—4— VAKITE Teşrinsani 1931 ndi e İEi Nİ Bu buhran seneleri bende faaliyeti kalemiyenin en mebzul bir devresini teşkil etti, Ruhunun ıstırabma sü-| bennme (Kur'anın tahlili tercümesi) kün ve devayı (o meykeşlikte , arıyan erdmendan gibi ben de hissiyatımın eşlerine su serpecek semayı, ciğer- lerime (inşirah (o verecek havayı ki. taplarımın teselliyetsaz Aleminde a- rıyor, o ve edebiyatm kâsej şerabını kana kana, sızmcıya Okadar içis, yordum. o Kütüphanemin içinde bü- tün haricin dertleri susar, beni sabahin ilk ışıklarından akşamın son ihtizar dakikalarma kadar takip eden üzüntülerin, © yorgunlukların, bazan her şeyi bırakıp kaçmak kararlarma yaklaştıran füturların burada, eşik-| ten atlamıya kuvvet bulamıyarak ir- kilip durdukları görülürdü. Nasıl kurulduğu tahattür edilemi. yen sazı elinde, müphem bir tahas süs ufkunda serseriyane dolaşan da- Zınık bir düşünceyle, hangi perde Jerde tevakkuf © edeceğinden, hangi makamlarda gezineceğinden bihaber, neye karar vereceğinden mütehayyir, aletinin gergin telleri he verirse onü- Ferdi ve şürekâsı Hizmet gazetesinde çıkan edebiyat tarihi tetebbüleri-ibrani ve Sanskrit edebiyatı:Şimal edebiyatı-Finlandya esatiri alıp onun arkasından blirade giden bir sazende gibi ne okuduklarımda, me yazdıklarımda bir ıttırat, bir inti- sak gözetemez haldeydim. Bu haleti ruhiyenin içinden neler çıktı? En başla, İzmirde yazılmış! büyük romanlar” sonuncusunu) teşkil eden (Ferd' << şürekâsr) vardı. Bü eser belki kendisine takaddüm e denler kadar cazip değildi, fakat öy- Je zannediyorum kj hayatı hakikiyeye pek yakım sahifelerle, kususile değe. YaP'lacak işin azametine karşı kendile. min ve babamın ticarethanelerinden, hanka âleminden kalmış inlibalarla| dolu idi, Eşhas arasında timsaller, vardı ki muayyen şahsiyetlerden mü-| nakis olmamakla (beraber | birer mütsayyin ve bariz şahsiyet feşkil e- derdi. Bunu bana söyliyenler pek çoktu, belki bu eser hakkında hasıl olan fikirlerime ona dair o isidilmis takdirler müessir olmuştur. Bugün bu kitabı elime almak cesaretinde de- #ilim, ihtimal o zaman kazanılan tebrik seslerine ne az nispette müsla- hak olduğuma Yükıf olmamak içim. Gene bu sırada edebiyat tarihine âvdet ettim, ve her şeyi havsalamın istinp kudretinin fevkine çıkarmak, daima kollarımı taşıyamıyacakları a- ğır yüklere doğru sevketmek merakı bunda da sajk olarak, artık yalnız bir Fransiz edebiyatı tarihi değil. bü- tün fikir cihanmı ihata edecek umu- . Mi bir tarihi edebiyatın ilk temelleri. ni atmıya teşebbüs ettim. (Hizmet) Li meleseğin âit nüshalar. a #rin birçokları inti Dü çokları intişar Elimde mevcut olan kitaplara ye- niden celbedilen eserler üüimün ide: rek bir memba mebzuliyeti arasında yegâne müşkül olan cihet mütevazin, mütenasip, bütün hatları mütekabi- Jen mütevazi umumi bir plân çizebil. mekti. Bunu vücuda gelecek bina. nin malzemesi ortaya yığıldıktan sonra yapmıya karar vererek her he- vesime küşade olan sütunlara hun. lardan doldurmıya başladım. Bu yazılarm “içinde O İbrani ve Sanserit edebiyatı tarihler; en ziyade İntizam altında yazılabilmiş olanlar. dı. Birincisi için ahdrâtiki teşkil e- den kitaplar, (Agmiye - Tül - Ağani) (Mezamiri Davut) ve Ernest Reranm elsinei samiye hakkındaki eserleri, ikincisi için bir vakitler en müşhur müsteşriklerin iştirakile teşekkül © (Şark kütüphanesi) külliyatında una bilen âsar ile Lahorun (Hint iyatı tarihi) nam kilahr en kıy- r birer memba oldu. Beni bu şark edebiyatı içinde en ziyade dü. Şündüren arap edebiyatı idi, Ve Zi. ya paşanmı (Harabat) külliyatınd arapça müntehibatından istifade ça relerini büyük bir korku ile düşünür. ken bir yandan da Kur'anı kerimi bir ders halinde aslile Türkçe ve Fran. sızca tercümeler; arasında mukabele yaparak tetkik ediyordum. Bu son Arasında nasıl yazıldı? Yazan: Halit Ziya işte (Tibyan) ile Kasmirski tercümesi ve bilhassa Jül Labomun — Jules La nam eseri bana vefakâr bir rehber ol- du. İbrani ve Sanserit edebiyatile meş. gul olurken o zamana kadar O bence gayri mekşuf kalan bir ufkun engin. İerine dalıp genç oşuurumu müthiş dalgalara kaptırmamak münikün ol- madı: Gördüm ki kadim İran ve Hint fensefelerine bir mahiyeti diniye ve. ren efsanelerle kadim Yunan satiri, v daha garip olarak, rivayatı İsraj. Viye ve daha sonra mevzuntı hiristi- yaniye arasmda gâyet bariz münase- betler, müşabehetler var. Sonuncu- lara dair tarihi tetkikata o müstenit bir kanaat sahibi © değildim, yalnız! tesadüfe medyun olan müşabedelerle mütalealardan mütekâsif bir fikir la- şırdım ki buna müteessis (o bir akide nazarile bakılamazdı. Ernest Rena. nın yedi büyük ciltten mürekkep hi- ristiyaniyet tarihini o tarihlerde ta. nrmış değildim, yalnız Burların bi rincisini teşkil eden (İsanın hayatı)! eserinden müllahhas bir temsili oku- muştum. Ne kadar şayanı arzudur ki en ka- dim itikadatı kuran o efsanelerden başlıyarak, hatta insanlığın vahşet hayatmda hâkim olan bu bevatılm künhünü değerek, bize en yakm o-! lanedyanı samiyeye ait rivayat ara sinda tenazuri bir mukayese yapıla- bilsin. Müverrihler, mütetebbiler hep rinde kuvvei kâfiye bulamamışlar, ve bütün etrafa hâkim ve nazır olan yü- <e bir tepeye tırmanmak için bacak- larında icap eden mukavemet serma- yesini daha dağın eteklerinde sürük lenirken tüketmişlerdir. Bu faharriyat ummanını gecmek, karanlık sislerin altında hudut ve eş! kâli saklanan perakende oadalarm göklere başlarını kaldıran dalgalar altında ittisal rabrtalarmı o bulmak için takati beşeriyenin küçücek yel- kenile narin sandalı ne zayıf, ne mis- kin bir vasıtadır. Bir yandan şark edebiyatı tarihle- rile meşgul olurken bir yandan da müfrez parçalar halinde şimal edebi. yatından nümuneler aldrm. Bunlar da müteselsil Oolmyan bir tarzda neşrolundu. Bu meyanda Ruslardan, ezcümle Lermenkof (ve Pauehkine- den tercümeler vardı, bittabi bunlar tercümenin tercümesi olduğundan 2- sillarmın — pek sönük bir suret; ola- rak telâkki edilmek zaruridir. Şimal edebiyatı arasında Finy- alarm — Finlandiyalıların — efsane. lerini hepsinden daha topluca (yaz dım, bunun için o zaman Alfred Ru- jonun — Alfred Rougeault ve Vap- ronun — Vapreau eserleri maksada kâfi bir meh'azdr. Finlandiye esatirile yukarda mev. zuu bahsolan menkulât ve rivayat 2- rasında da aynı münasebetlerin mev- cudiyeti beni büsbütün şaşırtan bir kesif oldu. Biçare (beşeriyetin mu- kadderat tarihinde hâkim olan zunu- nu izlâli aarsında ne uzun asırların kemikleri kıran, kanları akıtan zin. &iri dolamış, ne yüz binlerce nesil ler karanlıkların içinde (yuvarlanıp bir hakikat güneşinin tebessümünden inşirah alamıyarak siyah bir uçurum- da kaybolup gitmişti. Halit Ziya: Uşşaki zade) o Yakında: DOKTOR IHSAN Bu hafta Sinemalarında şen ve çok neşeli bir fim olan , RENE CLAI Milyon eserini görenler katılırcasina gülmektedirler. We Kahire polis m müdürü Türkiye seyahati hakkında beyanat- ta bulundu Bir müddet evvel istanbul ve Ankarayı ziyaret eden ve Mısıra giden Russel paşa Mısır gazete- cilerine beyanatta bulunmuştur. Russel paşa şu sözleri söylemişti: “ Mısır hükümeti, keyif verici zehir kaçakçılığı ile mücadele etmek üzere beni Avrupa ve Türkiyeye murahhas olarak gön- derdi. Cenevrede toplanan kong- rede Türkiye ile Avrupa devlet- leri arasında ihtilâf çıktı Çünkü Türkiye bu bcareti, meşru bir ticaret telâkkı ediyordu. Devlet- ler ise bu ticaretin gayri meşru olduğu fikrinde idiler. Mısıra kaçırılan keyif verici zehirlerin ekserisi Türkiyeden gelmekte idi. Türkiyenin bu maddeleri ye- tiştirmemesi için vuku bulan te- şebbüsler faide vermedi. Türki- yede son üç sene zarfında bu maddeleri istihsal eden üç fab- rika yapıldı. ,, i Russel paşa, daha sonra Tür- kiyenin bu maddelere müteallik bir kanun yaptığını, bu kanun mücebince bu maddeleri ihraç ve ithal için ruhsatnameler almak | icap ettiğini söylemiş, kendisinin Ankarada başvekil ismet paşa, Tevfik Rüştü bey ve Şükrü Kaya bey ile görüştüğünü, bunun üze- rine Mısır polisi ile Türk polisi arasında bir irtibat tesisi tekar- | rür ettiğini, ODün için iki tarafın kaçakçılık ve kaçakçılara ait malümat, resim ve havadis mü- badele edecekletini beyan etmiş ve Türkiyede çok iyi kabul gör- | düğünü de ilâve etmiştir. İtalyanca Kurslar açılıyor kalyan “Dante Algıyore, cemiyetin den Teşrinisaninin İl inci günü sa- at 19da Tepebaşında eski ital yan sefareti binasında italyanca mükâleme ve edebiyat kursları- nın resmi küşadı yapılacaktır. Bu kurslara mukayyet bulunan- lar salı, perşembe, Ve cumartesi günleri saat 18,30 dan 19,305 kadar Tepebaşındaki Dante bi- nasını teşrif edebilirler, Şafak Keşif Kolu Richard Barthelemess mevsimin en büyük filmi Bu akşam başlıyor l Majik sineması ii Temsilleri 218042 İSTANBUL GELENİ saat 21,30 da Kalbin Gesi #AHMKEKR Piyes 3 perde 1 Tablo İl Tercüme eden; M. Aletin Tİ Tenzilâtı, Halk Gecesi Yazan: A. Bisson Eihamra Rin şaheseri i şehrimize az seyya gelecektir. Istanbula seyyah getireceklerini bildiren ; e si“ ürüşşehvarın izdiva” cından çıkan mesele A Ağ ii Siyasi ve dini olunduğu tekzip ediliyor Deyli telgraf gazetesinin dip- lomat muhabiri tarafından veri- len malümata göre Abdülmeci- din kızı Dürrüşehvar hanımın Haydarabat nizamının veliahtı ile evlenmesi için vuku bulan mü- zakereler, müsbet bir surette ne- ticelenmiştir. Gerek nizamın, gerek Abdül- mecidin ailesi bu izdivaç ile si- yasi veya dini bir gaye istihdaf olunduğunu tekzip etmektedirler. Kudüste hilâfet namına bir «Vatikan» şehri vücuda getirmek meselesi ingiltere veya Fransa tarafından müsait bir suretie te- lâkki olunmamaktadır. Böyle bir hadisenin o muhtelif o Müslüman hükümdarlar, Müslümanlarla hı- nstiyanlar, Fransız idaresi ile Su- riyenin istiklâli taraftarları ara- sında mahalli ve beynelmilel ih- tilâtlar vücuda getirmesi ihtimali Milli kümenin te- ..|.. - şekkülüne doğru Son aldığımız haberlere göre bazı kulüpler arasında bir *Milli futbol kümesi,, teşkiline doğru ileriye sürülen tasavvur terakki etmektedir. Böyle bir kümenin teşekkülünü çok faydalı gören futbol federasyonu reisi Hamdi Emin B. bu teşebbüs üzerinde şun- ları söylemektedir: — Bu mesele esasen öteden- beri intacını istediğim en mühim meselelerden biridir. "Yunan Tede- rasyonunun milli köme hakkın- daki nizamnamesini tetkik edi- yorum. Yakında izmir ve Anka- ranın birinci, ikinci ve üçüncüsü olan kulüp mümessillerini istan- bula davet edeceğim. Burada yapacağımız o içtimalarda milli kümenin esaslarını, maçların te- ferrüat ve günlerini tesbit ede- ceğiz. Bunun içinde milli ve di- ni bayram günlerinden istifade edeceğiz. Ve masrafları mümkün İ mertebe hafifletmek için meselâ | istanbuldan bir takım izmire git- | tiği zaman cuma pazar ve cuma olmak üzere oranın üç takımile üç maç yapacaktır. Seyahat masrafı ziyaret edilen şehir kulüplerine ait olacaktır. Esasatını pek mücmel olarak söylediğim milli küme teşkilâtı- nn İntacı için bütün arkadaşla- rımın bana muavenette buluna- caklarından bir an bile şüphe etmiyorum. mm Muhittin bey iyileşiyor Ankarada geçirdiği kaza yü nden bir müddetterberi evin de tedavi edilen Vali Muhittin beyin ayağı iyileşmek üzeredir. iki güne kadar evinden çıkarak vazifesi başına gelmesi meldir, an Kısa Hakerler | Bu sene seyyah az — Pu seve Evvelce dört seyyah vapurunun acevtesinden be- lediyeye mektup gelmiş ve seşyah temin | edemedikleri için seyyahatten vaz geçil- | diğini bildirmişsir. Yol bedeli — Dahiliye vekületinden belediyeye gelen bir emre göre, mükel. | teflerden “tahsil edilmekte olan 6 lira yol bedelinin */, 85i Vilayet, *, 15i Nafia hissesi olarak aynlacak ve varidat bu su- rede tahakkuk ettirilecektir. muhte- | gayeler takip " | iki bükümet tarafından e dikkate alınmaktadır. Abdi | cidin Haydarabada halife olar götürüleceğine ve ondan sop? damadının. halife ilân edileceği? ne dair ortaya çıkan riva gelince; bazı Hint Müslüm İl bu fikri tasvip edebilirler, Fa umumiyetle Hindistan Müslümâf larmın ve ingiliz makamatının v* tasvip etmeleri çok şüphelidir Haydarabat nizamının, hi meselesini ortaya atan Şevket” | ile tamamile hemfikir olmadi5 anlaşılmaktadır. Bazı Müslüm” murahhasları ve Hindistanda La keleri culunan bazı Hint hüküi” darları hilâfet meselesi ile gul olmakta ve Londrada bu il maktan istifade ederek mesel&* diğer islâm devletlerinin müm€ silleri ve siyasilerile konuşma” tadırlar. g izmir belediye reis değişiyor | izmir belediye reisi Sezai b yin şehir meclisinde ademi itim reyi o aldığından ve bu vazij | karşısında vazifesinden çekila | ıstırarında bulunduğuna dair dığımız haberlerden dün bs” | setmiştik, izmirden gelen l haberler ademi itimat reyi | diğini teyit etmekte ve vali KE zum paşa ile polis müdürü Feyf beyin belediye reisliğini dereht* edecekler arasında isimleri tiği işaret olunmaktadır. Bir iren kazası Evvelki gün izmirden hareket —cd€hKatürm “sow nr va, ek Kırkağaç ile Soma arasına diği zaman *oldan çıkmıştır. — mama Bir delilik facias! Fransada Nantes civarındaki tarlalardan birinde o geçenli genç bir çocuk cesedi bulunnU$” i tur. Zabıta bu çocuğun hüviy€ : tini, amcasının delâletile teşhis? i muvaffak olmuştur. n Cavi ismini taşıyan bu geni çocuğun ana ve babasının Pari” teki evleri de bulunmuştur. Ze bıta bu evde yaptığı taharri; neticesinde çocuğun annesinin buğazından sıkılmak suretile ğulup bırakıldığı görülmüştü Aile reisinin bir delilik bubri esnasında karısını ve çocuğ makam olduğu zannedilm t Bir artistin intiharı Paris, (A.A.)— Le Journal ga” zelesi yazıyor: Sinema artisti Olga Poujkin& | Uyuşlurucu maddeler istimal et* tiğinden dolayı bugün ceza m kemesinde muhakemezdilecekidiz Celsenin bidayetinde maznunu? vekili, artistin yüksek dozlu bif uyku ilâcı içerek, ayni sure intihar etmiş olan sevgilisine m€“ zarda kavuşmak üzere, intiba” etmiş olduğunu beyan etmiştir. , Bia Sümen hareli erteleme > ,Galatasaray Lisesinde /” Matbuat Sergi- sini ziyaret ediniz. as Bugün 14-19 arasında açık” tır. dühuliye yoktur. ma Türk gazeteciliği kitabından bir tane edininiz. Sayısı mahduttur.