Rİ En DEM ir e i i —— Zİ ri METE DEN RE ) vatani etmeleri tebliğ olunur. Hilâliahmerin yardımları Bu sene 2500 talebeye haftada üç gün gıda verilecek » Düm İstanbul Hilâllahmer relsi Ali paşa ile yeni senenin faaliyeti rm görüştük. Şu izahatı var- “— Hilâliahmerin her zaman yap- makta olduğu yardımların başında talebeye yemek dağıtması ge Mr, Cemiyetimiz bu işe altı sene er: vel 30 bin lira para ile başlamış ve o aman dört yüz talebeye öğleleri £w esk yemek © vermişti. Her sene bü miktar daha çoğaldı. Bu sene 2500 fakir talebeye haftanm üç gününde yemek dağıtacaktır. Bundan başka cemiyetimiz gene! Mer sene olduğu gibi (o kazazedelere, sakatlara, ve sair birçok muavenete muhtaç vatandaşlara daimi surette yardım etmektedir. Bu hayırlı iş için de cemiyetimizin emrinde &0 bin lira vardır. Gene her sene dört yüzü müteca- viz fakir veremliye kuvvetli gida da.! #rtilmaktadır. Bu yardım da her| semtteki nahiyelerimiz vasıtasile mu. | SPOR | Lik maçları « Yunan muhtelitine karşı oynıya- «ak Galatasaray — Fener muhteliti! bu cuma bir hazırlık maçı yapacak. tır. Bu itibarla stadyomda yapıla. €ak lik maçlarının saatleri şu süretle değiştirilmiştir: Süleymaniye — İstanbulspor (ikin- £i takımları) saat 9,30, Beykoz — Vefa (ikinci takımları) saat 10,45. Süleymaniye — İstanbulspor (bi. rinci takımları) saat 12. " «Beykoz (birinci takımları) , . Güreş müsabakaları Tl, C. 1. İstanbul mıntakası gü- reş heyetinden: ” 20-10 —931 cuma günü C.H. F, Beyoğlu kaza merkezindeki mıntaka idman salonunda tecrübesiz güreşçi. er arasında bir teşvik müsabaksı ya. pılacaktır, 1 — Klüpler: Evvelce yapılan teb- gat dairesinde müsabakaya iştirak #deceklerdir. 2—Tartı 1 den 13 e kadardır. Mi- sabaka tam saat 17 te başlıyacağın- dan bu müddetten sonra gelenler mü: sabakaya iştirak edemezler, 3 — Müsabakada birincilik ve iin) tilik kazananlar birer madalya İ taltif edileceklerdir. “Ayni zamanda 1929 — 1990 seneleri mmtaka güreş birincilik mü- sabakalarında birincilik, ikincilik ve üçüncülük kazanan Anadolu, Aske Ti sanayi, Beşiktaş, Harbiye, Haliç, Kumkapı klüplerine mensup güreş- gilerin de Türkiye idman cemiyetleri ittifakı merkezi umumisinden gelen madalyaları tevzi edileceğinden saat 19 te ispatı vücut etmeleri lâzımdır, Eskrim müsabakaları Tpkrim federasyonundan: Federasyonumuzca eskrimin inki- gafı maksadile tertip edilen kılıç Ülkem turnuvasına fen tatbikat id. man yurdu, harbiye idman yurdu, polis, Beşiktaş ve Kumkapı iştirak- Terini bildirmişlerdir. 28 teşrinlevvel cuma günü saat 15 te İlk müsabaka Besiktaş — Harbiye takrmları arasında Beşiktaş KJUBU salonunda yapılacaktır. Hakem heyeti: Reis Funt, yan Hakemler Kâzrm, Ekrem, Rıza ve Aa beylerdir. Ders almak istiyenler , Mütefik klüp azalarından eskrim dersi almak arzusunda bulunan ha- Bm ve erkek heveskârların federas. yonumüz emrinde bulunan Beşiktaş klübü eskrim salonuna cumartesi, ve perşembe günleri saat den Mibaren klüplerinden alacak- ları hüviyet varakaları ile nihayet 1 1931 tarihine kadar yeni kursa girebilmek üzere mü Darülbedayi Temsilleri ayene neticesinde verem olduğu anla-| şılan fakir kimselere her gün iki taze! yumurta ve yüz dirhem et tevzii şek. lindedir. Cemiyetimiz iki sene evvel Eyüp- te bir dispanser (tesis etti, Bu dis. panserde şimdiye kadar 1546 hasta tedavi olunmuştur. Bu dispanserin bulunduğu bina kâfi yelmediği iğin gene Eyüpte satın aldığımız âltr yüz arşın bir arsaya ilk baharda yeniden bir dispanser okuracağız. Bundan başka bildiğiniz gibi Erenköyünde a- gılacak olan dispanserini tahsisatı 0- lan 50 küsur bin Jira da - merkszden gönderilmiştir. o Bugünlerde tamir ikmal edilecek olan hinadan geri kalacak 10 bin lira ile derhal techiza- tına geçilecek ve öyle tahmin ediyo- ruz ki ikj ay zarfında ikmal edilerek faaliyete geçecektir. 20 yataklı olacak olan sanatoryomu İleride arazisinin müsaadesi dolayısile genişletmek, ya-! tak adedini arttırmak da kabi! ola caktır., | Kısa Haberler | Ekmek yapıcılar — Dün ekmek yapıcılar cemiyetinin yeni idâre hey'eti intihabı yapılacakt: Fakar ekseriyet 1e- min edilemediğinden “intihap başka bir güne bırakılmıştır. Gümrük idaresinde — Pizı münhal memuriyetler için dön İmtihan | yirmibeş kişi girmiştir. Millet mektepleri — Dün ilk tedrisat Müfetrişleri maarif müdürü Hay- dar Beyin ritasetinde toplanarık millet mektepleri meselesini görüşmüşlerdi Camilerde tamirat — Son fır- tınada kurşunları parçalanan Kariye ve Yenicamiin kubbelerile Ayasofyanın mi- saresinin tamirine başlanı IK. irtihal Temyiz mahkemesi başmüddel w mumilik kalemi (o başmilmeyyizliğin- den mütekait Ankaralı Satır zade Mehmet Rüştü bey irtihali daribeka eylemiştir. Bugün saat onda Eyüp- teki hanesinden kaldırılarak o ailesi kabristanma defnedilecektir. Keder- dide ailesine sabrücemil temenni ©€- deriz. Mevlâ rahmet eyliye, Ferah sinemada BU AKŞAM Konser » Büyük varyete - Sine- ma * Tiyatro. Bugün akşam #ast 21,30 da Velinin çocuğu Komedi 3 perde Yazan: Carbuccio ISTANBUL BELEDİYESİ ii , “> ul TM Tercüme eden: I, Galip Sinemada: £ilminden daha heyecanlı ve daha müessir bir film TABOU Hz. nin Budapeşteri ziyaretleri Büyük © muganni Filminde ireleri üstünde çalışan GE “il OR 24 Teşrinevvel Cumartesi akşamı saat 9,45 te FEVKALADE Sahnede: AttİK Meşhur muganni ve repertuarının müellifi Mahkümun Çocuku tğrunda kendini feda eden bir. pederin romarıdır. Mümessilleri Nadis Sibirekaya ve Alcover. Histlardı zammiyat yoktur. Yerlerinizi tederik ediniz. İlâveten: Sesli Varyeteler—Paramunt halihazır dünya havadisleri ie İsmet Paşa intibaatının merâsimi AL JOLSON ONU ŞARKİLE SöYLE bir müessese Son asrin en çok çalışılan oOmev- zularımdan (biri beyindir. Bilhassa Almanyada bu hususta > sarfedilen emekler resi de o nispetle bol. İnsanların en yüksek veince kabiliyetlerini ida- re eden beynin hususiyetlerini, nuh telif o merkezlerini ove onların bas- talıklarla (olan münasebetlerini a- raştıranlarnm çalışma tarzları cid den (tetkike lâyıktır. Bu husüsla uğraşan en büyük ilim ocağı (Per Ündeki (o (beyin taharriyat müessese #i) dir. Prof, V. Vogt tarafından i- dare edilen bu müessese ayni zaman- da bir gayeye teksif edilen, « insan iradesinin melere kadir olduğunu da gösteren bir misaldir, filhakika 15 mayıs 1895 de Berlinin bir :köşe-) sinde (Vogtun kurduğu ufacık (nö- roloji istasyonu) nun böyle muaz- zam (bir müesseseye inkılâp (ede bileceğini kim tasavvur ederdi? cüm- lei asabiye ve bilhassa dimağ üze rindeki Obütün mesaiyi bir araya toplamayı gaye edinen bu mütevazı ilim yuyası (1902 de darülfünun no- robiyoloji oJâboratüarına inkılâp etmiş, 1915 te (Kayser Vilhelm di- mağ laharriyat müeseesesi) onamı almıştır. O vakitler (o Berlinin bir köşesinde (bin türlü mali müşküller! karşımda (O dülma kapanmak tehli- keleri içinde (yuvarlanan fakat her an biraz daha fazla çalışan müdrse- se nihayet 1928 de nihal şeklini alr- yor ve Berlin eivarmdeki o Buch tımarhanesi yanmda o mühteşem bi- nasına kavuşuyor. o Rina gayesine demir iradeli (ovarmayı bilen pro fesör Vogt'un çizdiği plâr dairesinde vâsi ve tam bir Çalışmayı otemin e debilecek tarzdâ Yapılmıştır. — Mües sese on kisinidan mürekkeptir. Birin. ci kısımda © dimağın teşrihi, -ikinei Karda — dimağın tesçi, üçüncü ki sımda (o ruhiyat, dördüncü kısımda dimağın" firiyaloğisi, .boşinet kısımda dimağın — tecrübj figiyoloğisi, . miti cı kısmında dimağın kimyası, yedinci) kısımda, setiriyatı, sekizinci , kısımda veraset bahsi, o dokuzuncu. kısımda fizik, onuncu kısımda fotograf ve) ginema işleri görülmektedir, Hali ha-! zırda 1, 2, 5, 7, 8, 9, 10 uncu şübeleri , 9 çalışmaktadır. Diğerleri de bu sene; ikmal edilecektir. u plâna göre bu! müessesede | beyin üzerindeki bi! tün taharriyat seri balinde Yapılır! yor. İ Netice olarak da mukayeseli, ge) niş bir tetkik sahası elde edilmiş oluyor ki, ancak bu sayede ( Vozt un müilessesesi dimağ Üzerinde birçok meğhul kalan noktaları aydınlat mıştır. Bugün evvelce bilmediğimiz! merkezlerin © nerelerde olduğunu bi- liyoruz. Bilhassa maymun beyinle ri üzerinde £ elektrikle yapılan We harriyat neticesi birçok yenilikler meydana çıkmaktadır. Berlinde kaldığımız müddet zar fnda bu ilim ocağından (bir tür Tü ayrilamadım, Zevcesi ve iki kız: nda kendi gayesine birlestirmeğe muvaffak olan profesör (o Voztun çalışma tarzının — cazibesinden kur. A'da GALA Kızı Teletom BO, 1686 Bu HAFTA MELEK sinemasında ELHAMRA © sinemasında Çıplak âşıklar Tamamen Ispanyolca büyük operet filmi ŞEN insanlar Rozita Moreno ve Roberto Rey tarafından mabsadi ve İstanbula avdetleri NEMASINDA İ mak için esaslı ve cezri İ na malik olan bu milletlerin aldıkla. insan dımağı Greta Garbonun Hususi Hayatı iBerlindedımağın hüc- Ben kızınca kapımı kapar ve konuşmam diyordu pek büyüktür, fakat «me Bunu demekle Garbonun ne kasdettiğini Holivut ergeç anlıyacaktı ... i ii Greta Garboyu, Holiyuda geldiği) zaman kimse beğenmemişti. “Çok iri, çok uzun diyorlardı. Bu tiple şöhret kazanmanın imkânr yoktur.,, O zamana kadar iri yapılı hiç hir kız, sinemada muvaffak olmamış. ti. Minyon tip araniyordü. Holivut; aradığı meziyetlerden Elebifini Greta Garboda bulamadı. Bununla beraber onu © tamamen ihmal eimediler. — (SİD diye bir gil. me başlandı, Başta Greta Garbo var- dı. Garbo, bu ilk tecrübeyi başara- mıyacağından (Okorkuyordü. (Böyle! İe uzun, devamlı surette ve bazan gecelere Kadar varan (çalışmalara alışmamiştı. © Tanımadığı İnsanların hiç anlamadığı bir lisanlaona emir. ler vermesi gücüne gidiyor, yabancı bakışlardan fena sıkılıyordu. Greta Garbo;. Holivutta geçirdiği bu, uzun, azaplı, cesareti kırılmış, ye memleketten uzak günleri daima ha- tırlar, oOÇalışyor, yoruluyor ve bir kaç sâat dinlenmek üzere ancak evi-| ne sürüklenmek firsâtinr bulduğu bir! zamanda onu yeniden stüdyoya geti- riyorlardı. (Si) filmi bitince, Metrozoldvin, na- sıl bir sahsiyetle karşılaştığının der-! hal farkına vardı. o Bütün bu müd. det zarfında derin, sürükleyiti Gar. bo câzibesinin ne olduğunü “öğren- mişlerdi. Onunla ilk defa stüdyoda konuş- tum. İsveçli kocam bize tercümanlık ediyordu. Zaten mülâkatı da-böyle- ce demin; edebilmiştik. . Gelişigüzel tulmama imkân. me vardı?. Büyük bir nezaketle beni evine yemeğe da- vet eden bu koca âlimin yanında her geçen dakika — İstifadelerle dolu idi. Dimağın.otabil “tezahürlerinin ve hastalıklarının o teşhisine vâsıl ol- yoldan gitmeği temin oo eden bu müesseseyi görüp de Almanlara o gıpta etmemek kabil değil. Burada gördüğüm şayt- nt dikkat bir * noklaya temas etme den geçmiyeceğim: -Müessesedeki ve simlerden - birinde dört dimağm nes ci hususiyetleri «yan yana konul muştur. o Bir katil müerimin dimağı, bir aptalın dimağı,, bir tabii insan dimağı, . Leninin » dimağı, katil mücrimin .dimağındaki; : hücreler 22. ufak, sıkışık, © aptalın o hücrelesi daha kusurlu, daha seyrek,. Teni: nin dimağmdaki hücreler ise tabil insandakinden — çok fazla ve İri. füsanlarm (hayattaki kabiliyetlerini öldükten Sohra da gösteren One kur. vetli bir delil. Sağlam bir o kültüre istinat eden ve müspet ilim yolların: dan giden (çalışmanın — verdiği şu neticeleri (o görüp “de — metafizikizm ölülerle konuşmak, ruhları aramak gibi bir takım. zırva vadilerde heba olup giden > faidesiz mesaiye, sarfe- dilen emeklere acrmamak kabil değil. Almanyada sırf dimağ üzerinde çalışan o bu muazzam müessesenin benzerleri olduğunu söylersem hiç şaşmayınız. . Filhakika (evvelce w- zun müddet çalışmış - olduğum Mü- nih otababeli aklire taharriyatr ik miye müessesesi de yine dimağ ile fakat yalnız hastalıkları ile uğra şan bir müessesedir. Böyle geniş) hudutlu — çalışmanın verdiği semere- Teri fen âleminde (daima görüyoruz. İşte bu eyltilün başında . Fern şeh- rinde ( toplanan beynelmilel asabiye kongresi. hemen: bülün medeni: mil- Tetlerin > içinde Cermen irfanı bariz bir zafer O kazandı; onların bu gale besi © çalışma sistemleri - sayesinde» dir. Her çalışan uzuv, her feyizli müesteseyi o aguşuna almayı bilen, bizdekinin “tamamen-aksine ilim in. hisarmdan “ kaçman bir darülfünu-| rı o şerefli meticeler elbette hükları- e İhsan Şükrü giyinmişti. - Önce erinde yeşil bir gözlük vardı. Fakat içeriye girin- ce çıkardı. Koyu kestane rengi saç ları;—-Bü saçlar sinema için boyans mış olan saçlarıydı. Garbo aslen sa rışm bir kızdır— omuzlarına kadar b niyordu. Bir vakitler, dağınıklığı ile bir ihmal eseri olduğu (zannedilen bu saçlar, çok sürmeden bütün dünyaca tanmacak (Alagarbo) saçlardi. 4 Garbo, iyi giyinmiş ve yüzüne faz la itina eden diğer artistlerin tama» men zıddı idi. Ağır ağır açılan kan gibi beyaz, karası derin, tertes miz bir mavilikte idi. Üst kirpikleri, devrilip kaşlarına kadar değiyor ve alt yandakiler oyanaklarına sürünü. yordu. (Sinemaya ilk girdiğim zaman bunları kesmemi istiyorlardı) dedi, Usul uslu konuşuyordu. Şivesi güzeldi. Sesi; pesli, Ve derinden ge- Uyordu: — Annem, benim memleketten bu kadar (ouzaklaşmamı O istemiyordu. Ne olur anneciğim. Bir senecik ka Jayım, gelirim, dedim. Ve işte burâ dayım. . Hayır! içimde o kadar gur- bet acısı duymuyorum. Zaten buna vakit bulamadım. Siz, Amerikada ne kadar mes'ut- sunuz. - Hem bitmek tükenmek bik miyen bir sadetiniz yar. Ben, her za“ man mes'ut değilim. Bazan evet, ba zan hayır, O Kızdığım zaman çok fenayım. — Kapımı kaparım ve kim» seyle konuşmam... Bu, “kapımı kaparım ve kimse İle denetle. Carhanım 18 kastettiğini, © Holivut ergeç öğren” © cekti, j Film müstemlekesinin bütün s2 kinleri, bu yeni gelenle yakından yâ“ kına alâkâdar olmaya başladılar. Fakat Garbo, her zaman görünmü- rdu. Stüdyo lokantasında ve “iler artistlerle berâber Ona pek seyrek (| tesüdüf edilirdi. Mütevazi bir muhitte, küçük bir dalre kirala” miş yalnız başma oturuyordu. Daha tanınmış semtlere niçin git mediğini ve niçin diğer artistler gi- bi yüksek, mükellef hayat yaşamak istemediğini soranlara : > «. Yatağım, iskemlem, masam pek âlâ var. Diye cevap verirdi. Daha ne #stiyebilirim.,. Garbo bir oda hizmetçisi bile tut mamıştı, (Si) den sonra bir film daha yar pıldı. Nihayet: Greta Garbo Con Gilbertle oynıyacağı (Şehvet ve şey tan) filmini ilân ettiler. Metro Goldvin; Con Cilbertle Gres da Garhoyu karşılaştırmakta büyük Bir isabet göstermişti, 'Garbonum şöhret kazanmasında bü genç © ve aynı derecede şayant dikkat adamın mühim tesiri yardıf«. O zaman Cilbert, sinema Aleminin &h sevilen kahtamanlarından biriş coşkun, şen bir delikanl: idi. Boy uzun, saçları kömür gibi siyahtı. Son ra bununla tamamen Zıt, bembeyağ dişleri ovardı. Con, Greta gibi gençliği yoksulluk” In geçen “bir artisti. Sahneyi çok daha gençkeri “bırakmıştı. Iki def& evlenmiş, boşanmıştı. Yaşayışı her kes gibi de “düşünmüyordu. Fim âleminde - Cilberti; . hırçın, kayıta sız ve hayata istediği şekli istiyen bir adamodiye tanırlardı. Böyle iki garip şahsiyet olan Cor Cilbertle Greta . Garko, daha başta biribirlerine. hağlandılar. (Şehvet ve Şeytan) filminin İstisnai derece” de derin, “buhranlı sahneleri de bus# yardım ediyordu. —Birmedi — Sahibiz Mehmet Term, um neşriyat müdürü: Fikret Adil - VAKIT Matbaası - gözlerinin akr, # b