——6 — VAKTT 7 Tegrinsan! 1931 İzvestiya gazetesinin mühim bir makalesi “Türk-Sovyet münasebatı müs- tesna bir istikrarı haizdir,, Moskova, 5 (A.A zv ya gazetesi, ! M. Lilvinof'un An- kara seyahati hakkında yazdığı bir makalede diyor ki: i “Litvirof'un Ankarada ikame ti Türk-Sovyet dostlağunun kud retli bir tezahürü olmuştur Tam bir itimada istinat eden Törk- Sovyet münasebatı © müstesna bir istikrarı baizdir. Kapitalist dev'etler arasında arasıra mey- dana çıkan istikrarsız kombinezonlar ya küçük deviet- lerin matbu haline getirilmesi ni veya muhtemel muarızlarının diğer büyük devlet tarafından | muvakkaten zararsız bir hale ge- tirilmesini istihdaf etmektedir. Türk-Sovyet münasebatı başka gayeler takip etmekte ve büs- bütün başka bir mahiyeti baiz bulunmaktadır.,, Mühim bir nokta Mezkür gazete M. Litvinof'un “Türk-Sov,et münasebatı bizzat mabiyetleri itibarile cihan sulhü- nün bir unsurudur. Ayni za- manda cihan sahasında iki memleketin teşri- ki mesaisine hadim olmaktadır. Yolundaki beyanatını ehemmi- yetis kaydettikten sonra Türk- Sovyet dostluğunun iki memle- ketin müstakil yaşamak hakkı için yaptıkları mücadelede tees- süs eylediğini hatırlatarak di- yor ki: «Üç siyasi itilâfın tec- didine dair olarak Ankarada 11-30 tarihinde imza edilen pro- tokol Türk-Soyyet münasebatın- | “daki istikrarı bir kere daha is pat etmektedir. Pek yakm bir isıikbalde Sovyet Rusyanın sana- yündeki kuvveti çoğaltıkça Türk Sovyet “ostlubunun da Türkiye için bain ehemmiyet olan yeni iktssdi teşriki mesai sahaları kazanarak daha ziyade sür'atle inkişaf edeceğine şüphe yok- tur., emi Sovyet dostluğunun ehemmiyeti Gazete müteakiben diyor ki: “Garp emperyalizminin Türkiye- nin istiklâline karşı olan müca- delesi bitmemiştir. Bu mücade- le balen iktisadi sahada cere- yan etmektedir. Ciddi iktısadi müşkülâta maruz kalan Türkiye garp kapitalizmi tarafından mu- avenet görmiyecektir. Bu şerait dahilinde müstakır Türk.Sovaet dostluğu Türkiye için büyük ehemmiyeti haizdir. Sovyet Rus- ya işçileri Türk milletinin aske- ri cepbede emperyalizme karşı kahramanca mücadelesini tevec- cühle takip ediyordu. Türk or- dusunun Dumlupmardaki zaferi yalnız Türkiye için değil Sovyet ewxburiyetleri için de mes'ut bir hadise oldu. Sovyet Rusya ve iktisadi zalerimiz Törkiye iktisadi istiklâli için olan şimdiki mücade esinde de, genç Türkye Cumüuriyetinin ldaki her adımını muvaf takip eden Sovyet n sitlelerinin betine güvene! ir, Sovyet Rusya işçi ri Dumlu- pmar iktisadi zaferini selâmla- makta lardır. ... Moskovada çikan (lzvesti, pasebetile diğer bir makalesinde şunları Yazıyor: i Hariciye komiseri Litvinoff add öL, siyasi | sulbünün tarsini | ğine da ilk olacak-” ou.ş Ankarada seyahatile, Türkiye ile U.R. S. sin arasın daki dostluğun inkişaf ettiğine delildir. Bu dostluğun başlangı- cını ilk defa olarak Türkiyenin ; kapitalist kuvvete karşı geldiği gün görmüştük. iki devletin ay- rı içtmal teşekkülüne rağmen, Sovyet o memleketi (Otamamca | Türklere meylettii Bu suretle | başiyan rabıtalar engel kuran | | lara rağmen on senedir inkıtasız i devam etti, Eminiz ki Türk mii j Jeti bazı devletlerin vaitlerine | kapılmadığından menundur, Tür- kiye Sovyetlere karşı bir entri- | ka merkezi olmadı. I Kapitalist sisteminin damı muhtemel Birkaç sene evvel kapitalist rejiminn krize doğru gittiğini .Söylerken, Sovyet propagandası diyenler vardi, bugün kriz gel di, onu inkâr eden kalmadı. Banka müdürleri, yüksek mev- kide bulunanlar söylüyorler, in- giltere bankası müdürü Monta- go Normanın dediği gibi: Kapi- talist sisteminin önümüzdeki se- nede yıkılması mümkündür. Ko- lay anlaşılır ki iktısat noktai na- zanndan memleketlerin zayif o- lan memieket'erin , kapitalist devletlerden istifadeleri yoktur. Muhakkak olan birşey varsa kapitalizm kurtulsa bile pek kuvvetsz bir halde kalacak ve ölümü yeni bir hareket dalgası doğurana kadar düşe kalka ya- şıyabilecek, Cemiyeti Akvamin vaziyeti Kapitalist dünyası, sermayeye ibtiyacı olan memleketlere mü- him istikrazlarda bulunabilecek vaziyette değildir. Bilâkis ibtiyaç içinde olan bu memleketler, bü- yük devletlerin kendilerine kur- tuluş yolunu küçük devletlere hücum etmekte aramalarını bek- liyebilirler, Bugün Mançuride ce reyan eden vekayi emperyalist- lerin hastalığı kan almak süre- tile tedaviye temayüllerinin bir nümunesinden başka bir şey de- ğildir. Ayni vekayiin başka bir | cepheden büyük bir prensip ehemmiyeti de vardır. Bu, kapi- talist mehafilin, emperyalistlerin hücumuna uğrıyan devletleri ken- di hallerine bıraktıklarını göste- riyor. Çünkü Cemiyeti Akvam azalarından her birisi biliyor ki, yarın, kendileri de bir küçük devlete ellerini uzatacaklardır. Cemiyeti Akvamın böyle bir va- ziyet karşısında iki yüzlü ve âciz mevkide kalması tabiidir. Türkiyenin mevkii Türkiye, coğrafi vaziyeti 88- yesinde, kendi sırtından geçin- mek istiyen emperyalistlere şid- detle mümanaat etmektedir. Dünya emperyalizminin hik- meti vücudu Siyasi cepseden Cemiyeti A vam kendisine bir şey veret 5; Türkiyenin emperya ist devleter- den iktısaden bir şey beklediği ve unduğa yoktur. Dünya em- pervalizminin o hikmeti vücudu öten memleketlere yardım değil, ibtiyaç içinde bulunanları yağma "etmektir. Türk Cümburiyeti ken- di vesaitile inki-af etti ve müte- madiyen tarakki Oetmektedir. t ve vasaiti nakliyesini ıslah işaf ettirerek, Türkivenin istikbalde, emperyalistlere ihtiyac iz sk art- aca; hesizdir. R yanan iakiyeli, ilk Gey nh Kalbin sesi —Adapte piyes; 3 perde, 1 tablo— Tek yerli tiyatro, son (baharla) beraber kapılarını seyircilere açtı. Sahneye konulan ilk iki üç piyesin temsili sırasında İstanbulda buluna- madım. Sahne faaliyetimiz; takip «- dip VAKTT karilerine haber verehil! mek vazifesine bu yıl, bu yüzden, biraz taahhürle başlıyabiliyorum. Darülbedayi bu hafta (İbrahim Alâettin B. in refikası Mükerrem Ha- nım tarafından Anlğin sesi ismile dilimize çevrilmiş olan ince bir his piyesini oynuyor. İngiliz kadm O muharrirlerinden| Madam Florence Barclay'in kendi di-| linde yazdığı romandan Fransız Ani drö Bisson'un kendi dilinde yaptığı bir piyes, Türkçesi bundan beş yıl evvel Da.) rülbedayie verildiği zaman, o vakit. ki edebi heyette aza İdim. Eseri ka. bul etmemek mümkün değildi, fakat! sayısı mahdut ve karakterleri bariz san'atkârlarrmızla bu piyesi temsil etmek de imkân dahilinde olamazdı. Bizim liyatromuzda edebi (heyeti azalığı edecek olanlar piyesleri tetkik ve kabul ederken kendilerini yalnız. eserin güzelliği, fenalığı ile değil, maalesef daha başka kayıtlar, şart larla da bağlı saymak mecburiyetin.! dedirler. Beğenilen eseri sahneye koymak İçin şu kadar elbise, dekor ve saire masrafı lâzımdır; yahut be-| Zenilen eserin ağırlığını yilklenen fi- lân şahsı temsil edebilecek artistimiz! var mıdır? Ve filân, ve filân, ve ilâh. W “Kalbin sesi, Piyesinin yükü, se ven, reddedilen. kazaya uğrayıp kendi içine çekilen ve rstrrabının diş- Terile ömrünü didik didik eden gençi ressam Cavat tadıt; sevilen, seven sevilen, fakat kendisinden pek çoki gneç bir erkeğin karısı olmakla gür Tünç olmak teklikestni& ve nihayet bel. ki birkaç sene sonra daha başka his tehlikelerine düşeceğini vehmeden, bin bir kuruntu ve “Ne derler? endişe. sile bu evlenme teklifini kabul etmi- yen fakat bu bir tek saniye ile yalnız erkeğin değil, fakat kendi hayatını da ebediyyen kırdığını pek act bir şe kilde anlayıp içlenen Zeyld dadır. Bu kadm sahnemizde vardır, Be. dia (Hanımdır, ve evelki (o geceki temsilde de rolünün sahibi olarak karşımıza çıktı. Fakat erkek için beş sene evvel —piyes o zamanki edebi heyette tetkik olunurken — Hüseyin Kemal Bey kifayetsiz, Galip fazla, Muhsin yaşlı idi ve Talât Bey o za- man sahnemizde müstakil bir hüviyet ve şahsiyet olarak mevcut değildi. Bu noktayı ehemmiyetle kaydet mekten maksadım tiyatro muhipleri- ni sevindireceğinde şüphe olmıyan bir inkişafı, bir imkânm hasulünü tesbit ve tes'it etmektir: Beş yıl evvel Sinema âlemini altüst edecek A a Ruslar elektriksiz çalışan bir sinema makinesi Rusyada sinemacılığa çok faz ' la ehemmiyet verilmektedir. Bu- gün Rusyada mevcut sinemaların sayısı 22,000 den fazladır. seranın hen0000va0n000090p asp sase ear ranan kümetin, istikâlllerini müdafaa eden her millete yalnız siyasi muavenet değil, iktısadi mua» venettede buiunabileceği zamanı pek yakınlaştırmıştır. Terihte ilk hadise Beşeriyet tarihinde ilk defa olarak, iki millet arasındaki mü- nasebat, lerini o istismar etmeğe değil, biribirlerini müsavi telâkki edip biribirlerinin tecrübe ve tedbirlerinden istifade etmeğe ıstinat edebiliyor. Litvinof yo'daşın seyahatinin bu esaslara dayandığına ve iki memleket arasındaki dostluk ra- bıtalarının kuvvetlenmesine sebep olacağından eminiz. nk, viii BİLELİ yi oynanamıyan bir piyes, buglin oyna- nabiliyor, sahnemizde yeni bir san'. atkâr yetişmiştir. (Geçen seneler muhtelif rolleri vesilesile bana istik. bal için pek çok ümit verdiğini yaz dığım Talât bey, bu piyeste ve ressam Cavat rolünde gösterdi ki ar. uk yetişmiş bir san'atkâr karşısında yız. tahminlerimiz boş çıkmamışlır, ona itimat edebiliriz. Sahnemizin bu kazancına sevinirken düşünüyorum:| İstidat ve kabiliyet, tecrübe fle bera! ber, daha ziyade ilim (toprağında gürbüzleşen bir o çiçektir, derler. Bu çiçeği soldurmamak için bakmak! ve kuvvetlendirmek icap ettiğini bu! genç san'atkâra hatırlatmıya hiç de| lüzum olmamalı! Kalbin sesi, bize bir erkeğin aşk, ıstırap, İzteti nefis Ove büyük elem içindeki heybetli manzarası karşısın. da seven bir kadmın korkunç taham- mül ve feragatini gösteriyor. Güzel mevruun etrafında vak'a! nm örülüşü meharetlidir, gerek pren-! sipal şahıslar, gerek (tamamlayıcı) tâli unsurlar aydınlık bir fon üzeri: ne kuvvetli çizgilerle resmediimiştir.| Bu piyes, hangi dilde yazılmış ve hangi memlekette oynanmış olursa olsun aynı (kalp atışı ve aynı arzulu ve elemli bakışlarla tem. sil edileeek eserlerden oo olduğu için adapte (edilirken o nakilin,! isimleri değiştirmekten (fazla bir) külfete girmesine pek de lüzüm yok- tur. Eser, dilimize temiz bir türkçe ile çevrilmiştir. İ Piyesin sahnemize konulması şek:| Hinin de ihtimam mahsulü olduğu gözle görülüyordu. Oyundaki umum! ahenkle beraber! mümessillerin küçük vazifelerini şi- şirip birer sevimli rol haline getirmek hususundaki Oo muvaffakryetlerine de işaret etmeden geçemiyeceğim. Ney- yire Neyyir Hanım, o mubalâgalı bü. yük hanrmefendiyi pek neş'e verici bir şekilde oynadı. Emin Beliz Hey birçok piyeslerde temsil ede ede ar- tık kendisi için biçilmiş kaftan hali. ni alan yaşlı, keyfi yolunda, sevimli paşa rolünü, Hüseyin Kemal, Mah- mut, Necati Beyler, Şaziye, Sayeste, Melâhat ve Halide Hanımlar küçük! rollerini pek tabit bir şekilde oynadı) lar. Son perdedeki ikinci doktor ro linde İsmail Galip Bey, birinci plân- da sayılması lâzım bir rol oynuyor. muş gibi dikkatli, itinalı ve kudretli idi. Eserin en mühim kısmı olan bu perdenin muvaffakıyetinde seyirej ü. zerindeki tesiri arttrrrp umumi hava.| yı hazırlamak noktasından Galip Be. yin tefavruka liyakatli bir himmeti! geçmiştir. Refik Ahmet bir icat yaptılar Hükümet bilhassa seyyar s vcma, ehemmiyet © veriyo... Beş senelik plân mucibince 932 senesi nihayetinde 50,0V0 sine- Muhtıras! Takvim — cumartesi 7 Teşrinifi 11 inci ay 1931, 24 Oğmaziyülahır 1 Senenin geçen günleri: 310 kalan çile 54 ( Güneş — Doğusu. 021: Kass w Namaz vakitleri — Sabah Ople: 11.58. ikindi 1455. Akşam; Ağ Yatsı: 1849 imsak 441 “ Hava — derece hararet cazami) (asgari) 3 derece. Bugün rüzgar şar” esecek ve hava ekteriyede açık olaca, Günün | Radyo Istanbul radyosu | Saat 18 den 19 a xadar gramofon ps ları meşriyatı 19.80 dan 2030 a kağır rinci kısım saz 2030 dan 916 gramafonla operet parçaları 2) der 2 ye kadar ikinci kısım saz 22 den kadar cszbant As. Mk. « Al, komisynu ilânları Miktarı Kile 1500 300 1400 250 Pirinç Un Sovan Tuz Kuru üzüm Gaz yağı Ton kok kömürü Arpa Saman Makarna İrmik Kuru fasulye Patates Mercimek 300 Kuru bezelye Hava makinist mektebi idiz için yukarda eins ve miktarları yasi erzak iki şartnamede pazarlıkla eri almacaktır. Pazarlığı 14 — Iki teşrin — 931 enmartesi günü saat y ya kadar Harbiye mektebindeki WE balli mahsusunda © icra edilecek Taliplerin şartnamesini görmek iç" komisyona müracaatleri (ove İŞİ.. içim de yakti munyyeninde hazı Tunmaları. (129) (2656) aaa gama ma açılmış olacaktır, Fakat burada mühim bir m€&© sele karşısında kalınmıştır, o da elektrik meselesidir; malüm ok duğu üzre sinema makinelefi için elektrik cereyanı lâzımdı” Yahut eski sistem makinelef kullanmak mecburiyeti vardır bunlar hem pis, hem kullamı$* güç ve filmi derhal eskiten ms” kinelerdir. Bunu düşünen müheti” disler, sırf bu güçlüğü kaldırmak için hususi bir makine yapmış” lardır. Bu makine, portetif bif dinamo ile işletilen ve bir vee trik lambasile çalışan bir sinem# makinesidir ki el ile çevrilmek” tedir. Kıymetide pek ucuz olaf bu makine -ki tahminen 500 li“ ra kadardır- sayesinde en hücr# 400 40 s0 600 600 1200 1700 m0 köşelerde bile seyyar sinemalaf tesis etmek kabildir ve kabil ok maktadır. Bugün Rusyada en küçük köy” ceğizde bile, her hafta sinem#” lar gösterilmekte bu vesile il8 halka bem eğlenceli hemde isli” fadeli filimler gösterilmektedir» Bu yeni makine Gaz B. sist€“ mindedir ve iyi bir akis vardı” Bundan başka kullanışlı pek bi" sit, masrafıda azdır. Bu makineler en ziyade mek“ teplerde büyük iatifadeler temin etmektedir. Tedris aleminde si nemacılığın aldığı © ehemmiyet malümdur. Rusyada hemen bü” tün mekteplerde bu makineler” den vardır. Rus ticaret Hariciye mümessi” liği, pek yakında Istanbulda b9 makinelerin tecrübelerini davet” liler o buzurunda (o alâkadarlar gösterecektir.