10 Ekim 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

10 Ekim 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türkün damarına basmağa gölmez Bankada sekiz sene — Sicak bir muhit, müfit bir mektep — Burada da bir tahavvül — Haşin bir müdür — Yapılamı- yacak bir iş — Birikmiş bir necazın taşması — Kapan- miş bir hadise — Gençliğin istikbal yolu, — 68 — Yazan : Halit Ziya Bankada sekiz senelik bir ömür ge şeylerle müştegil olmyan o bir müter çirdim, bu seneleri düşünürken esef cimin (bunda muvaffak olmasma ih değil bilâkis itminan duyarım... Sekiz timal yoktur, böyle biri sne muntazam bir iş âleminde; bütünllimın değil tercemesinden hatta teşkilât o manzumesi “faaliyet unsu türkçesini tesvitten izharı aczederim. larının makul ve muttarit n|Bunu belki oda hiliyor o ve bu tek| dan terekküp eden bir muhitte yaşa -İlifi beni mahcup etmek (oyabut mua mış olmakla ameli hayat için bir mek tep tutmak için yapıyordu. Manma- tepten geçmiş oldum. Burada bana isifih büyük bir hüsnü niyetle İşe baş tifade temin eden müşahedelerden baş !adım, bir sahifesini şöyle 'böyle ter ka Konyanın en temiz türk kanından cüme ettim, ve alıp ona götürdüm, selen kavaslardan başlıyarak ödür pek edibane dedim ki: — Bir tecrübe *&re kadar bütün memurin ve müstah yapmak istedim, Muvaffak olabile- emini vazife zemininde birleştiren bir|ceğime hiç ihtimal veremiyorum, bir ke hhenk gördüm; > fazla olârak yavaş re görseniz anlarsınız ki oObu mühim #avaş tedeüs eden incizaplarımın; mer; İşi tecrübeden mahrum bir ( mülerci. Matiyetlerimin o mukabele görmesin - me bırakmak mahzurdan salim olmıya deh mütevellit bir sıcaklıkla © burağa! bilir. isten yorulmaz, (bilâkis başka işlerin Yüzüme bukmıyarak; — Bırakınız. sorgünluklarından —dinlenirdim. Mü- dedi, Bunlar hep . biribiri üzerine bi- dür Heintze - Haynçe bir alman. İdi riken püskürme istidatlarıydı. nihayet kl arkınım müçtenip vakarını tab'ının!o istidat beş on gün sonra zahire çık| cazip zarafetile mezcetmişti, o İkinci ti. müdür Lausoun - Losön - bir İngiliz. “Birgün müdür beni'çağırdı, as - kendisine medyun olan hürmet ve mu lından daha büyük bir defter teşkil e- hahbeti kendisinin de başkalarına kar den tercemeyi o bana göstererek müs- si ayni hürmet ve mühabbete müra- tehzi bir nazarla: — İşte terceme ha| cant suretile kazanacağına mutekit Ol yır. Aslı İle beraber alınız da hir're| düğüna © aramizda dolaşirken daima fikinizle beraber mukabele ediniz; de- telâttafkâr tebessümü İle, teminat veldi. Yirdi,: Bunlardan başka büyüklerin a! Aldım, ses çıkarmıyordum ama rasında temilekâr refikler, bana ak- çıkacak öesin “pek fena olacağına bük ran olan küçüklerin arasında da uzun! mederek mümktin olduğu Kadar dudak manleylan, ye kendilerini mütehas-İyarımı 'gıkıyordum. sisane düşündüğüm dostlar vardı, Bu i Ködar'muniz, bu kadar cafip olan bul ae ie mühiğte de birdenbire öyle bir tahâv-! inde bir rum davavekiline yapır . SÜ “olduk ki sanki br Kiş günü gedik pytar.. nkabele iki gün sürdü, ben bir rüzgür darbesile pencerenin camı! .. bir daha sabit oldu ki bu iş ancak ie ee odayı buzlu bir hava ys ütehassıs bir mütercim tarafından e ki İderuhte olunabilir. < Aslını ve terce- se Müfettiş wsifatile Istanbul mer- mesini araya BAE Eötufdidi. kezinden gelen , Weber - Veber ismin; .. yayını yazısından kaldırmıyarak fa de bir Alman vazifesini öyle bir hüşu!, ,, sesinde bir istihza ile: — Nasil? yefle've belki şahat maksntlârını te - ge sordu. © Sliesemdaldeş) min edecek öyle bir muhalefetle ifa et “* ai ürat. dedim.” Sesinin 15 KI her iki müdür çekildiler, ve bu İ- iz tihza mânası o aralık kalkıp (bana kinci faraziy. nci faraziye — tahakkuk ederek “Du ayan gözlerinin bir tözyif'“nafarınn titiz o ve hirçin adam İzmire müdür ' i gününkk tayin MülğLi O inden güllerten | e MMer kyn ite İbahzemiyor, değil mi? de zaten teftişatını yaparken hatırşi, a YAŞ ŞE ran kazanının tapalarını fır- kenliğine, dilâzarlığına şahit olduk.| İarı bu adam idaresinde; © ellerin.|!4990K İçinselinden geleni yazıyordu. den'defterleri, kâğıtları çekerken par| Istanbulda ; , küçük.bir muhasebe. me maklarmdan âkan & ünfi haşlnane his) üriyetinden bir mühim şube müdür Törinden; * bir sunl İrat ederken gözle lüğüne irtika “edince kendisini kay be- rinde, sesinde okunan dürüşt mana .|den: senelerce.İstanbulum.gekik. resi- lardan” “ürperen bütün & memurların minde teneffüs etmiş iken halâ.huşu dudüklarmda © hayattan" * 'nahoanat neti fitretini © tadil etimek Tüzumuna bir ifade'belirdi.. En siyade ben: mü < İkall olmıyan bu adama bir Türkün da teessirdim, o daha doğrusu esasen marlarma lüzumundan fazla basılamı| İe bir maneyi — izmihlâl ve buhran acağına ders vermek dakikası çalme dinde idim ki isyan feveranlarıma mâ|tu O canm ihtizazı kulaklarımda bir u- nf olân tapaldrn nihayet fırlama .(Eultu halinde gürledi; fransızca bir sma - Küçük bir hâdise sebep olabi - İmeseli irat ederek cevap (verdim: lirdi. . Bur ! sebep beklenmiyen bir yer !Dünyahm en güzel kızı malik olduğu den doğdu: a şeyden fazlasmı veremez; dedim. Bankanm Kaşlarını çatarak, sanki yerinden İzmir mahkemel ticare| Ş dinde -- siner. srühlim'biz pataya ta. fırlamağa hazır bir tehevvürle: — Ne| allâk eden karışık © bir davası vardı, diyorsunuz? dedi. ve aleyhine mahkemeden bir ilâm sa- Artık püskürmüştüm, dır olmuştu zt İle otuz bi k sahifelik O hir çiltlemeğe mezun olmadığı o cümleyi bir teşkil edişordü. Vazifeme hiç temas kere savurduktan sonra devam etme - etmediği, hususile kanuna ve mahke mek mümkün değildi: — Madem ki melerde cari üslüba her iki | Tisanda|tiyorsunuz, şerhedeyim. Ben yirmi aşina olmamas pek tabii olan bir İdört yaşında bir gencim, mahkemeler böyle bir işin verilmesine ta.'le, hukuk ile, kanun ile hiçbir müva biri mahsusile » teklifi malâyütak de.sebete de malik değilim. Küçük mekten başka çare olmadığı halde mü muhasip, alelide bir (o mütercimim;| | dür'beni çağırdı, ve kendisine mahsus. benden böyle bir iş beklenemezdi. Bu| asabi bir hareketle bu cildi bana İle -'İŞ için elli lira ücret verdiniz, bana| rek sadece: — Tercüme edeceksiniz!.. verilen bir aylık 'mesai ücretinin beşi dedi. misli, Zaten bana on mislini de versey Bir hakaretten oo diniz (yine kadir olamazdım. Bu bir kısa : emirden © başlıyan ( infial ibtisas meselesidir, o kadarki. ile gittim, açıp” İlk sahifeyi Hayretle, gâliba biraz * Yılarak,! okudum. Erbabı. bilir ki bu tarda bana bakıyordu: — O kadar ki. iye) ............ ............ ĞLORNR BU AKŞAM BÜYÜK GALA bugün bile ins | küçük bir; | hiç olmazsa ince ya- mMaiyet memurunun ümirine karşı kere © JAsri sinemada Büyük Fransız yıldız: Arlette Marchal Meşhur sahne arkada Vivian Gibson ve İgo Sym ile beraber dün akşam Dün ve Yarının Kadını Filminde fevkalâde muv ve sonderece takdir edilmiş tir Ayrıca'arlak varjete numaraları: tem İsmet Paşa Hzoin Atina lerile Balkan OlimPi Atlantik E.A. DUPONT'UN ESERİ cümlemin bakiyesini de istedi. Artık bir kere başlayınca sonuna kadar gitmek tabii idi: — O kadar ki siz fransızcayı pek İyi; almancayı el bette ondan daha iyi bildiğiniz halde şu fransızca metni kendi lisanınıza pak ledemezsiniz. Sapsarı oldu, dudakları (titredi. Ben bü püskürmenin hatemei tahi'yesi ni'de verdim: — Madem ki sizin ba-| na verdiğiniz işleri yapamıyorum, bu| sağtten itibaren istifamı kabul ediniz. Cevap vermedi, Çıktım, sade ora dan değil, bankadan da çıkarak eve gittim, refikama hikâye ettim. Onun bana bakışını hiçbir zaman unutmıya- cağım. Acaba deli miydim? Bankadan (İstifa etmek, pek &lâ. İ bunların Fakat küçük evimizi ney" —lare ede| ceğiz? Ben kendi kendin Her şey den istifa, bankadan, me tepten, £a-İ zeteden, hatta İzmirden, böyle İstan |bula düşeriz, orüda elbette tutunacak bir el buluruz; diyordum. Gençlik! Henüz hayatı, hakaiki lâikile bilmiyordum; ve onları act ders lerle öğrenmeğe de mahal kalmadı. İs- tanbulun kibar rum ailelerine mah- sus zarafeti pek güzel (temsil eden Georges Cartali Jorj Kartali ki İkinci müdür idi, tavassut ederek bu hâdise unutuldu. Vveböri serelifden sonra hiyatın! bir darülmecaninde bitirdiğine sonra-| dan vâkıf oldum. Bu netice onun tab mdaki gayri makul huğuneti izah.e - der. ... Bankadan bahsederken kaydet - mek lizemdır ki o zaman bu o neviden müesseselerde Türk gençlerine tesadüf! edilemezdi, o bugün vaziyet ber'akis - tir. Bunu cümhuriyet İdaresinin en bü| Şük lütuflarmdan biri olarak telâk-! ki etmek lâzımdır. o Türk geneliğine necat ve selâmet yollarını gösterecek olan en güzel, en müft mektep bu iş dershaneleridir. e Bugün oraları bir kovan gibi Türk gençliğinin faali- yetile doluyor. O tarihte İzmirde. . bankada ben > münferit bir Türk genciydim, bir müd det sonra amcanm müstesna zekâ: oğ (lu için de bürasının ameli — bir hayat mektebi olacağını keşfetti, ve evde hu susi muallimlerile derslerine devam et İmekle böraber Müammeri bir mülâzim sıfatile yanıma verdi. Henüz on altı yaşındabir çocuk İalan Muammerin kendisine muntazar! olan müstakbel (o serveti unutarak san ki hayatmı burada kazanacakmışçası- na sabahtan akşama kadar Çırpmış İarı öyle rikkataver bir manzara idi İki ona bakarken kendi kendime vade -| derdim: — Erkek çocuklarım (olursa n de onları bankadan geçireceğim. Talih bana bu vadimi tutmak imkâ nını verdi, bundan daha (fazlasını verdi. Çocuklarım Istanbulda ban- ka hayatına giren Türk gençlerinin ilk safında iken bu safın arkasına vatan) çocuklarının küme küme dizilerek &- zim bir ordu, iş, yani milletin necat vel hayat ordusu teşkil ettiklerini görmek saadetine erişmiş oldum. Halit Ziya: Uşşakizade .......... | balına ve kardeşlerin IVakıtlan Tefriküsi No.: 70 isanın “bıraktığı cemaat Askeri bir teşekkül ol Fvvelâ, Rehabit esnaf. ile Yakup Sadığın lari kabile, © teşevkül itibarile aile efradı arasında ma: ve mülk-iştira- kine istinat ediyordu. Önler bu sistemi bırakarak o başka bir wi'kabul etmelerine sebep yani İsa) para, — mensup olduk- siste. yoktu. ) ün Halosis unvanlı eserine| sa taraftar'arinin, imperalor Klodiüis devrinde de. muhüelil sam” larla meşzul olduk'arı tr. O halde'bunların, İsa » duktan sonru birdenbire © san'af ve mülklerini © birakmalilrma sebep yuktu. o Esasen (Amal: Yüsül) de de ellerile yaptıkları işlerden başka bir takım < icazkâr - tedaviler yaptıkları da tekit olunuyor. o Hatta humların kendi propa yani İsinın © tekrar gelereğini müj- delemek işini © de bir varidat mem- bar olârak ©“ kullandekları sarih bir surette: anlaşılmaktadır. Çünkü bun- lar'her kapıyı çalarlar ve İş ister- ler, kendilerine verilen bir deri par- çasından (bir ayakkabı, yahut bir kumas parçasından o bir elbise, ya- Küt bir tahta pârçasmdan © eve lâ- zim olan bir şey yapıyorken propa- gandaları ile de meşgul © oluyor ve hane halkını kazanmayı İstihdaf edi- yorlardı. Muharrir naftan bahis Ona göre *bolun- (Celus) bu seyyar esi ve onlari tarif eder. bu seyyar pevgümberler, Suriye — halkma bütün dünyayı sar- sacak (o büyük felâketin yaklaştığını söylüyor ve kendilerinin . yakın ati de semadan o inecek ordularla bern- ber hareket ederek (o hâkimlik vazi. & ifa edeceklerini, (odestlarını ve taraftarlarını o himayeje olacaklarını, hirlerine © ve köylerine daimi ateşler salacaklarını anlatır vd ünbu tarifi, m rında. yaşıyan hiri buk eder. Mesih taraftarlarının yaşamaları, bü itikatları taşımaları ve'lsanın * telkinatı dairesinde hare ket etmeleri onların — sayısını sürat le arttırmıştır. İsanın o mensup olduğu Rehabit- ler arasında Oâdet çalışmakla, tedu- vi etmekle, öğüetmekle, teselli veri mekle, hatta tehdit etmekle kazanı lan her şeyi, kendilerine ait umumi sandığa koymak, ondan sonra her- kese ihtiyacına göre buradan tev- ziatta o bulunmaktı Cemaate -il- tihak edenlerin, hiç olmazsa nazari olarak, maâslup hükümdarın (emri ne imtisal” ederek bu mallarından, #mlilklerinden, © tecerrüt ettikleri far- sedilirdi. Bunlara © göre ilâhi sal- tanat yer yüzünde (o teessüs — ettiği zaman, . mallarını veren her İnsan nın onun karşılığını kat kat fazlasile alacaktı, meselâ (bir tarlayı feda e den koca bir ölkeye maji olacaktı. Mâhi saltanatın . teessüsü ile baş- İryaeak olan bereket ve nimet (ley- rinde insanlar ( İânetten kurtulnenk, insan tarlası! alm teri dökerek ek mekten kurtulacak,. yer vüzü gi süne owaran buğday basakları ve ür züm bağları ile dolacaktı. Bütün bu güzel ve carip vajtlere rağmen bu (yahudi - hiristiyan) ce maat parası mebzul, arazisi zenginleri o arasma alamıyordu. kat bununla (Oberaber bunlara o ser- bestee teberrülerde o bulunanlar yok değildi. . Bunlardan birkacının isine adım, İİİ tiyanlara da ieta a» teri tesbit ediliyor. Belki bu şekilde| isimleri kavdo'u. Fekat kendile. her seyi alıkoy - hareket. edenler, nanlardan ibaretti. ri için lâzım olan duktan sonra cemaate teberriiklerde verdikleri! ............. Wda SARI ODANIN Gaston Leroux'nun meşhur Polis romanından alınmıştır. ürnessilleri: konuştuğunu ilk dafa işiteceksiniz. Huguette Ex-Duflos ve Ronand Toutain Sinemada En sevimli genç artist muhahxak:| ındalarını,! maa fak fakat başkalarını Se-) Cehus., bu sekilde| k| arak inkişaf ediyordu veya. zahire ihtiyarları,. dul 'arı ve öksüzleri » beslemeğe okâfi gılmiyordu. -Kudüsteki o “azizeler, İ'olün o zamanına kadar hep Jakir yaşamışlar, Pol bu fakirler için ya» hudilerden, (hatta o müşrikler«en iane toplamak © mecburiyetinde kal- musti, Isanın mensup olduğu Rehabitler ce mutat olan bu (iştiraki emval) in diğer bir kuvvetli kökü vardı. Reha bitlerin bu nilevi iştiraki emval Adeti, bu cemaate hariçten iltihak eden o nunla yaşamağa başlıyan ve hu suret le mesihi bir cemaat vücude getiren- lerle kuvvet peyda etmiş ve bunlar İsanın ikinci gelişine kadar sım sıkr İ yaşamak mecburiyetini duymuşlar ve mesih ordusunu teşkile başlamışlar. dı. Dr. Sheehter, Kahirede mühim bir vesika keşfetmişti. Bu vesika, Şim- da bir hristiyan cemaatinden bahset- mekte Ye Varus harbi esnâsında da buna mümasil bir cemaatin bulundu. ğunu göstermektedir. Bu eski cema- at vaftizci Yahyanın — taraftarların. dan teşekkül ediyordu. Bunlar Yah- yayı songünlerin (Şeriat sahibi) “ve İsa tarafından yapılması ““ istenilen muhaceret gibi bir muhacereti yapa. Tarı (Adalet (muallimi) sayıyor ve yabancı bir memlekette ikamet ettik- leri için (Beni israilin çöle eikmış ve çüdır kurmuş) “kısmı — addediyor- tardı, Mesihin ikinei zuhurunu beklemek için kabilelerinden ayrılan ve başka bir yerde yerleşön sdamların böyle düşünmeleri müşterek yaşamaları ve her hususta biribirlerine yar olmala. rı son derece tabii idi. Esasen oYaf- tizci. Yahya da, kardeşler arasında mütekabil yardımı, kat'i ve kutsi bir | vavire olarak telkin et yara, için bunlar bir yiyorlardı. Bunların arasında görülen istiraidi hayat, İnan Bşnda topladığı, ce maatin askeri bir kuvvet halinde (Ce lil) den Kudüsç yürüyüşü esnasmda başlamıştı. Bu iştiraki hayat, İsa ile arkadaş Tarımın mağlübiyeti ile teşevvişe uğ- ramış, fakat nihayet bulmamıştı. Bunlarm dullara ve öksüzlere bakma larmdan ve onların maişetini temin etmelerinden maksat, Kudüse ve ma bede vuku bulan hücum esnasında şehit düşenlerin ailelerini yoksulluğa maruz bırakmamaktı. Bu şehitler, | mukaddes harbin kıymetli -askerleri idiler. Rehabitler arasındaki iştiraki ha- yat, İseviliğin iştiraki ordusunu te sise yardım etmiş ve bu askeri teşek- külün inkişafına hizmet eylemişti, Isanm ölümünden sonra onun baş sız kalan arkadaşları hafi bir cemiyet | teşkil ettiler, Bu hafi cemiyet, hari- ci âleme karşı son derece ketum dav- İ ranıyordu. Piyer İneilinden anlaşıI- dığma göre, Roma hükümeti bunlar- dan kuşkulanıyor, onların hâlâ ma- bedi yakmak fikrinden vazgeçmedik- Terini nayarı dikkate alsrak onları ta- kip ediyordu. (Bitmedi) © Darülbedayi Temsilleri Yİ ii Ci e ESRARI Yerlerinizi tedarik etmek için bugünden Beyoğlu 1656 No. ya telefon ediniz, Konuşan “OSSO,, filmi Bügün skçâm saat 21,30da Mum Söndü Komedi $ ublo Yazan : Müsahip- zade Celâi Halk gecesi tenzilâtı Altı yaşından aşa h olan çocuklar | öyatroya “> © İlâveten 3 No.lu PATHE JURNAL, Mösyö LAVAL ve Mösyö BRIAND Berlinde —-İSMET PAŞA Hazretlerinin Atina seyahatlerinin tam filmi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: