elk liği İYİ, Elli sene sonra Dünya nüfusu (hareketlerinden bahseden bir Amerikan içtimaiyatçısı elM sene sonraki dünya (siyasetinin ana hatları hakkında bir haylı şeyler söylüyor, Amerikalı Alimin görüşüne nazaran Avrupanın en çok makineleş. miş olan kısımlarında nüfus hareket. leri kırk sene evvelki velâdiyeti kay- bitmiştir. Almanyada, © İngilterede nüfus hareketleri durmuş, merkezi Av rupamn makineleşmeye başlıyan yarı ziraat memleketleri sür'atle artmaya başlamıştır. Bilhassa merkezi Avru. panın Islâvları kırk sene evvelki AJ. manya vaziyetine girmişlerdir. İngiltere, Almanya ve tabit Fran. sa arlma seyrini azalmakta devam ga Bg ag sonra Avrupada m ir ort Se ta Avrupa bulu- Amerikalı Alime göre Japonya, in. kişafının san haddine gebaiişile ka onun da Almanya gibi ikinci vlâna ve mukarrerdip, m ve Hindistan sıhhatsizlik yü. YANE, göstermiyecektir. an rikalı “âlim, İslâv ve Rus zak Bun büyük ağetlerle inkişafın. SU neticeyi çıkarıyor? Bugünkü dünya hudutları muhafa za edilecek olursa burünkü emperya- let memleketler bom boş olduğu hal de Asyanın ve Avrupanın toprakları mevcut nüfusa kâfi gelmiyecektir. Siberya, bilyük nüfusla dolacak, ©- na mükabil Avustralya “gene az nü- fusla lâyikile istismar edilemiyecek, Amerikalı âlime göre elli sene son- ra dünya harbinin mekanizmasını bir nüfus meseles; teşkil edecek ve harp- ler büyük ülkelere nüfusu dağıtmak için çıkacaktır. Amerikalı âlimin dünya için yap- tığı tahminlerin yanmdz Türkiyeyi hatırladım. Eğer Almanya gibi tama mile «inallesse 105 milyon nüfusu, Çekoslovakya gibi yarı senai bir hal alen 75 milyon nüfusu, Bulgeristan gib; çiftel memleketi olsa 19 milyon Büfusu besliyebilecek olan o Türkiye acaba bu elli sene sonunda kilometre başına kaç kişiyi taşıyacak?, Bu problemi kim hallederek? Sadei Etem Maarifte: ' Darilfünunümuze bir Alman | talebe geldi | Bir müddet evvel bir Türk | talebe Layıpziğ darülfünununa tahsil için gönderi mişti, Dün de | Layıpziğden şebrimize M. Hilla M. Hilia Türkiyede coğrafya tahsil edecek ve Türk si'e ha- yatı hakkında tetkikat yapaçak- tır. Ew genç memleketimizde bu- in müddet zarfında yüksek ! muallim mektebinde misafir edi- elcektir. Yazan isegues La Guerche — Evet, fakat yesi bir şey ürer miş değilim, l — Kaklısınız umma, ben de Fano-! ra müessesesinin o kimyagerlerinden) daha çabuk öğrencmem ya... — Mösyü Jorj ayağa kalkşıştr, Brevan: — Size şunu da söyliyeyim ki, de- di, bu mesele tahmin ettiğimizden! pek pahalıya maloldu. Verdiğiniz a. vans bitti, Bana beş bin frank vere. bilir misiniz?. Fabrikatör mfalladı: — 0, dedi, fazlasma kaçıyorsunuz. — Zamanında verilen büyük bir meblâğ, vade ile verilenlerden daha çok istifade temin edebilir. — Bu kadar mı?. Fabrikatör cebinden beş bin frank sıkardı; — Bununla bitirmeğe çalışmız. | Dedi. Fabrikatör çekmca Brevan:| — Birisi atladı. Diye ellerini uğuşturdu. Biraz sonra da içeriye Piyer ile Andre giri- yordu. İkisinin de yüzlerinde kat'i bir adl bir genç talebe gelmiştir. | Sesil Kolomp! ! kocası ile Duvar gazeteleri Dahiliye vekâleti vilâyet bütçe- lerine tahsisat konulmasını istiyor Dahiliye vekâletince köylünün ve halkın tenvir edilmesi yolun- İ da bazı tedbirler alındığını ve | bu arada duvar gazeteleri çıka- İ rılmasının da kararlaştırıldığım ev. velce yazmıştık. Aldığımız mâ- lâmata göre bu kararın tatbiki- ! ne önümüzdeki seneden itibaren başlanılacaktır. Bunun içinde Dahiliye vekâleti bu sene vilâ- yetlerden bazılarına tezkere ya- zarak bütçelerini yaparken bu iş içinde tahsisat ayırmalarını bildirecektir. ; Hali hazırda vilâyetlerin büt- çelerinde vilâyet matbaaları için masraf bulunmakta ve bu mat- baalarda vilâyet gazeteleri basıl- maktadır. Ancak bu gazetelerin Evi a maalesef iptidai bir hal- de çıkmakta ve halkın tenviri hususunda bu gazetelerden isti- fade edilmemektedir. Bu itibar- la bir kısım vilâyet matbaaların- da çıkarılan gazetelerin masrafı da gelecek seneden itibaren çı- go olan duvar gâzeteleri- ne tahsis olunacaktır. Duvar gazeteleri büyük kıt'a- da basılacak, memleket ve dün- ya haberleri tasviri resimler ve- | ya fotoğraflarla ifade olunacak- tır. Duvar gazetelerinde yazı ta- rafı az olacak, yazılar büyük harflerle dizilecektir. Duvar gazeteleri haftada üç defa çıkacak, küçük kasabaların mahallelerin, köylerin sokakla- nnda duvarlarda bazırlanacak yerlere asılacaktır. Duvar gazeteleri ilk sene iş- tanbul, Ankara, izmir, Konya, Diyarbekir gibi büyük vilâyet- lerimizde ve tabı adedi farla olarak basılacak ve civar vilâ. yetlere de buralardan gönderile- cektir. — a a a Gemlik yatı mektebi Gemlik yatı mektebinin Wk dert sınıfı kaldırılmıştır. Dördüneli s'nıf| talebesi muallimleri Nasit Rıflst beys| le Edirneye nakledilmektedirler, E-| dirme yatı mektebine verilen talebe. ler dünkü trenle “ dirneye hareket et.| mişirdir. İ Gemlik mektebinin bheşinel sınıfı bu senelik tedrisata devam edecektir. Bu talebeler gelecek sene şehndetnn.| ini alacaklar, meklep o zaman: iş ola Darülfünunda : penil akm. Ağaoğlu, ecnebi mutahassısa muarızi Darülfünun Hukuk tarihi mü- derrisi o Ağaoğlu Ahmet be Dartlimenin 2 meselesi se rafında yeniden bazı fikirler or- taya atmıştır, Ağaoğlu Ahmet bey Darüliünunda teşkilât yap- mak üzere mütehassıs getiril. mesindeki hikmet ve manayı bir türlü anlayamadığını kaydederek şunları söylemektedir: Bu mem'ekette Avrupanın ve Amerikanın muhtelif Darülfünun» unda tahsil etmiş yüzlerce insan vardır. Ve bunlar mübielif sis- temde Darülfünunların teşkilâtına teferruatı ile yâkıftırlar. O halde sırf teşkilât için bir mütehassıs celbine lüzum var mıdır? Maksat Darülfünunu canlandır- mak ise bu ameliyeyi ecnebiler- den beklemek abestir. Darülfü- nun isminin de ifade ettiği cibet- le bir ilim ve fen evidir. Darül fünun çerçevesini aşarak muhi- te sirayeti için iki şartın mev- cut olması lâzımdır. 1—-ilme bürmet,, 2— ilim askı, Bu iki ruhi amil, canlı ve mü essir olmadıkça ilim tesis ve İn- kişaf edemez. Fakat bu amilleri bizim ruhumuza nefhedebilecek isadan bir ecnebi tanımıyorum. | Ve böyle bir eenebinin mevcu- diyetine kail değilim. Bu ameli- iz biz ve yalnız biz yapabi- | 1Z.,, —————. Dişleri temizlemek Propagandası Dişlerin temizlenmesi ve ağız bıfzıssıhhası hakkında irşatlarda bulunulması hususunda Sıhhiye vekâleti yeniden Bir takım ted- birler alınmasını kararlaştırmış» tur. Bu arada sıhhi müzelere ağız hıfzıssıkhasnın lüzum ve ebem- miyeti hakkında nazarı dikkati celbedecek bir şekilde yapılmış şcmaların konulması ve bir tali- matname neşri düşünülmektedir. Sıhhiye vekâleti bir de ağız hıussıhhasmmın ve dişlerin ko runması hakkında herkesin anlı yabileceği bir lisanla yazılmış bir kitap neşrini de kararlaştırmıştır. Bu kitap, tıp fakültesi eczacı ve ve diş tebabeti şubeleri tp ve dişlerin tedavisi fenni ryuallimi doktor Ziya Cemal B. tarafın dan ilimal edilerek vekâlete gön derilmi, inin Nakleden; fa, azim okunuyordu. Andre asabiyelini güç saklıyarak; — Ne var, Öle oldu.? dedi. — Vallahi Lutefia'nın verdiği ce | vap menfi, Matmazel Darföy değil. miş, Cenwbl Amerikalı bir kızmış ve seyahat ediyorlarmış. İş- mide.... Brevan masasından bir kâğıt alıp udu: — Dolores Alirva imiş, kotasınm ismi de Vicente Carlos, — İki gene biribirlerine bakıştılar: Andre: Dedi. Brevan cevp verdi: — Bu kadar, Emin olunuz vakit te kaybetmedim. Brevan'ın tavrı sakin ve azimkâr idi, Andre ile Piyer onu şiddetle tet. kik ediyorlard, Piyer; — Matmazel Darföy her halde zan mettiğiniz kadar uzaklarda değildi, dedi, Eğer Parisi terketti ise ancak i 48 saat oluyor. Brevan kendisine hakim Yir tavır. Km: — Ya, deği, malümat mu aldınız? O zaman Andre kendini tutamadı? — Söyleyiniz, dedi, kardeşim pere de?, — Mösyöl,.. — Siz biliyorsunuz, ve bunu hana söylemenizi istiyorum. — Doğrusu ne demek istediğinizi) anlamıyorum. | Eğer nerde olduğunu bilseydim si) re ne diye haber vermi Andre tekrur ediy — Kardeşim nerede?. — Brevan dostunu kolundan tfatan Piyere dünd asrbiyetini edi, fakat ben kafir) şiresini bulurum diye vadet memiştim. Eğer Sizin bir malümati» niz varsa bana da Söyleyiniz... — Kardeşim daha dün Pariste idİ ve bunu siz biliyordunuz, Polis hafiyesi sükünmmu çek mu hafaza ediyordu, ayağı kalkarak: — Zannedersem. dedi, artık biribi- rimize söyliyecek bir şeyimiz — yolu! Hiç olmazsa bugün için.. Kapıya doğru ilerliyordu. Andre| Üstüne atılmamak için kendini o güç! raptetti. Piyer onu sürükliyerek: — Geliniz, dedi. Burada — esasen gok bile kalârk. Brevan da onü tasdik etti; — Evet, ben de böyle düşünüye Poliste: Otomobil altında | tıçı ile bir kü r sa di a tehlikeli surette i yaralandılar i Dün Beşiktaşta iki otomobil kazası olmuştur. Seyyar | satıcılardan o Müslim isminde birisi tramvay cadde- sinden karşıya geçerken şoför | Mubittinin kullandığı 1445 ou- maralı otomobilin altında kala” | rak tehlikeli bir surette yara- lanmıştır. Müslim hastahaneye kaldırılmış , şoför yakalanarak tahkikata başlanmıştır. Beşiktaşta oluran Mediha atlı 8 yaşında küçük bir kızcağız da tramvay caddesinden geçerken bir » otomobilin sadmesine ma- ruz kalarak başından yaralan- mıştır, Şoför hakkında takibat yapılmaktadır. Fenerdeki yangın Evvelki gece Fenerde işkele caddesinde Hüseyin ve Ömer Efendilere ait marangoz fabri- kasından yangın çıkmış, fabrika yazılıanesi yandıktan sonra sö dürülebilmiştir . Bel de Şehir meclisi Istanbul şehir meclisi bu se- nenin üçüncü içtimamı yarın aktedeceklir, bu içtimada Kara- ağaç müesseselerinin 1929 senesi hesabı kat'isi hakkında geçen senenin son içlimaları esnasında tetkiki hesap encümeninin bazır- lamış oldugu rapor müzakere edilecektir. Belediye #danlık yaptırıyor Belediye, büyükderede tayya- re bangarı arkasında 80 dönüm- lük çayırda italyadan gelen M. Bolovinyanın o nezareti altında bir fidanlık tesisine karar ver- miştir. Bunun için şimdiden ha- sırlıklara başlanmıştır. Unkapanı köprüsündeki tamir Onbeş gündenberi açık duran Unkapanı köprüsünün bir kısmının tamiratı bitmiş ve buradaki açık- lıklar güçlükle kapatılabilmiştir. | Köprünün diğer dubalarınn ta- mirine devam edilmektedir. e kdz m ir haberlerimizin bir kısmı # üncü sayıfamızdadır. amaaa aaa m en mmm mm Liyal Sesilin başucunda Andre Darföy boşuna Sesilin ka- pısını çalıyordu. Tekrar çaldı. Kar- şı taraftan, ilk geldiği gün gördüğü kadın çıktı, Andre sordu: — Matmazel Kolomp'evde deği! mi? | — Evde efendim, kiz hasta. İ — Hasta mi? Ne zamandanber!? | — Evvelki gündenberi, Akşam üs. tü ateşler içinde yannark titriye tit riye eve döndü. Gece de kan tükürmi. ye başladı. — Aman yarabbi! — Zavallı kızcağız buna rağmen gece beni kaldırmadı, sabalileyin geldi haber verdi, Bir heyalet gibi süzülmestii. — Doktora haber verdiniz şüphe siz? — O gece hemen yatırdım, senra koştum doktoru çağırdım. — Ne dedi? — Nazik vücudü olduğundan, faz la çalışmış olmasından bahsetti. Bu son günlerde o kadar da felâket ge çirdi ki. , — Kendisini görebilir miyim? — Bilmem efendim, göğsünde büz yar. Doktor kıpırdanmasını — ve ko. nuşmasını menetti, Andre alt üst olmustu. — Hiş olmazsa kendisine Mösyö gi fakat aybi 3 — VAKIT7 Teşrineani 1931 —e İ sı için para meselesi İ mak üzeredir. Eski Köprü haşka hir Muhittin Bey Muhtelif şehir işieri hakkında beyanatta Nulundn Vali ve belediye reisi Muhittin bey, Yenigün relikimize muhtelif şehi? işleri hakkında beyanutta bulunaraM demistir ki: — Bir mesele nazari ve fili şekilde halledilir. Stadyum meselesinin nazari şekli Balli coktan bitmiştir. Fili sekli hal li para meeslesidir. Stadyumun insa halledildiktem sonra tâli birçok mesail vardır, En münasip yeri bulmak satın almak lâ xzımdır. Bu hususta birçok tedbirler alarak nihayet geçen sene stadyum için kırk bin Tiralık tahsisat ayırmıya muvaffak oldum. Tahsisatı aldığımız günden itibaren stadyum denilen mü- esseseyi hakikst sahasma çıkarmak ve vücuda gelirmek için mütemadi- yen çalışılmaktadır. Mesele bundan ibarettir, Şehrin plânı bedava yapılamaz. Bütçede bunun için henüz tahsisat yoktur. mevcut tahsisatımız, ancak günlük ye zaruri işleri, o da her tür li mahrumiyet İçinde yapabilmemis ze imkân veriyor, elimizde para Ols duğu takdirde, plân yaptırmak için, bir an bile tereddüt etmiyeceğiz. Sim diye kadar bunu maalesef imkân ha» sıl olamanıştlır. Gari köprüsü münakasaya konuk yere konulursa oraya göre tamir * düecektir.,, M. Yansen Ankara şehrinin plinmı — yapmış blan mimar M. Yansen, Gözi Max retleri tarafından kabul edilmiştir. Ankaradan gelen bir haberde İstağ» bul imar plânımın da yeçiktirilmiyes rek mumsileyhe yaptırılmasının €$a$ itibarife muvafık görüldüğü bildiriik mektedir. Bu iş için Istanbul bele diyesinin önümüzdeki sene bütçesine tahsisat konulacaktır. * Sefaretler(s: Sovvet ihtilâlinin yıl dönümü Sovyet ihtilâl” 14 üncü yıl dönümü münasebetle bugün Sovyet konsolosluğunda bir çay ziyafeli verilecektir. Danimarka sefiri Danimarka sefiri M. Skov dün Ankaradan gelmiştir. ingiliz sefiri avda Bir müddettenberi bulunan ingiliz! sefiri Sir Corç © Klark dünkü trenle Ankaradan gelmiş ve Pendikte trenden ine- rek Alem dağında avlanmaya itmiştir. a Me Ataşamiliteri ilalyan sefareti o ataşamilteri kumandan Kapizzi mezuni; Romaya gitmiştir. öy i evvel iyileşmesini temenni ettiğini söyler misiniz. Yarm sabah tekras gelip sizden malümet alırım MAĞAM. Andre, duyduğu üzaptan, gen$ kıza karsı sadece bir samimiyetien fazla bir seyler duyduğunu aalamığ. tı. Ertesi gün Sesile, çiçek, yemiğy bir iki kitap ve bir an evvel iyileşme. | sini temenni eden bir mektup görder di. Üçüncü gün madam Godfrua, biz parçacık onu içeri aldı. Andre, Sesi: lin elan ateşten yanan elini sıktı ve onu görmüş olduğundan o mütevelliğ bir meminuniyetle gitti. Daha ertesi gün biraz daha kaldı ve baş ucunda ona roman okvdr. Sesil ona endişeli endişeli bakryordu. Andre; dedi, fakat merak etmeyiniz, 7 Brevana filân gitwiyaruz. Sesil söz söylemek ister hareket yaptı. Andre devam eftiz — Râhüt durunuz kıpırdanmay nız, yoksa giderim. Evet, başka BİZ polis hafiyesine müracast ettik. He nüz bir haber aimadıl. U Sesil memnun görünüyordu. Am dre gene devam ediyorda: — Belki de onu bu kadar aramak; la iyi etmedim.. Manmafik oo'an bir ümidim var. Ne ise, biraz şinde bu mesele hakkında & si — Ne düşündüğünüzü biliyorum, gbi Me