— 6 — VAKİT 10 Teşrinervel 1931 o —.—.—..—.a Türk - Yunan dostluğu ren Balkan harbinde Yunanlılara düşen esirler çok iyi muamele görmüşlerdi Türklerle rumiar arasında öteden beri“ aralı ettiğim uyusma hâsıl ol. duktaı sonra satandaşlarıma Yap hanistanda gördüğün: rumlara dair bâzı şerler aredareğim, Çünkü bizim gördüğümüz rum. larla Yunanlılar arasında oldukça bir fark vardır. Bü farkı bilmemiz lâzım. dır. Balkan harbinde hutunda örada idim. rımizın İdaresizliği ile hükümet; Seliniğin su- Kumandanla. Yunanistan biZE esir muamelesi etti. Bit vapura bindirerek Pireze çık- tıktan sonra © kısım kisim bizi mem- teketin gartisine üleştirdi. o Pireden Vagona girdik zece yarısı Pirgos el. las denilen hir nahiye merkezine çıka rıldık. Bizi gece evlere taksini ettiler, ba- na düsen ev viran ve yattığım nda pe. rişan idi. Sabahleyin muhafazamıza memur olan bir mülâzim geldi. Gece acele ile buraya getirildiğime teessüf etti ve şimdi şehirde steidiğim otelde vera evde o oturahileceğimi söyledi, Ben de şehrinizi bilmem askerler Kar! deştirler. <i> bana en İvi oteli göste. riniz orada yerleşirim o dedini, Kasa- bada temiz oteller var beni Olimpiya eteline götürdü. Oranın en baş oda. sına yerleştim. Kasaba bir nahiye merkez kat demiryolu üstünde olduğu için mamurdur. Harap kisimları da var. dır. Hatta bazı Türk evlerinin hara. beleri ve İstanbulun Çuturçeşmesine) bentiyen çesme © ve s<billeri vardır. Pakat yeni kısmında hir millet mey.i danı ve güzel yolları yar, Kasaba nahiye merkezi olduğu için âhali ta. Tafından müntehap bir heyet tarafın! dan fahri olarak idare ediliyor, Yal, niz mal müdürü ile sanık emini mu. vazrafiır. Polis ve Jandarma âmiri va bir. mülâzim veya çavuş oluyor; Kasaba meydanının hewen üç tarafı banka ve bankerler tarsfından işgal edilmiş. Bir cihetinde d. büyük bir gazino bulunuyor. Ben bu gazinoya| devam ederdim. Gazinoda tavla yok. istiyenler İskambil ve yahut bilârde oynuyorlar. Geceleri koenman ele! grik lâmbalarile sehir ve gazina mii kemmel aydmlatılıyor. Ga“ino mile terileri kasahanın ileri gelenlerine mahsus gibidir. Bir kahve mecidiye, para ile, bahşiş icinde olmak Üzere, altmış paradır. Oradaki gazeteler rumea olduğundan bana mahsus Temps gazetesine abone oldular ga. rinoda hemen herkesli ve-i bellidir. Benim yerim kiryo (sintagmatar his) yani miralay beydi. Gazinoda bazan geceleri O milif oyunlar veri. Tir ve bunlara ekseriya Tepedelenli Ali paşa eğlence semini teşkil eder Bu kabil oyunlar verildiği akşam oraya . gelmemiz için baber verijizi idi. Kasabada dilencilik mennudur. Yalnız cumartesi günleri dilenefle- rin gazino önüne gelmelerine müsa- ade olunur. o Gazinocy bunlara ga yet ufak bir, iki bakir para verir Bu paralar piyasada kullanılmıyor. Bilmem ki kaç tanesi bir odrahmi «der? Bir de bazı sokak başlarında dir mendil yayarak © dilencil vin 0 lurmasına müsaade olunur. Bu ga- zinoda oakşamları üç kadehten ziya de rakı içilemez. Bunan kuvvej mü. eyyidesi Obazı (kimselerin gizlice; fazla giden Okimseleri © göstererek göz kirpmalarıdır. Kasabaya (o gelen (o köylülerden sarhoş olanlarını çocuklar alaya a Jırlar. Nihayet zabıta bunları bir yere götürüp ayılttıktan sonra salve rir. Halk bize, yani yüz kadar esir Türk zabitlerine kârşi — hiç tecavüz. de bulunmadılar, Yalnız kenar semtteki o çocuklar bizi (kendi s0») kaklarında gördükleri zaman Tür. Kos Türkos diye eğlenirlerdi. Yunan hükümeti her ayın on i idir, fa. klaci günü © rütbemize mahsus aylı. ğrmızı verirdi. Esnaf da bize bu; memleketin © parasını alıyorsunuz bunu bursdu sarfedin derlerdi. Kasabada polis ve jandarma bir. &ir. Köyler süvari © jandarması ile Yazan: Necip Asım idare olunmuyor. Kasabayı mahpus. lara temizletiyorlar. Kasabalılar mösyü Venizeiostan pek memnundurlat. © Herkes ona şi- kâyetini yazıyor. Haklı ise icra olu- muyor, cevâp verilmiyor. Haksız ise bir kâğıt ile yanlışlığı tashih olunu.! yormuş. Nahiye merkezinde bir ec zane, on kadar hekim vardı. Bun. larm üeretleri iki yumurta, bir ta. vuk ve azami iki drahmi İmiş, eczacı: lar da yaptıkları reçeteden fazlaca bir miktar alarak bir kısmını hekim- lere yerirlermiş! Memlekette ba ytar yokmuş zim içimizde birkaç baytar bulun- duğunu haber alan köylüler, grup reisi osıfatile O elimde bir şey varmış gibi baytarlara İzin verme mi ufak bir hediye (ile teklif ediyor. lardı. Ben de gülerek hediyeyi inde ile muhafazamızı © memur olan ih. tiyat zabitine - gönderiyordum. O da izin veriyordu. o Şu suretle baytarla.i nmiz yaptıkları ameliyat için bir kaç lira alıyorlardı. — Otel hayatın. dan bıktım, bir koca karının evinde hir oda İle bir sofa tuttum oraya göç ettim akşam üstü eve gittiğim zman udada lâmba olmadığını gördüm ev sahibine sebebini & sordam. o Kadm bana pencere önündeki sokak ampu- lünü gösterdi bu elvermez mi? dedi. Ben de eve &0 kuruşa aldığım bir teneke (gaz ile bir de Tâmha gönder. dim. Ahali semahatimi o alkışladı. lar. Zavallı halk (horti) yani seh- ze İle geçiniyor, et yiyemiyorlar gazin tenekesi bizde o vakit 13 ku. ruş İdi. Hükümetin O koyduğu ver. gi İle orada 80 kuruşa çıkmıştı, Biz de o vakit ekmeğin O okkası 30. 50 para arasında iken © orada üç buçuk kuruşa idi. Orada . vaktile bizde te'yrif me muru olan bir adam ile görüşürdüm. Bu adam şu pahalılığı işiret ederek o vakit. Yunanistana iltihak © »den Giritliler için: “bakalım Giritliler hu vergilere dayanacaklar “ yi, isyân etmiyecekler mi?, derdi, (Sonü yatın) LEKET Tütünlerimiz Bu seneki mahsulün netis yetişmesi tütünlerimize olan rağbeti artıracaktır İzmirdeki hususl muhabirimizden: İngiliz lirasının sukutu O İzmirde büyük tesirler yapmıştır. İsterlinin ihracat mevsiminde < düşmesi ve bir çok ihracat tacirlerinin «sterlin üze- rinden #alış taahhütlerine girmeleri felâketi (o büsbütün arttıran Aztiller- dendir, Mahsulâtımızm o borsada en ha. raretli bir mikyasta satıldığı günle re tesadüf eden sukut hadisesi bil hassa üzüm ve incir o muameleletini durdurmuş gibidir. Herbiri beş yüzden bin beş yüze kadar emele istihdam eden inci? han- ları tatili faaliyet etmek methiriye tinde kalmış ve yalnız elde mevcut mallar işletilmiştir. Limandaki nakliyat bu hafta rar fmda azami O haddini bulması icap “derken, bilâkis geçen haftalara na- Zâran yarı yânya inmiştir... Ünü. müzdeki o haftalar içinde © ihracat nakliyatımın — daha çok o azalacağı muhakkak telâkki olunm ıktadır. Mev cut vaziyet düzelmediği takdirde in. Gir ve Üzüm ihracatı ile iştign! eden firmalarm o mahvolacaklarından kor kulmakta ve mahsulütrmizın satrla. mamasından endişe edilmektedir. Bu mevsimde (İzmirde © üzüm ve incir hanlarmda © çalışan binlerce amele- nin birdenbire iğsiz o kalmayı bu fe. lâketin şiddetini büsbütün arttır. maktadır. TÜTÜN SATIŞI İzmir ve havalisindeki ttitijn piya- sası henüz Açılmamıştır. o Bunun 'e- Onbin sene mede lik Anadolu niyeti Alişardaki hafriyat neticesinde Hitit medeniyetine a it binlerce eser elde edildi Şimdiye kadar ihmal edilen Anadolu medeniyetin cihan meden| kolayca an Beş senedenberi eski türk medeniyeti eserlerini meydana çıkarabilmek için bir Amerikan heyetinin hafriyatla meşgul olduğu Alişar görmek ve hafriyatta| varılan neticeleri anlamak için bura. ya geldim. Her şeyden evel | söy! yim ki bu ecnebiler çok misafirperver) kimselerdir. Sonradan , öğrendim ki gördüğüm hüsnü - kabul, sırf benim şahsım hakkında değil, herkes hakkın da yapılıyordu. Hissiyatımı Kizliyemedim, O hafri- yatta hükümet komiseri bulunan Emin Âli Beye açtım. Emin Ali Bey, — Heyetin reisi Fender Osten Türk leri çok seviyor ve Türklerden çok mermnund Kendisi “Türk hüküme- şükran bulunduğunu, bir ilim mües sesesl İçin lâzım olan her türlü teyec cğhe her zaman mazhar olduğunu her zaman memnuniyetle söylemektedir... Diye mukabele geti, bebi»ingiliz-lirasınınsukutu değildi Her sene eylül İptidalarında baş yan o mübayaatın bu sene bir ay te hir olunmasının başlıca âmili; (tü. tün müstahsılları (o ile kumpanyalar ırasında (İskarta) meselesinden do- layı çikan ihtilâflardır. dolayi © vukubulan hayet Cümhuriyet Ha'k PFırkasının vilâyet e. ehemmiyetli mü. nakaşaları mucip olmuştur. Amerikan tütün rençperlerin o kendilerine yaramıyan tütünleri — denklere koyduklarını ile Ti sürerek bu çeşit o İskurtaları ai makta mazur bulunduklarını iddia etmişlerdir. Türkiyede şimdiye) kadar hüsnü © muamele görd ni ve kendilerinin de her hangi bir şikâyete © sebebiyet Vermek İsteme. diklerini dermeyan ederek © hiy sene bütün mahsulünü denklere konulma. SI İçin mübayâatı — bir ay tehir etme. ğe karar vermişlerdir. Bu sene yapılâcak (tütün müba- vaatı; bütün denklerin ayri ayrı mu. ayenesinden ve iskarta miktarının tarafeynde takârrür ettirilmesinden sonra icrâ edilecek ve bu suretle Ii- zumsuz şikâyetlere mahal bırâkılmı. yacaktır, Alikadarlârın © iddiasına göre kampanyaların © ittihaz ettiği o ba karar o müsiptir. Mabzur olarak gö rülen mökta; o piyâsanın geç açıl ması ve bilnetice (o memlekete tütün mahanlünden girecek paranm teah. hur etmesidir. Maamafih şubat ni- hasetine kadar mübanyaatın önü alı. macağı muhakkak addolünmaktadır. Amerikan tütün kumpanyâlarının İzmir mintakasından (ön ikj milyon kilu ekstta tütün mübnyda edecekje. rİ anlaşılmaktadır. Yu miktar ge gen seneler zarfında yapilan müba. yita yakindir. Rekoltenin diğer kış. nim, Almanyaya ve o Avrupanm sair memleketlerine kolaylikla sutıla- cağı tahmin edilmektedir. Bu gene. k? mahsulün © umumiyetle nefis yes! tikmesi tütlnlerimizin her © tarafta Zbet bulmasını temin eyliyecektir. Alişar hafriyat heyeti ( İşaretli zat Emin tinden gördüğü müzaheretin medyunu| Yikmal etmiş ve mektepten çıkrneğ'âl io medeniyeli ve bu Üzerindeki tesiri t laşılaçaktır AN Beydir ) Alişar, Yozgat vilâyetmin Sorgun kazastna tabi bir köyün ismidir. Bu! köyün küçük bir çayırı var, Çayırın ortasında bir de su çıkmakta ve etrafı her zaman yeşil bulundurmaktadır. Bu çayırın ortasma 38 metre irtifam. da mahruta benzer bir tepe vardır. Bu tepe asırların geçişile insanlar tara. fından üzerlerine bina kurmak sureti. le yükseltilmiş sun'i bir tepedir. Alişar hafriyatı işte bu tepe — ki bu gibi sun'i tepeler (Hüyük) adı ve. riliyor — de yapılmaktadır. Hafriyat, o (Şikağo darülfünunu şark enstitüsü) namma yapılmaktadır. Bu enstitünün Halep, Mısır, İran gi. bi yerlede de daha bir çok heyetleri ol. duğu için buradaki heyetin adına da (Anadolu heyeti seferiyesi ) denilmek tedir. Hafriyatı (H.H. Von der Os; ten) isminde bir Alman genci İdare et.| mektedir. Bu genç, 32 yaşlarrndadır. Bir Alman. asilzadesinin o oğlud Şikago” dardlfimununda “tenin fi tr sene evel — bura hafriyatma me. Takvim — Cumaftesi (0 Teşrinievvel 10 uncu ây 1931. 27 Cemaziyülervel 1350 Senenin geçen kürleri: 283'kalan günler: 82 Güneş— Doğuşu. 605; Batşı J738 vakitleri— Sabah 4,44 Öğle 19,00: ikindi 1510 Akşar 17,38, Yatsı: 19,10 imsak 496 zwDünkü hararet iszamlı 97 asgari) 19 Bügün TOZRaF poyrazdan mu- tedil hava açık olacaktır. Radyo Istanbul radyosu Saat 18 den 192 adar grimöfon plâkları neşriyat, 19,30 dan 20,30 a kadar birinci “Kisim alatirka “saz, 20,30 dan 2130'a kadar cazbant 21,30 dan 9930 « kadar alaturka sax, i 3 6 Dahilde 150 400 750 Haricte — n şartlarımızı Resmi Sağ ve Küçük ilân şartlarımızı 1? Aas ayi yapay 30 S0 65-75 100 Kuruş A — Abonelerimizin hep Üç aylı ğiiçin bir defa mecesnendir. A — 4 sıtrı geçen ilinlernm fazla satırı İçin 5 kuruş zammolunur. — disine mahsus bir mümeyyiz vasfı var. oGerek şekiller (ove gerek ça- nak çömlek şekilleri ve gerek - teknikt motifler bu eşyanın hangi devre ait olduğunu meydana çıkarmaktadır, Yapılan hafriyatta her sene 2000 — 3000 parça eşya çıkmakta © ve hepsi muntazam bir o surette temizlenerek yapıştırılmakta ve ondan sonra numa raları konarak fişleri tanzim edilmek Hususi 12.50 Kş 25 we fotoğrafileri de alınarak müzele iie ei > Her devrin kendisine göre bir tet. kik usulü mevcut olduğu ve hafriyat mur edilmiştir. Mesai arkadaşları şunlardır: R. A, Martin birinei asistandır. Üç sene beraber çalışmış fakat hu se ne Halep civarında yapılacak kata memur olarak tâyin edilmiş ve C. Me. Ewan ikinef asistandır. O.S. 1. Albert üçüncü asistan ve antropoloğdur. Kendisi ( bir dariilrü- nun talebesidir. R. C. Haines mimar, R. D. Morrison bir darülfünun ta- “irt bir usta ve bir d Bir fotozrafgı, ve bir de ibarettir, Hüyükte her gün 250 kadar ame le çalışmakta ve her amele Yevmiye 1 — L5 lira almaktadırlar. Hafriyat senenin beş, altr ayında devam etmek te ve kışın tatil edilmektedir. Şimdiye kadar, bu tepenin tepesin-! den itibaren (26) metrelik derinliğinde ki kısmı üzerinde hafriyat yapılmış; bir. Yapılan bu hafriyatta tepenin ta. en üst kısmından itibaren yaşıyan in. sanlara ait muntazam devirler tesbit edilmiştir. Bu, hüyükten çıkan €$ya ya göre yapılmıştır. Hüyükte eskiden beri iz bırakan milletlerin cetveli (Vom der Östen) tarafmdan hana ve rilen cetvele göre şt şekildedir; 1 — Yontma taş devri 2 — Bakır devri 3 —İlk bronz devri 4 — Eski Hitit devri 5 — Yeni Hitit devri 6 — Friepo 7 — Midyalılâr ve İranilere ait yer ler, : $ — Hellenistik devir 9 — Galatyalılara ait devir. 10 — Romalılar 11 — Bizanslar 12 — Selçuk 13 — Osmanlı, Bu hafriyatm en mühimmi Anado Tunun en azdan on bin senelik tarihini tenvir etmiş olmasıdır. Bu deyirler nasıl tesbit edilmiştir? Ba işin mütehasamı (olmıyan için her zaman öorulan #tal budur: Malüm olduğu Üzere her devrin kenj | da ta en Üst tabakadan başlıyarak ta bakaları gayet dikkatle | birer birer kaldırmâk suretile yapıldığı için çı. eşyanın hangi tabakaya nit oldu. ğunu dikkatle * ve kolaylıkla © tiyin mümkün olmaktadır. Bu seneki mesai, bilhasa eski Hitit devrine ait olan © malzeme üzerinde teksif edilmiştir. Bu sene, bir eski Hi tit prensine - nit olması. muhtemel bulunan bir büyük bina bulunmuştur. Bu bina tamamile meydana çıkarıl mıştır. Bu tabletlerin bir kısmı iyi bir vaziyettedir, bir kısmı da huvdahaş ol- muştur. Maamafih bu tabletler ta- mir edilerek bugünkü hurdahâş halle rine rağmen üzerlerindeki yazılar oku. nabilecek ve heyetin mesaisi dala ziya de tenevvür edebilecektir, Heyet, beş senedir mekte olmasına rağmen henüz kat'i ne ticeye varmış değildir. Her seneki me saileri kendilerine * yeni bir'ufük aç. maktadır. Ve Hitit darihi için lâzim zım gelen en müspet ve en sarih mak zemeyi tedarik etmeğe uğraşmaktadır. Heyetin mesaisinin beş sene daha de vam edeceği muhakkak gibidir. Von der Ostenin Alişar ohüyüğü üzerine şimdiye kadar yapmış olduğu tetkika ta nit eserleri. beş cilt üzerine çıkmış. Ur. Asıl eseri 3 — 4 söne sonra çıka. caktır. Şimdiye kadar burâya . sarfedilen para beş yüz bin Jiraya yakındır. ... Şimdiye kadar Anadolu, tali bir ölke ve o nisbette bir medeniyet sâfha- $ı telâkki ediliyordu. Bu yüzden dün- ya medeniyeti üzerinde oynadığı role de ehemmiyet verilmiyor ve netice İti- barile de bugünkü medeniyetin menba ve menşeleri aranılırken Anadolu ih mal ediliyordu. Halbuki, bugün, hafriyat bize Bös termiştir ki, © Anadolu, medeniyeti. nin tarihi tekâmülü üzerinde çok sarih ve müspet roller oynamıştır. Oynadığı bu rol, hafriyat neticesinde açık ole rak meydana çıkarılmaktadır. Talât Mümlas mesai sarfet-