #umelerini hu mahlâsle y8# nediyorum. İşte benim bü vâsıl olduğum netice bad” yil Yunusun asıl ve ilk adi le dir. Şiirde bunun muh gir irşad og! EEEEEŞ ELE ELELE SELİ SİSE idi sülük esnasında ve olmadan evvel kullanmı$ı “ Yunusa gevirmigtiree ji ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: